19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
PAZAR 4NİSAN2010/SAYI1254 9!• sı n 53 jşi gücü "eğlence ve keyif" olan bir şirket. ISIoganlarının, "Ideas to entertain" ve ticari unvanlannın "Fikrikeyif" olması boşa değil. Onlar kim mi? "Nasıl daha fazla eğlenilebillnir" sorusunun peşinde olan Showhow. "Bizim işimiz" diyorlar, "bildigimiz cumartesi gecesi anlayışından çıkıp, yeni eğlence fikirleri, mekânları ve uygulamaları yaratmak. Buradan hareketle bilgi, birikim ve kaynaklanmızı paylaşarak, herkese farklı deneyimler yaşatmak istiyoruz. Genciz, dlnamiğiz, M _ ufkumuz geniş." ^ B ^ ^ B ^ ^ ^ ^ ^ M Projeleri de bu 4 0 1 ^ P f f f sözlerini doğruluyor. 2009'a kadar Lokal Anestezl'nin proje ortaklığını yürüttüler. "Bizim" dedikleri ilk projeleri ise, geçen yıl ağustosta santralistanbul ile ortaklaşa düzenlenen "sun.day.sky festivali". Dünyanın en çok kişiye ulasan, kısa film festivali "Art By Chance"in de Türkiye partneri, Showhow. Mika Group tarafından Beyoğlu'nda hayata geçirilen "TomTom Sokak" projesine de destek veriyorlar. Amaç basit; Beyoğlu'na yeni bir soluk getirmek. Showhow'un yer aldıgı diğer iki proje ise, Tvvestival 2010 ve her cumartesi Bistro Funfatale'de yapılan "Miller Saturday Afternoon Fever" gündüz partileri. Kuşadası 2010 Altın Güvercin Müzik Yarışması'na iletişim ve tanıtım desteği de veriyorlar. Bunca işin arkasında genç ve enerjik bir ekip var, ama Showhow'un ana kadrosu iki kişiden oluşuyor; Övünç Cireli ve Tolga Dizmen. Artan projeler, aralarına üçüncü bir kişiyi daha katmış, Alev Ertem. Bu kadar eskiden M __ konuşmak yeterli, gelin ^ ^ ^ l ^ ^ ^ ^ f onlarl bir de ye n i • ^ ^ ^ ^ ^ r w projelerini anlatırken dinleyelim: "Dogum günümüzün ardından 30 Nisan'da Roxy'deki The Pierces konseri ilk büyük eğlencemiz olacak." Mayısta "Art By Chance", temmuzda sun.day.sky festivali var. Bunlar kesinleşenler. Onlar hayal kurmaya ve sürekli yeni projeler düşünmeye devam ediyorlar. "Teknoloji ve eğlence birlikteliği üzerine kafa yorduğumuz birçok projemiz var, ileride kesinlikle bu alanda da showhow'ın adının duyulmasını istiyoruz" diyorlar. Onlan Facebook, Twitter ve www.showhow.com.tr'den takip edebilirslniz.* *wB|P^ ~fr Flamenkonun babası Röportajlar: ŞİRİN GÛVEN F lamenkonun efsanevi gitaristi Paco De Lucia, 10 Nisan Cumartesi akşamı Cemal Reşit Rey'de bir konser vermek üzere Istanbul'da olacak. Geleneksel flamenkoya getirdiği yenilikçi yorumlarıyla tüm dünyada ünlenen ve modern flamenkonun öncülerinden kabul edilen Lucia, flamenkoyu farklı müzik türleriyle ustalıkla — harmanlıyor. Zaten tam da bu onu eşsiz bir flamenko gitaristi yapıyor ya... Çingeneler arasında müzikle büyüyen Lucia, nota okuyup yazamamasına rağmen flamenkonun gücü ve ateşi sayesinde Carlos Saura'nın Carmen'i, Borau'nun La Sabina'sı gibi filmlere yaptığı müzikler de dahil olmak üzere pek çok önemli besteye imza attı. Çünkü flamenko onun köklerinden geliyorl - Flamenkonun efsane gitaristi olarak anılıyorsunuz... - Bu benim için çok güzel bir iltifat. Çok uzun yıllar çok emek harcadığım ve sevdiğim bir işin beni bu noktaya taşımasının tadını çıkarıyorum şu sıralar aslında. Geleneksel flamenkonun biraz cesaret gösterip daha modern müzikler arasında kendine bir yer bulabilmesi için çok çaba harcadım. Şimdi bu çabalarımın takdir edilmesi beni mutlu ediyor, ancak ilk dönemlerde hiç anlaşılamamıştım... - Ramenkonun ateşi, tutkusu slzi nasıl içine aldı? - Fakir bir çocukluğum oldu, ama yaşamım müzikle doluydu ve çok mutluydum. Çingeneler arasında büyüdüm. Bir şekilde flamenko ve müzik tıpkı onlar gibi bana da yaşam enerjisi veriyordu. O kadar uzun yıllar oldu ki, bu tutku nasıl başladı sorusunu kendime soramıyorum bile. Tek bildigim çocukken bile flamenko müziğinin peşinde oldugumdu. - Müzisyen bir aileden gellyorsunuz. O nedenle beş yaşınızda gltar dersleri almaya başladınız, İlk sahneye çıktıgınızdaysa 11 yaşınızdaydınız. Bu kadar küçük yaşta Işe başlamak slze neler kazandırdı? - Küçük yaşta başlamak tutkuyla ilgili ama bu işin esas sırrı çok çalışmak. Sabırlı olabilmek ve çok çalışmak gerekiyor. Müzisyen bir ailenin içinde olmak elbette destekleyici ama ne küçük yaşta başlamak ne de müzisyen bir ailenin içinde olmak şart değil bence. Çok küçük yaşta müziğe başlamayan ya da ailesinde hiç müzisyen olmayan çok iyi müzisyenler tanıyorum. Bana kalırsa esas olan sizin müzigi çok sevmeniz ve emek harcamanız! Flamenkoyu başka müzik tarzlarıyla harmanlayarak geleneksel flamenkoya getirdiği yenilikçi yorumla ünlenen Paco De Lucia, önümüzdeki cumartesi akşamı Istanbul'da unutulmaz bir konser verecek. Modern flamenkonun öncülerinden sayılan Lucia, Cemal Reşit Rey Sahnesi'nde olacak. - Modem flamenkonun öncülerindensiniz. Flamenkoyu başka tarzlarta ustalıkla harmanlayabilen nadir islmlerdensiniz. Bu özelliklerinizle müzik tarihine yön verdiğinizi düşünüyor musunuz? - Müzik tarihine yön vermek mi bilemem, ancak benim yaptığım biraz cesaret göstermekti, onu biliyorum. Şimdi tüm dünyada İspanya ile özdeşleşen flamenkoyu yıllar önce İspanya'da radyolarda bile çalmıyorlardı. Arada sırada turistlerin ilgisini çekmek için çalınan, iyi konser salonlarında kendine yer bulamayan bir müzikti flamenko. Flamenkoyu modern müzikler arasına taşıyabilmek için daha önce kullanılmayan enstrümanlar kullanıp, farklı türde müziklerle bir araya getirdim. Bunu yaptıgımda da geleneksele ihanet ettiğim düşünülüyordu. Bugün flamenko bu sayede dünya müzikleri arasında çok özel bir(^V^M8rtWj4ftndi İspanya'da yine bu sayede hak ettigl değeri görüyor diye düşünüyorum. - Ramenkonun yanı sıra caz, funk, klaslk ve yöresel müzik alanlannda da eser verdlnlz. Bunu müzlğin evrensel olmasına mı borçlusunuz? - Bunun tüm geleneksel müzikler için yapılması gereken bir şey olduğunu düşünüyorum. Herhangi bir gelenegin yeni nesillere ulaşabilmesi için yeniliklere açık olması gerektiğine inanıyorum. Caz müzisyenleriyle çalışırken onlardan öğrendiklerim beni çok zenginleştirdi. özellikle dogaçlamayı sahnede onlardan öğrendim ve bu müzigime güç kattı. - Slzce Ispanyol olmayan biri de bir Ispanyol kadar İyi flamenko müzik yapabilir, o ateşi içinde hissedebillr mi? Yoksa bu sizin genlerinizde, içinlzde olan bir şey ml? - Herhangi bir müzisyenin kökleriyle ilgili müziklere daha yetenekli olabilecegini düşünüyorum ancak iyi bir müzisyen farklı müziklere açık olabilmeli bunu da ^ınutmamak gerekir. Eğer herhangi bir müziğe tutku duyuyorsanırkendinizixı,müzjklfl çok iyi rfade :. edebilirsiniz demek. - Carlos Saura'nın Carmen'i, Borau'nun La Sabina'sı gibi slnema fllmlerinin müziklerine imza attınız, ünlü Los Tarantos balesinln kayıtlannı gerçekleştirdinlz. Böyle besteleryaparken nelerden beslenlyorsunuz? - Bunu tarif etmek çok güç. Ben nota bilmiyorum ama flamenkoyu öyle güçlü hissediyorum ki... Bir film ya da güçlü bir prodüksiyon için müzikler hazırlamak büyük bir sorumluluk. Ama beste yaparken bu sorumluluğu unutup sadece hissettiğiniz gibi çalmak önemli. Şimdi bazı programlar sayesinde teknik olarak işim daha kolay hale geldi. Daha önce beste yaparken defalarca çaldıklarımı kaydedidiyordum. - Cadlz Üniversltesi'nin müzikal ve kültürel katkılannızdan dolayı verdigl fahrl doktora size ne hissettirdi? Bu anlamda arkanızda pek çok şey bıraktığınızı hissediyor musunuz? - Yaptığım işin takdir edilmesi beni çok mutlu ediyor ama daha önce söyledigim gibi yıllarca anlaşılabilmek için çok çaba sarf ettim. Caz müzisyenleriyle ilk çalışmaya başladıgım zamanlarda geleneksel flamenko diye ısrar edenler beni çok acımasızca eleştiriyorlardı. Bu noktaya geldigimde ödüller almak yıllarımın boşa harcanmadıgını gösteriyor bana. - Pek çok önemli islmle birbirinden güzel projelere imza attınız bugüne kadar. Kimlerte çalışmak çok keylfllydl? - Chick Korea, John McLaughlin, Larry Coryell gibi çok iyi müzisyenlerle çok iyi işler çıkardık. Geçen yıl VVynton Marsalis ile Vitoria Suite'in kayıtlannda beraber çalıştık. VVynton harika bir müzisyen, yıllarca aynı festivallerde sahneye çıktık ve her zaman bir arkadaşlığımız vardı. Nihayet iyi bir işbirligimiz de oldu. Herhangi bir eser için en unutulmaz olan diyemem ama bestelerimin arasında "Entre dos Aquas"ın çok özel bir yeri var benim için. - Flamenkoyla ilgili yeni projelerinlz var mı? - Yeni bir albüm çalışması yapıyorum, birçok şarkıyı kaydettik bile. Ama zaman konusunda kendimi sıkıştırmıyorum, çünkü artık 60'larımdayım ve bence artık keyifle hem ailemle zaman geçirmemin hem de konserler vermenin zamanı. Sırada 10 Nisan'da istanbul'da verecegim konser var. Bundan üç yıl önce Pasion Turca organizasyonuyla Ankara'ya festivale gitmiştim. Olaganüstüydü, aynı heyecanı istanbul için de yaşıyorum. Kısaca yeni projem için hiç acelem yok.« R ashit, Türkiye'nin ilk yasal punk albümü olarak kabul edilen "Telaşa Mahal Yok"u yayınlayan topluluk. Grup 1993'te kurulsa da ilk albümünü çıkardığı 1999 yılına kadar bir yeraltı grubu olarak müzik yaptı. Onlar şimdi dört yıllık bir aranın ardından bahar aylarında çıkarmayı planladıkları 4. stüdyo albümleri öncesi Dinozor isimli bir mini albümle sevenleriyle buluşuyor. Yine karanlık ve umutsuzlar çünkü dünya kötüye gidiyor. Belki de bu yüzden şarkılarıyla modern toplumda yaşayan insanları sorguluyorlar. Buyurun gruptan Tolga özbey ile yaptıgımız söyleşiye... Bu arada Rashit 10 Nisan akşamı indigo Alt'ta olacak. - Bu albümle müzikseveriere ne söylüyorsunuz? - Dinozor dostlarımızla yaptıgımız bir mini albüm oldu. 14 Şubat Sevgililer Günü'nde ironik bir yolla tüketim toplumunu protesto etmek öncelikli amacımızdı. Her ne kadar bu sistemin dışına çıkamasak da sıkıntılarımızı dile getirmek istiyoruz. - Türkiye'nin İlk yasal punk rock albümünü slzln yayınladığınız kabul edlllyor... - Rashit, kurulduğu 1993'ten, "Telaşa Mahal Yok" albümünü yayınladıgı 1999 yılına kadar bir yeraltı grubu olarak müzigini icra etti. Çeşitli demo kasetler ve yurtdışında bagımsız bir plak şirketinden bir 45'lik plağımız yayımlanmıştı o dönemde. Türklye'de l henüz bir punk rock albümü basılmamıştı. Burada Kod Müzik'ten Levent Pekel'e sonsuz teşekkür ederiz. "Telaşa Mahal Yok" hem bizim, hem de Türkiye punk rock müziğinin ilk albümü oldu. - Teoman ve Küçük Iskender'in "Dinozor" albümüne dahll olması nasıl oldu? - Teoman ile kaydettiğimiz "Yakın ölüm Deneyiml" şarkısı zaten yaklaşık dört yıldır rafta bekleyen bir projeydi. Küçük iskender'in şarkısı ise 10 senedir bir tür yılan hikâyesine dönmüştü. Elbette, iki dostumuzun dört yıllık bir aradan sonra Rashit'in mezanndan çıkmasına yardım etmesi büyük incelik. - "Dinozor" bahar aylannda çıkması planlanan 4. stüdyo albümünüzün bir ön tanıtımı gibi... Çıkacak albümünüzden biraz bahseder mlslnlz? - Rashit'in 4. stüdyo albümü üzerinde yaklaşık 1.5 senedir çalışıyoruz. Bence gerek söz, gerekse müzik olarak şimdiye kadar en çok içimize sinen albümümüz olacak. Fazlasıyla karanlık ve umutsuzluk içerdigini düşünüyorum. Bu beni mutlu ediyor. Kimseyi kandırmak gibi bir niyetimiz yok, dünya kötüye gidiyor. Biz Rashit olarak bugüne kadar normalin aksine beklentileri değil, hep göz ardı edilenleri işledik. Dünya yapay etkinliklere kendini kaptırmış ve çığrından çıkmış durumda. Çeşitli akıl oyunlan ile oyalanan insanlık, simülasyonların konforunu gerçeğin saflığına tercih ediyor. Tembel yanımız, tüm yaşamımızı ve benligimizi, hislerimizin körelmesi pahasına duyularımızı birbirinden ayıran, yalıtan ve hepsinl tek duyuya indirgeyen, böylece hipnotik bir transa geçmemizi sağlayan, bizim de belirsiz bir nedenden dolayı sonsuz güven duyduğumuz bir teknolojiye emanet ediyor. Konforun elektrikli sandalyesine öylesine gömülmüşüz ki, insani hislerimizin körelmesi pahasına bu kayboluşu, bu yitişi kabulleniyoruz. Şarkılanmız modern toplum içinde yaşayan insanların duygularını, aralanndaki ilişkileri, bizlerin de onlardan biri olmamız nedeniyle çok da dışandan bakmayan bir gözle sorguluyor. Şarkılanmızda hayatın içinden birçok şeyi bir arada bulmanız mümkün. - Yabancıflrmalarlapek çok çalışma yaptınız. Türk flrmalaria yabancı firmalann müziğe bakışlan arasında ne gibi farklılıklar var? - Rashit daha kendi ülkesinde albüm yapamazken yurtdışındaki bagımsız plak şirketleriyle albüm yapma şansı elde etmişti. Eskiden Türkiye'de farklı müzik tarzlanna açık olmayan, biraz geçmişinden kopamayan bir müzik piyasası vardı. Türkiye'de bazı müzik tarzlannın altyapısı hiçbir zaman oluşamadı, daha yeni yeni oturuyor. Yani geçmisten gelen bir yaşanmamışlık var, o yüzden plak şirketleri sanınm üzerlerindeki o arabesk dönemden kalma eski alışkanlıkları kolay kolay atamıyor. Zamanında bundan çok para kazanmış olmalan, belki de yeniliklere zor ikna olmalanna neden oluyor. •
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle