10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
www.iku.edu.tr BİLİMKÜLTÜRVEEĞİTİM TC İSJANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ AHMET HAŞİM Türk edebiyatında önemli bir sanatkâr oian Ahmet Haşim'in şiir anlayışı hem yaşadığı dö- nemde hem de daha sonraları eleştirilmiştir. Nitekim 15 Nisan 1921 tarihli Dergâh mecmuasının (dergisi) ilk sayısında yayımlanan "Bir Günün Sonunda Arzu" adlı şiiri anlaşılmaz bulunur. Ahmet Haşim, eleştirilere 5 Ağustos 1921 tarihli Dergâh dergisinin 8. sayısında yer alan "Şiirde Mana" başlıklı yazısı ile cevap verir. Bu yazıyı 1926 tarihinde yayımlanan "Piyâle" adlı şi- ir kitabının başına "Şiir hakkında Bazı Mülahazalar (düşünceler)" başlığı ile koyar. Yard. Doç. Dr. Hacer Gülşen (Istanbul Küttür Üniversitesi) A hmet Haşim yazısma şu sözlerle başlar: "Birkaçay e\xel bu sayihlarda intişar eden (yayımlanan) ve ma- nası bazılannca muğlak (kapalı) telakki edilen (kabul edilmek) bir manzume münasebctiyle şiirde mana ve vuzuh (açıklık) hakkında muhtelif(f,ırkh) şeyler söylenmiş ve yazılmıştı. Bu dakikada bunlann hiçbirisini hatırlamıyoruz. Nasıl hatırlayahm kisöylenen ve yazılanlarm birkısmı şetm (küfretmek) ve tahkîr (hakareretmek) ve birkıs- mı da yevmî (günlük) gazete hezliyyâtı (eğlencc, şaka) nevinden(türünden) şeylerdi." Ahmet Haşim'in şiir anlayışını "Şiir j£ f Hakkında Bazı Mülahazalar" başlıklı uzun yazı- J v / sıyla izah (açıklama) etmeye çalışması, onun an- laşılmak isteği içinde oldugunu da gösteriyor biz- lere. Ahmet Haşim'in 1921 yılında Dergâh mec- muasında yayımlanan "Göl Saatleri" adlı şiir ki- tabı da eleştirilerden payını alan eser olarak dik- kat çeker. Göl Saatleri'nde 37 şiir yer alır. Kitabm yayımlanması Akşam gazetesinde şu sözlerle ilan edil- miştir: "AlımetHaşim'inMecmua-ieş'an (şiirlerinin tamamı) Dergâh idaresince dün neşrolunmuştur (yayımlanmıştır). Ahmet Haşim, tâ Meşrutiyetten beri intişar eden (yayım- lanan) birçok perakende (dağmık) mecmualara emanet et- tiği şiirlerini nihayet kitap halinde neşretti (yayımladı)."' Abdülhak Şinasi, Ahmet Haşim'le ilgili kitabmda Ahmet Haşim'e yapılan eleştiriler hakkında şunları yazar: "1921 'de kitabı intişar edince (Göl Saatleri) bundan mu- habbet (sevgi) ve sitayişle (övgü) bahsetmckte, o vakit Dergâh mecmuasmı çıkarmakta olan Fevzi Lütfî Bey Nurullah Ata Bey (Nurullah Ataç), bir de ben sanırım ki yalnız kalmıştık. Söylemeliki, Ahmet Haşim, bu vaziyette, kendini düşmanlarla sanh zannetmişti. Gölden, geceden, kuş- lardan, mehtaptan hahseden şairi, kurbağa şairi diye anı- yorlardı. Bu sürekli târizler (dokunacak söz söyleme), şairin bu karikatürü, hezel ve hiciv (şaka ve hiciv yollu şiir kale- me alan) gazetelerinin dcvamlı hücumları onu yormuş, asa- bını (sinirlcrini) büsbütün hozmuştu."' Nurullah Ata (Nurullah Ataç), Ahmet Haşim'in "Göl Saatleri" adlı eserinin yayımlanması dolayısıyla şu sözlerle şairi selamlar: "Üstadı selamlamak için yazılan bu satırlar ten- kit değil, birçok gençler gibi benim de kendisine medyun (borçlu) olduğum hürmet ve şükranı ifade eder bir meh- diyyedir (hediye, annağan)." Ona göre, anlamadıkları için eseri beğenmediklerini söy- leyenler yıpranmış hayalleri şiirlerinde kullanmaktan hat- ta çalmaktan çekinmeyenlerdir. Kendileıini şair zannedip de Alımet Haşim'in eserini eleştirenler öfke ve kinle başlannı sallamaktadır. Oysa edebiyatımızda Ahmet Haşim yeni bir ufuk açmıştır. Nurullah Ata'ya göre Ahmet Haşim, damarlarında Promete'nin kanını taşımaktadır. Bu yüzden kurallara bo- yun eğmez. Göl Saatleri, bize eski heyecanlan hatırlatmakla birlikte önceden anlayamadığınuz güzellikleri de göstemıiştir. Bu kitabı defalarca okuyan Nurullah Ata, her sayfasından başka bir zevk duyar. Çünkü şair okuyucuya kendi his ve ha- yalini zorla vermeden, onu hatırlamaya, adeta rüyaya davet etmektedir. Kitabın güzel olan kısmı Ycllar, Zulmet, O bel- Jeşiirlerinin bulunduğu bölümlerdir. Bu şiirleri anlayana ka- dar okumalı, tekrar okumalı diyen Nurullah Ata, bu üçşii- ri Türkçenin 'invitation au voyage'ı yani yolculuğa daveti olarak nitelendirir.' Abdülhak Şinasi de, Göl Saatleri'nin yayımlanması mü- nasebetiyle Alımet Haşim'in eserindeki yeniliğin ne oldu- ğunu bulmaya çalışır. Makalesinde Ahmet Haşim'in şekil- den ziyâde (çcik) ruhu bağlı oldugunu, nazım şekli olarak ser- best nazmı şiirimize getirdiğini vurgular. Abdülhak Şinasi'ye göre Haşim'i anlamak için Fransız sembolistlerini ve özel- likle de Fransız müteiekkiri (düşünürü) Remy de Goumıont' u tammak gcrekir. Haşim'in yeniliği sembolizmi daha belirgin bir sûrette (şekilde) uygulamasıdır: u İşte bu yenilik, bu sem- bol kwven ve kalbin yalm: mâriz (hasta) ve ahenkdar (ahen- kli) damarlarma hitap etmek esrar ve kibarhğı Ahmet Haşim 'in en son, en güzel - hatta bazılannca hiç anlaşıla- mayacak kadargüzel olan - şiirlerini ilizâr (hazırlamıştır) er- miştir."* Olumlu değerlendirmelerin yanında, Ahmet Haşim'in sanat anlayışını olumsuz manada değerlendiren yazılara da rastlıyoruz. Bu yazılardan biri Aydede mecmuasında imza- sız olarak yayımlanan, "Yeni Bir Şi'r -i Bihterîn (çok güzel)" adlı küçük bir yazı. Bu yazı, Ahmet Haşim'in "Göl Saatleri" adlı şiir kitabı ve özellikle bu kitapta yer alan "Mehtâbta Leylekler" adlı şiirine yapılmış bir eleştiri yazısı olması se- bebiyle dikkat çeker. Şiirin özellikle "KenSr-ı âba (sayun kenarı) dizilmiş, sükûn (sessizlik) ile bekler Füsûn-ı mSha (Aym büyüsü) dalan pür - hayâl (hayal dolu) ley- lekler" bölümü eleştirilir. Aydede mecmuasındaki bu küçük yazıyı aynen vermek yerindc olacaktır: "Geçenlerde Kalamış Koyu sahilinde dolaşan bir nıu- harririmiz (yazar) Ahmet Haşim Bey'i sulann çekilmesiyle meydana çtkan yüze yakm patlak kundumlan bakamk dü- şündüğünü görmüş ve kendisinden bu derin ra/ıayyü/ün (ha- yal etme) sebebini sorunca şu ccvabı almış: -Azizim, Göl Saatleri namındaki (adında) mecmua- yı eş'arımm (şiir ki- tabı) ikinci cildini neşretmek (yayımlamak) istiycmım. Bunun için bu def.i ilhamımt göl saatlerinden değil, Kalamış Koyu sahillerinden toplamaya karar verdim. İşte bu ikinci cildi tezyin (süslemek) edecek mısralardan bir tanesi: "Kenâr-ı âba (suyun kenan) dtilmiş fiisûn-1 mâ/ıa (Aym büyüsüne) dalar. Çamurlu, patlak, ezik çizmelerle kunduralar" 5 Alımet Haşim'lc ilgili olarak yazılmış elejtirel yazılar için- de en dikkat çekici olanı, yine Aydede mecmuasında ya- yımlanan, Anber rumuzlu bir yazıdır. Yazar, Ahmet Haşim'in şiir anlayışıyla adeta alay etmektedir: "Aslanlann sayhasmdan (bağırma, haykırma) sular sarardı. Sevgilim hâlâ, bilmem ki, neden güneşin kuyruğuna asılmış, zerdaçıl aramaya gidiyorî Akreplerin boynuna zümrüt bilezik takan sevgili, mezarcı- lann cünbüş ve aliengini duymuyor musun?Kulaklarını tah- riş eden hışırtıyı çamların feşâfcşi (sesi, hışırtısı) sanma! Zakkum tarlasmm insaûız bahçvanlan, gönlümde solan be- yaz salkımlara dud ağacmdan hulle (cennet clbiscsi) biçi- yorlar. Göldeki günlük kokusundan halıklar hile sersem 61- du. Dumandan gıda arayanlar, yanıma ge!sin!....Birazdan atcş eriyip buz olduğu vakit, hurada mersiye okuyacaklara gül şa- rabınm katresi(damlası) zehir olacağını hatırdan çıkarma- )'in.'..." Yazar sözlerinc şöyle devam ediyor: "Yersallanıyor, zelzele başladı. Uzun aslan neredesin, gel bcni kurtar!...Alaca yılanlar, morarmış bahçelere konarken, kızıl kemanlar ma- tem havası çahyorlar. Kan ûşkıran havuza, müjde verin ki, zirvesinde dâğ - ı hasret (özlem yarası) yanan dağlar raksa (oynama, dans etmek) başladılar. Ey on ycdi rcnkli kırba- cm düğümlerinden intişar (yayılan) eden kokular, gönlümün ımıvemsmdaki (bir şeyin ötesinde, gerisinde bulunan) bü- yük yangmdan haberiniz varmûAman cücelergeliyor, cü- celer geliyor... Torba sakallı, mavi cüceler, bana ilişmeyin, bcn zaren hastayım, nefes alamıyorum, tıkanacağımL.Cüceler bana gelmeyin, nilüferlere koşunP' Anber rumuzlu yazar, Yahya Kemal'i imdada çağırır: "Aslanlann sayhasmdan sular yine saraıdı. Neredesin Yahya Kemal, imdada yetiş!... Zincir sesleri kulaklarımı sağır ede- cek, rica ederim, o havayı kesin, o havayı kesin rica ederim, ayaklarınm altmı öpeyim, kurbanın olayım, sevgilim; o ha- vayı değiştirin"Yazar şu sözlerle yazısmı bitirir: "Sular yine sarardı, yapraklarağdalaştı, elimdeki yılanlan nereye hıraksam da kalkıp cıgaramı yaksamlİşte benim bulutlarım göründülcr, aınan çabuk kazma getirin, kürek getirin, suları kazıp dibi- ne destan yazalım.I|S Ahmet Haşim bütün bu olumsuz eleştirilere rağmen ka- lıcılığını bugün de korumakta olan nâdir sanatkârlardan bi- ridir. Ahmet Haşim aşkı, ölümü, doğayı kendine özgü bir üs- lûpla ele almış, şiirimizin artık klasikleşmiş sanatkârları ara- sında yer almıştır. Onu saygıyla bir kere daha anıyor, sözle- rimizi, şiirde yapmak istediklerini özetleyen bir şiiriyle (Kari'c - Okuyucuya ) bitiriyoruz: "Muzlim şeceristan (karanlık onnanlık) arasmda Esrar (sırlar) ile yekparc (bütün, tek parça) münevver (ışıklı, aydmlık) Bir yoldur açılmış sana derdim. Ka'ri (okuyucu) bu kitabm gecesinde Mehtabı (Ay) seninçün (senin için) ycreserdim" -, Göl Saatleri, Akşam, nr. 1058,4 Eyliil 1921, s.4 ; AWülhak Şinasi Hisar, Ahnıcl Hıijim - Şiivi vc 1 layatı, 1963 ' Nıınıllah Acı,"Ahmet Hasiın", Dcıp'ıh, nr.12, 5 Teşrinicvvel 1921, s. 178- 179 11 Ahdülhak Şinasi, "Ahmet Hajiın'in Şiirindcki Yenilik Nedir?",Yann, nr.l,13Te5 nnievvell921,s.5-6 s , "Yeni Bir Şi'ir-i Bihteriıı", Aydede, nr. 24, 23 Mart 1922, s.l " Anlıer, "Ahmet Hajim", Aydede, nr. 58, 20 Temmu: 1922, s.3 s c\ıGÛ O KULTUR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle