19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 4 NİSAN 2010 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 ‘Okuluma Dokunma’ paneli İstanbul Haber Servisi - İstanbul Okuluma Do- kunma İnisiyatifi, İstanbul’da 22 okulun satõşõna ilişkin dün Makine Mühendisleri Odasõ’nda bir pa- nel düzenledi. Panele katõlan DSP İstanbul Millet- vekili Ayşe Jale Ağõrbaş, “Okullarõmõzõn özelleş- mesi durumunda parasõ olan okuyacak olmayan okuyamayacak. Bu durumda anayasanõn 42. mad- desi ihlal edilecektir” dedi. Eğitim-Sen 3 No’lu Şu- be Başkanõ Nebat Bukrek de “Okullarõ şirket, öğ- rencileri müşteri gören zihniyet her şeyi rant üze- rinden değerlendiriyor” diye konuştu. Kadına yönelik şiddete protesto İZMİR (AA) - İzmir’de bir grup kadõn, kadõna yönelik şiddeti protesto etti. Büyükşehir Beledi- yesi önünde toplanan kadõnlar burada bir süre slo- gan attõ. Grup adõna basõn açõklamasõ yapan Güli- zar Aytekin Al, şunlarõ söyledi: “Kadõn cinayetle- rine uygulanan haksõz tahrik indirimleri ile cinsi- yetçi yargõ mekanizmasõ kendisini ele veriyor.” CHP’den 39 ilçeye ‘Hukuk Kliniği’ İstanbul Haber Servisi - CHP İstanbul İl Baş- kanlõğõ’nõn 5 Nisan Avukatlar (Hukukçular) Günü dolayõsõyla Kadõköy’de bir kokteyl düenledi. Yoğun katõlõmõn olduğu kokteyle CHP İstanbul İl Başkanõ Gürsel Tekin ve Kadõköy Belediye Başkanõ Selami Öztürk de katõldõ. CHP İstanbul İl Örgütü’nde çalõ- şan avukatlarõn bir 39 ilçede “Hukuk Kliniği” oluştu- racağõnõ açõklayan Tekin, “Bu çalõşmayla partilileri- mize, özellikle seçim dönemlerinde yaşanan hukuka aykõrõ durumlar karşõsõnda nasõl davranmalarõ gerek- tiğine yönelik bilgiler ve eğitimler verilecek” dedi. Bildik ve Erikel tutuklandı İstanbul Haber Servisi - Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda serbest bõrakõlmasõnõn ardõndan hakkõn- da tutuklama kararõ çõkarõlan yayõnevi sahibi Hayri Bildik ve Yusuf Erikel, Nöbetçi 13. Ağõr Ceza Mah- kemesi’nce tutuklandõ. Soruşturma kapsamõnda yapõ- lan son operasyonda Erikel, Bildik ve Hakan Arõkan şüpheli olarak gözaltõna alõnmõş, 25 Mart’ta serbest bõrakõlmõştõ. Savcõlõğõn itirazõ üzerine 12. Ağõr Ceza Mahkemesi, üç isim için yakalama kararõ çõkarmõştõ. Esenboğa’da 5 kanas mermisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Esenboğa Havaalanõ’nda bir yolcunun valizinde 5 adet kanas mermisi ele geçirildi. Havaalanõnõn kontrol noktasõn- da görevli polis memurlarõ, şüphe üzerine Diyarba- kõr’a gitmek için havalimanõna gelen Engin Barõş A.’nõn valizlerini incelemeye aldõ. Valizi açan görev- liler, “suikast silahõ” olarak bilinen kanas marka sila- ha ait 5 adet mermi buldu. Eczacõ kalfasõ olan Engin Barõş A. sorgulanmasõ için Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerine teslim edildi. Kaybolan Ümit’in cesedi bulundu EĞİRDİR (AA) - Isparta’nõn Eğirdir ilçesinde 22 gün önce gölde kaybolan Ümit Gökdere (26), Bilal Duran (29) ve Sever Özkan’õ (26) arama çalõşmalarõ dün de sürdü. Çalõşmalara katõlan İstanbul Büyükşe- hir Belediyesi İtfaiye ve Arama Kurtarma ekibi üye- leri, Yeşilada’nõn yaklaşõk 200 metre açõğõnda su içinde bir erkek cesedi buldu. Eğirdir Kaymakamõ Halil Serdar Cevheroğlu, cesedin Gökdere’ye ait ol- duğunun tespit edildiğini bildirdi. ‘Trafik terörünü protesto ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Petrol Mü- hendisi Burak İnnab’a (33) Tunalõ Hilmi Cadde- si’nde karşõya geçerken çarparak ölümüne neden olan sürücünün tutuksuz yargõlanmasõ, İnnab’õn aile- si, yakõnlarõ ve arkadaşlarõ tarafõndan kaza yerinde protesto edildi. Ağabey Murat İnnab, olayõn kaza de- ğil, cinayet olduğunu belirterek söz konusu sürücü- nün kasõt ile adam öldürme suçundan ağõr ceza mah- kemesinde yargõlanmasõ gerektiğini kaydetti. SP: Referanduma oyumuz evet İstanbul Haber Servisi - Saadet Partisi Genel Başkanõ Numan Kurtulmuş, Müstakil Sanayici ve İşadamlarõ Derneği’nin (MÜSİAD) Olağan Genel Kurulu’nda yaptõğõ konuşmada, anayasa ve referan- dum tartõşmalarõna değindi. Kurtulmuş, hükümetin anayasa değişikliği paketine gereken desteği vere- ceklerini belirterek, “Değişiklikler geri olsa bile refe- randumda oyumuz evet olacaktõr” dedi. Madımak istimlak edilecek’ SIVAS (AA) - AKP Sõvas Milletvekili Selami Uzun, Madõmak Oteli ile ilgili çalõşmalarõn sürdüğü- nü belirterek, İl Özel İdaresi’nin değer tespiti ile otel sahibinin istediği fiyat arasõnda çok önemli fark ol- duğunu belirtti. Uzun, “Mecburen istimlaka gidile- cek. Yani el koyma şeklinde...” dedi. Sayısal Loto çekildi 14, 18, 23, 32, 36, 42 Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, anayasa değişiklik tartışmalarının ardından yüksek yargının hedef alındığını söyledi ve ekledi: Popülist yanıtlara gerek yok ‘Toplumdagözünüaçsõn’ İLHAN TAŞCI ANKARA - Yargõtay Başkanõ Hasan Ger- çeker, anayasa değişikliğiyle yüksek yargõnõn etkinliğinin ve varlõğõnõn artõk “sembolik” nok- taya taşõnacağõ uyarõsõnda bulunurken “Artık toplum da biraz gözünü açsın. Bizim kay- gımız toplumun geleceğine ilişkin” dedi. Si- yaset yaptõklarõ suçlamasõna ilişkin olarak da Gerçeker, “Hukukla siyaseti birbirinden ayıramazsınız. Önemli olan partizanlık yapmamaktır. Siyaseten ve popülist açık- lamalara cevap vermeye bile gerek duy- muyorum” değerlendirmesini yaptõ. Gerçeker, yüksek yargõ ile AKP iktidarõ ara- sõnda yaşanan gerilime bakõşlarõnõ ve gelece- ğe ilişkin kaygõlarõnõn neler olduğunu Cum- huriyet’e anlattõ. Yüksek yargõya yönelik “siyasi lider ağzıyla konuşma” suçlamasõna Hasan Gerçeker, “cevap vermeye değmez” kõ- sa yanõtõnõ verdi. Değişikliğe ilişkin yüksek yar- gõnõn yaptõğõ açõklama ve değerlendirmelerin siyasetle ilgisi olmadõğõna dikkat çeken Ger- çeker, “Onlar siyasetçi. Biz çıkıp onlarla si- yasetçi gibi tartışamayız ki. Bulunduğumuz konum buna uygun değil. Biz bulunduğu- muz konumun saygınlığını da korumak zorundayız. Siyaseten yapılan, popülist söy- lemlere ilişkin bir cevap vermeye gerek gör- müyorum. Her şey açık” diye konuştu. Yüksek yargõ olarak yapõlmak istenen de- ğişikliğin yaratacağõ sonuçlarõ ve kaygõlarõ top- lumla paylaşmaya çalõştõklarõnõ anlatan Ger- çeker, “Artık, toplum da biraz gözünü aç- sın. Tarafsızlık bizim sorunumuz değil ki. Yüksek yargının tarafsızlık sorunu yok. Biz zaten bağımsızız. Bizim kaygımız yargının bağımlı kesimi için” değerlendirmesini yap- tõ. Kendisinin ve yüksek yargõ temsilcilerinin hiçbir şekilde kişisel beklentisi olamayacağõ- na işaret eden Yargõtay Başkanõ, toplumun ge- leceği için kaygõlandõklarõnõ ve toplumu dü- şündüklerini vurguladõ. Sorumuz üzerine, AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Hüseyin Çe- lik’in “Yargıya güveniyoruz ama tüm yar- gıçlara değil” sözleriyle ilgili olarak da Ger- çeker, şunlarõ söyledi: “Eğer güvenmiyorlarsa güvenilir hale getirmesi gereken onlar. Ancak yapılmak is- tenen değişiklikle yargıyı daha güvenilir ha- le mi getirecekler, yoksa hiç güvenilmeyen bir hale mi dönüşecek o da görülecek. 12 Ey- lül Anayasası en büyük darbeyi yargı ba- ğımsızlığına vurmuştur. Bir tek Yargıtay ve Danıştay kaldı. Bu düzenlemelerle onlar da devre dışı bırakılıyor. Yüksek yargının et- kinliği sembolik hale getiriliyor. Yüksek mahkemelerin dışlanması, sembolik üyeler verilmesi de asıl niyetin açık bir gösterge- sidir. Yürütme, yargıyı ele geçiriyor. Bun- ları söylemek siyaset yapmaksa, siyaset yapmaktır. İnsanlarımızın, toplumun gö- zünü açması lazım.” İhanet eder noktada Bu süreçte kimi bilim insanlarõnõn ko- numlarõna “ihanet edercesine” bir noktaya geldiklerine dikkat çeken Yargõtay Başkanõ Gerçeker, “Öyle olmadık şeyleri savunu- yorlar ki, akıl, mantık almıyor. Eğer bu ka- dar AB hayranlığı varsa birliğin bütün önerdiğini kabul edelim. Demokrasi yer- li yerine otursun. Ondan sonra tartışalım. Venedik Komisyonu kriterleri deniyor. Biz de okuyoruz, okuduğumuzu anlayacak hukuk mantığımız var! Yargının kesinlikle yürütmenin etkisinde olmaması gerektiği kriteri var. Venedik Komisyonu, parla- mentoda seçecekseniz de olabildiğinde zorlaştırıyor ve ancak ikinci planda ola- bilirliğini ortaya koyuyor” dedi. Gerçeker, kendilerinin ne kadar hukuk çer- çevesinde kalmaya çalõşsalar da “hukukla si- yasetin birbirinden ayrılamayacağını” vur- gulayarak önemli olanõn “partizanlık ve parti yandaşlığı yapmamak” olduğunu kay- detti. Gerçeker, “Hukukun olmadığı kurum olmaz ki... Siyasetçi değiliz. Teker teker söy- lenenlere cevap vermeye gerek görmüyo- rum. Bu aslında sizlere, politikacılara dü- şen görev. Onlar gerekeni yapsınlar. Hu- kukçu olarak tarafsız biçimde bilimsel düşüncelerimizi aktarıyoruz” dedi. Basõnõn kimi yaklaşõmlarõndan duyduğu rahatsõzlõğõ da dile getiren Gerçeker, “Kimi değerlendir- meler tam yansıtılmayıp yalnızca sansas- yonel bir bölüm yansıtılıyor. Konunun bütünlüğü aktarılmıyor. Siyaset de işine gel- mediği zaman sizi kamuoyunda sıkıntıya sokacak şekilde karşınıza dikiliyor. Zaten bazı basın, büyük bir kısmı da başka tür- lü davranış içerisinde” dedi. O nlar siyasetçi. Biz çõkõp onlarla siyasetçi gibi tartõşamayõz ki. Bulunduğumuz konum buna uygun değil. Biz bulunduğumuz konumun saygõnlõğõnõ da korumak zorundayõz. Popülist söylemlere ilişkin bir cevap vermeye gerek görmüyorum. Her şey açõk. A rtõk, toplum da biraz gözünü açsõn. Tarafsõzlõk bizim sorunumuz değil ki. Yüksek yargõnõn tarafsõzlõk sorunu yok. Biz zaten bağõmsõzõz. Bizim kaygõmõz yargõnõn bağõmlõ kesimi için. Y argõyõ daha güvenilir hale mi getirecekler, yoksa hiç güvenilmeyen bir hale mi dönüşecek o da görülecek. 12 Eylül Anayasasõ en büyük darbeyi yargõ bağõmsõzlõğõna vurmuştur. Bir tek Yargõtay ve Danõştay kaldõ. Bu düzenlemelerle onlar da devre dõşõ bõrakõlõyor. Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, kimi bilim insanlarının konumlarına ihanet eder- cesine bir noktaya geldiklerine dikkat çekerek “Olmadık şeyleri savunuyorlar” dedi. ‘Posta yoluyla gönderiyorum’ AYKUT KÜÇÜKKAYA Deniz Feneri soruştur- masõ kapsamõnda kurye- ler yoluyla para akõşõnõ gösteren õslak imzalõ bel- geleri Ankara’da ka- muoyuna açõklayan CHP Grup Başkanvekili Ke- mal Kılıçdaroğlu’ndan belgeleri isteyen Frank- furt Savcõlõk Sözcüsü Do- ris Müller-Scheu’ye ya- nõt geldi. Kõlõçdaroğlu, Müller Scheu’nün, “Tür- kiye bize yollamayabi- lir de” dediği Deniz Fe- neri belgeleri için gaze- temize, “Önemli olan gerçeklerin ortaya çık- ması. Kimin istediği önemli değil. Açıkladı- ğım belgeleri posta yo- luyla Frankfurt Savcı- lığı’na göndereceğim” açõklamasõnõ yaptõ. CHP’li Kõlõçdaroğlu, Deniz Feneri e.V. vur- gununda “kurye” ola- rak adõ geçen kişilerin imzasõnõn bulunduğu 4 milyon 580 bin Avro’luk para tesli- matõnõ belgeleyen orijinal tutanakla- rõ dört gün önce açõkladõ. Bu açõkla- manõn ardõndan Frankfurt Savcõlõk Sözcüsü Müller-Scheu haber porta- lõ Gazeteport’a yaptõğõ açõklamada Kõlõçdaroğlu’ndan elindeki Deniz Feneri belgelerini Frank- furt Savcõlõğõ’na gönder- me çağrõsõnda bulundu. Müller-Scheu, haber por- talõndan Safiye Usul’un, “Milletvekili Kılıçda- roğlu o belgeleri An- kara’daki Cumhuriyet Savcılığı’na teslim ede- ceğini söyledi. Anka- ra’daki Cumhuriyet Savcılığı da size yollar herhalde” ifadesi üzeri- ne şu yanõtõ verdi: “Orasını bilemem. Türkiye bize yollama- yabilir de. Yollar mı, yollamaz mı, bilmiyo- rum. Ama o milletve- kili eğer doğrudan bi- ze de yollarsa belgele- rin elimize geçmesi mümkün olur.” Frankfurt’tan gelen bu açõklama üzerine görüş- tüğümüz Kõlõçdaroğlu, Müller-Scheu’ye, “Sa- mimi söylüyorum. Önemli olan gerçekle- rin ortaya çıkması. Açıkladığım belgeyi, belgeleri kim istiyorsa ona gönde- receğim. Belgeleri Frankfurt’a da posta yoluyla göndereceğim” ya- nõtõnõ verdi. FrankfurtSavcõlõğõ’nõn‘Türkiyebizeyollamayabilirde’dediğiDenizFeneribelgeleriiçinKõlõçdaroğlukonuştu Cezaevinden doğruladı A lmanya’daki Deniz Feneri davasõnda halen Frankfurt’ta hapis yatan Deniz Feneri e.V.’nin kurucusu ve Euro 7’nin Genel Müdürü Meh- met Gürhan, Türkiye’ye ulaşan ifadesiyle gaze- temizin 10 Aralõk 2008 tarihli manşetini doğrula- dõ. Almanya’daki Deniz Feneri e.V. davasõnõn bir numaralõ ismi Gürhan, yurtdõşõnda tutuklu bulun- duğu dönemde Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanõ Zekeriya Karaman’a usulsüz şekilde genel ve- kâletname verdiği iddiasõyla İstanbul’da süren da- vaya ulaşan ifadesinde, “Sadece şirketteki ser- maye devrinin işlemleri için kullanıldı. Başka bir yerde de kullanılmamıştır” dedi. Cumhuriyet 10 Aralõk 2008 tarihli manşetinde Ka- raman’õn, Gürhan hapisteyken, Türkiye’de ku- rulu Haliç Deniz şirketindeki 50 bin TL’lik his- sesini Kanal 7’nin üst düzey yöneticilerinden ve davanõn diğer faili olan İsmail Karahan’a devredildiğini haberleştirmişti. İstanbul’daki bu şirketin önemi ise Almanya’daki Deniz Fe- neri davasõnõn iddianamesinin 98. sayfasõna da- yanõyor. O sayfada, “Almanya’da Deniz Fe- neri’ne yapılan bağış paralarıyla alındığı belirtilen gemi için Vakıfbank’tan çekilen 1 milyon Avro’luk kredinin 400 bin Avro’su- nun Haliç’e havale edildiği” yazõyor. 10 Aralık 2008 CHP’li Kılıçdaroğlu, Frankfurt savcısına belgeleri göndereceğini söyledi. Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle