23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
erne ler?~p önenılisi, rcfonıı yapacak vc özgür düşünceyi ga- alacak siyasi bir iradeye sahip olunmasıdır. pirleşmiş Milletler 2002 Arap Dünyası Gelişme ı başya:an Nadir Feıgani, yukandakilere ck ola- bl kurumlarda reformu, düşünce ve ifade özgürlü- lı, herkes için yüksek kalitede eğitimin garanti edil- lînformasyon çağına süratli bir geçişin gerekli ol- gulamaktadır (Natıırc, 444,33). lıDÖNÜKPROJELER |>ğu'ya baktığımı:da, bölgede büyiik ilgi uyandıran Lyecan verici yeni projelerin olduğu görülebilir. I ilki Katar'm başkenti Doha yakınlarında Eğitim ı adlandırılan çok geniş bir alana yayılmış anakent İ9 baharmda açılan vc Carnegie Mellon, Texas jJortlm'estem gibi dünyanın önde gelen üniversi- Ibazılarının ek yerleşkelerine de e\' sahipliği yapan parkıdır. jŞehri içinde ycr alan Katar Bilim ve Teknoloji (,'adaki ileri teknoloji şirketleri için bir merke: ol- aliiorniya'daki Silikon Vadisi'nin başarısmın bir |erçekleştirıneyeçalışmaktadır. Mr iddialı proje ise Suudi Arabiscan'ın batı sahil- ~pdde şehri yakınında ycni kunılan 10 milyar do- ı Bilim ve Teknoloji Ünivetsitesi'dir (KA- l-sics World Kasıın 2009 s.12-13). lınanımlı laboratuvarlara vc ilk beş yıllık döneni' rmalar için ayrılmış 1.5 milyar dolarlık bir hütçe- lan bu uluslararası araşr.ınna üniversirenin dcvasa linanılması güç, ama üçyıldan daha kısa bir :aman I edilmiştir. Bu üniversite, Suudi Arahistan'da, ay- erine, dershanelerinde kadınların erkeklerle yan |>ileceği ilk ortak eğirim kurumu olmak bakımın- i bir role sahiptir. |sitc, araştırmacılara yaratıcı olmalan ve uluslararası düzeyde araştırma ve eğitim standartlarmı ger- lilmeleri için özgür bir ortaın vaat ctnıektcdir. I trol-sonrası geleceğini teminat altına almak ama' Ij cncrjisinden daha fazla istifade etınek ve ülke- i kuru iklim şartlarında tanıııı geliştinnek gibi araş- lımları hazırlanmiştır. Avrupa ve Amerika'nm ön- lıiversitelerinden birçoğu, ekononıik kaygılardan lliınscl nedenlerle bu üniversiteyle işbirliklerini ge- ralışmaktadırlar. ıek, bölgedeki hiikiimetler ve bilim adamlarının imin altın çağı l< Yunan ve Rönesans dönemleri arasmda geçen l.ıoyunca, kesintisi; en büyük bilimsel ilerleme pe- îaçağ Islam dünyasının önemli eğitim merkederi Idat, Kahire, Kurtuba ve Semerkant'ta yaşandı. I cebir üzerine yazılmış ilk kitabı (Kitab al-Cebr - Imesi buradan türetilmiştir) Bağdat'ta buluru:. |:ap, daha önce yazılanlardan ve Yunanlı sayı reo- lofantos'un çılışıııasından farklı bir paradigmaya ] \Tupalılar matematikte liderliği tekrar eline ge- önce, 9. yüz yıl matematikçisi Hnrezıni'nin lîenıarkant'ta 15. yü: yıl bilim adamlarından ICaşi'ye gelinceye kadar (Kaşi, diğcr pek çı>k ba- lmasının yanında pi sayısının virgülden sonraki lık değerini bulnıayı başardı), nıatematikteki lınemli ilerlemeyi tetikl'edi. Abbasi lıalifesi El- İBağdat'ta yeni bir akademi (Beyt el-Hikme, Ivi) kurdu ve Bağdat ve Şam'da gü:lcmcvlcri in- ortak girişimiyle, bölgenin başlıca ilk ulus- lararası araştırma merke:i olacak olan SE- SAME (Synchrotron-light for Experimental Science and Applicariıuıs in the Middle E\st) isimli prnjedir (Physics World, Nisan 2008, s. 16-17). 1997 yılında Almanya, sinkrotron araş- tınııa alryapısını (BESSY) kullanımdan kal- dırmaya karar verdiğinde, ilgili ciha:ları UNESC^O neıare- tinde hı:lı bir şekilde geliştirilen SESAME projesine bağış- lamayı kabul ctti. Bu proje, hâlihazırda, bölgedeki diğer ül- kelerden kaynaklanan güçlü bir rekabeti saf dışı bırakan Ürdün'de inşa edilmektedir. SESAME projcsinde gerçekleştirilecek araştırnıalar, nıal- :eme bilimi, moleküler biyoloji, nanoteknoloji, X-ışını gö- rünriileme üniteleri, arkeolojik incelemeler ve medikal uy- gulamaları içerecektir. Projenin halibarırdaki üyeliklerini, Ürdün'iin yanı sıra, lsrail, Filistin Ulusal Yönetimi, Mısır, Türkiye, İran, Pakistan, Bahreyn ve Kıbns olujnımıakta olup, bu grup, muhtemelen birkaç ülkenin katılımıyla daha da ge- nişleyecektir ve "yeni bilim" 2012 yılında start alacaktır. GELECEKLE YÜZLEŞME Peki, acaba İslam dünyasını bilim adına daha parlak bir gelecek mi bekliyor? Kuşkusu: bilim adamları araştırma ya- pabilmek için yeıerli ıniktardafinansalkaynaklara ihtiyaçdu- yarlar, ancak bilimde dünyayhı yarışabilmek, modem ve ge- lişmiş ciha: ve donanımlardan daha fazla şeyler gerektirir. Cihazlann nasıl kullanılacagını anlayan ve onları verimli bir şekilde çalısjtıran laKiratuar teknisyenlerinden, bilimcilerin gerçek bir entelektüel özgürlük ortamı deneyimine, sağlıklı bir kuşkuculuk ve deneysel sdiıuçları sorgulama cesaretine ka- dar bir araştırma ortamının bütün alt^'apısı, düjünülüp ele alın- malıdır. Bu kültiir değişimi elbette bir gecede gerçekleşemez ve bu, yalnızca siyasi iradeye degil, aynı :amanda akademik özgür- lüğün gerçek anlamının \'e bilimsel yöntemin kendisinin çıik iyi kavrannıasına bağlıdır. Maalesef bu, Batı dünyasında bi- lc bazen görülmeyebilmektedir. İslam dünyası, sadece içinde gelişmiş parçıcık hırlandı- rıcıları ve elektron mikroskopları bulunan araştırma labora- tuarlaıının tuğla ve liarçlarmı değil, aynı zamanda isıer 'ik- hi yaratılıştaki mucizeyi oıtaya çıkarmak' için olsun, isterse 'şeylerin niçin ve nasıl olduklan gibi olduğunu anlamak' için olsun, insanoğlunu doğayı aıılama Çiibasma iten bir merak duy- gusunu sabiplenmek ve benimsemek istiyorsa, kendisini bil- gi tuplumu olmaya götürecek kültürel bir lönesansa acil ola- rak gereksinim duymaktadır. Physics World dergisinin Nisan 2010 sayısınJa ve hrfp://physicsworld.corn/cws/arı iclc/inJcpth/421 34 web adıesinde "Science in ıhe Mııslim WorlJ" haşlığıyla yayımlanan hu ya:ı, CBT için Cevdct Coşkun, Rama:an Altundaş ve Hasan Seçen taraftn- dan hıı:ırknmı$tır. şa ertirdi. Burada, Bağdat okulunun Müslüman, Hıristiyan ve Yahııdi âlimleriniıı Arapçaya tercüme ettiği Baılamyus gi- bi Yunan bilginlerinin coğrafya ve astnnioıni ile ilgili ça- lışmalarını ilerletecek büyük bilimsel projeleri destekledi. Tıp ve anatomi alanındaki ilerleıneler, Ortaçağ Avrupası'ndaki kütüphanelerde bulunan Galen ve Hipoknıt'ın Yunanca metinlcrinin yerini Ibn Sina ve El- Ra:i gibi bilim adamlarının ya:dığı Arapça nıetinlerin al- masına yol açıı. İbn Sina ve İbn Rüşd'ün telseti çalışma- ları, Rnger Bacon ve St Thomas Aquinas gibi geç ortaçağ dönemi Avnıpalı bilginleri etkiledi. Kurtubalı hekim el-Zehravi pek çnğu bugiin dahi kullanılan pens ve şırınga gibi 200'ün ü:erinde cerrahi alet icat etti. Hemen hemen aynı dönemde, simyacıların rast- lantısal recrübelerini aşan, gelişmiş bilimsel metotların kul- lanıldığı endüsrriyel kimyanm doğuşıına da tanık olmak- tayız, Optik alanında ise eşine Nevvton'a kadar rastlan- mayacak ölçüde büyiik ilerlenıeler kaydeden İbn Heysem gibi isimler yine bu dönemin amştırmacılandır. 500 yılı aş- kın bu süreçte, uluslararası bilim dili ise Arapça idi. HUKUK POLİTİKASI Hayrettin Ökçesiz hayret@akdeniz.edu.tr Dördüncü sınıf öğrencilerim yıllıkları için benden birşeyler yazmamı istediler. Onlardan pek çok şey öğrendim. Düşüncelerime esin kaynağı oldular. Şimdi veda zamanı... Işte yıllıklarına almalarını arzu ettiğim sözlerim: Veda Dördüncü sınıf öğrencilerim yıllıkları için benden birşeyler yazmamı istediler. Artık mezuniyet aşamasındalar. Yuvadan uça- caklar. Ardı arkasına üç yıl pek çok şeyi konuştuk, düşündük, tar- tıştık derslerimizde. Onlardan pek çok şey öğrendim. Düşüncelerime esin kaynağı oldular. Şimdi veda zamanı... Işte yıl- lıklarına almalarını arzu ettiğim sözlerim: "2009/10 mezuniyet döneminde, Sevgili Öğrencilerim Elif Çağla'ya, Naim'e, FaziletIpek'e, Hülya'ya, Ziynet'e, Tuğba'ya, Oktay'a, Emine'ye, Kaya Emin'e, Gökhan'a, Hüseyin'e, Mehmet'e, MehmetEmin'e, Veli'ye, Günsu'ya, Tuğba'ya (Bayramoğlu), Sevde'ye, Kenan'a, Ebru'ya, Samet'e, Nilüfer'e, Zümral'a, Nazlı'ya, Ayşe'ye, Ramazan'a, Alper'e, Serkan'a, Özge'ye, Celal'e, Numan'a, Senem'e, Melek Emine'ye, Raife, Selçuk'a, Nihat'a, Ümit'e, Mehmet Emin'e, Mehmet Emin'e {Er), Pınar'a, Şükrü'ye, Adem'e, Orhun Koray'a, Yunus'a, Nazife'ye, Özlem'e, Pınar'a (Karataş), Sevil'e, Barış'a, Ali'ye, Meral'e, AHMert'e, Dilek'e "Hukuk Bilimi" çalışmalarımızdaki güzel beraberliğimizi anarak, "FLU(X)US- VBirDenizin Kıyısından BirAvuç Çakıl Taşı"ndan şu dizelerimi armağan ediyorum: '118. Hergün yirmibeşbin çocuk ölüyor açlıktan Çarpsan acını yirmibeşbinle her gün Hani ölseydi kızın oğlun Işte öyle Erimez miydi yer küre Yürümez miydi yüreğine can suyu Donmuş damarlarından Dimağına bir isyan Düşmez miydi Korgibi Evrende en korundan ateşlerin Daha kor Koyar mıydın yapanların yanına Her gün ölen yirmibeşbin çocuğun sessizliğini Mağrur Mazlum Safbakışını Titremeden dudakların söyleyebilir miydin Kimselere Bölebilseydin ekmeğini Yirmibeşbinle çarpardın hergûn Işıltmnı yeryüzünün her birinin gOz bebeklerinde Koymazdm yanına yapanların Kendinl Sen çarpsaydın acını yirmibeşbinle hergün Ölseydi kızın oğlun Işte öyle Açlıktan' Sevgili genç meslektaşlarım, Adalet her şeyden önce bir duygudur. Olgunlaşması, daha çok gelişmesi, cesaretle taşınması gereken bir duygu... Vicdanıyla eylemeye cesareti bulunmayan, vicdansızca eylemeye cüreteder. Başlarken size adalet içinde, adalet uğruna, vicdanınızla baş başa bir meslek yaşamı diliyorum. Adalet aslında mutluluğun temeli değil midir? Hep sevgiyle, coş- kuyla yürüyün! Kampus, Mayıs 2010". C\J I — 00
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle