10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 21 MAYIS 2010 CUMA 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Vitrin Düzenleme Değil, Gerçek Yenilenme... İğrenç kaset komplosu patlak vermeden bir gün önce, Enver Aysever’in, kısa zamanda üne kavuşmuş, çok başarılı “Aykırı Sorular” programı çerçevesinde, Deniz Baykal’a Ankara’daki CHP Genel Merkezi’nde soru soran dört gazeteciden biri olarak bulunuyordum. Rahat ve kendinden emin olan o günkü Genel Başkan, kurultayda yenilenme ve değişim taleplerini yanıtsız bırakmayacak izlenimini veriyordu. Ama ana çizgilerde, temelde bir değişiklik söz konusu değildi. Bu temel çizgilerin bir bölümü, Cumhuriyetin kazanımlarının ve temel değerlerinin korunmasıydı ki, Baykal’ın bu konudaki ısrarcı duyarlılığı zaten tabandan onay görüyordu. Fakat yüzde 10 barajının kaldırılması, milletvekili adaylarının örgüt tarafından seçilmesi gibi konularda Deniz Bey’in ipe un serdiğini ilk sorumda gördüm. Ama Deniz Bey yine de yenilikten, kadınların katkısından, kadronun gençleşmesinden, demokrasiden söz ediyordu. Onu dinlerken, Luchino Visconti’nin dünyaca ünlü, sinema tarihinde seçkin yer edinmiş olan filmi “Leopard” geldi aklıma. Başrolünü Burt Lancaster’in oynadığı bu filmde öykü, İtalya’da büyük değişim döneminde Sicilyalı Prens Don Fabrizio Salina’nın çevresinde geçer. Senaryoya esas oluşturan romanın yazarı Sicilyalı Giusseppe di Lampedusa, gerçek yerel bir prenstir (11. Lampedusa Prensi). Filme esas oluşturan romanın konusu da zaten Lampedusa Prensliği’nin o dönemin gelişmeleri karşısındaki durumudur. Filmi ilk kez 1964 ylında Paris’te gördüğümde aklımdan çıkmayan sahnelerden biri şu olmuştu: “Ayakların baş olması” karşısında şaşkın ve üzgün, asil ve vakur Don Fabrizio’ya genç ve yakışıklı yeğeni Tancredi şunları söyler: - Her şeyin tümden değişmesini engellemenin, durumu hafifletmenin tek yolu bazı şeylerin değişmesini kolaylaştırmaktır.” Yarım yüzyıla yakın süredir bu öyküyü hiç unutmadım. İki hafta önce Deniz Bey ile konuşurken de gözümün önünde o unutulmaz sahne bir kez daha canlandı. Sayın Genel Başkan, değişim önermiyor, değişim olmuş izlenimi verecek, bir vitrin düzenlemeyi hazırlamaya çalışıyordu. Siyaset sahnesinde, sıkça başvurulan bir yöntemdi bu. Başlangıçta bir umut yaratmaz da değildi. Ne var ki, bu umut saman alevi gibi parlayıp söner, sonra yerini büyük bir düş kırıklığına bırakırdı. Daha önce de, CHP’de denenmişti. Yeni yeni isimler transfer edilmiş, vitrine hanım milletvekilleri yerleştirilmişti. Sonra?.. Sonrası malum... Değişimi yeni isimler lanse edip, sonra onları bir kenara kaldırmak olarak algılayanların vasıl oldukları neticeyi gördük. Değişim, yalnızca yeni isimler değil, yeni çözümler, yeni seferberlikler, yeni örgütlenme modelleridir. Adı çevresinde büyük umutlar oluşmuş olan Kemal Kılıçdaroğlu da acaba gerçekte bir vitrin düzenlemesi mi önerecek? Bakın! Eğer yalnız, yeni isimlerle yuvarlak laflarla sınırlı kaldığını görürseniz, bu soruya “evet” diyebilirsiniz. Yok, öyle yapmaz da, yeni bir örgütlenme, yeni bir kenetlenme modeli oluşturur, kişisel karizmasının ötesinde bir kadro hareketi yerleştirirse ki ilk girişimler onu gösteriyor, emin olabilirsiniz ki, bir yenilenme ve değişim söz konusudur. Türkiye azgelişmiş çoğu ülkede olduğu gibi, bir sorun ile karşılaşıldığında, hep şu soruyu sorar: - Bizi kim kurtarır?.. Oysa sorunun doğrusu şöyle olmak gerekir: - Biz bu sorunu nasıl, hangi yol ve yöntemle çözebiliriz?.. Yani sihirli sözcük, “kim” değil, “nasıl”dır ve “nasıl”ın sihirli yanıtı yoktur. Kılıçdaroğlu ile birlikte CHP’nin bu döneme geçip geçemeyeceğini göreceğiz. Ama ilk emareler umut vericidir. Ne var ki, bu konuda sadece genel başkanın yeteneği, iyi niyeti çabası ve hüneri yetmez, örgütün de katkısı zorunlu. Bu akşam Cem TV’de “Ayıptır Söylemesi” programında saat 21.00’de Prof. Dr. Süheyl Batum ile birlikte bütün bu konuları enine boyuna tartışacağız. Konuğumuz 60 yıllık değerli gazeteci ve CHP’nin eski genel başkanlarından, Altan Öymen olacak. [email protected] Ulusal Kriminal Büro yetkilisi Kurtulan, skandal kasetteki görüntülerin montaj kullanõlarak oluşturulduğunu söyledi ‘GörüntüdekiBaykaldeğil’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ulusal Kriminal Büro yetkilisi Uğur Kurtulan, eski CHP lideri Deniz Baykal’a ait olduğu ileri sürülen ka- setteki kişilerin Baykal ve Nesrin Baytok olmadõğõnõ belirterek, “Mon- taj kullanılmak suretiyle bu gö- rüntünün değiştirildiği kanaatin- deyiz” dedi. Eski CHP lideri Baykal’õn avukatõ Muzzaffer Yılmaz, dün Ulusal Kri- minal Bürosu yetkilisi Uğur Kurtulan ve CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan ile basõn toplantõsõ düzenledi. Yõlmaz’õn kendilerine başvurusu üze- rine hazõrladõklarõ raporun Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na verildiğini belirten Kurtulan, bu rapora göre, klipte iki farklõ bölümün varlõğõnõn tes- pit edildiğinin altõnõ çizdi. İlk bö- lümdeki oda ile ikinci bölümdeki odanõn, ayrõ mekânlarõn bölümleri olduğunu savunan Kurtulan ayrõca, “İlk odadaki Baykal’ın sağ gömlek kolunun bileğine kadar uzun ve katlanmamış olduğu bariz bir şe- kilde belirginken ayağa kalkışta gömleğinin uzun olan sağ kol bo- yunun yarım saniye içinde dirseği- ne kadar katlanmış görüntüsü dik- kati çekmektedir” dedi. İlk bölüm ile ikinci bölümün fark- lõ olduğunu verdiği örneklerle anlatan Kurtulan, “İlk bölümdeki karede Baykal olduğu varsayılan kişinin ço- rap rengi koyu kahverengi ve nef- ti karışımı iken, ikinci bölümdeki odada Baykal olarak iddia edilen ki- şinin çağla yeşili çorap renginin farklılığı görünmektedir” dedi. Ay- rõca Kurtulan, iki ayrõ bölümdeki Baykal olduğu iddia edilen kişilerin pantolon paça ve kravat boylarõnõn eşit uzunlukta olmadõğõnõ ve iki ayrõ bö- lümdeki pantolon ve kravat renkleri- nin de farklõ olduğunu savundu. Kurtulan, hazõrladõklarõ rapordan bölümler okuduğu konuşmasõnõ, “Baykal olduğu iddia edilen şahsın gizli kameranın hemen önünde do- lanması, çantasını karıştırıp içeri- sinden sanki bir şeyler çıkarıp ko- yuyor gibi yapması gizlenmiş ka- meraya adeta poz veren birisi ol- ması bakımından şüphe çekmekte- dir” diyerek sürdürdü. Kurtulan, şu görüşleri dile getirdi: “Baykal’ın vü- cudunun morfolojik izleriyle, avu- katı tarafından tespit edilen ve eli- mizde bulunan Baykal’ın mayolu resimleri ayrıca; Nesrin Baytok’un, TBMM’deki muhtelif yan yana ol- dukları ve videolardan alınan re- simler tarafımızdan incelendi. Bay- kal’ın bu olayda, Nesrin Baytok’la ilişkisinin olmadığı düşüncesindeyiz. Burada montaj kullanılmak sure- tiyle, bu görüntünün kriminal in- celememizde modifikasyonla de- ğiştirildiği kanaatindeyiz.” Görüntülerdeki Nesrin Baytok ol- duğu iddia edilen kişinin de, iki bö- lümde farklõ pantolon renkleri ile gö- rüldüğünü söyleyen Kurtulan, “Diğer bayanın Nesrin Baytok olduğunu id- dia etmek mümkün değildir. İkin- ci odadaki bayan 32-34 yaşlarında orta yapılı bir bayandır. Sayın Bay- tok ise 50 yaşındadır” dedi. Bu tip görüntülerin üzerinde yapõ- lacak ufak oynamalarla herkesin gö- rüntüsünün oluşturulabileceğini ifade eden Kurtulan, “15 sene kadar önce, bugün sayın Başbakanımız İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’ydı. İdris Naim Şahin Bey bizimle temas kurdu, Başbakanımızın o günler- deki önemli bir sıkıntısından bah- setti. Bizden teknik yardım istedi- ler. Sayın Başbakanımızın o gün- lerde kendilerinin odasındaki ko- nuşmalarının başka yerler tara- fından dinlenildiği şekilde bir sı- kıntısı vardı. Biz de kendilerine yardımcı olduk” dedi. Baykal’õn avukatõ Yõlmaz da söz alarak, çok basit bir inceleme ile gö- rüntülerdeki kravat ve çorap renk- lerinden kolaylõkla görüntünün hi- lelerinin tespit edilebileceğinin al- tõnõ çizerek, “Bu kadar basit ha- talar yapılmasına rağmen ciddi bir mağduriyet oluştuğu açıktır. Hükümetin görevi, bu kasetin kimin ne amaçla bu şekilde su- num yaptığı, gündemi değiştirdiği ve Baykal’ın siyasi hayatına ne- den son verdirilmek istendiğini araştırmaktır” dedi. BAYKAL’I DESTEKLEYEN TÜRKOĞLU İSTİFA ETMEYİNCE YÖNETİM KURULU İSTİFA ETTİ Samsun’da yalnõz bir başkan CEMİL CİĞERİM SAMSUN - CHP Samsun il yö- netimi, Ankara’da yapõlan il baş- kanlarõ toplantõsõnda Kemal Kı- lıçdaroğlu’na destek vermeyen İl Başkanõ Yılmaz Türkoğlu’nun istifasõnõ istedi. Türkoğlu bunu kabul etmeyince il yönetim kuru- lu istifa etti. Ankara’da yapõlan il başkanlarõ toplantõsõndan sonra Yõlmaz Tür- koğlu’nun Samsun’a dönmesi üze- rine il yönetim kurulu toplantõ yap- tõ. Toplantõda Samsun’un Kõlõçda- roğlu’na destek vermeyen 4 il ara- sõnda yer almasõndan duyulan ra- hatsõzlõk dile getirildi. Yönetim ku- rulu üyeleri, “Ya o ya biz” diyerek İl Başkanõ Türkoğlu’nun istifasõnõ is- tedi. Türkoğlu, istifa etmeyince Fi- liz Abdik, Sinem Yılmaz Akçağöz, Serdar Akçay, Tekin Akın, Bay- ram Bora, Yakup Erdin, Nesime Göker, Turgut Güdür, Fatih Gü- rel, Serap Gürgör, Cahit Gürtan, Rahmi Işıtan, Salih Karagün- düz, Emin Kırbıyık, Tuncer Ko- çer, Harun Öztürk, Ali Saat, Tuncer Ahmet Sevinç, Mehmet Ömür Tekin ve Feride Günay To- sun’dan oluşan il yönetim kurulu üyeleri istifalarõnõ sundu. Toplu is- tifa ile sarsõlan CHP il örgütünde ko- nu, hafta sonu yapõlacak CHP Ku- rultayõ’ndan sonra değerlendirilerek karara bağlanacak. Yõlmaz Tür- koğlu, başkanlõktan istifa ederse, il yönetim kurulu üyeleri arasõndan bir kişi il başkanõ seçilecek. Türkoğlu istifa etmezse, il yönetimi düşmüş sayõlarak yeniden olağanüstü kon- greye gidilecek. CHP Samsun İl Kongresi 4 Nisan Pazar günü ya- põlmõş, iki liste halinde girilen se- çimde adaylardan Aylin Tat 147 oy alõrken Yõlmaz Türkoğlu 225 oyla başkanlõğa seçilmişti. CHP GENEL MERKEZİ İZLENİMLERİ Öymen sendromu yaşanır mı? MİYASE İLKNUR CHP Genel Merke- zi’ne gelenleri merdi- venlerin başõnda bir ka- meraman ordusu karşõ- lõyor. “İl başkanı iseniz sizi şöyle alalım” diye- rek her gelenin koluna yapõşõyorlar. İl başkanõ olmayanlar bu kuşatma- yõ yarõp döner kapõdan girince bu kez karşõlarõ- na partinin kadrolu ke- disi “Şero” çõkõyor. Ka- põdan giren herkesin ayaklarõ önünde sõrtüstü yatan Şero, kendisini mõncõklattõrdõktan son- ra geçişe izin veriyor. Yönetim katlarõna çõkõl- dõğõnda ise siyasetçiler için ibretlik bir tabloya şahit oluyorsunuz. Çok değil daha on gün öncesine kadar odalarõnõn önünde kendileriyle gö- rüşmek için yurdun dört bir yanõndan gelen parti- lilerin bekleştiği genel merkez yöneticileri si- yasi yaşamlarõnõn en sa- kin günlerini geçiriyor. Çay getiren kat hizmet- lilerinden başka odalarõ- nõn kapõsõnõ çalan yok. Biri hariç elbette. Genel merkez yöneticilerinden sadece Genel Sekreter Önder Sav’õn odasõnõn önünde izdiham var. Partililer Önder Sav’õ genel merkezde bekler- ken o, TBMM’de genel başkan adayõ Kemal Kı- lıçdaroğlu, partinin grup başkanvekilleri Hakkı Süha Okay ve Kemal Anadol ile birlikte liste ve kurultay konuşmalarõ üzerinde çalõşõyordu. Par- ti meclisi listesine kim- lerin gireceği kadar lis- tenin blok mu yoksa çar- şaf mõ olacağõ en çok merak edilen konularõn başõnda geliyor. Aday olmadan önce Kõlõçda- roğlu’na atfen “çarşaf liste olsun” sözleri basõ- na yansõmasõna rağmen pazar günü yapõlacak par- ti meclisi seçimine blok ile gidileceğini kestir- mek zor değil. Zira çar- şaf liste ile seçim yapõl- dõğõ takdirde daha önce Altan Öymen’in yaşa- dõğõ akõbetin Kemal Kõ- lõçdaroğlu’nun da başõna gelmesinden korkuluyor. Bilindiği gibi Öymen’in listesi Baykal ekibi tara- fõndan delik deşik edilmiş ve Öymen, kuşatma altõ- na alõnmõştõ. Böylece De- niz Baykal’õn geri dö- nüşü daha rahat olmuştu. Bu konuda çok dene- yimli olan Genel Sekreter Önder Sav, aynõ olayõn bir daha yaşanmamasõ için yoğurdu üfleyerek yemek isteyecektir. Ancak Deniz Baykal’õn dönmesi için çağrõ yapan MYK üyele- ri ve milletvekilleri ise “Kılıçdaroğlu mademki partiyi kucaklamak is- tiyorum diyor o zaman örgütün bu sürece ka- tılması için çarşaf liste ile seçime gidilsin” diye çağrõ yapõyor. AKP de merak ediyor CHP’nin geleceğinde Kõlõçdaroğlu’nun, “Demokrasi, laiklik, AB ve sivilleşme konularõndanelersöyleyeceğinin”belirleyiciolacağõdeğerlendirmesiyapõlõyor ERDEM GÜL ANKARA - CHP Genel Baş- kanõ olmasõ büyük oranda ke- sinlik kazanõnca AKP’de bütün dikkatler Kemal Kılıçdaroğ- lu’nun üzerine çevrildi. AKP’de, Kõlõçdaroğlu’nun adaylõğõyla birlikte verdiği me- sajlar titizlikle izleniyor. Kõlõçdaroğlu’nun adaylõğõnõ açõklamasõnõn ardõndan Başba- kan Erdoğan, “Kılıçdaroğlu şu anda rakibimiz değil. Se- çilsin o zaman değerlendir- memizi yaparız” demişti. Er- doğan, bu aşamada bir değer- lendirmeye gitmese de partisi içinde, Baykal’õn gidip Kõlõç- daroğlu’nun gelmesinin “AKP’nin 2002’de iktidara gelmesinden bu yana siyaset- te yaşanan en ciddi değişim” olduğundan hareketle CHP’de- ki değişimin anlamõ ve sonuçlarõ dikkatle izlenmeye çalõşõlõyor. AKP’de, Baykal’lõ CHP’nin toplumdan karşõlõk bulamadõğõ, belli bir oy bandõnda kilitlendi- ği, bu nedenle Kõlõçdaroğlu’nun adaylõğõnõn bile CHP’nin oyla- rõnõ kõpõrdattõğõ yorumlarõ pay- laşõlõyor. Partide, Kõlõçdaroğ- lu’nun Şaban Dişli olayõnda, Dengir Fırat ve Melih Gök- çek’le canlõ yayõn düellolarõndan “başarıyla çıktığına” vurgu yapõlõyor. Kõlõçda- roğlu’nun “Doğru bul- duğumuz hükümet icraatlarını destekleriz, İran olayı gibi... Başba- kanla görüşürüm” şek- lindeki açõklamalarõ da AKP’nin dikkatini çekiyor. AKP’de bu nedenlerle Baş- bakan Erdoğan’õn daha başlan- gõçta Kõlõçdaroğlu’na karşõ tavõr alõcõ bir tutum içine girmeyip se- çildikten sonraki uygulamalarõ- na göre değerlendirme yapma- sõnõn siyaseten doğru olacağõ belirtiliyor. Ancak yine de par- ti içinde Kõlõçdaroğlu ile ortaya çõkan CHP’deki yeni gelişmeye ilişkin ilk açõklamalarõn da ya- põlmasõ gerektiği vurgulanõyor. Başbakan Erdoğan, referandum kampanyasõnõn belirlenmesi gündemiyle AKP il başkanlarõ- nõ bugün Ankara’da toplaya- cak. Toplantõya milletvekilleri- nin de katõlmasõ istendi. Partili- lerin, toplantõda Erdo- ğan’õn Kõlõçdaroğlu ile il- gili ilk açõklamalarõ yap- masõ beklentisi de di- le getiriliyor. Kõlõçdaroğlu liderliğin- deki yeni CHP konusun- da Erdoğan’dan önce ilk de- ğerlendirmeyi siyasi danõşmanõ Yalçın Akdoğan yaptõ. Akdo- ğan, Yeni Şafak gazetesinde Yasin Doğan adõyla kaleme al- dõğõ, “Özde Değil Sözde Deği- şim” başlõklõ yazõsõnda, “parti- nin temel politikalarında, ba- kış açılarında ve yaklaşımla- rında bir yenilik olup olma- yacağının” CHP’deki değişim açõsõndan en önemli ölçüt ola- cağõnõ yazdõ. Akdoğan, Kõlõçdaroğlu’na yö- nelik bakõş açõsõnõ da şöyle ifa- de etti: “Kemal Kılıçdaroğ- lu’nun daha ılımlı bir üslup içinde olması, daha halkçı davranması, parti yönetimine yönelik ekip çalışmasına önem vermesi gibi faktörler gerek- lidir ama yeterli değildir. Kı- lıçdaroğlu’nun demokrasiye, laikliğe, Kemalizme, AB’ye, si- villeşmeye nasıl baktığı, ül- kenin kronik meselelerine yö- nelik ne önerdiği daha belir- leyici olacaktır.” Gizli projeleri mi var? Kõlõçdaroğlu’nun, hükümeti sorgulamadan önce kendisini, Baykal dönemini ve CHP’yi sorgulamasõ gerektiğini yazan Akdoğan, “Şu ana kadar gör- düğümüz manzara, Kılıçda- roğlu’nun böyle bir niyeti ol- madığıdır” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, yazõlõ açõklama yaparak CHP Genel Başkanlõğõ’na “aday olmayacağını” açõkladõ. Deniz Baykal, avukatõ Muzaffer Yıl- maz ile Ulusal Kriminal Büro Direktörü Uğur Kurtulan’õn, komplo amaçlõ ola- rak kullanõlan kasetle ilgili değerlendir- meleri ve açõklamalarõndan sonra yazõlõ bir açõklama yaptõ. Baykal, kasetle ilgili tek- nik açõklamalardan sonra, genel başkan adayõ olup olmayacağõ yönündeki sorulara da açõklõk getirdi. Baykal, “Bu noktada aday olmam gibi bir şey söz konusu de- ğildir” dedi. Baykal, “Avukatım Sayın Muzaffer Yılmaz ve Ulusal Kriminal Büro Direktörü Sayın Uğur Kurtu- lan’ın yaptığı değerlendirmelerle, ay- rıntılı açıklamalar karalama kam- panyalarıyla siyaseti dizayn etme an- layışına, Türkiye’de estirilen fitne ve fe- sat rüzgârlarıyla, ahlak dışı komplolara bir yanıttır” görüşüne yer verdi. B A Y K A L N O K T A Y I K O Y D U : A D A Y D E Ğ İ L İ M Baykal’ın avukatı Muzzaffer Yılmaz, Ulusal Kriminal Bürosu yetkilisi Uğur Kurtulan ve CHP Milletvekili Tacidar Seyhan ile basın toplantısı düzenledi. Baykal’a ait olduğu iddia edilen gö- rüntüler üzerinde açıklamalar yapan Kurtulan, ‘‘Baykal’ın bu olayda, Baytok’la ilişkisinin ol- madığı düşüncesindeyiz. Burada montaj kullanılmak suretiyle, bu görüntünün kriminal ince- lememizde modifikasyonla değiştirildiği kanaatindeyiz” dedi. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) Toplu istifa ile sarsılan CHP Sam- sun il örgütünde konu, hafta sonu yapılacak CHP kurultayından son- ra değerlendirile- rek karara bağla- nacak. Türkoğlu istifa etmezse, il yö- netimi düşmüş sa- yılarak yeniden olağanüstü kon- greye gidilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle