Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
“Kaderci” Başbakan Zonguldak’ta.
İşçi haklarını savunarak sol parti olduğunu
yıllardır kanıtlamaya çalışan “halkçı” CHP’den tek
bir kişi yok göçük bölgesinde!
30 can gitmiş, aileleri, Türkiye yasta.
Parti kimler gidiyor, kimler geliyor telaşı içinde.
Bir yandan “eskileri” darıltmadan partide barış
içinde yaşama çabası, bir yandan da “eskilerin
tasfiye etme” hazırlıkları.
Kılıçdaroğlu’nun zor günleri. İki ayağını bir
pabuca sığdırmaya çalışıyor.
Kurultayda aday olarak bir konuşma yapacak.
Lakin bu konuşmanın, ikinci derecede sorumlu
olduğu günlerdeki konuşmalara benzememesi
gerekiyor.
Bu konuşma tek başına iktidar umutlarının canlı
simgesi olan birinci derecede sorumlu bir insanın
konuşması olacak.
Bu konuşmayla Kılıçdaroğlu; CHP gibi köklü
partinin önümüzdeki duyarlı süreçte partiye
vereceği -herhalde- yön ve yöntemleri açıklayacak.
CHP ne kadar soldur? CHP düne kadar izlediği
kimi politikaları ne ölçüde değiştirecektir?
Göreceğiz.
Örneğin laiklik konusuna nasıl bakıyor, Kürt
sorununa nasıl yaklaşıyor veya uzaklaşıyor?
İşsizliğe çare nedir? Yolsuzluklar uğraşı, zaten
Kılıçdaroğlu’nun temel uğraşı. Ama yoksulluğu
yenmek için bulduğu -buldu ise- çare nedir?
Acaba Kılıçdaroğlu umutları güçlendirecek
söylemlerle mi bu konulara değinecek…
... yoksa işsizlik, yolsuzluk, yoksulluk, Kürt
sorunu vs. gibi temel sorunlarda kurmay heyetinin
bulduğu sloganlarla mı yola çıkacak?
Sloganların çekiciliği yadsınamaz. Ecevit’i
Karaoğlan yapan ünlü sloganlarıydı; ne çare
Başbakanlığa geldiği 1970-80 arasında bu
sloganların hemen hiçbirini gerçekleştiremedi. Ne
toprak işleyenin ne de su kullananın oldu!
Köykent projesi gereği 1999’larda son
başbakanlığında Karadeniz’in bir ilinde üç beş
köyü bir araya getirdi. Büyük küçük baş hayvanları
köykente gönderdi.
İlk seçimde köykentte Ecevit’in DSP’si ancak üç
beş oy alabildi.
Cumartesi günü Kemal Kılıçdaroğlu’nun düşleri
gıcıklayan sloganlarla vaatlerde mi bulanacağını
veya sorunlara bakış açısını somut, inandırıcı
verilerle mi yaklaştığını öğreneceğiz.
Parti politikalarını irdeleyen konuşması kadar
yeni dönemde CHP yönetimini nasıl kuracağı
sorunu da önemli.
Bir habere göre parti meclisi seçimlerini çarşaf
liste ile yapmaktan vazgeçmiş.
Şayet bu haber doğruysa çarşaf listeyle
yapılacak seçimle parti meclisine Baykal’cı diye
bilinen kimilerinin ağırlıklı biçimde girmesinden
(kendisi veya çok yakın çevresi) kaygılanıyor,
demektir
Zaten Kılıçdaroğlu ne kadar birlik beraberlik,
parti içinde barışı savunursa savunsun... CHP’de
şimdilik görünmeyen, ama gelişmelerden
hissedilen ayrışma olasılığı, hatta olanağı parti
bünyesinde alt kademelerden Meclis grubuna
kadar hemen her kesimde varlığını duyumsatıyor.
Bir başka haber siyasetçi karakterini
sergileyecek içerikte bir haber.
Baykal’ın parti tüzüğünde yaptığı genel sekreteri
(Önder Sav’ı) sıradan bir yönetici durumuna
getiren değişiklik donduruldu.
Haber doğru çıkarsa kimi çevre, Kılıçdaroğlu,
beklemediği bir anda adaylığını destekleyen Sav’a
diyet ödüyor diye yorumlayacak... kimileri de 53
yıllık yoldaşı Baykal’ı bir hamlede dönüp bırakan
genel sekreteri daha güçlü konuma gelmesini
olumsuz davranış olarak değerlendirecek.
Yorum ve değerlendirmeler nasıl olursa olsun
Kılıçdaroğlu-Sav ittifakının temelinde tüzük
değişikliğinin uygulanmaması yattığı veya Önder
Sav’ı tatmin edecek biçimsellik alması olasılığından
söz ediliyor.
Söylendiğine göre Sav, genel başkan birinci
yardımcısı olacak, genel sekreterin etkinliği çok
azaltılacak... ama örgütten bir numaralı sorumlu
eski genel sekreter Bay Sav, birinci başkan
yardımcısı olarak örgütten sorumlu olacak!
Bu haber gerçekleşirse Önder Sav’ın birden
Kılıçdaroğlu’na dönüşünün gerçek nedeni bütün
çıplaklığıyla ortaya çıkacak, demektir.
Yazıyı yazarken CHP Genel Merkezi’nden Baykal
döneminde, herhalde Genel Sekreteri Önder Sav’ın
nezaretinde hazırlanan kimi broşürler geldi: Parti
meclisi çalışmaları... Baykal’ın Kutlu Doğum
Haftası’nda yaptığı konuşmanın CD’si... Çeşitli
konuşmaları ve broşürlerin birinin başlığı, bir
siyaset adamını tarif ediyor:
“...Kimlik, Kişinin Şerefidir!”
SAYFA 21 MAYIS 2010 CUMACUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 21 Mayıs
Oslo Y 18
Helsinki B 25
Stockholm Y 23
Londra PB 23
AmsterdamB 16
Brüksel Y 18
Paris B 21
Bonn B 20
Münih Y 22
Berlin Y 17
Budapeşte Y 20
Madrid B 28
Viyana Y 18
Belgrad Y 17
Sofya Y 17
Roma Y 20
Atina Y 21
Zürih Y 17
Moskova B 23
Aşkabat PB 25
Taşkent PB 31
Bakû Y 22
Bişkek PB 26
Tiflis Y 27
Kahire B 29
Şam A 29
İstanbul Y 21
Edirne Y 22
Kocaeli Y 22
Çanakkale Y 19
İzmir Y 19
Manisa Y 20
Denizli Y 21
Zonguldak Y 21
Sinop Y 21
Samsun Y 21
Trabzon Y 17
Giresun Y 18
Ankara Y 21
Eskişehir Y 19
Konya Y 22
Sivas Y 20
Antalya Y 24
Adana Y 27
Mersin Y 26
Diyarbakır B 28
Şanlıurfa B 30
Mardin B 25
Siirt B 26
Hakkâri B 18
Van Y 15
Kars Y 14
Ülkemiz geneli
parçalı çok
bulutlu,
Güneydoğu
Anadolu,
Hakkâri ve
Şırnak dışında
tüm ülke aralıklı
sağanak ve gök
gürültülü
sağanak yağışlı
geçecek.
Yağışların kıyı
Ege ile Antalya
çevrelerinde
kuvvetli olması
bekleniyor.
Balyozda Pulatsü ifade verdi
İstanbul Haber Servisi - 1. Hava Kuvveti
Komutanõ Korgeneral Korcan Pulatsü, “Balyoz
Planõ” soruşturmasõ kapsamõnda talimatla ifade
verdi. Avukatõ Ali Fahir Kayacan ile birlikte dün
Ankara Adalet Sarayõ’na gelen Pulatsü’nün ifa-
desi, terör ve organize suçlara ilişkin soruştur-
malara bakmakla görevli başsavcõvekilliğinde
alõndõ. İfadesi yaklaşõk 2 saat süren Pulatsü, daha
sonra adliyeden ayrõldõ. Balyoz Planõ soruştur-
masõ kapsamõnda, İstanbul Cumhuriyet Başsav-
cõlõğõ’nõn talimatõ doğrultusunda, Ankara’da bu-
güne kadar 2 albay ve 2 yarbay olmak üzere 4
muvazzaf subayõn ifadesine başvuruldu.
Haber Merkezi - Muhalefet
partileri ve sendikalar, Zongul-
dak’taki maden kazasõnõ “Mes-
leğin kaderinde bu var” sözle-
riyle değerlendiren Başbakan
Tayyip Erdoğan’a sert tepki
gösterdi. Siyasi partiler, sağlõk
meslek örgütleri, sendikalar ve si-
vil toplum kuruluşlarõ Zonguldak
Karadon’da yaşanan maden oca-
ğõ faciasõnõn sorumlularõ olan
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
Çalõşma ve Sosyal Güvenlik Ba-
kanõ Ömer Dinçer ile Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanõ Taner
Yıldız’õ istifaya çağõrdõlar. Baş-
bakan Erdoğan’õn sözlerini eleş-
tiren temsilciler, “Ölümler kaza
ya da kader değil, cinayettir”
dediler. CHP Genel Başkan Ada-
yõ ve İstanbul Milletvekili Ke-
mal Kılıçdaroğlu, Başbakan
Erdoğan’õn, nitelendirmesine,
“Talihsiz bir açıklama, ölüm
bu mesleğin kaderi değil” ya-
nõtõnõ verdi.
CHP Genel Başkanvekili Cev-
det Selvi, parti olarak üzerlerine
düşeni yapacaklarõnõ belirterek
“Böylesine büyük acıları kader
diye geçiştirmeye çalışanlar söy-
ledikleri sözün de o sözün so-
rumluluğunun da farkında ol-
malı. Ateşin düştüğü yeri yaktı-
ğı hiç akıldan çıkarılmadan, iş
güvenliği ve iş sağlığı konusun-
da herkes bir kez daha sorum-
luluğunu hatırlamalı” dedi.
MHP Genel Başkanõ Devlet
Bahçeli, “Bu ve benzeri olay-
larda varsa ihmal veya kusur-
ların sorumluları adalet önüne
çıkarılmalı, sistem gözden geçi-
rilmelidir” dedi.
BDP Tunceli Milletvekili Şe-
rafettin Halis “AKP hüküme-
ti, bu ölümleri doğal görerek ka-
za ve kader saymaktadır. Bu si-
yasi iktidarın gözleri önünde ve
sorumluluğunda yaşanan bir
işçi katliamıdır” dedi.
İşçi Partisi Genel Başkan Yar-
dõmcõsõ Bülent Esinoğlu, işçile-
rin ölümünün “kader” değil
“katliam” olduğunu vurguladõ.
ÖDP Genel Başkanõ Alper
Taş da ölümleri “cinayet” ola-
rak nitelendirerek Erdoğan’õ is-
tifaya çağõrdõ.
Sendikalar ve muhalefetten Erdoğan’a ‘kaza-kader tepkisi’
‘Kader değil katliam’
KESK İstanbul Şubeler Platformu, Karadon’da yaşanan maden faciasını dün İstanbul Unkapanı’ndaki Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan-
lığı Bölge Müdürlüğü önünde düzenledikleri eylemle protesto etti. Dövizler taşıyan grup, “Kaza değil cinayet”, “Katiller belli hesap sorulsun”
sloganları attılar. Eylemde konuşan KESK Genel Başkanı Sami Evren, “Kazalara neden olan mevcut sistem ve zihniyettir” dedi.
D
İSK Genel Başkanõ
Süleyman Çelebi
iktidara acil önlem
alõnmasõ çağrõsõnda bulun-
du. Çelebi, “Başbakan ön-
lemlerden bahsetmek ye-
rine ‘madenciliğin kade-
rinde var’ diyerek kader-
ciliği bir seçenek olarak
sunmaktadır. Başbakan’a
sesleniyoruz, ‘Ölüm çõka-
racağõnõz kuyularõ değil,
yaşam üreteceğiniz kuyu-
larda nöbet tutun.’” ifade-
lerine yer verdi.
? Sağlõk ve Sosyal Hiz-
met Emekçileri Sendikasõ:
Kader olarak ifade etmek
ise sorumluluktan kaç-
mak anlamına gelmekte-
dir.
? DİSK Emekli-Sen:
“Hayır! Sayın Başbakan
yaşananlar kader değil.
Temsil ettiğiniz ideolojinin sebep olduğu ci-
nayetlerdir. Dolayısıyla sorumluluktan kaça-
mazsınız.”
? TMMOB Yönetim Ku-
rulu Başkanõ Mehmet So-
ğancı: “Maden kazaları
takdiri ilahi olarak görül-
düğü, iş yaşamı insan değil
rant odaklı görüldüğü sü-
rece bu kazalar kaçınıl-
mazdır”
? İstanbul Tabip Odasõ:
“Başbakan’ın, Çalışma Ba-
kanı’nın Zonguldak’ta ‘do-
ğal bir afet’ yaşanmış gibi tu-
tum takınmaları ibret ve-
ricidir. Bu katliamlar kader
değildir. Bir ülkede Çalışma
Bakanı’nın istifa etmesi için
daha ne olmalıdır”
Belediye-İş Sendikasõ ve
Emek Partisi de Saraçha-
ne’deki İstanbul Büyükşehir
Belediyesi önünde düzenle-
dikleri protesto gösterisinde
ölen madenciler anõsõna say-
gõ duruşunda bulundular.
KESK İzmir Şubeler Platformu üyeleri, Konak
Alanõ girişinde toplanarak hükümetin taşeron-
laşmaya karşõ tavrõnõ protesto etti.
KAZALARIN NEDENİ MEVCUT
SİSTEM VE ZİHNİYET
51 No’lu
DVD
karmaşası
HATİCE TUNCER
İkinci Ergenekon dava dosyasõnda tutuklu
sanõk Levent Göktaş’ta bulunduğu iddia
edilen, kõrõldõğõ ve kopyasõnõn bulunmadõğõ
öne sürülen 51 Numaralõ DVD’nin kopyasõ
bulundu. 51 No’lu DVD’nin kopyasõnõ ince-
leyen bilirkişi raporuna göre 51 No’lu
DVD’nin kopyasõ, orijinal DVD’nin ele ge-
çirildiği tarihten bir hafta önce oluşturuldu.
Daha önce kõrõldõğõ ve kopyasõnõn alõnma-
dõğõ bildirilmesine karşõn İstanbul Terörle Mü-
cadele Şubesi, 11 Aralõk 200 tarihinde
DVD’nin bir kopyasõnõ mahkemeye gönder-
di. Bunun üzerine İstanbul 13. Ceza Mahke-
mesi’nin 51 No’lu DVD’nin incelenmesi
için naip hâkim Hüsnü Çalmuk’u görev-
lendirdi. Çalmuk, 51 No’lu DVD’nin kopyasõ
olduğu öne sürelen DVD’yi Teknik Bilirki-
şi Dr. Hayrettin Bahşi’ye inceletti.
Bilirkişi raporunda kopya DVD’nin 31 Ara-
lõk 2008 tarihinde saat 17.40’ta “Nero Bur-
ning Rom” adlõ program ile oluşturulduğu
kaydedildi. DVD’nin hangi bilgisayarda oluş-
turulduğu konusunda herhangi bir bulguya rast-
lanmadõğõ vurgulanan raporda, DVD’de yer
alan dosyalarõn incelendiği belirtilerek, bazõ
dosyalarda veri bulunamadõğõ anlatõldõ. Ra-
porda, ayrõca her bir dosya ile ulaşõlan bilgi-
lerin naip hâkimliğe sunulduğu kaydedildi.
Şengün: Bana kimse
talimat veremez
Ergenekon davalarõna bakan İstanbul 13.
Ağõr Ceza Mahkemesi Başkanõ Köksal Şen-
gün, bir Yargõtay üyesinin kendisiyle sanõk
Doç. Dr. Emin Gürses’in tahliyesiyle ilgili
konuştuğuna ilişkin ses kaydõ iddialarõna
sert tepki göstererek “Bana kimse talimat ve-
remez” dedi. Başkan Şengün, “Benim kim-
seyle kavgam yok ama bunların hepsi ay-
nı kaynaktan. Samanyolu, Zaman, Yeni Şa-
fak. Bu da manidar” diye konuştu. Bir ha-
ber sitesinde dün Yargõtay 8. Dairesi üyesi
Hamdi Yaver Aktan’a ait olduğu ileri sürülen
bir ses kaydõ yayõmlandõ. Ses kaydõnda, Ak-
tan olduğu ileri sürülen kişinin, “Emin Bey
çıktı mı çıktı, söyledik burada Köksal’a ne
tutuyorsun bu adamı” dediği öne sürüldü.
2. Ergenekon davasõnõn dünkü oturumun-
da verilen ara sõrasõnda davayõ izleyen basõn
mensuplarõnõ odasõna çağõrarak açõklama ya-
pan Şengün, “Benim öyle bir görüşmem
yok” dedi. Mesleği gereği Yargõtay üyeleri-
ni tanõdõğõnõ belirten Şengün, “Bir hâkim böy-
le bir şey konuşur mu, asla” diyerek mes-
lek ilkelerinin altõnõ çizdi.
İstanbul Haber Servisi - Birinci Ergene-
kon davasõnõn 147. duruşmasõndan birleştiri-
len Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hare-
keti dosyasõnõn tutuksuz sanõğõ Taner Ünal’õn
çapraz sorgusuna devam edildi.
İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi’nce Si-
livri’de görülen Birinci Ergenekon davasõnda
Ünal, üye Hasan Hüseyin Özese’nin sorula-
rõnõ yanõtladõ. Özese’nin “Telefon görüşme-
lerinde sık sık bahsedilen 1 numara kim-
dir?” sorusunu Taner Ünal, “Ben de merak
ediyorum, bulunsun. Zihni Çakõr biliyor” di-
ye yanõtladõ. Özese ise “Gerekirse onu şahit
olarak dinleriz. Ben size soruyorum” dedi.
Ünal ise dernekten uzaklaştõrõlan Halil
Bozkurt ve Mustafa Alpay adlõ kişinin “1 nu-
mara, derin devlet” gibi konulardan bah-
settiklerini belirterek şöyle devam etti: “Bizi
yönlendiriyorlar, provoke ediyorlar. Hat-
ta ben bir ara Abdulkadir Aksu zannetmiş-
tim. 1 numara, hayali bir kahraman, hayali
bir örgütün hayali bir lideridir. Burada yar-
gılanıyoruz. Zihni Çakır ‘Muzaffer Tekin’e
benziyor, daha yaşlõ, daha zayõf’ diyor. Aziz
Nesin’lik bir olay.”
Duruşmada tutuklu sanõk avukat Kemal Ke-
rinçsiz fenalaştõ. Kerinçsiz’in Ramazan ayõn-
da tutamadõğõ oruçlarõ tuttuğu ve tansiyonu-
nun düştüğü öğrenildi.
İKİNCİ ERGENEKON DAVASI
TUTUKSUZ SANIK ÜNAL:
‘Firma
AKP’ye yakın’
DİSK Dev Maden-Sen Genel Baş-
kanõ Çetin Uygur da AKP’nin uzun sü-
redir kazanõn meydana geldiği bölge-
deki taşeronu çalõştõrarak zengin etti-
ğini, bu taşeron şirketin de esas işinin
inşaat olduğunu dile getirdi. Uygur,
maliyet arttõrmamasõ için işçilerin
sağlõğõnõn hiçe sayõldõğõnõn altõnõ çi-
zerek, madencilik sektöründe yoğun bir
sömürünün yaşandõğõnõ ifade etti. Ba-
kanlõğõn ciddi denetimleri ortadan
kaldõrdõğõnõ vurgulayarak, sektörde
deneyimi olmayan AKP’ye yakõn fir-
manõn iş alanõna hâkim kõlõndõğõnõ
kaydetti. Uygur, bu durumun taşe-
ronlaşmanõn girdiği her yerde yaşan-
dõğõnõ da sözlerine ekledi.
Kemal Kılıçdaroğlu, yarın
yapılacak CHP Kurultayı’yla
Gandi gibi ‘uzun iktidar
yürüyüşü’ne başlamadan,
Genelkurmay Başkanı Orgeneral
İlker Başbuğ’un önceki gün
yaptığı konuşmayı mutlaka bulup
okumalıdır.
Başbuğ’un komutasındaki
Genelkurmay Karargâhı son iki
yıldır Atatürk ve silah
arkadaşlarını doğum ya da ölüm
yıldönümlerinde paneller
düzenleyerek anıyor. Bu kez de
19 Mayıs’ta, doğumunun 129.
yıldönümünde Atatürk anıldı.
‘Atatürkçü Düşünce Sistemi’
üzerine bir konuşma yapan
Başbuğ, yerli ve yabancı
tarihçilerden atıflarla Atatürk’ün
liderliğinde ve başarılarında payı
olduğuna inandığı dokuz prensibi
şöyle sıraladı:
1. Bilim ve Akılcılık: Atatürk’ün
her zaman bilim ve akılcılığı
rehber alarak, dogmalara karşı
çıktığının altını çizerek Yakup
Kadri Karaosmanoğlu’nun CHP
tüzüğü ile ilgili “Paşam burada
doktrin yok” eleştirisine Atatürk’ün
“Elbette yok. Eğer doktrine
gidersek hareketi dondururuz”
yanıtını anımsattı.
2. Özgürlükçülük: Atatürk’ün
demokratik ve hürriyetçi olduğunu
kaydederken tarihçi Hikmet
Baydur’un “Atatürk sadece tek
konuda serbest tartışmaya izin
vermedi. O da dinin sömürülmesi”
sözünü özellikle vurguladı.
3. Kurumsallaşma: Atatürk’ün
dünyanın en karizmatik
liderlerinden biri olmasına karşın
bütün meslek hayatı boyunca
kanuniliğe ve kurumsallaşmaya
titiz saygı gösterdiğini belirtti.
4. Duygusallıktan arınma:
Atatürk karar verirken
duygularından arınıyor, kendine
havariler seçmiyor, memleket ve
millete hizmet konusunda kim
liyakat sahibiyse onun önünü
açıyor.
5. Gerçekçilik: Atatürk’ün
kesinlikle bir ütopist olmadığını
belirterek, “Gerçek lider herkesin
hareketsizlik icinde ne yapacağını
bilmediği dönemde, en uygun
zamanda en akılcı ve en gerçekçi
çareyi bulup ve hareket geçendir”
tespitinde bulundu.
6. Halkla iç içe: Atatürk’ün
yurtiçinde il il gezdiğini ve gittiği
her yerde “sizden biriyim” diyerek
halkla beraber olmaya özen
gösterdiğini belirtti.
7. Dürüstlük: Atatürk’ün her
zaman halka doğruları ve
gerçekleri anlatmak yanlısı
olmasına dikkat çekti.
8. Sadelik: Atatürk’ün kendisi
hakkında hiçbir zaman ‘en büyük’
ya da ‘en yüksek’ gibi sıfatlar
kullandırmadığını anımsattı.
9. Tolerans: Atatürk,
önyargılara dayanmayan her
eleştiriye açıktı.
Zonguldak Gelik’teki maden
kazasıyla yakından ilgilenen
Ankara Büromuzun tespiti şudur:
Buradaki temel sorun
özelleştirmeler ve taşeronlaştırma
uygulamaları. Kat kat
yapılandırılmış olan bir maden
ocağının üst katında kamu işçisi,
alt katında taşeron firmanın işçileri
çalışıyor. Ortaya çıkan bu çok
başlılık, denetimde sorunlar
oluşturuyor. Madenlerde yeterli
denetim yapılamamasınnı ana
nedeni “denetçilerin işverenden
maaş almaları”. Uyarıları dikkate
almayan Başbakan, kaza ve
ölümleri ‘kader’ olarak
nitelendirmekle yetiniyor. Bu
yaşananlar “iş kazası” değil “iş
cinayeti”dir. Son bulması için
öncelikle taşeron uygulamasının
sona erdirilmesi, denetimlerin
arttırılması, iş güvenliğinin hızla
sağlanması gerekir.
Türk gençlerinin, özellikle de kız
çocuklarının çağdaş eğitim
olanağına kavuşması için maddi
manevi tüm varlığını ortaya koyan
Çağdaş Yaşamı Destekleme
Derneği’nin kurucu Genel Başkanı
Türkan Saylan’ın toprağa
verilişinin birinci yıldönümüydü
önceki gün. Bugün ise insan
dostu, mütevazı basın emekçisi
Mustafa Ekmekçi’nin aramızdan
ayrılışının 13. yıldönümü. Her
ikisini de özlemle anıyoruz.
utku.cakirozer@cumhuriyet.com.tr
ANALİZ
UTKU ÇAKIRÖZER
Başbuğ’un Tarifini Kılıçdaroğlu
Mutlaka Okumalı
1 numarayı ben de
merak ediyorum