19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] 4 NİSAN 2010 PAZAR CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 15 CMYB C M Y B YORUM ÖZTİN AKGÜÇ Anayasa Tatlandırıcılığı Belki anımsanır, anayasa reformu(!) kamuoyuna açıklanmadan önce “Anayasa Alalaması” başlıklı bir yazı yazmış, asıl amacın, yargı bağımsızlığını ortadan kaldırmak olduğunu, yürütme ve yasamadan sonra yargıya da egemen olma iştiyakı, hevesi olduğunu anlatmaya çalışmıştım. Ancak bundan önceki vergi bankacılık, kamu yönetimi, anayasa reformlarında(!) olduğu gibi, “kör kör parmağım gözüne” anlayışı ile sadece iki-üç ana maddenin değiştirilmeyeceğini, belki 40-50 maddelik değişiklikle amacın gizleneceğini, süsleneceğini öngörmüştüm. Gelişmeler bu yönde oldu. Ancak reform(!) biraz kısa, 23 esas, 3 geçici madde ile sınırlı tutulmuş. Nasıl tanımlarsanız, gerekçe, tatlandırıcı, ayartı olarak da demokratikleşme, 1982 askeri darbe anayasasına karşı sivil anayasa ve Avrupa Birliği’ne uyum, ayarlama dayatılmış... Böylece bir yandan asıl amaç kamufle edilirken, alalanırken öte yandan eleştiriler önlenmeye, anayasa reformuna(!) haklılık kazandırılmaya çalışılmış. Anayasa reformuna(!) karşı çıkanlar, yerine göre demokratikleşmeye, ulusal iradeye karşı denilecek veya darbe anayasasından yana darbeci suçlaması yapılacak ya da bu münafıklar AB’ye girişi engelliyorlar diye yakınmada bulunulacak. Halkın büyük bölümünün anayasayı okumadığı, okumayacağını, maddeleri incelemeyeceğini bilerek, sesyayarları aracılığı, ağız kalabalıklığı ile reformu(!) halka benimsetmenin hesapları yapılıyor. “Ulusal irade, yenilikçilik, halkımız yenilikten yanadır” şeklinde halkavcılığı ile desteğin arttırılması girişimine hız verildi bile. Sürekli demokratikleşmeden söz ediliyor ama ortada yeni getirilen somut, nesnel bir hak yok. Örnek olarak Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkından söz ediliyor. Böyle bir hakkın pratik bir yararı olur mu? Anayasa Mahkemesi böyle bir yükün altından kalkabilir mi? Karar süreci ne kadar uzar? Bu konuda bir yanıt yok. Memurlara toplusözleşme hakkı veriliyor, bu hak grev hakkı ile desteklense bile, uygulama olanağı hemen hemen yok gibi. İşçi sendikaları bile bu hakları günümüzde kullanamazken memur sendikaları nasıl kullanacak? Kadınlara pozitif ayrımcılık... Herhalde kadın haklarına türban dışında en az saygı gösterilen dönem AKP dönemi olmuştur. Kadınlara şiddet, çeşitli nedenlerle kadınlara karşı işlenen cinayetler bu dönemde doruğa ulaşmıştır. Olaylara bakıldığında kadınlara pozitif ayrımcılık da bir süs, bir tatlandırıcı olarak kalıyor. Bazıları tarafından “yüzkarası olarak nitelendirilen” 1982 Anayasası’nın çeşitli aşamalarda, yaklaşık üçte birlik bölümü değiştirildi. Günümüzdeki anayasanın bu açıdan bir karma yapısı olduğu söylenebilir. Kaldı ki 1982 Anayasası’nın yüz kızartıcı yönü, yüzde 92 dolayında evet oyu alması; o günlerde anayasaya evet oyu verenlerin, evet oyu konusunda çağrı yapanların, günümüzde anayasayı yüz kızartıcı olarak nitelendirmeleridir. Aradan 30 yıl geçtikten sonra anayasanın 15’inci maddesinin kaldırılmasınında da propaganda, “hesap soruyoruz” havası dışında bir sonuç vermesi de beklenmemelidir. Kişisel olarak Anayasa Mahkemesi üyelerinin bir bölümünün ille seçilecekse Cumhurbaşkanı yerine nitelikli bir çoğunlukla TBMM tarafından seçilmesinden ve bunun sayısının da sınırlı tutulmasından yanayım. İsmet Paşa’nın bir tanısı, gözlemi vardır: “Geçmişte ne yaptıysa gelecekte de onu yapar.” Gerçi bu gözlem Cevdet Sunay’ın ikinci kez cumhurbaşkanı olması için adaylığı söz konusu olduğunda dile getirilmiştir, ama; günümüzde Sayın Gül’de de gördüğümüz gibi toplumsal ve siyasal geçerliliği vardır. Bu nedenle geçmiş tutumunda olduğu gibi anayasa değişikliği konusunda da Sayın Gül’den ufak rötuş dışında olumlu rötuş bir katkı beklemek aşırı iyimserlik olur. İşin doğasına aykırı düşer. Zaten, basına yansıdığı kadarı ile bu konuda danışmak için Çankaya’ya davet ettiği kişilerin büyük bölümünün kimliklerine bakıldığında, bu beklentinin yerinde olduğu anlaşılır. Yabancı güçler ve iktidarlar kimi seçeceklerini, kime görev vereceklerini çok iyi bilirler. Kişilik ya da kişiliksizlik konusunda, ufak yanılmalar olsa bile yabancıların ve iktidarların seçimi iyi bir ayraçtır. Gelecek dönemlerde cumhurbaşkanlarının halk tarafından seçileceği bilindiğinde halkımız aydınlanıncaya değin, bu orunda da (makam) partizanlığın sürmesi hatta artması beklenir. Halkımızın dürüst ve iyi niyetli bölümü, oy kullanırken iyi düşünmelidir. Kendi ayağına kurşun sıkmak hem kişiyi hem de ülkeyi yaralamaktadır. Turizmin ışığı otomotiv sektörünü parlattı PELİN GEL AĞAN ANTALYA- Turizm sektöründeki olumlu beklentiler, otomotiv sektöründe de hareketliliğe neden oldu. Ticari araç şirketi Anadolu Isuzu, dünyanõn önde gelen turizm şirketlerinden TUİ’nin Antalya’daki taşõma şirketi Tantur’a Turkuaz modelinde 3 araç satõşõ gerçekleştirdi. Türk turizminde 2010 yõlõnõn tam anlamõyla sõçrama yõlõ olacağõnõ bu nedenle de turizme yatõrõmlarõnõ artõracaklarõnõ belirten Anadolu Isuzu Satõş ve Pazarlama Direktörü Fatih Tamay, “Turizmin daha iyi olacağını görürseniz turizme, ticaretin daha iyi olacağını görürseniz ticarete yatırım yaparsınız. Biz turizmin bu yıl iyi olacağını düşünüyoruz. Bu nedenle turizme yatırımlarımızı sürdüreceğiz” dedi. 2009’un çok zorlu bir yõl olduğunu ve 2009 ile hiçbir yõlõn mukayese edilmeyeceğini ifade eden Tamay, “Geçen sene mart ayında kendimiz için krizin dibindeyiz demiştim. Doğruymuş orası dipmiş. Dipten döndük. Hızlı vurduk ama şu anda iyi gidiyor” diye konuştu. Ticari araç yüzde 30 büyüyecek Otomotiv sektörü hakkõnda da değerlendirme yapan Tamay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yıl otomotiv sektörü geçen yıla göre yüzde 50 büyüme sağlar. Geçen sene ticari araç sektörü çok etkilenmişti. Bu yıl ticari araç otomobile göre daha iyi. Ticari araçta geçen yıla göre yüzde 30 büyüme yaşanır. Yani 2006 ile 2007 arasında ortalama bir rakam yakalanabilir. Rakamı haziran ayında net söyleyebilirim. İlk 6 ayı görmemiz lazım ki ikinci altı ay hakkında tahmin yapabilelim. Ama otomobilde böyle bir büyüme olmaz.” 1980-1992 arasõnda doğanlar bankalarõn daha fazla video ve online araçlar kullanmasõnõ öneriyor C isco tarafından perakende ban- kacılık alanında gerçekleştirilen araştır- manın sonuçlarına göre bankalar, 1980 ile 1992 yıl- ları arasında doğan ve Y Kuşağı diye anılan neslin ih- tiyaçları doğrultusunda ürün ve hiz- metlerini dönüştürerek. Araştırma, Y Kuşağı’nın video ve online araçlar gi- bi yeni iletişim teknolojilerini tercih et- meleri ile bankaların hem gelirlerini yüz- de 10’a kadar artırabileceğini, hem de operasyonel giderlerini düşürebilece- ğini de ortaya koyuyor. Cisco’nun İnternet İş Çözümleri Grubu tarafından ABD’de bin 55 tü- ketici üzerinde yürütülen araştırmada, Y Kuşağı genel olarak bankalarından memnun, ancak yüzde 26’sı, daha faz- la değer katan bir kurum olursa ban- kasını değiştirmeye hazır. Araştırma- nın öne çıkan sonuçlarına göre Y Ku- şağı’nın şu özellikleri ön plana çıkıyor:  Yüzde 50’sinden fazlası bir web kamerasına sahip.  Yüzde 20’si YouTube’u günde bir- kaç kere ziyaret ediyor.  Yüzde 97’si mobil telefon kul- lanıyor.  Yaklaşık yüzde 40’ı bir finansal da- nışmanla video aracılığıyla görüşme- ye sıcak bakıyor.  Bir veya iki önceki neslin men- suplarına kıyasla finansal konularda blog ya da forumlarda dört kat daha fazla görüş belirtiyor.  Yüzde 40’ı web tabanlı kişisel finansal yönetim (PFM) araçları kul- lanıyor.  Bir veya iki önceki nes- lin mensuplarına kıyasla fi- nansal konularda arkadaş ve aile tavsiyelerine üç kat daha fazla değer veriyor. Cisco İnternet İş Çözümleri Grubu, pazardaki bu potansiyelden hareketle bankalara üç alana odak- lanmalarını tavsiye ediyor: 1. Müşterilerin kontrolü ele alması için kişisel finansal yönetim kapasitenizi artırın. 2. Yüksek tanımlıvideo araçları ile müşteri ilişkile- rini geliştirin. 3. Online Finansal Hizmetler Toplulukları yaratın. Türkiye internet kullanımında 51. sırada Dünya Ekonomik Forumu’nun 2009-2010 yı- lı Bilgi Ağının Hazır Olma Endeksi sıralamasında Türkiye 69. sırada yer aldı. Dünya Ekonomik Fo- rumu tarafından hazırlanan 2009-2010’a ilişkin ‘Küresel Enformasyon Teknoloji Raporu’ açık- landı. Rapora göre, her 100 kişiye düşen mo- bil telefon abone sayısı sıralamasında Türkiye 70. sırada yer alıdı. Her 100 kişiye düşen internet kullanıcı Türkiye, Bulgaristan ve Bosna Hersek’in ardından 51. sıraya yerleşti. Sanalın lideri Galatasaray Kullanıcı sayısı 400 milyonu aşan Facebook’ta futbolcu ve kulüpler için açılan hayran sayfaları birbiriyle yarışıyor. Turkcell’den dijital müzik arşivi Turkcell, müzik sektörünün önde gelen meslek birlikleri ve şirketleri Sony Music, EMI Music, Warner ve Orchard ile yaptığı anlaşmalarla dijital müzik arşivini 2.5 milyon şarkıya çıkardı. Anlaşma ile ilgili düzenlenen toplantıda konuşan Turkcell Ürün ve Servis Yönetiminden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Cenk Bayrakdar, korsan müziğin yüzde 95’lere ulaştığı bir ortamda Türkiye ve dünyada fiziki müzik pazarının giderek küçüldüğünü kaydetti. Dijital müzik pazarının ise tam tersine büyüdüğünü belirten Bayrakdar, Türkiye’de son 5 yılda fiziki satışlar yüzde 70 düşerken, gelirlerin yüzde 36 azaldığını, dijital pazarda ise 2006-2009 arasında satışların yüzde 2049, cironun da yüzde 1540 oranlarında büyüdüğünü vurguladı. Kulüplerin ve futbol- cuların yeşil sahalar- daki rekabetleri, dün- yanın en büyük sosyal paylaşım sitesi olan ve kullanıcı sayısı 400 milyonu aşan Face- book’da da sürerken, en fazla hayranı bulu- nan futbol takımı ola- rak Galatasaray dikkati çekiyor. Facebook’ta futbol- cular adına açılan say- falar içerisinden Real Madrid’de forma giyen Portekizli yıldız futbol- cu Cristiano Ronaldo 3 milyon 742 bin 721 hayran ile ilk sırada bulunuyor. İkinci sıra- da Milanlı oyuncu Da- vid Beckham 2 milyon 673 bin 245 hayranla yer alıyor. Türk fut- bolcular içerisinde en fazla hayran kitlesine sahip olan oyuncu ise Galatasaray’ın kapta- nı Arda Turan. Turan’ın sayfasındaki 817 bin 631 hayran sayısı her geçen gün artış gös- teriyor. Takımlarının internet sayfasına üye olan taraftarlar, ta- kımlarının ve oyuncu- larının performansları hakkında sohbet edip, ilk onbirde hangi fut- bolcuların oynaması gerektiği gibi konular- dan tartışmalar yapı- yorlar. Kulüplerin fa- cebook’taki hayran sayıları sırasıyla şöyle: ? Galatasaray: 2 mil- yon 768 bin 978. ? Fenerbahçe: 2 mil- yon 292 bin 464. ? Barcelona: 1 mil- yon 546 bin 852. ? Real Madrid: 1 mil- yon 303 bin 223. ? Liverpool: 1 milyon 261 bin 536. Yüzde 97’sinin cep telefonu kullandığı, yüzde 50’den fazlasının bir web kamerasına sahip olduğu, 1980-1992 yılları arasında doğan ve Y Kuşağı diye tabir edilen gençlerin ihtiyaçları bankacılık sektörünü dönüştürecek. 80 kuşağı bankaları değiştirecek Turkcell’in toplantısında, geçen sene Türkiye’yi Eurovision’da temsil eden Hadise de mini bir konser verdi. Temsili Isuzu anahtarı Anadolu Isuzu Satış ve Pazarlama Direktörü Fatih Tamay tarafından Tantur Genel Müdürü Koray Çavdır’a teslim edildi. Tarõmdaki daralma işsizliğin nedeni MURAT KIŞLALI ANKARA - Ziraat Mühendisleri Odasõ (ZMO) Başkanõ Gökhan Günaydın köylünün tarõmdan ko- parak işsizler ordusuna katõlmasõnõn nedenini “Gir- di fiyatları Türkiye’de çok pahalı. Çıktı fiyatla- rını düzenleyen kuruluşlar kalmamış. Üretici bir avuç aracının insafına terkedilmiş. Bu da üreti- ciyi üretimden koparıyor” şeklinde açõkladõ. Tarõm sektörünün işgücüne katõlõmõnõn 2004’te 7.2 milyon kişiyken, bugün 5.1 milyon kişiye geriledi- ğine işaret eden Günaydõn, “üretime geri dönme- nin istihdamı çağıracağını” ifade etti. Günaydõn, “Bunu yapabilmek için tarıma büt- çe koymak, bunu nitelikli koşullarda uygulamak, altyapı hizmetlerini iyileştirmek şart. Teknolo- jiyi, bilgiyi tarlaya ve ahıla transfer etmemiz la- zım. Müdahale kuruluşlarının daha aktif olma- sını sağlamak, üreticinin malına alıcı bulmak, ör- gütlenmeyi ve kooperatifleşmeyi teşvik ederek aracı faaliyetlerinin üreticiyi sömürmesine engel olmak lazım. Türkiye’nin, yılda 4-5 milyar lira- lık da bir sulama bütçesiyle beraber, tarıma yıl- da 20 milyar liralık bir bütçe ayırması gerekir. Bu politik anlayış, yılda aşağı yukarı 700-800 bin istihdam kopmasını ve göçü önler” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle