19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Değinmeler MU8TAFAŞERİF0NARAN ellekunut- kandır. Içindeya- şadığımız olaylar bile zamanla silin- meye başlar, Aıtık o olaylan yaşatan kişileri de anımsa- maz oluruz. Tarih kitapları geçmişin belleği sayılır. Yal- nız sultanları, sa- vaşlan değil. döne- min toplumunu da anlatır. o toplu- mun kültür ortam- lannı da göster- meye çalışırBizlm tarih geleneğimiz- deböylebirçalış- ma yöntemi be- nimsenmemiştir. Hoca Sadeddin Efendinin "Tacüd Tevarih'inde tezki- I recilere yol göste- renözelliklervar- dır. Hoca Saded- din, Osman Ca- zi'den II. Bayezid dönemisonuna kadar; bilgin, he- kim, tasavvuf ehli olmak üzere 267 kişinin yaşamöy- küsüneyerver- miştir. "Şakâik" adı verilen kitaplarda da dönemin ünlü kişilerinin yaşam- öyküleri yer almış- tır. örnekse Taş- köprülüzadeAh- met'in "şakâikun- Nu'maniye'sinde Osman Caziden Kanuni süleyman dönemine kadar 150 şeyh, 371 bilgin olmak üzere 521 kişinin yaşamöy- küsü vardır. Ama yaşamöyküsü ge- leneğinde bizi asıl ilgilendiren "Şuara Tezkireleri'dir. çünkü ozanlarla edebiyatçılann ya- şamöykülerinin başlangıcı "$uara Tezkireleıi'ne da- yanır. SAYFA 22 Yaşamöyküsü geleneği Prof. Or. Mustafa isen Tezkireden Biyografiye TEZKİREDEN BİYOGRAFİYE Ozanların yaşam- öyküsü neden önemli? Bir divan şiiri antolojisinde öne çıkmış belli ozanlar yer alır. Oy- sa "Şuarâ Tezkire- leıf'nde adını pek bilmediğimiz yüzler- ce ozan vardır. Bun- lardan biri üzerinde derinleştiğimiz za- man belki de yeni bir ozan keşfetmiş olacağız. "Bir hakikat kalmasın âlemde Allahım nihan" diyen Yenişehirli Avnrnin dizesine uyup gizli ' divan ozanlannı da anlamaya çalışacağız. Divan şiirinin usta yorumcusu Mustafa İsen 'Tezkireler" konusuna da emek veren bir araş- tırmacı. Onun bir çalışmasından yola çıkarak "divan şiiri" dediğimiz "gizli gömü"yü anla-' maya çalışalım (TEZKİREDEN BİYOGRAFİ- YE, Kapı Yayınlan, 2010). Osmanlı Devleti'ndeki "Şuarâ Tezkireleri"ni etkileyen Ali Şir Nevâî'nin "Güzellikler Orta- mı" olarak yorumlanabilecek eseri "Mecâli- sü'n-Nefâis", Herat Tezkiresi diye bilinmek- te, Çağatay edebiyatı ile Iran edebiyatındaki ozanlann yaşamöykülerini ele almaktadır. Osmanlı'da ilk tezkireci olarak bilinen Sehî Bey "Heşt Behişt" (Sekiz Cennet) adındaki tezkiresinde yaşamöykülerini yazdığı ozanlan 8 bölümde ele almıştır. Şiir yazan padişahlan, şehzadeleri, devletin ileri gelenlerini, ozan olan bilim adamları ile değişik dönemlerde tanıdığı ozanlan anlatmıştır. Sehî Bey'in tezkiresinde 229 ozan yer alır. Sehî Şey şiir yorumlannda basmakalıp söz- lerle yetinir. (Günümüze gelerek ayraç içinde bir anım- satmada bulunmak gerekebilir. Behçet Neca- tigil "Edebiyatjmızda Isimler Sözlûğü" ile öz- gün bir yaşamöykücü olduğunu göstermiştir. "Kitaplarda Ölmek" adlı şiirinde ozanın do- ğum tarihi ile ölüm tarihi arasında bir çizgi var- dır. Ozanın umudu, korkusu, gözyaşı, sevinci hep o çizgide anlatılır. Necatigil o ozanın şiirine özgün yorumlar getirmesini de bilir). Ama Osmanlı tezkirecileri arasında kuşkusuz en önemlisi LatîfTdir. "Ozanların Yaşamöy- küleri" olarak ele alacağımız eseri "Tezkire- tü'ş-Şuarâ", üç bölüm ile bir sonuç olarak dü- zenlenmiştir. LatîfTye göre Islam'da şiir yasaklanmamıştır. Bunu kendince kanıtlayarak şiir üzerine görüş- lerini anlatır. Tezkirenin ilk bölümünde şiir ya- zan 13 şeyhi, ikinci bölümde 7 sultanla şehza- deyi, son bölümde de 314 ozanı inceler. Latîfî, tezkiresini düzenlerken, alfabetik sıraya, anla- şılır açık bir dille yazmaya özen göstermiştir. Latîfî ile aynı dönemde yaşayan AbdTnin tezkiresinde 382 ozan yer alır. Gene aynı dönemde yaşayan Âşık Çelebi, özellikle XVI. yüzyıl ozanlarına geniş yer ayır- mış, onlarta yakın ilişkiler kurmuş, tanıklıklara dayanan bilgiler sunmuştur. Bu ozanların ya- şama biçimlerini, birbirieriyle ilişkilerini, toplu- mun yaşama biçimini, edebiyat çevrelerini ay- rıntılı olarak anlatmıştır. XVI. yüzyılın önemli tezkirecilerinden biri de Hasan Çelebi'dir. Tezkiresinde 618 ozan yer almıştır. Latîfî gibi açık bir dille yazmamış, zor anlaşılırsüslü birdil kullanmıştır. NEVAl'DEN GÜNÜMÜZE DOĞRU Tezkirecilik yalnız ozanlann yaşamöyküsünü anlatan bir edebiyat türü değildir. Ermiş kişileri, el yazısı ustalannı, mimarlan, çiçek yetiştiricile- rini, musiki ustalannı anlatan tezkireciler de vardır. Ama tezkirecilik, ozanların yaşamöykü- sü için yaygınlık kazanmıştır. Mustafa İsen, Çağatay edebiyatında Ali Şir Nevâî ile başlayan bu geleneği günümüze doğru sürdüren 36 tezkireciden söz açar. Bu tezkireciler özsözlerinde "Kur'an'da şiir aley- hindeki hükümlerin nasıl yorumlanması gerek- tiği ve bu hükümlerin aslında belli tarzdaki şiir- leri kapsadığı" üzerinde özellikle dururlar. Osmanlı ozanlannı anlatan bu tezkirelerin ayn özellikleri vardır. ömekse Esrar Dede yal- nızca Mevlevî ozanlan, Âkif, Enderun'da yeti- şen ozanlan, Ali EmirîEfendi Diyarbakırlı ozanlan anlatan tezkireler yazmışlardır. Herat tezkireleri sınıflamasına karşı, Latîfî, al- fabetik sıraya önem vermiştir. Bütün Osmanlı ozanlannı derlemeye çalışan MehmetTevfik'in tezkiresi başanlı olamamış- tır. Fateî, antoloji tipi tezkireye önem vererek 545 beyit kullanmış, başka tezkireciler de bu yolu izlemiştir. Mustafa İsen, "Türkçe Şair Biyografileri" başlıklı incelemesinde şöyle bir yargıya var- maktadır: "Arap ve Fars edebiyatlan öncülüğünde ge- lişmiş olmasına rağmen özellikle şuarâ tezkire- si türü, en güzel ve başanlı örneklerini Türk- çe'de, özellikle Osmanlı Türkçesi çerçevesi içinde vermiştir." Incelemenin geniş kaynakçasında yalnız Mustafa Isen'le ilgili 17 çalışma var. Tezkirele- rin ışığında Divan Edebiyatı'na bakmak o "gizli gömü"yü yeniden keşfetmemizi kolaylaştıra- caktır. Kaynakçada Filiz Kılıç'ın da 10 incelemesi yer alıyor. Mustafa İsen, katılımcı çalışmalara önem veren bir araştırmacı olarak Fijiz Kılıç'la da ortak tezkire çalışmalanna girişmiştir. (Prof. Dr. Filiz Kılıç halen Nevşehir Üniversi- tesi'nin rektörüdür. Nevşehir Üniversitesi, 6-8 Mayıs 2010 tarihlerinde, Prof. Dr. Mustafa İsen adına, "Türk Edebiyatanda Biyografi" konulu uluslararası bir sempozyum düzenle- miştir. Bu sempozyumda 50'ye yakın bildiri ile 'Türk Biyografi Geleneği" ele alınmıştır. Sempozyum konuşmalan kitaba dönüştüğü zaman, yalnız ozanlann yaşam öyküsü değil, divan şiirinin gizli dünyası da iyi anlaşılacaktır). ANTOLOJİ TİPİ TEZKİRELER Mustafa isen, "Biyografi Geleneğinde Ali Şir Nevâfnin Yeri"ni belirtirken, onu örnek alan Sehî Bey'in tezkiresini 8 bölümde düzen- lediğini anlatıyor. Bu benzerlikleri karşılaştıra- rak Nevâfnin önemi üzerinde duruyor. Mustafa İsen, Latîfî tezkiresine özel bir önem veriyor. Üzerinde yeniden durarak tezki- resini nasıl geliştirdiğini anlatıyor. Latîfî tezkiresinin değişik yazmalannda 308'den başlayan ozan sayısı 334'e kadar çık- maktadır. Örnek olarak, bilinmeyen yüzlerce ozandan birini, Bezmî adındaki Rumeli kökenli, rind ehli bir ozanı ele alıyor. Değişik yazmalaıda Bezmî yeniden inceleniyor. Nice bilinmeyen divan ozanı gibi Bezmî, divan şiiri antolojilerinde yer almayıp tezkirelerde değerlendirilen bir ozan. Onu, rind ehli ile softa kişiyi karşılaştıran bir beyiti ile anımsayalım: "Kısmet olucak ârif ü rinde mey ü şâhid Tesblh ile seccade verilmiş sana zâhid." Tezkirelerin şiirlerle bezenerek antoloji bü- tünlüğü içinde yayımlanması daha etkili olabi- lir, daha iyi iz bırakabilir. Mustafa İsen, FâizFnin "Zübdetû'l-eş'âr" (Şiirterden Şeçmeler) tezkiresi üzerinde dura- rak 514 ozan üzerine yaptığı yorumlan değer- lendiriyor. Bu çalışmayı antoloji tipi tezkirelerin öncüsü olarak nitelendiriyor. FâizFden sonra Yümnî ile Seyrekzâde Mehmet Âsım antoloji tipi bu tezkireyi eklerle geliştirmiştir. Silahdarzâde ile Şefkat de şiirii tezkireler yazmışsa da Fâizî kadar etkili olmamışlardır. Mustafa İsen, Gelibolulu Mustafa Ali'nin "Gerçek Haberler" olarak çevrilebilecek "Künhü'l-Ahbâr" tezkiresi için; bu çalışmanın önemini, kaynaklannı anlatan kapsamlı bir ça- lışmaya girişiyor. Bu çalışmada dönemin düzyazı dilinin anla- şilıriığını göstermek için geniş bölümler aktan- yor. Gene de bu yazılann günümüz Türkçesine çevrilmesi geniş okur topluluklarını daha çok il- gilendirirdi. HayretTnin günümüz okuriannı da ilgilendi- recek bir beytini anmakla yetiniyorum: "Ne Sûleymana esiriz ne Selîmin kuluyuz Kimse bilmez bizi bir Şâh-ı Kerimin kuluyuz." O "GİZLİ CÖMÜ" Mustafa Isen'in "Tezkireden Biyografiye" kitabında 30 inceleme yer alıyor, Yazar bu incelemeleri iki bölümde toplamış. Birinci bölümde "Biyografi Geleneği" aynntı- lanyla anlatılıyor. İkinci bölümde tezkirelerden yola çıkılarak "Divan Edebiyatı"na değişik bir yorumla bakılıyor. Bu değişik yorum; Osmanlı coğrafyasındaki kültür ortamlarından divan ozanlannın tasavvuf anlayışına, ozanlann meslek özelliklerine kadar kapsamlı bir çalışmayı içeriyor. Osmanlı Devleti'nde kentlerdeki yaşama dü- zeni, istanbul'un özellikleri aynca değerlendiri- liyor. Mustafa İsen, Belgrad Üniversitesi Filoloji Fakültesi Doğu Dilleri Bölümü'ne Türkçe okut- manı olarak gönderildiği yıllarda Balkanlardaki Türk edebiyatıyla da yakından ilgilendi. Bal- kanlarda doğan divan ozanlan da 'Tezkireden Biyografiye" kitabında geniş yer aldı. NurullahAtaçderdiki: "Devrimci miyiz? Kapatacağız geçmişi." Ama Divan Edebiyatı'nı öğrenmeyi meslek edinenlerden çok daha iyi bir divan şiiri yorum- cusuydu. Çağdaş şiirimizin Behçet Necatigil, llhan Berk gibi usta ozanlan divan şiiri beğenisi olan kişiliklerdi. Turgut Uyar da o gizli gömüye ulaşmak isteyenler arasındaydı. Eskiyi yorumlamayı bilmeden çağdaş şiirde yeni bir dönüşüm oluşturmak kolay değildir. Dahası aruz ölçüsünü öğrenmeden dizedeki gizli uyumu bulamazsınız. Tezkirelerden yola çıkan Mustafa İsen o "Gizli Gömü"nün üstünü açmak istiyor. Ne ki herkes kendi birikimi ölçüsünde o gömüden yararlanabilir. Hiç bilmediğimiz nice eski ozan uzaklardan el uzatarak günümüzü anlamayı kolaylaştıra- caktır. Dar çevreyle yetinmek bir ozanı gelişti- remez. Bilmemeyi öğünme haline getiren oza- na gülümsemek gerekir. Mustafa İsen de divan şiirine tezkirelerden bakmanın bir başka zenginlik olduğunu düşün- dürüyor. Bütün iş, unutulmuş bir ozanın bile doğumu ile ölümü arasındaki çizgide yaşadığı o kendi- ne özgü dünyayı anlamaya çalışmaktır. O za- man kendimizden çoğalmanın ne demek oldu- ğunu öğreneceğiz.» Bu sayfayla iletişim kurabilmek için dergileripin ve kıtaplannızı aşağıdaki adrese gönderiniz: Mustafa ŞerifOnaran Hekimköy Sitesi 20. Sok. No: 8 06800 Ümitköy-Ank. Tel.: (0312) 235 91 11-236 23 46 C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1 0 S 9
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle