19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Öymen’den tepki istifası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP’li Onur Öymen, Türkiye-İsrail Dostluk Grubu’ndan istifa etti. Öymen, dilekçesinde “İsrail’in 31 Mayõs 2010 gü- nü yaptõğõ hukuk ve insanlõk dõşõ saldõrõ üzerine Türkiye-İsrail Dostluk Grubu üyeli- ğinden istifa ediyorum” ifadesine yer verdi. Öymen, “İki ülke, iki halk arasõnda irtibat kanallarõ kalsõn diye birkaç arkadaşõmõzõn üyeliği sürüyordu. Son gelişmeler üzeri- ne ben de istifa kararõ aldõm” dedi. Baydemir hastanede DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bü- rosu) - Kalp spazmõ geçiren BDP’li Diyarbakõr Büyükşehir Be- lediye Başkanõ Osman Baydemir hastaneye kaldõrõldõ. Baydemir’i birkaç gün müşahede altõnda tuta- caklarõnõ bildiren Kardiyoloji uz- manõ Dr. Haci Çiftçi, Baydemir’in durumunun iyi olduğunu bildirdi. Terör operasyonu İstanbul Haber Servisi - İstan- bul polisi, Başakşehir’de düzenle- diği operasyonda bölücü terör ör- gütü üyesi olduğu iddia edilen 12 kişi gözaltõna alõndõ. Operasyonda 62 adet kullanõlmaya hazõr molo- tof kokteyli ele geçirildi. BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA - Gazze’ye yardõm götü- rürken İsrail’in saldõrõsõna uğrayan Mavi Marmara gemisinin bandõrasõ bilmeceye dönüştü. Geminin Komor bandõrasõ al- tõndayken İsrail saldõrõsõna uğradõğõnõn belgelerle ortaya çõkmasõna karşõn De- nizcilik Müsteşarlõğõ’nõn önceki gün Dõşişleri Bakanlõğõ’na, geminin bayrak değiştirme işleminin tamamlanamadõğõ, geminin saldõrõya uğradõğõ anda Türk bayrağõ taşõdõğõ bilgisini verdiği öğrenil- di. Adalet Bakanlõğõ’nõn saldõrõyla ilgili uluslararasõ hukuk ve TCK yönünden in- celeme başlatmasõndan bir gün önce De- nizcilik Müsteşarlõğõ’nõn bu bilgiyi ver- miş olmasõ soru işaretlerini de berabe- rinde getirdi. Çünkü geminin Komor bayraklõ olmasõ, uluslararasõ hukuk açõ- sõndan Türkiye’nin elini zayõflatõyor. Diplomatik kaynaklardan edinilen bil- gilere göre Denizcilik Müsteşarlõğõ, ön- ceki gün Dõşişleri Ba- kanlõğõ’na, İsrail’in saldõrõsõna uğrayan Mavi Marmara gemi- sinin taşõdõğõ bayrak konusunda bilgi verdi. Buna göre Mavi Mar- mara’nõn sahibi olan İHH geçen cuma gü- nü, geminin Türk ban- dõrasõndan Komor bandõrasõna geçmesi için başvuruda bulun- du, ancak pazar akşa- mõna kadar işlemler tamamlanmadõ. Saldırı anında Türk bandıralıydı Denizcilik Müste- şarlõğõ, Mavi Marmara saldõrõya uğradõğõ zaman Komor bandõrasõ altõnda değil, bayrak değiştirme işlemi tamamlanama- dõğõ için Türk bandõrasõ altõnda bulundu- ğunu iddia ederken, geminin Antalya li- manõna Türk bayrağõ ile kayõt olduktan sonra Gazze’ye doğru yola çõkmasõnõn ardõndan bandõrasõnõ “Komor” olarak değiştirdiği resmi belgelere yansõdõ. Soru işaretleri... Denizcilik Müsteşarlõğõ’nõn Dõşişleri Bakanlõğõ’na bu bilgiyi, Adalet Bakanlõ- ğõ’nõn İsrail’in Gazze’ye yardõm götüren konvoya yönelik saldõrõsõnõ hem uluslar- arasõ hukuk hem de TCK yönünden ince- leme başlatmasõndan bir gün önce ver- miş olmasõ soru işaretlerini beraberinde getirdi. Çünkü geminin Komor bayraklõ olmasõ, uluslararasõ hukuk açõsõndan Türkiye’nin elini zayõflatõyor. Türk bayrağõ olmasõ durumunda Türki- ye’nin uluslararasõ hukuk açõsõndan İsra- il’e hesap sormasõnda güçlü bir zemin oluşacak. Son gelişme, Denizcilik Müs- teşarlõğõ bunun için ‘hukuksal bir pozis- yon mu belirliyor’ sorusuna da berabe- rinde getirdi. Deniz hukuku uzmanlarõ- nõn verdiği bilgilere göre konunun sade- ce deniz hukuku açõsõndan değil, silahlõ çatõşma hukuku açõsõndan da değerlendi- rilmesi gerekiyor. Mavi Marmara gemi- sinin Türk bayrağõ taşõmasõ, Türkiye’nin gemi üzerindeki yetkilerinin devam et- mesi anlamõna geliyor. Uzmanlar, geminin Komor bayrağõ ta- şõmasõ durumunda Türkiye açõsõndan or- taya çõkacak durumu şu ifadelerle özetle- diler: “Gemi başka devlet bayrağını ta- şıyorsa, bu durum değişir. O zaman biz sadece vatandaşlarımız nedeniyle duruma müdahil olabiliriz. Bizim İs- rail’i sorgulama gücümüz biraz zayıf- lar. Türk bayrağı olsaydı, meselenin açık denizde olması dolayısıyla Türki- ye’nin tepkileri devam ederdi. Açık deniz serbestileri var. Açık deniz hak- kını kullanmanızı engelleyen güce kar- şı güç kullanabilirsiniz. Eğer Türk bayrağı ile bu gemi seyrediyor olsaydı, İsrail askerleri helikopterle gemiye çıkmak isterken, orada bir Türk savaş gemisi olsaydı, müdahale etse, yüzde yüz haklı olurdu ve meşru müdafaa kapsamına girerdi. Biz şimdi sadece vatandaşlarımız boyutuyla meseleye müdahil olacağız.” CMYB C M Y B 3 HAZİRAN 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 Saldõrõya uğrayan gemide bulunanlarõn yakõnlarõ İstanbul Atatürk Havalimanõ’nda İsrail’i kõnadõ ‘Çok sert tepki beklerdik’ Bandıra bilmecesi Mavi Marmara’nõn bayrağõ değiştirilememiş İLHAN TAŞCI ANKARA - İsrail’in saldõrõsõna uğ- rayan Mavi Marmara gemisinin ulus- lararasõ sefer için yeterli donanõm ve teçhizata sahip olmamasõna karşõn se- ferine göz yumulduğu ortaya çõktõ. Cumhuriyet, Gazze’ye insani yar- dõm malzemesi taşõrken İsrail ordusu- nun saldõrõsõna uğrayan Mavi Marmara gemisiyle ilgili bilgi ve belgelere ulaş- tõ. Gemi yakõn zamana kadar İstanbul Deniz Otobüsleri AŞ’ye (İDO) aitti. Mart ayõnda İnsan Hak ve Hürriyetleri Yardõm Vakfõ’na satõldõ. Geminin uluslararasõ sefer için Denizde Can Güvenliği Uluslararasõ Sözleşmesi’ne uygun olmadõğõ, bu nedenle de Türk bayrağõ ile yolculuk yapamadõğõ için bayrak değiştirme yoluna gidildiği be- lirtildi. Geminin Comoros bayrağõ çek- tiği vurgulandõ. Bu tip bayraklar deniz- cilikte “kolay bayrak” olarak nitelen- diriliyor. Standart dõşõ gemiler ciddi ül- keler tarafõndan kabul edilmeyince ko- lay bayrağõ seçiyorlar. Mavi Marmara gemisine bayrak veren ülkenin adõ ka- yõtlarda “Comoros Federal İslami Cumhuriyeti”, sefer için gerekli ser- tifikalarõn üzerinde ise “Union of Co- moros” yazõyor. Gemiye bayrağõ ve- ren idarenin tam adõ ise “Maritime Administration; Commissioner for Maritime Affairs (Denizcilik İdaresi Komiseri).” Kontak kurulacak kişi Akram M. Shaikh olarak görünürken, bayrağõ veren idarenin bulunduğu ülke Birleşik Arap Emirlikleri. Gemi donanımsızdı İsrail ve PKK’ye lanet yağdõ KONYA / İSTANBUL (Cumhuriyet) - Mavi Marmara gemisinde bulunan ve önce- ki akşam Konya’ya dönen Yücel Köse ise karşı koymadan teslim olmalarına karşın hırpalandıklarını ve darp edildiklerini an- lattı. Köse, “Hâlâ sağ kulağımda işitme kaybı var, vücudumda karıncalanma hisse- diyorum. Bu arbededen sonra bizi bir ka- maraya aldılar. İnsanlık dışı muamele yapı- lıyor, ne ekmek verdiler, ne su verdiler. Orada bulunan kişileri 2-3 kişilik hücreler- de tutuyorlar. Hiçbir direnç göstermememi- ze rağmen ‘düşsünler diye’ itekliyorlar. Şahsi parama, kimliğime, elbiselerime el koymuş durumdalar. Ayrıca hiç hakları ol- madığı halde geminin kasasını da açıp pa- rayı ve gemi eşyalarını gasp ettiler” dedi. Haber Merkezi - İsrail’in Gazze’ye insani yardõm taşõyan gemilere silahlõ müdahalede bulunmasõ dün de yurt ge- nelinde düzenlenen eylemlerle protesto edildi. Mazlum-Der İstanbul Şubesi üyeleri, Gazze’ye yardõm taşõyan ge- milere İsrail’in düzenlediği operasyon- la ilgili dün suç duyurusunda bulundu. Savcõlõğa sunulan suç duyurusu dilek- çesinde, İsrail Cumhurbaşkanõ Şimon Peres, İsrail Başbakanõ Benjamin Ne- tenyahu, İsrail Savunma Bakanõ Ehud Barak, İsrail Dõşişleri Bakanõ Avigdor Lieberman, İsrail Genelkurmay Baş- kanõ Gabi Ashkenazi, İsrail Deniz Kuvvetleri Komutanõ Eliezer Meron ve gemiye saldõranlar hakkõnda şikâ- yette bulunuldu. Nazilli’de gerginlik Aydõn, Balõkesir, Denizli, Manisa, Uşak ve Muğla barolarõ, yaptõklarõ or- tak açõklamayla İsrail ve PKK’yi pro- testo etti. Bu arada Nazilli’de önceki akşam saatlerinde, AKP ilçe örgütü kurucularõndan Ali İhsan Dilmen’in, Belediye Alanõ’nda düzenlediği mi- ting, tepkilere neden oldu. Yaklaşõk 750 kişinin yer aldõğõ mitingdeki ko- nuşmada İsrail kõnanõrken PKK saldõrõ- sõna değinilmemesi üzerine MHP İlçe Başkanõ Rafet Şentürk kürsüye çõka- rak Dilmen’in elinden mikrofonu aldõ. Ancak uyarõlara karşõn Dilmen’in met- ni okumak istemesi üzerine sözlü tar- tõşma kavgaya dönüştü. Olayda Vedat Kat adlõ öğretmen rahatsõzlandõ. Çukurova Milli Duruş Birliği’nin çağrõsõyla İnönü Caddesi üzerinde top- lanan binlerce yurttaş PKK’ye lanet yağdõran kitle AKP’yi de protesto etti. Uğur Mumcu Meydanõ’nda da Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfõ miting yaptõ. İsrail bayraklarõnõn yakõldõğõ mitingde saldõrõlar kõnandõ. Diyarbakõr, Sivas, Edirne, Mersin, Gaziantep, Karabük, Trabzon, Kocaeli, İskenderun’da pro- testo gösterileri yapõldõ. Fotoğraf:AP Türkiye’den giden uçaklara bindirilen yaralılar dün akşamdan Türkiye’ye getirilmeye başlandı. İsrail hükümetinin bütün aktivistleri serbest bı- rakarak sınır dışı edeceğini açıklamasının ardından serbest bırakılan yaklaşık 500 Türk aktivist, Türkiye’ye gelmek üzere Tel Aviv’de THY’ye ait uçaklara bindirildi. İsrail yetkilileri, akşam saatlerinde bütün aktivistlerin bı- rakıldığını belirterek uçakların hareket itmesini istedi. An- cak 3 arkadaşlarının serbest bırakılmadığını savunan ak- tivistlerin uçakların kalkmasına izin vermediği belirtildi. Bu arada İHH yetkilileri, İsrail’den ölü, yaralı ve gözaltında bulunanlara ilişkin çeşitli listeler geldiğini, listeleri kendi- lerindeki listelerle karşılaştırdıklarını ve 25 aktivistin ka- yıp olduğunu tespit ettiklerini açıkladı. İsrail’den kalkan ve yaralıları taşıyan ilk uçak saat 23.00 sıralarında Eti- mesgut Askeri Havaalanı’na indi. Uçakta bulunan bir Türk ve bir İrlandalı yaralı, Atatürk Eğitim ve Araş- tırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Sağlık Bakanı Recep Ak- dağ, 2 yaralının durumunun ağır olduğunu açıkladı. Akdağ, 17 yaralının ise TSK’ye ait iki uçakla An- kara’ya doğru hareket ettiğini bildirdi. Bakan Akdağ, durumları yolculuğa elverişli ol- mayan 2 yaralının İsrail’de bıra- kıldığını kaydetti. HAYAL ve GERÇEK KÜRŞAT BAŞAR Hangi Uluslararası Toplum? Ben mi yanlış hatırlıyorum, yoksa zaten insanlığın evrensel değerleri Bosna’da unutulup gitmemiş miydi? Birleşmiş Milletler o zaman, orada bitmemiş miydi? Bu son olaydan sonra uluslararası toplumun İsrail’e gerçekten de bir yaptırım uygulayacağına, ABD’nin, Avrupa ülkelerinin gerçekten de fazla bir şey yapabileceğine inanıyor musunuz? Bakın çok yakın bir dönemde, Birleşmiş Milletler, Kıbrıs için bir plan hazırladı. Kıbrıs’ta 1974 harekâtından beri kimse kimseyle kavga etmiyor. Türkler ve Rumlar kendi bölgelerinde yaşıyor. Türkler yıllardan beri ambargo altında, karşı taraf dünyanın en zengin toplumları arasında, ama her nasılsa hep Rum kesimi mağdur gösteriliyor. Annan planı hazırlanıyor ve Türkiye’ye bunu kabul etmesi için inanılmaz bir baskı yapılıyor. Sonucu biliyorsunuz. Biz planı kabul ettik, bu kez Rumlar reddetti. O zaman kimse sormadı. Filistin’de yıllardan beri kan dökülüyor. Çocuklar ölüyor. İnsanlar kuşatma altında yaşıyor. Üstelik bu bölgedeki anlaşmazlık bütün dünyada bir sorun yaratıyor. Neden Kıbrıs gibi hiçbir sorun olmayan bir yer için bu kadar uğraşan Birleşmiş Milletler İsrail-Filistin konusunda böyle bir çabaya girişmedi? Yüzyıl önce olmuş olaylar nedeniyle parlamentolarından soykırım mı, değil mi diye karar çıkartmakla uğraşan devletlerin hangisi şu an sürmekte olan ölümler için kılını kıpırdattı? Kimse boşuna hayal kurmasın, bu kez de İsrail, uluslararası toplumun büyük bölümüne hatta kamuoylarına bile yaptığı operasyonu haklı gösterecektir. ABD ve İsrail’in dış politikası, yaptıklarını tam olarak destekleyenleri müttefik olarak görmek, en küçük eleştiri getirenleri de kara listeye almak şeklinde sürüyor yıllardır. Biraz sesi çıkan tehdit ediliyor, en küçük bir eylemde bulunansa ölçüsüz bir misillemeyle karşılaşıyor. Bu iki devlet de, yıllardan beri bir güvenlik paranoyası içinde yaşattıkları halklarına bu durumu, herkesin kendilerine düşman olduğunu söyleyerek yutturuyorlar. Ne yazık ki uluslararası politika, barış şarkılarıyla, zeytin dallarıyla, aflar çıkartmakla, en küçük bir olayda bile karşı tarafa tavizler verip kendimizi eleştirmekle yürümüyor. Aksine ne kadar haksız olursanız olun kesin sınırları çizilmiş, yıllar boyu da sürse vazgeçilmeyen tezlerle savunulan, bu konuda kamuoyu yaratılan, gerektiğinde en küçük bir olayda bile yaygara kopartılan ve sabır isteyen bir süreçle yürüyor. Ama İsrail konusunda biraz daha farklı bir durum var. İsrail, kendisi için “kutsal bir savaş” sürdürüyor. Bu nedenle de bu savaşta yapılan her şeyi “kutsal bir amaç” uğruna yapılmış sayıyor. Yardım gemilerine, uluslararası sularda operasyon düzenleyecek kadar pervasız olmalarının, buna karşılık gelecek tepkileri umursamamalarının ve kendilerini haklı saymalarının nedeni de bu “kutsal savaş”. [email protected] Yaralılar sorgulanacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anka- ra Cumhuriyet Başsavcõlõğõ, İsrail’in Gazze’ye yardõm götüren gemilere yönelik saldõrõsõnda ya- ralanan Türk yurttaşlarõn ifadesine başvuracak. İfadelerin alõnmasõndan sonra, Türk yasalarõ ve uluslararasõ hukuk da dikkate alõnarak, saldõrõnõn sorumlularõ hakkõnda soruşturma açõlõp açõlma- yacağõ değerlendirilecek. Savcõlõk yetkilileri, ola- yõn tazminat davalarõna da konu olabileceğine dikkati çekerek, Türk vatandaşlarõnõn ifadeleri- nin tutanak altõna alõnmasõnõn önemine işaret etti. İsrailli diplomatlar geri döndü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İsra- il’in Ankara Büyükelçiliği’ndeki diplomatlarõn aileleri, “güvenlik” gerekçesiyle Türkiye’den ay- rõldõ. Üst düzey bir Dõşişleri Bakanlõğõ yetkilisi- nin verdiği bilgiye göre Türkiye, İsrailli diplo- matlara güvenliklerinin sağlanmasõ konusunda gerekli güvenceleri verdi. Ancak, bunu yeterli görmeyen İsrail Büyükelçiliği, diplomatlarõnõn ailelerinin İsrail’e gönderilmesi kararõnõ verdi. Tel Aviv Büyükelçiliği’nde görevli Türk diplo- matlarõn eşleri ise İsrail’de kalacak. ŞULE KÖKTÜRK / MELTEM YILMAZ İsrail’in saldõrõsõna uğrayan yardõm gemilerinde bulunan ve İsrail tarafõn- dan tutsak alõnan yolcularõn Türki- ye’ye gelişi için bekleyiş dün sabahõn erken saatlerinde Atatürk Havalima- nõ’nda başladõ. Ancak ellerinde çiçek- lerle havalimanõna gelenler, yakõnlarõ yerine havalimanõnda uzun bekleyişle karşõ karşõya kaldõlar. Saat 11.00-11.30 sularõnda İsrail ta- rafõndan serbest bõrakõlan yardõm gö- nüllüleri, yakõnlarõ ile telefonla ileti- şim kurarak bilgi verdi. Yakõnlarõndan haber alanlar havalimanõna koştu an- cak, İsrail’in 3 kişiyi serbest bõrakma- masõ ve İnsan Hak ve Hürriyetleri İn- sani Yardõmlaşma Vakfõ (İHH) yetki- lilerinin, bütün gönüllüleri almadan İsrail’den ayrõlmama kararõ nedeniyle uçak gece saatlerine kadar Tel- Aviv’den havalanamadõ. Bazõ gönüllü yakõnlarõ havalimanõn- da bekleyişlerini sürdürürken, bazõlarõ da telefonlarla, İHH yetkililerinden bilgi alma- yõ tercih etti. Ayrõca İHH, İsrail’in gönüllü- leri tutsak almasõ nedeniyle Avrupa İnsan Haklarõ Mahkemesi’ne başvurmak için gö- nüllü yakõnlarõndan imza topladõ. Eşi Meral Kaya’yõ beklediğini ifade eden Mustafa Kaya, yardõm için kararlõ olduklarõnõ belir- terek “İsrail’in bu yaptıklarına karşın, yi- ne yardım yapılacak olsa yine gözümüzü kapatıp gideriz” ifadesigni kullandõ. File Production Advertisement (FPA) mu- habiri oğlu Recep Çağ’õ bekleyen Fatma Çağ da, oğlunun ilk görüntüleri dünyaya ak- taran kişi olduğunu anõmsatarak, “Haber alamamak insanı öldürüyor. 3 gün içinde 5 yaş yaşlandım. 3 gündür televizyon ba- şındayım. Bugün (dün) saat 11.30’da ko- nuştum” diye konuştu. 1.5 yaşõndaki oğlu Türker Kağan Çetin ile havaalanõna gele- rek eşi Ekrem Çetin’i beklemeye başlayan Nilüfer Ören, eşiyle önceki gün konuştuğu- nu belirterek, “Eşimin hapishanede oldu- ğunu söylediler. Bir dakikalık konuşma süresi vardı. Bizim sınır dışı edildiğimizi bilmiyordu. Oradaki herkesin iyi olduğu- nu söyledi. Ama şu an beklemek çok zor” dedi. İsrail’in saldõrõsõ anõnda kamarada ol- duklarõnõ ve bebek nedeniyle İsrail askerleri- nin kendisine ve bebeğe nazik davrandõğõnõ belirten Ören, şunlarõ anlattõ: Ben oğlu- mu oraya götürdüğüm için gurur duyu- yorum.” Yakõnõnõ bekleyen Kamil Çepni, Mavi Marmara gemisinde yardım amacıyla giden 4 arkadaşı olduğunu belirterek “Bebek katili İsrail’in hukuk tanıma- yan tavrını kınıyoruz. Türkiye’den İs- rail’i boykot etmesini bekliyoruz. An- cak Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşı- yan Yahudiler bizim vatandaşımızdır ve güvencemiz altındadır. İsrail ile Tür- kiye arasındaki gerginlik onlara yansı- mamalıdır. Biz bugün Başbakan’dan ‘One Minute’ çıkışının çok daha üzeri bir tepki bekliyoruz. Ancak halihazırda verilen tepki sert görülmekle birlikte hiçbir somut içerik taşımıyordu.” Babasõnõ bekleyen Uğur Tunaboylu ise Babamla hiçbir şekilde haberleşemiyo- ruz. Beklemek çok zor. Ama ben Türki- ye Cumhuriyeti Başbakanı’ndan çok daha sert bir tepki beklerdim. Türkiye- İsrail ticaret anlaşmalarının iptal edil- mesinden yana değilim” dedi. Amcasõnõn oğlu Lütfü Gençal’õ bekleyen İrfan Gen- çal, çok heyecanlõ olduklarõnõ ancak oraya bir gaye, bir inanç için gitmeleri nedeniyle tedirgin olmadõklarõnõ söyledi. İrfan Gençal, “İsrail çirkin yüzünü gösterdi” diye ko- nuştu. Eylemcileri karşõlamak üzere Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç ve bazõ bakanlar da havaalanõna gitti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait 10 otobüs havalimanõnõn önünde Tel Aviv’den gelecek yolcular için hazõr bekletiliyor. Öte yandan, İstanbul’a gelecek eylemcilerin Taksim’e götürüleceği bilgisi üzerine Taksim Meydanõ’nda binler- ce kişi toplandõ. Gazze’ye giden gemide yer alanlar otobüslerle havaalanına sevk edildi. Otobüste ünlü dizi oyun- cusu Sinan Albayrak da yer aldı. (Fotoğraf: AA) 19 YARALI TÜRKİYE’DE TEDAVİ ALTINA ALINDI ‘ÖZEL EŞYALARIMIZI VE PARAMIZI ALDILAR’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle