Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 21 MAYIS 2010 CUMA
4 HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
Vitrin Düzenleme Değil,
Gerçek Yenilenme...
İğrenç kaset komplosu patlak vermeden bir gün
önce, Enver Aysever’in, kısa zamanda üne
kavuşmuş, çok başarılı “Aykırı Sorular” programı
çerçevesinde, Deniz Baykal’a Ankara’daki CHP
Genel Merkezi’nde soru soran dört gazeteciden
biri olarak bulunuyordum.
Rahat ve kendinden emin olan o günkü Genel
Başkan, kurultayda yenilenme ve değişim
taleplerini yanıtsız bırakmayacak izlenimini
veriyordu.
Ama ana çizgilerde, temelde bir değişiklik söz
konusu değildi. Bu temel çizgilerin bir bölümü,
Cumhuriyetin kazanımlarının ve temel değerlerinin
korunmasıydı ki, Baykal’ın bu konudaki ısrarcı
duyarlılığı zaten tabandan onay görüyordu.
Fakat yüzde 10 barajının kaldırılması, milletvekili
adaylarının örgüt tarafından seçilmesi gibi
konularda Deniz Bey’in ipe un serdiğini ilk
sorumda gördüm.
Ama Deniz Bey yine de yenilikten, kadınların
katkısından, kadronun gençleşmesinden,
demokrasiden söz ediyordu.
Onu dinlerken, Luchino Visconti’nin dünyaca
ünlü, sinema tarihinde seçkin yer edinmiş olan
filmi “Leopard” geldi aklıma.
Başrolünü Burt Lancaster’in oynadığı bu
filmde öykü, İtalya’da büyük değişim döneminde
Sicilyalı Prens Don Fabrizio Salina’nın
çevresinde geçer.
Senaryoya esas oluşturan romanın yazarı
Sicilyalı Giusseppe di Lampedusa, gerçek yerel
bir prenstir (11. Lampedusa Prensi). Filme esas
oluşturan romanın konusu da zaten Lampedusa
Prensliği’nin o dönemin gelişmeleri karşısındaki
durumudur.
Filmi ilk kez 1964 ylında Paris’te gördüğümde
aklımdan çıkmayan sahnelerden biri şu olmuştu:
“Ayakların baş olması” karşısında şaşkın ve
üzgün, asil ve vakur Don Fabrizio’ya genç ve
yakışıklı yeğeni Tancredi şunları söyler:
- Her şeyin tümden değişmesini engellemenin,
durumu hafifletmenin tek yolu bazı şeylerin
değişmesini kolaylaştırmaktır.”
Yarım yüzyıla yakın süredir bu öyküyü hiç
unutmadım. İki hafta önce Deniz Bey ile
konuşurken de gözümün önünde o unutulmaz
sahne bir kez daha canlandı.
Sayın Genel Başkan, değişim önermiyor,
değişim olmuş izlenimi verecek, bir vitrin
düzenlemeyi hazırlamaya çalışıyordu.
Siyaset sahnesinde, sıkça başvurulan bir
yöntemdi bu.
Başlangıçta bir umut yaratmaz da değildi.
Ne var ki, bu umut saman alevi gibi parlayıp
söner, sonra yerini büyük bir düş kırıklığına
bırakırdı.
Daha önce de, CHP’de denenmişti. Yeni yeni
isimler transfer edilmiş, vitrine hanım milletvekilleri
yerleştirilmişti.
Sonra?..
Sonrası malum...
Değişimi yeni isimler lanse edip, sonra onları bir
kenara kaldırmak olarak algılayanların vasıl
oldukları neticeyi gördük.
Değişim, yalnızca yeni isimler değil, yeni
çözümler, yeni seferberlikler, yeni örgütlenme
modelleridir.
Adı çevresinde büyük umutlar oluşmuş olan
Kemal Kılıçdaroğlu da acaba gerçekte bir vitrin
düzenlemesi mi önerecek?
Bakın! Eğer yalnız, yeni isimlerle yuvarlak laflarla
sınırlı kaldığını görürseniz, bu soruya “evet”
diyebilirsiniz.
Yok, öyle yapmaz da, yeni bir örgütlenme, yeni
bir kenetlenme modeli oluşturur, kişisel
karizmasının ötesinde bir kadro hareketi
yerleştirirse ki ilk girişimler onu gösteriyor, emin
olabilirsiniz ki, bir yenilenme ve değişim söz
konusudur.
Türkiye azgelişmiş çoğu ülkede olduğu gibi, bir
sorun ile karşılaşıldığında, hep şu soruyu sorar:
- Bizi kim kurtarır?..
Oysa sorunun doğrusu şöyle olmak gerekir:
- Biz bu sorunu nasıl, hangi yol ve yöntemle
çözebiliriz?..
Yani sihirli sözcük, “kim” değil, “nasıl”dır ve
“nasıl”ın sihirli yanıtı yoktur.
Kılıçdaroğlu ile birlikte CHP’nin bu döneme
geçip geçemeyeceğini göreceğiz. Ama ilk
emareler umut vericidir. Ne var ki, bu konuda
sadece genel başkanın yeteneği, iyi niyeti çabası
ve hüneri yetmez, örgütün de katkısı zorunlu.
Bu akşam Cem TV’de “Ayıptır Söylemesi”
programında saat 21.00’de Prof. Dr. Süheyl
Batum ile birlikte bütün bu konuları enine boyuna
tartışacağız. Konuğumuz 60 yıllık değerli gazeteci
ve CHP’nin eski genel başkanlarından, Altan
Öymen olacak.
asirmen@cumhuriyet.com.tr
Ulusal Kriminal Büro yetkilisi Kurtulan, skandal kasetteki görüntülerin montaj kullanõlarak oluşturulduğunu söyledi
‘GörüntüdekiBaykaldeğil’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Ulusal Kriminal Büro yetkilisi Uğur
Kurtulan, eski CHP lideri Deniz
Baykal’a ait olduğu ileri sürülen ka-
setteki kişilerin Baykal ve Nesrin
Baytok olmadõğõnõ belirterek, “Mon-
taj kullanılmak suretiyle bu gö-
rüntünün değiştirildiği kanaatin-
deyiz” dedi.
Eski CHP lideri Baykal’õn avukatõ
Muzzaffer Yılmaz, dün Ulusal Kri-
minal Bürosu yetkilisi Uğur Kurtulan
ve CHP Adana Milletvekili Tacidar
Seyhan ile basõn toplantõsõ düzenledi.
Yõlmaz’õn kendilerine başvurusu üze-
rine hazõrladõklarõ raporun Ankara
Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na verildiğini
belirten Kurtulan, bu rapora göre,
klipte iki farklõ bölümün varlõğõnõn tes-
pit edildiğinin altõnõ çizdi. İlk bö-
lümdeki oda ile ikinci bölümdeki
odanõn, ayrõ mekânlarõn bölümleri
olduğunu savunan Kurtulan ayrõca,
“İlk odadaki Baykal’ın sağ gömlek
kolunun bileğine kadar uzun ve
katlanmamış olduğu bariz bir şe-
kilde belirginken ayağa kalkışta
gömleğinin uzun olan sağ kol bo-
yunun yarım saniye içinde dirseği-
ne kadar katlanmış görüntüsü dik-
kati çekmektedir” dedi.
İlk bölüm ile ikinci bölümün fark-
lõ olduğunu verdiği örneklerle anlatan
Kurtulan, “İlk bölümdeki karede
Baykal olduğu varsayılan kişinin ço-
rap rengi koyu kahverengi ve nef-
ti karışımı iken, ikinci bölümdeki
odada Baykal olarak iddia edilen ki-
şinin çağla yeşili çorap renginin
farklılığı görünmektedir” dedi. Ay-
rõca Kurtulan, iki ayrõ bölümdeki
Baykal olduğu iddia edilen kişilerin
pantolon paça ve kravat boylarõnõn eşit
uzunlukta olmadõğõnõ ve iki ayrõ bö-
lümdeki pantolon ve kravat renkleri-
nin de farklõ olduğunu savundu.
Kurtulan, hazõrladõklarõ rapordan
bölümler okuduğu konuşmasõnõ,
“Baykal olduğu iddia edilen şahsın
gizli kameranın hemen önünde do-
lanması, çantasını karıştırıp içeri-
sinden sanki bir şeyler çıkarıp ko-
yuyor gibi yapması gizlenmiş ka-
meraya adeta poz veren birisi ol-
ması bakımından şüphe çekmekte-
dir” diyerek sürdürdü. Kurtulan, şu
görüşleri dile getirdi: “Baykal’ın vü-
cudunun morfolojik izleriyle, avu-
katı tarafından tespit edilen ve eli-
mizde bulunan Baykal’ın mayolu
resimleri ayrıca; Nesrin Baytok’un,
TBMM’deki muhtelif yan yana ol-
dukları ve videolardan alınan re-
simler tarafımızdan incelendi. Bay-
kal’ın bu olayda, Nesrin Baytok’la
ilişkisinin olmadığı düşüncesindeyiz.
Burada montaj kullanılmak sure-
tiyle, bu görüntünün kriminal in-
celememizde modifikasyonla de-
ğiştirildiği kanaatindeyiz.”
Görüntülerdeki Nesrin Baytok ol-
duğu iddia edilen kişinin de, iki bö-
lümde farklõ pantolon renkleri ile gö-
rüldüğünü söyleyen Kurtulan, “Diğer
bayanın Nesrin Baytok olduğunu id-
dia etmek mümkün değildir. İkin-
ci odadaki bayan 32-34 yaşlarında
orta yapılı bir bayandır. Sayın Bay-
tok ise 50 yaşındadır” dedi.
Bu tip görüntülerin üzerinde yapõ-
lacak ufak oynamalarla herkesin gö-
rüntüsünün oluşturulabileceğini ifade
eden Kurtulan, “15 sene kadar önce,
bugün sayın Başbakanımız İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanı’ydı.
İdris Naim Şahin Bey bizimle temas
kurdu, Başbakanımızın o günler-
deki önemli bir sıkıntısından bah-
setti. Bizden teknik yardım istedi-
ler. Sayın Başbakanımızın o gün-
lerde kendilerinin odasındaki ko-
nuşmalarının başka yerler tara-
fından dinlenildiği şekilde bir sı-
kıntısı vardı. Biz de kendilerine
yardımcı olduk” dedi.
Baykal’õn avukatõ Yõlmaz da söz
alarak, çok basit bir inceleme ile gö-
rüntülerdeki kravat ve çorap renk-
lerinden kolaylõkla görüntünün hi-
lelerinin tespit edilebileceğinin al-
tõnõ çizerek, “Bu kadar basit ha-
talar yapılmasına rağmen ciddi
bir mağduriyet oluştuğu açıktır.
Hükümetin görevi, bu kasetin
kimin ne amaçla bu şekilde su-
num yaptığı, gündemi değiştirdiği
ve Baykal’ın siyasi hayatına ne-
den son verdirilmek istendiğini
araştırmaktır” dedi.
BAYKAL’I DESTEKLEYEN TÜRKOĞLU İSTİFA ETMEYİNCE YÖNETİM KURULU İSTİFA ETTİ
Samsun’da yalnõz bir başkan
CEMİL CİĞERİM
SAMSUN - CHP Samsun il yö-
netimi, Ankara’da yapõlan il baş-
kanlarõ toplantõsõnda Kemal Kı-
lıçdaroğlu’na destek vermeyen İl
Başkanõ Yılmaz Türkoğlu’nun
istifasõnõ istedi. Türkoğlu bunu
kabul etmeyince il yönetim kuru-
lu istifa etti.
Ankara’da yapõlan il başkanlarõ
toplantõsõndan sonra Yõlmaz Tür-
koğlu’nun Samsun’a dönmesi üze-
rine il yönetim kurulu toplantõ yap-
tõ. Toplantõda Samsun’un Kõlõçda-
roğlu’na destek vermeyen 4 il ara-
sõnda yer almasõndan duyulan ra-
hatsõzlõk dile getirildi. Yönetim ku-
rulu üyeleri, “Ya o ya biz” diyerek
İl Başkanõ Türkoğlu’nun istifasõnõ is-
tedi. Türkoğlu, istifa etmeyince Fi-
liz Abdik, Sinem Yılmaz Akçağöz,
Serdar Akçay, Tekin Akın, Bay-
ram Bora, Yakup Erdin, Nesime
Göker, Turgut Güdür, Fatih Gü-
rel, Serap Gürgör, Cahit Gürtan,
Rahmi Işıtan, Salih Karagün-
düz, Emin Kırbıyık, Tuncer Ko-
çer, Harun Öztürk, Ali Saat,
Tuncer Ahmet Sevinç, Mehmet
Ömür Tekin ve Feride Günay To-
sun’dan oluşan il yönetim kurulu
üyeleri istifalarõnõ sundu. Toplu is-
tifa ile sarsõlan CHP il örgütünde ko-
nu, hafta sonu yapõlacak CHP Ku-
rultayõ’ndan sonra değerlendirilerek
karara bağlanacak. Yõlmaz Tür-
koğlu, başkanlõktan istifa ederse, il
yönetim kurulu üyeleri arasõndan bir
kişi il başkanõ seçilecek. Türkoğlu
istifa etmezse, il yönetimi düşmüş
sayõlarak yeniden olağanüstü kon-
greye gidilecek. CHP Samsun İl
Kongresi 4 Nisan Pazar günü ya-
põlmõş, iki liste halinde girilen se-
çimde adaylardan Aylin Tat 147 oy
alõrken Yõlmaz Türkoğlu 225 oyla
başkanlõğa seçilmişti.
CHP GENEL MERKEZİ İZLENİMLERİ
Öymen
sendromu
yaşanır mı?
MİYASE İLKNUR
CHP Genel Merke-
zi’ne gelenleri merdi-
venlerin başõnda bir ka-
meraman ordusu karşõ-
lõyor. “İl başkanı iseniz
sizi şöyle alalım” diye-
rek her gelenin koluna
yapõşõyorlar. İl başkanõ
olmayanlar bu kuşatma-
yõ yarõp döner kapõdan
girince bu kez karşõlarõ-
na partinin kadrolu ke-
disi “Şero” çõkõyor. Ka-
põdan giren herkesin
ayaklarõ önünde sõrtüstü
yatan Şero, kendisini
mõncõklattõrdõktan son-
ra geçişe izin veriyor.
Yönetim katlarõna çõkõl-
dõğõnda ise siyasetçiler
için ibretlik bir tabloya
şahit oluyorsunuz.
Çok değil daha on gün
öncesine kadar odalarõnõn
önünde kendileriyle gö-
rüşmek için yurdun dört
bir yanõndan gelen parti-
lilerin bekleştiği genel
merkez yöneticileri si-
yasi yaşamlarõnõn en sa-
kin günlerini geçiriyor.
Çay getiren kat hizmet-
lilerinden başka odalarõ-
nõn kapõsõnõ çalan yok.
Biri hariç elbette. Genel
merkez yöneticilerinden
sadece Genel Sekreter
Önder Sav’õn odasõnõn
önünde izdiham var.
Partililer Önder Sav’õ
genel merkezde bekler-
ken o, TBMM’de genel
başkan adayõ Kemal Kı-
lıçdaroğlu, partinin grup
başkanvekilleri Hakkı
Süha Okay ve Kemal
Anadol ile birlikte liste
ve kurultay konuşmalarõ
üzerinde çalõşõyordu. Par-
ti meclisi listesine kim-
lerin gireceği kadar lis-
tenin blok mu yoksa çar-
şaf mõ olacağõ en çok
merak edilen konularõn
başõnda geliyor. Aday
olmadan önce Kõlõçda-
roğlu’na atfen “çarşaf
liste olsun” sözleri basõ-
na yansõmasõna rağmen
pazar günü yapõlacak par-
ti meclisi seçimine blok
ile gidileceğini kestir-
mek zor değil. Zira çar-
şaf liste ile seçim yapõl-
dõğõ takdirde daha önce
Altan Öymen’in yaşa-
dõğõ akõbetin Kemal Kõ-
lõçdaroğlu’nun da başõna
gelmesinden korkuluyor.
Bilindiği gibi Öymen’in
listesi Baykal ekibi tara-
fõndan delik deşik edilmiş
ve Öymen, kuşatma altõ-
na alõnmõştõ. Böylece De-
niz Baykal’õn geri dö-
nüşü daha rahat olmuştu.
Bu konuda çok dene-
yimli olan Genel Sekreter
Önder Sav, aynõ olayõn bir
daha yaşanmamasõ için
yoğurdu üfleyerek yemek
isteyecektir. Ancak Deniz
Baykal’õn dönmesi için
çağrõ yapan MYK üyele-
ri ve milletvekilleri ise
“Kılıçdaroğlu mademki
partiyi kucaklamak is-
tiyorum diyor o zaman
örgütün bu sürece ka-
tılması için çarşaf liste
ile seçime gidilsin” diye
çağrõ yapõyor.
AKP de merak ediyor
CHP’nin geleceğinde Kõlõçdaroğlu’nun, “Demokrasi, laiklik, AB ve sivilleşme
konularõndanelersöyleyeceğinin”belirleyiciolacağõdeğerlendirmesiyapõlõyor
ERDEM GÜL
ANKARA - CHP Genel Baş-
kanõ olmasõ büyük oranda ke-
sinlik kazanõnca AKP’de bütün
dikkatler Kemal Kılıçdaroğ-
lu’nun üzerine çevrildi.
AKP’de, Kõlõçdaroğlu’nun
adaylõğõyla birlikte verdiği me-
sajlar titizlikle izleniyor.
Kõlõçdaroğlu’nun adaylõğõnõ
açõklamasõnõn ardõndan Başba-
kan Erdoğan, “Kılıçdaroğlu
şu anda rakibimiz değil. Se-
çilsin o zaman değerlendir-
memizi yaparız” demişti. Er-
doğan, bu aşamada bir değer-
lendirmeye gitmese de partisi
içinde, Baykal’õn gidip Kõlõç-
daroğlu’nun gelmesinin
“AKP’nin 2002’de iktidara
gelmesinden bu yana siyaset-
te yaşanan en ciddi değişim”
olduğundan hareketle CHP’de-
ki değişimin anlamõ ve sonuçlarõ
dikkatle izlenmeye çalõşõlõyor.
AKP’de, Baykal’lõ CHP’nin
toplumdan karşõlõk bulamadõğõ,
belli bir oy bandõnda kilitlendi-
ği, bu nedenle Kõlõçdaroğlu’nun
adaylõğõnõn bile CHP’nin oyla-
rõnõ kõpõrdattõğõ yorumlarõ pay-
laşõlõyor. Partide, Kõlõçdaroğ-
lu’nun Şaban Dişli olayõnda,
Dengir Fırat ve Melih Gök-
çek’le canlõ yayõn düellolarõndan
“başarıyla çıktığına”
vurgu yapõlõyor. Kõlõçda-
roğlu’nun “Doğru bul-
duğumuz hükümet
icraatlarını destekleriz,
İran olayı gibi... Başba-
kanla görüşürüm” şek-
lindeki açõklamalarõ da
AKP’nin dikkatini çekiyor.
AKP’de bu nedenlerle Baş-
bakan Erdoğan’õn daha başlan-
gõçta Kõlõçdaroğlu’na karşõ tavõr
alõcõ bir tutum içine girmeyip se-
çildikten sonraki uygulamalarõ-
na göre değerlendirme yapma-
sõnõn siyaseten doğru olacağõ
belirtiliyor. Ancak yine de par-
ti içinde Kõlõçdaroğlu ile ortaya
çõkan CHP’deki yeni gelişmeye
ilişkin ilk açõklamalarõn da ya-
põlmasõ gerektiği vurgulanõyor.
Başbakan Erdoğan, referandum
kampanyasõnõn belirlenmesi
gündemiyle AKP il başkanlarõ-
nõ bugün Ankara’da toplaya-
cak. Toplantõya milletvekilleri-
nin de katõlmasõ istendi. Partili-
lerin, toplantõda Erdo-
ğan’õn Kõlõçdaroğlu ile il-
gili ilk açõklamalarõ yap-
masõ beklentisi de di-
le getiriliyor.
Kõlõçdaroğlu liderliğin-
deki yeni CHP konusun-
da Erdoğan’dan önce ilk de-
ğerlendirmeyi siyasi danõşmanõ
Yalçın Akdoğan yaptõ. Akdo-
ğan, Yeni Şafak gazetesinde
Yasin Doğan adõyla kaleme al-
dõğõ, “Özde Değil Sözde Deği-
şim” başlõklõ yazõsõnda, “parti-
nin temel politikalarında, ba-
kış açılarında ve yaklaşımla-
rında bir yenilik olup olma-
yacağının” CHP’deki değişim
açõsõndan en önemli ölçüt ola-
cağõnõ yazdõ.
Akdoğan, Kõlõçdaroğlu’na yö-
nelik bakõş açõsõnõ da şöyle ifa-
de etti: “Kemal Kılıçdaroğ-
lu’nun daha ılımlı bir üslup
içinde olması, daha halkçı
davranması, parti yönetimine
yönelik ekip çalışmasına önem
vermesi gibi faktörler gerek-
lidir ama yeterli değildir. Kı-
lıçdaroğlu’nun demokrasiye,
laikliğe, Kemalizme, AB’ye, si-
villeşmeye nasıl baktığı, ül-
kenin kronik meselelerine yö-
nelik ne önerdiği daha belir-
leyici olacaktır.”
Gizli projeleri mi var?
Kõlõçdaroğlu’nun, hükümeti
sorgulamadan önce kendisini,
Baykal dönemini ve CHP’yi
sorgulamasõ gerektiğini yazan
Akdoğan, “Şu ana kadar gör-
düğümüz manzara, Kılıçda-
roğlu’nun böyle bir niyeti ol-
madığıdır” dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Eski CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal,
yazõlõ açõklama yaparak CHP Genel
Başkanlõğõ’na “aday olmayacağını”
açõkladõ.
Deniz Baykal, avukatõ Muzaffer Yıl-
maz ile Ulusal Kriminal Büro Direktörü
Uğur Kurtulan’õn, komplo amaçlõ ola-
rak kullanõlan kasetle ilgili değerlendir-
meleri ve açõklamalarõndan sonra yazõlõ bir
açõklama yaptõ. Baykal, kasetle ilgili tek-
nik açõklamalardan sonra, genel başkan
adayõ olup olmayacağõ yönündeki sorulara
da açõklõk getirdi. Baykal, “Bu noktada
aday olmam gibi bir şey söz konusu de-
ğildir” dedi. Baykal, “Avukatım Sayın
Muzaffer Yılmaz ve Ulusal Kriminal
Büro Direktörü Sayın Uğur Kurtu-
lan’ın yaptığı değerlendirmelerle, ay-
rıntılı açıklamalar karalama kam-
panyalarıyla siyaseti dizayn etme an-
layışına, Türkiye’de estirilen fitne ve fe-
sat rüzgârlarıyla, ahlak dışı komplolara
bir yanıttır” görüşüne yer verdi.
B A Y K A L N O K T A Y I K O Y D U : A D A Y D E Ğ İ L İ M
Baykal’ın avukatı Muzzaffer Yılmaz, Ulusal Kriminal Bürosu yetkilisi Uğur Kurtulan ve CHP
Milletvekili Tacidar Seyhan ile basın toplantısı düzenledi. Baykal’a ait olduğu iddia edilen gö-
rüntüler üzerinde açıklamalar yapan Kurtulan, ‘‘Baykal’ın bu olayda, Baytok’la ilişkisinin ol-
madığı düşüncesindeyiz. Burada montaj kullanılmak suretiyle, bu görüntünün kriminal ince-
lememizde modifikasyonla değiştirildiği kanaatindeyiz” dedi. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ)
Toplu istifa ile
sarsılan CHP Sam-
sun il örgütünde
konu, hafta sonu
yapılacak CHP
kurultayından son-
ra değerlendirile-
rek karara bağla-
nacak. Türkoğlu
istifa etmezse, il yö-
netimi düşmüş sa-
yılarak yeniden
olağanüstü kon-
greye gidilecek.