Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
3 HAZİRAN 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr
SAĞNAK
NİLGÜN CERRAHOĞLU
‘Yeni Nasır’ Erdoğan...
Amiral gazetenin “amiral yazarı” nihayet dün
“Biraz da iğneyi kendimize batıralım mı?” diye
yazdı.
“Önceki akşam bir gazeteci topluluğu ile
birlikteydim” diye başlayan yazı şöyle devam
ediyor:
“Her görüşten insan vardı. Kendimi de dahil
ederek, şöyle bir soru sordum: ‘Bugün acaba
kaçımız görüşlerini yazdı?’ Birkaçı içinden gelen
her şeyi yazamadığını söyledi. Ötekiler sessiz
kaldı… Dün gazetelere baktım. Aşağı yukarı
hepsinin tavrı benzerdi…”
Yani…
Manşetler ve köşe yazılarında ortaya koyulan
tavrı yazar “ulusal tepki” sözleriyle betimliyor ama
işin içine böyle gard alarak itiraf edilen “otosansür”
girince, konu saf “ulusal tepki” olmaktan çıkıyor,
“hamasete” giriyor…
İsrail basını, “ulusal tepki” adına Netanyahu
hükümetinden hesap sormaktan çekiniyor mu?
Neler yazıyorlar…
Bizde “her görüşten gazetecinin bulunduğu
topluluktaki” yazarlar -sessiz kalarak da olsa-
kalemlerini “serbestçe oynatamadıklarını” itiraf
etmek zorunda kalıyor.
Neden? Çünkü korku dağları bekliyor.
Korku dağları beklediği için “otosansürle hizaya
giren” Türk basını; ülkenin bu en kritik, en tarihi
virajında, “koro halinde” hep bir ağızdan kendisini
aynı duygusal cümleleri kurmaya mecbur
hissediyor...
“Türkiye ‘sivil toplum inisiyatifidir!’ deyip işin
içinden bu kadar kolay çıkabilir mi?” “Gemide
çocukların, kadınların ne işi var?” “Sıfır sorun, bu
angajmanla bağdaşır mı?” ya da “Onca Arap ülkesi
dururken bize ne oluyor?” misali.. en bariz
soruların dahi böyle “amiral yazarlar” tarafından
gündeme getirilmesi -Good morning!- günler
alıyor.
O da “Bunlar katı sorular değil mi? İnsanın
boğazından zor geçiyor!” ibaresiyle...
‘Girişim neden engellenmedi?’
Okur bloglarını bu nedenle artık köşe
yazılarından daha büyük iştahla okuyorum. Okurla
yazar arasında açılan bir makas var. Okurlar,
yazarlardan daha cesur. Okur blogları, basınımızda
gündeme taze taşınan bu soruları “gemi krizinde”
hiç dakika sektirmeden dile getirdiler:
“BM, Kızılay dururken, Mavi Marmara da
nereden çıktı?”
“Bir yardım gemisinde 400’ü Türk 581 kişinin ne
işi var? Diğer gemiler askere karşı çıkmazken,
neden Türk gemisi çıkıyor? İsrail gibi tehlikeli, tekin
olmayan bir ülkeye neden silahsız siviller
gönderiliyor? İsrail’in kim olduğu, neler
yapabileceği bilinmiyor mu? Girişim niye
engellenmedi?”
“Adamlar, gelmeyin vururuz, önce gemileri
kontrol edeceğiz diyor! Bunlar yollarına devam
ediyor! Kader mi bu? Provokasyon mu? Ne
yapmak istiyorlar?”
“Başbakan’ın bu Arap hayranlığı ile Gazze
aşkının içyüzü ne?”
‘Ankara ve Tel Aviv
on gün önce anlaşmıştı!’
Ulusal medyanın şartlanmalarına tabi olmadığı
için, bu soruların yanıtlarını dış basında takip
etmek nispeten daha kolay...
“Corriere della Sera”da dün yer alan bir haber,
örneğin “Yardım gemilerinin Kıbrıs’tan ‘hareket
etmemesi’ için İsrail ve Türk tarafının
operasyondan on gün önce aralarında mutabakata
vardıklarını ancak (her nasılsa?) Türk tarafının ‘fikir
değiştirdiğini’ ” yazıyordu. (2 Haziran, s. 5)
İtalyan TÜSİAD’ı “Confidustria”nın gazetesi “Il
Sole 24 Ore” de (2 Haziran, s. 17), “Corriere della
Sera” gibi, “Ankara’nın işbirliği sayesinde”…
“konvoyun KKTC’nin Magosa Limanı’nı kullanarak
hareket ettiğini” belirttikten sonra “meşru (Güney!)
Kıbrıs hükümetinin tanımadığı bir limandan hareket
eden konvoyun uluslararası denizcilik hukukuna
aykırı bir durum” yaratmış olmasından dem
vuruyor. Ancak buna karşın Ankara’nın -kısaca- bir
taşla iki kuş vurduğu söyleniyor:
1. İçeride “krize giren AKP hükümetinin düşüşe
geçen oylarının toplanması”.. 2. Dış politikada
dikkatleri İran’dan başka yana çekmek arayışı…
Yardım konvoyunun -özetle- “uluslararası
diplomaside dikkat dağıtmak adına
araçsallaştırıldığını” vurguluyor “Il Sole”.
Gazze aşkı neden galip geldi?
Gelelim.. en can alıcı soru “Başbakan’ın Gazze
aşkına…”
İtalyan medyasındaki kanı, Başbakan
Erdoğan’ın “Gazze bayrağını” “İslam dünyasının
liderliği” için kullandığı şeklinde…
Yaygın değerlendirme; a. Ankara’nın AB
tarafından reddi üzerine Ortadoğu’ya savrulduğu,
b. Bunu fırsat bilen Erdoğan’ın, dostlar alışverişte
görsün hesabına yapılan ve laik yapıyı sarsan “AB
müzakerelerini” amaçları doğrultusunda kullanarak,
rotayı “İslam liderliğine” çevirdiği şeklinde.
Erdoğan “Gazze bayrağını” dışta, Ortadoğu
kitlelerini harekete geçiren bir kaldıraç olarak
kullanıyor. İçeride, “ulusal kimliğin” “ümmet
kimliğine” dönüşmesini “meşrulaştırma aracı”
yapıyor….
Bu bağlamda gündeme getirilen çeşitli yazıların
yanı sıra; Berlusconi TV’si “Canale 5”te dün gece
bir de açık oturum (“Matrix”) izledim.
Katılımcılardan biri, Erdoğan liderliğindeki bu
devasa kabuk değişimi için -mealen- şunları
söyledi:
“Ortadoğu’da geçmişte bu role soyunan Nasır,
Kaddafi, Saddam, Ahmedinejad gibi liderler
yanında, Erdoğan Batı için yeğdir. Bir ayağı
NATO’daki Erdoğan’a nazımızı geçiririz!”
Ankara ile
Washington ayrõ telden çalõyor
ELÇİN POYRAZLAR
WASHINGTON - ABD, Dõşişleri Bakanõ
Ahmet Davuoğlu’nun telkinlerine karşõn Gaz-
ze’ye yardõm götüren filoya yönelik saldõrõyõ İs-
rail’in soruşturmasõna destek verdi. İsrail’i açõk
bir biçimde kõnamaktan kaçõnan ABD Dõşişle-
ri Bakanõ Hillary Clinton olaylarla ilgili tüm ta-
raflarõ “dikkatli ve düşünceli tepkiler ver-
meye” çağõrdõ. ABD Başkanõ Barack Obama
ise Başbakan Tayyip Erdoğan ile yaptõğõ telefon
görüşmesinde “Gazze’ye yardımların İsrail’in
güvenliğine zarar vermeden ulaştırılması
için yollar aranması” mesajõnõ verdi.
Beyaz Saray’dan yapõlan açõklamada, Oba-
ma’nõn Erdoğan’a İsrail’in askeri operasyonu so-
nucu meydana gelen ölümler için derin başsağlõğõ
dileklerini ilettiği belirtildi. Obama’nõn Erdo-
ğan’a tüm yolcularõn serbest bõrakõlmasõ için İs-
rail ile yakõn bir biçimde çalõştõklarõnõ ilettiği ifa-
de edildi. Obama’nõn “trajediye yönelik ger-
çeklerin güvenilir, tarafsız bir biçimde so-
ruşturulması konusunda destek verdiği” be-
lirtilen açõklamada, “Başkan İsrail’in güven-
liğine zarar vermeden Gazze halkına insani
yardım sağlanması için daha iyi yolların
bulunmasının önemine dikkat çekti” denildi.
Başbakanlõk’tan yapõlan açõklamada, Erdo-
ğan’õn da görüşmede, Akdeniz’de gerçekleşen
saldõrõnõn yalnõzca Türkiye ile İsrail arasõnda de-
ğil, İsrail ile 32 ülke arasõnda, dolayõsõyla bütün
dünyayla olduğunu ifade ettiği belirtildi. Er-
doğan, “İsrail bölge barışına bugüne kadar en
büyük katkıyı yapan bölgedeki tek dostunu
kaybetme tehlikesi ile karşı karşıyadır. Önü-
müzdeki günlerde atacağı adımlar, bölgede-
ki konumunu belirleyici olacaktır” dedi.
Washington’da önceki gün yaklaşõk 2.5 saat
süren Davutoğlu- Clinton görüşmesinin gergin
bir ortamda geçtiği iddia edildi. Görüşme ön-
cesinde görüntü alõnacağõnõn açõklanmasõna
karşõn, iki bakanõn birlikte görüntü vermediği
dikkati çekmişti. Davutoğlu, ABD yönetimin-
den İsrail’de tutulan Türk vatandaşlarõnõn ser-
best bõrakõlmasõ konusunda destek istedi. ABD
yetkililerinin ellerinden geleni en kõsa sürede ya-
pacaklarõ konusunda kendilerine teminat ver-
diklerini ifade eden Davutoğlu, tutumlarõnõ net
bir şekilde ABD tarafõna ilettiklerini söyledi.
ABD’nin olaylara yönelik ilk açõklamasõnda bek-
ledikleri desteği bulamadõklarõnõ söyleyen Da-
vutoğlu, “Ama bugünkü (önceki gün) görüş-
melerimizde birbirimizi çok daha iyi anla-
dığımızı sanıyorum” dedi. Görüşmede sal-
dõrõlara yönelik bağõmsõz uluslararasõ bir so-
ruşturma yapõlmasõ yönündeki taleplerini de
gündeme getirdiklerini ifade eden Davutoğ-
lu, “İsrail’in yapacağı soruşturmayla ye-
tinmeyiz. Çünkü bunun sağlıklı olacağını
düşünemeyiz” diye konuştu.
Davutoğlu ayrõca Clinton görüşmesini ya-
rõda keserek Erdoğan ile bir telefon görüşmesi
yaptõklarõnõ da ifade etti. BM Güvenlik Kon-
seyi Başkanlõk açõklamasõnõn “güçlü” oldu-
ğunu söyleyen Davutoğlu, Türkiye’nin talep
ettiği unsurlarõn açõklamada yer aldõğõnõ sa-
vundu. Davutoğlu, Clinton’õn yanõ sõra Oba-
ma’nõn Ulusal Güvenlik Danõşmanõ James Jo-
nes ile de görüştü. Davutoğlu’nun açõkla-
malarõna karşõn Clinton ilerleyen saatlerde
BMGK açõklamasõnda, “acil, tarafsız, gü-
venilir ve şeffaf” bir soruşturma yürütülme-
si ifadelerine dikkat çekerek “Bu kriterleri
yerine getiren bir İsrail soruşturmasını des-
tekliyoruz” dedi. Uluslararasõ katõlõmõn da da-
hil olacağõ güvenilir bir soruşturmaya yöne-
lik farklõ yollara da “açık” olduklarõnõ belir-
ten Clinton, İsrail ve uluslararasõ ortaklarõy-
la bu görüşleri tartõşacaklarõnõ ifade etti.
Davutoğlu gündeme getirmemiş
İsrail’i açõkça kõnamayan ancak BMGK baş-
kanlõk açõklamasõna atõfta bulunarak “bu
trajediye yol açan eylemleri” kõnadõklarõnõ
söyleyen Clinton, İsrail’e tüm ülkelerin ölü ve
yaralõlarõnõ alabilmesi için izin vermesi çağ-
rõsõ yaptõ. Clinton “Bizim açımızdan durum
çok zor ve tüm ilgili taraflardan dikkatli ve
düşünceli tepkiler gerektiriyor” dedi.
Öte yandan yabancõ basõna ABD’den İsra-
il’i açõkça kõnamasõnõ isteyeceği açõklamasõ-
nõ yapan Davutoğlu’nun Clinton ile görüş-
mesinde bunu gündeme getirmediği öğrenil-
di. ABD Dõşişleri Bakanlõğõ sözcüsü Philip
Crowley, Davutoğlu’nun Clinton ile görüş-
mesinde bunu özel olarak talep etmediğini söy-
ledi. Davutoğlu’nun Türk vatandaşlarõnõn
geri gönderilmesi konusuna öncelik verdiği-
ni ifade eden sözcü, ABD’nin Türk hükü-
metinin kaygõlarõnõ İsrail’e ilettiğini aktardõ.
DOĞU AKDENİZ’E
TANSİYON AYARI
‘Savaş uçaklarını dolarlar besliyor’
İsrail’in Gazze’ye yardım götüren gemilere
saldırmasının ardından, dünya çapında pro-
testo gösterileri dün de devam etti. En geniş
katılımlı protesto gösterilerinden biri
ABD’nin New York kentindeki İs-
rail Başkonsolosluğu önünde ya-
pıldı. Aralarında Yahudilerin
de bulunduğu kalabalık bir
grup “Gazze’deki ablukaya
son verin”, “Amerikan Do-
ları, İsrail’in savaş suçlarını
besliyor”, “Ellerinde beyaz
bayrak vardı, sopa değil”,
“İsrail katliamı”, “Gazze’ye
özgürlük” yazılı pankartlar
taşıdı. Bir grup Ortodoks Ya-
hudinin ellerinde “Yahudilik
Gazze’deki siyonist vahşeti
kınıyor” yazılı pankartlar, yakalarında ise
“Bir Yahudi siyonist değildir” yazılı rozetler
taşımaları dikkat çekti. Türkiye ve Filistin
bayrakları da yine gösterilerde yer aldı.
Öte yandan Birleşmiş Milletler (BM)
önündeki diğer bir eylemde, İsrail
taraftarı grup ile aralarında
Türkler ve Ortodoks Yahudile-
rin de bulunduğu bir başka
grup arasında sözlü sataşma-
lar oldu. New York polisinin
sıkı güvenlik önlemleri altında
gerçekleşen gösteriler olaysız
sona erdi. Ortodoks Yahudi-
ler, Mesih gelmeden önce Yahu-
dilerin devlet kurmaması gerekti-
ği inancında oldukları için İsrail
devletini dinen geçersiz sayıyorlar.
Dış Haberler Servisi - BM İnsan
Haklarõ Konseyi dün İsrail’in
Gazze’ye gitmekte olan yardõm
gemilerini engellemesiyle ilgili
uluslararasõ bağõmsõz soruşturma
açõlmasõyla ilgili ilke kararõnõ
kabul etti. İsviçre’nin Cenevre
kentinde toplanan BM İnsan
Haklarõ Konseyi tarafõndan dün
yayõmlanan İsrail’in saldõrõsõnõ
kõnayan karar tasarõsõ 32 ülkenin
desteğiyle kabul edilirken; ABD,
Hollanda ve İtalya tasarõya
karşõoy kullandõ. Fransa, Belçika,
Burkino Faso, Macaristan,
Japonya, Slovakya, Ukrayna,
İngiltere, Güney Kore çekimser
kaldõ. Kamerun, Madagaskar ve
Zambiya ise oylamaya katõlmadõ.
Arap ülkeleri öncülüğünde
hazõrlanarak BM İnsan Haklarõ
Konseyi’ne sunulan tasarõda,
İsrail’in uluslararasõ sularda
gemilere müdahale ederek
uluslararasõ hukuku çiğneyip
çiğnemediğinin araştõrõlmasõ
istendi. Kararda ayrõca işgal
altõndaki Gazze’de derinleşmekte
olan insanlõk krizinden kaygõ
duyulduğu kaydedilerek
İsrail’den gõda, yakõt ve tõbbi
malzeme içeren insani yardõmõn
Gazze’ye ulaştõrõlmasõnõ
engellememesi istendi.
ABD’nin konsey nezdindeki
büyükelçisi Eileen Donahoe,
meydana gelen şiddetten
rahatsõz olduklarõnõ ve
kayõplardan üzüntü duyduklarõnõ
belirtti ancak gerçekler ortaya
çõkmadan bir yargõda
bulunulmasõnda acele edildiği
gerekçesiyle metnin altõna imza
atmadõklarõnõ söyledi.
BARKIN ŞIK
ANKARA - Gazze’ye yardõm
götüren Mavi Marmara gemisi-
ne yapõlan askeri saldõrõ sonra-
sõnda gerilen Türk-İsrail ilişki-
lerinde yeni bir krizin patlak
vermemesi için taraflar tansiyon
düşürücü tutum izliyor.
Türk ve İsrail Hava Kuvvetleri,
Doğu Akdeniz üzerinde karşõ
karşõya gelmemek için uçuşlarõ-
na kõsõtlama getirdi. Diyarbakõr
Ana Jet Üs Komutanlõğõ’nõn Do-
ğu Akdeniz üzerinde kriz önce-
sinde planlanan rutin uçuşlarõnõn
da bu kapsamda gerçekleşmedi-
ği öğrenildi.
Mavi Marmara krizinin ar-
dõndan Türkiye’nin güney sõnõ-
rõnõ koruyan ve Doğu Akde-
niz’deki uçuşlarõ gerçekleştiren
Diyarbakõr Ana Jet Üs Komu-
tanlõğõ’ndaki Scramble (Göreve
Hazõr) uçaklarõnõn sayõsõnda bir
artõşa gidilmedi. Türkiye, son dö-
nemde Scramble uçaklarõnõn sa-
yõsõnõ, özellikle İran’a yönelik
olasõ bir askeri operasyon sin-
yallerinin güçlendiği dönemler-
de arttõrõyordu. Son gelişme son-
rasõnda ise Türkiye’nin Scram-
ble uçaklarõnõn sayõsõnda artõşa
gitmediği öğrenildi.
Ağırlık yaptırımda
Diyarbakõr’da konuşlu 2. Ha-
va Kuvveti Komutanlõğõ bünye-
sinde Türk Hava Kuvvetleri’nin
en vurucu uçaklarõ yer alõyor. Di-
yarbakõr’a bağlõ olarak, 3 ana jet
üssü, 1 tanker üssü, bu üslere
bağlõ 2 Av-Önleme filosu, 3
Av-Bombardõman filosu, 1 Ha-
vada Yakõt İkmal Filosu ve kuv-
vet komutanlõğõna doğrudan bağ-
lõ 1 irtibat ve Arama-Kurtarma fi-
losu bulunuyor.
Diyarbakõr’daki F 4 2020
uçaklarõndan oluşan 171. Korsan
Filo ile F-16 uçaklarõndan oluşan
181. Pars Filo her türlü hava ko-
şulunda gece/gündüz uçabilme
yeteneğine sahip. Ankara, 9 ki-
şinin öldürülmesi, onlarca kişi-
nin yaralanmasõnõn faturasõnõ İs-
rail’e öncelikli olarak diploma-
tik ve ekonomik alanda kesme-
yi planlõyor.
ABD kõnama tasarõsõnõ reddetti
Knesset’te gerginlik
Dış Haberler Servisi - İsrail Parlamentosu Knes-
set’te dün sağcõ ve İsrailli Arap milletvekilleri arasõnda
büyük gerginlik yaşandõ. Likud milletvekili Miri Re-
gev, durdurulan Gazze’ye yardõm gemilerinde bulunan
Balad partisinden Hanin Zoabi’ye atfen “Gaz-
ze’ye git hain. Knesset’te Truva atlarına ihtiyacımız
yok” dedi. Ulusal Birlik Partisi’nden Ben Ari, otu-
rumda filodaki İsrailli Araplarõ destekleyen Hadaş-
Taal milletvekili Muhammed Barake’ye “Hain, se-
nin de günün gelecek” diye bağõrdõ.
ARAP VEKİLE ‘HAİN’ DEDİLER
Silivri’de “Duruşmaları
İzleme Eylemi”
? Hukuk çiğnenerek
? Özgürlükleri ellerinden alõnan ve yargõlanan tüm
insanlarõmõzõn
? Silivri’deki duruşmalarõna TANIK olmamõzõ
isteyen
M. Balbay ve T.Özkan’õn
çağrõsõna uyalõm,
“Duruşmaları İzleme Eylemi”ni
sürdürelim.
• Resmi tatil günleri dõşõnda her Cuma günü olacaktõr.
• Saat: 08.15’de c’in bahçesinde olalõm.
• Başvuru : 0535.636 59 11-0506.787 40 67-0532.713 22 43
T.C. BEYOĞLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ İLAN
ESAS NO: 2010/211
Davacõ HAKAN SERTMAN tarafõndan açõlan çek iptali davasõnda verilen tensip kararõ gereğince;
Asya Katõlõm Bankasõ AŞ Karaköy Şubesinin 39864307 numaralõ hesabõna ait keşidecisi Erkuşlar AŞ Olan;
Çek No Meblağ Keşide Tarihi
1206405 14.000,00 TL 30.06.2010
Türkiye İş Bankasõ AŞ Arapcamii Şubesi’nin 1003 174123 numaralõ hesabõna ait keşidecisi Verel Ltd.Şti olan;
Çek No Meblağ Keşide Tarihi
3382782 16.000,00 TL 31.05.2010
3381898 9.250,00 TL 05.06.2010
3382781 15.000,00 TL 31.06.2010
3381895 15.000,00 TL 15.07.2010
3381894 14.500,00 TL 31.07.2010
3382786 16.820,00 TL 31.07.2010
3382790 23.000,00 TL 18.09.2010
Vakõfbank Karaköy Şubesinin 037-00158007286462097 numaralõ hesabõna ait keşidecisi Verel Ltd. Şti. olan;
Çek No Meblağ Keşide Tarihi
11015 20.000,00 TL 31.07.2010
11023 10.500,00 TL 31.07.2010
11016 32.000,00 TL 31.08.2010
11017 32.500,00 TL 31.09.2010
tarihli oniki (12) adet çekin çalõndõğõndan bahisle iptaline karar verilmesi istenmiş; mahkememizce de iddianõn doğ-
ruluğu kuvvetle muhtemel görüldüğünden durumun ilan edilmesine karar verilmiştir.
Karar gereğince çekleri eline geçirenlerin ilan tarihinden itibaren üç ay içinde mahkememize getirmeleri aksi tak-
dirde iptaline karar verileceği ilan olunur. 31/05/2010
(Basõn: 37419)
nilgun@cumhuriyet.com.tr
ABD yönetimi, Ankara’nõn telkinlerine karşõn, yardõm filosuna yönelik
İsrail saldõrõsõnõ İsrail’in soruşturmasõ konusundaki desteğinde õsrarlõ
Fotoğraflar:REUTERS/AFP
Netenyahu
yine
operasyonu
savundu
Dış Haberler Servisi - İsrail Başbakanı Binyamin
Netanyahu, dünyayı ayağa kaldıran ve 9 sivilin
ölümüyle sonuçlanan yardım filosuna yapılan ope-
rasyonu savunmaya devam ederek “O gemidekiler
şiddet ve terör destekleyicisiydi” dedi.
Basın toplantısı düzenleyen Netanyahu, “Gemide
bir grup aşırı güç sergileyen, terör örgütü Hamas’ı
destekleyen bir grup vardı ve askerlerimizi bunlar
karşıladı. Bu bir yardım gemisi değildi; terör des-
tekleyicilerini taşıyan bir gemiydi” dedi. Bir İsrail
askerinin gemiden atıldığını, askerlerin silahları-
nın ellerinden alındığını ve o silahlarla askerlere
öldürme amaçlı ateş edildiğini iddia eden Netanya-
hu, “Herkese sormak istiyorum. Bu gelişmelere ba-
karak, gemidekilerin barış eylemcisi olduğu söyle-
nebilir mi? Bu insanlar şiddet ve terör destekleyi-
cisidir. Açıkça ortaya koymak gerekir ki, askerle-
rimiz hayatlarını korumaya çalıştı ve ben onların
yaptıklarıyla gurur duyuyorum” dedi. “Gazze ku-
şatması, emniyetimiz için şart” diyen Netanyahu,
baskına karşı dünya kamuoyunun büyük tepkisini
de “ikiyüzlülük” sözüyle tanımladı.