28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 4 NİSAN 2010 PAZAR 20 KÜLTÜR [email protected] Courtney Pine Babylon’da Kültür Servisi - Britanya’nõn önemli caz müzisyenlerinden biri olarak görülen “sir” unvanlõ Courtney Pine, Garanti Caz Yeşili kapsamõnda 7 ve 8 Nisan’da Babylon sahnesinde. Jazz Cafe’nin önde gelen sanatçõlarõndan Pine, 2009 sonunda çõkardõğõ, şimdiye kadarki en iyi albümü olarak nitelendirilen “Transition in Tradition”õn tanõtõmõ kapsamõnda İstanbullu cazseverlerin karşõsõna çõkacak. İlk filmlerini anlatıyorlar Kültür Servisi - Sinema Emekçileri Sendikasõ (Sine-Sen) “Yönetmenler İlk Filmlerini Anlatõyorlar” başlõğõ altõnda yeni bir etkinlik düzenliyor. Şişhane’deki Sinema Emekçileri Hareket Noktasõ ve Kültür Merkezi Çok Amaçlõ Salon’da gerçekleşecek olan etkinlik bugünden itibaren her pazar saat 17.00’de yönetmenleri ve ilk filmlerini izleyiciyle buluşturacak. Bu çerçevede yönetmen Handan İpekçi yarõn “Babam Askerde” filmiyle izleyicilerin karşõsõna çõkarak ilk filmini anlatacak. Bodrum’da açõlan ‘anõsõna saygõ’ sergisi 17 Nisan’a dek İdart Sanat Galerisi’nde ŞahinKaygun’uanarkenERHAN KARAESMEN Şahin Kaygun’un ölümünün üzerinden neredeyse yirmi yõl geçti. Yaşasaydõ altmõş yaşõna yaklaşmõş olacaktõ. 2011’de doğu- munun 60. yõlõ ve ölümünün 20. yõlõnõn üst üste katlanõşõ Kaygun’u kapsamlõ anma tö- renleriyle yeniden kafamõzda ve ruhu- muzda yaşatmaya yardõmcõ olacak. Ancak bunu bekler halde kardeşi Ayşegül Kay- gun’un Bodrum’daki İdart Ga- lerisi’nde, bu bahar aylarõnda bir sergi düzenlemesi anlamlõ oldu. Şahin Kaygun’u, fotoğraf dün- yasõnõn genç kuşağõ, çoğunluk- la, ‘polaroid’ film maddesini kimyasal ve fiziksel şekillen- dirmelerle görsel yaratõcõlõğõn hizmetine sokuşundaki yenilik- çilik çizgisiyle bilirler. Oysa, polaroid bağlantõlõ değişik ara- yõşlarõ, bu büyük sanatçõnõn son dönemlerinde önde gelen bir özelliği olmakla birlikte, Şahin Kaygun olayõ bunun çok öte- sinde engin ve derin sanatsal ya- ratõ oluşumlarõnõ kapsamõştõr. Otuz beş yõl önceye gidiyo- rum. Türkiye’de ilk kez bir ye- rel yönetim kanalõyla (1970’le- rin Antalya Belediyesi) bir gü- zel sanatlar sempozyumu düzenleniyor. Bu satõrlarõn yazarõ fikirsel planlayõcõlõk ve sonraki işin yürütülüşü aşamalarõnda et- kin biçimde bu projenin içinde yer almõştõr. Kuzgun Acar’õn Türkiye’deki en etkile- yici açõk hava heykellerinden biri olan Ha- şim İşcan karmaşõk üç boyutlu el yontu- sunun bitirilişi ve yerine konuşu da bu et- kinliğin kafalara ve gönüllere kazõnmõş bir güzel parçasõydõ. Gencecik bir delikanlõ elinde bir fotoğ- raf makinesiyle hem birtakõm görsel durum saptamalarõ yapõyor hem de herkesin yar- dõmõna koşuyordu. Büyük bir hayranlõkla peşinde olduğu Kuzgun ağabeyisinin de o olağanüstü heykelinin bitiriliş ve yerine yer- leştiriliş aşamasõnda da büyük yardõmcõ- sõydõ. Ayrõca, doğa ona benzersiz bir göz merceği ihsan etmişti. Herkesinkinden da- ha keskin ve tüm görsel ayrõntõlarõ yakala- yabilen bir mercekti bu. Bey Dağlarõ’nõn üstünde biriken akşam bulutlarõnõ, doruklardaki silinmeyen kar be- yazõnõ, yamaçlarõn yeşilliğini, sahilde uçu- şan kuşlarõ herkesten fazla görüyordu ve en doğru biçimiyle görüyordu. Şahin’in gencecik yaşta ölümüne kadar uzanan epeyce yõllõk bir bölümde çok kuv- vetli bağlantõlarõmõz oldu. Bir çeşit çok tat- lõ bir ‘ağabey-kardeş’ oyununun içinde kendimizi sõk sõk bulduk. Seksenli yõllar- da sanat dergiciliğinin ilk ateşli dönemle- rinde benim yazõ dizilerimin arasõna ser- piştirilmiş fotoğraflar, Şahin’in göz ve alet merceklerinden süzüldü geldi. Bir gün Boğaz kõyõsõnda bir yerlerde bulutlara ve martõlara bakarken “Bak şunu da görüyor musun; bak ya- nında bu da var; aman şunun görüntüsünü kaçırma...” diye kendinden geçmiş yol gösterici açõklamalarõ yaparken, ben söy- lediklerinin ancak yarõsõnõ göre- biliyor olmanõn aşağõlõk kom- pleksini yaşadõğõmõ hatõrlõyo- rum. Bu çocuk her şeyi görüyor, en küçük ayrõntõsõyla, görselliğiyle yakalõyor, yanõ sõra bu kadar çok şeyi ayrõntõlar güzelliği için- de görebilmenin sevincini kök- lemesine yaşõyordu. Plastik sa- natlarõn tüm dallarõna yönelik ya- kõn ilgisi ve o alanlardaki ola- ğanüstü bilgisi görüntü kompo- zisyonlarõnõ yakalamaya güçlü ve kapsamlõ bir sentezcilik içinde yaklaşmasõna çok yardõmcõ oluyordu. İlk rastlaşmalarõmõzda beni çok etkilemiş olan doğa sever, insan sever, yardõmsever genç insan yapõsõnõ hep korudu. Ama bu- nun yanõ sõra bilgi sentezini yapma titizli- ğini ve işlerin köküne inici ve onlarõ en aşa- ğõlardan yakalayõcõ irdeleyicilik tavrõnõ da hep sürdürdü. Anõsõnõ hep yaşatacağõz. Bu çocuk her şeyi görüyor, en küçük ayrõntõsõyla, görselliğiyle yakalõyor, yanõ sõra bu kadar çok şeyi ayrõntõlar güzelliği içinde görebilmenin sevincini köklemesine yaşõyordu. Plastik sanatlarõn tüm dallarõna yönelik yakõn ilgisi ve o alanlardaki olağanüstü bilgisi görüntü kompozisyonlarõnõ yakalamaya güçlü ve kapsamlõ bir sentezcilik içinde yaklaşmasõna çok yardõmcõ oluyordu. ‘Geleneksel Mimarinin Şairi: Nail V. Çakõrhan’ sergisi 1 Mayõs’a kadar sürecek Asõrlõk yaşamõn ipuçlarõ Kültür Servisi - Neredeyse 70 yõl yan yana, omuz omuza geçen bir ömrün iki önemli figürü onlar: Nail V. Çakırhan ve Halet Çambel. 2008 yõlõnda yitirdiğimiz yazar, şair, mimarlõk dünyasõnõn ‘diplomasız’ yapõcõsõ Nail V. Çakõrhan’õn 100. doğum yõlõ anõsõna önceki akşam açõlõşõ yapõlan sergide elbette öncelikle Nail V. Çakõrhan’õn 98 yõllõk yaşamõna eşlik eden onlarca materyal, anõ, hikâye vardõ... Bir de eşi arkeolog Halet Çambel... O Karatepe’de Hitit kültürünün izlerini sürerken Çakõrhan, Karatepe’de kurulan ilk açõk hava müzesini inşa ediyordu. Çakõrhan 1983’te Ağahan Mimarlõk Ödülü’ne değer görüldüğü geleneksel Ula evlerini kendi yorumuyla tekrar hayata döndürürken Halet Çambel, Karatepe halkõna okul, yol götürmeye çalõşõyordu... Bu ortak tarihin pek çok tanõğõ Yaşar Kemal, Ara Güler, Rasih Nuri İleri, Muazzez İlmiye Çığ, Afife Batur, Gençay Gürsoy, Oktay Ekinci, Zeliha Berksoy’un da katõldõğõ açõlõş Çakõrhan’õn bir asõrlõk yaşamõnõn da özeti gibiydi. Nail Çakõrhan’õn yapõ eskizleri, mektuplarõ, özel eşyalarõ ve Reha Günay’õn çektiği fotoğraflarõ, dostlarõnõn onun için yazdõğõ şiirler ve notlarõn yer aldõğõ sergi, “Geleneksel Mimarinin Şairi: Nail V. Çakırhan” başlõğõ altõnda TMMOB Mimarlar Odasõ İstanbul Büyükkent Şubesi’nce mimar M. Melih Güneş küratörlüğünde düzenlendi. Sergi açõlõşõ öncesinde Enis Rıza’nõn Nail V. Çakõrhan’la Akyaka’da 1997’de yapmõş olduğu sözlü tarih söyleşisinden hazõrlanan video sunumu gösterildi. Tiyatro sanatçõsõ Zeliha Berksoy ise Çakõrhan’õn şiir ve yazõlarõndan derlenen bir seçmeyi okudu. Yöneticiliğini sergi küratörü Melih Güneş’in yaptõğõ söyleşide ise Rasih Nuri İleri, Çakõrhan’la ilkgençlik anõlarõndan Moskova’ya uzanan dostluklarõna değindi, Oktay Ekinci slayt gösterisi eşliğinde Çakõrhan’õn mimarlõğa ve koruma kültürüne katkõlarõnõ aktardõ, yazar Nursel Duruel, Çakõrhan’õn çocukluğundan Akyaka’daki ödüllü evlerine uzanan yaşamõnõ özetledi, Çakõrhan’õn 30 yõllõk yakõn dostu Hamdi Yücel Gürsoy da Çakõrhan’õn kendisine ve Gökova’ya kazandõrdõklarõnõ paylaştõ. 29. İSTANBUL FİLM FESTİVALİ’NDE BUGÜN ATLAS SİNEMASI’nda 11.00’de “Sweetie”, 13.30’da “Şeref Madalyasõ”, 16.00’da “Köyde Panik”, 19.00’da “Bendeniz, Don Juan”, 21.30’da “Julie&Julia”. (0 212 252 85 76) YENİ RÜYA SİNEMASI’nda 11.00’de “Etek Günü”, 13.30’da “Aşk Yuvasõ”, 16.00’da “Paris’e Beş Saat”, 19.00’da “Troçki”, 21.30’da “Suç Ordusu”. (0 212 244 54 57) SİNEPOP’ta 11.00’de “Kõsõrdöngü”, 13.30’da “Topkapõ”, 16.00’da “Küçük İndi”, 19.00’da “Maud’la Bir Gece”, 21.30’da “Köprünün Öte Yanõndaki Adam”. (0 212 251 11 76) BEYOĞLU’nda 11.00’de “Yeşil Günler”, 13.30’da “Bahar Sarhoşu”, 16.00’da “Arkadaşõn Değilim”, 19.00’da “Gizli Merasim”, 21.30’da “Lumiere+Pialat+İstanbul - Do+İstanbullu Bakire”. (0 212 251 32 40) KADIKÖY SİNEMASI’nda 11.00’de “Paris’te Son Konser”, 13.30’da “Eleanore’un Sõrrõ”, 16.00’da “Ejderha Dövmeli Kõz”, 19.00’da “Lübnan”, 21.30’da “Ana”. (0 216 337 74 00) NİŞANTAŞI CİTYLİFE (CITY’S)’de 11.00’de “Kadõn, Silah ve Erişte”, 13.30’da “Sevimli Penguen”, 16.00’da “Patenci Kõzlar”, 19.00’da “Hayõr Kõzõm, Dansa Gitmek Yok”, 21.30’da “Erkek Gibi Ölmek”. (0 212 373 35 35) SABANCI ULUSLARARASI ADANA TİYATRO FESTİVALİ’NDE BUGÜN ADANA H. Ö. SABANCI SAHNESİ Konya Devlet Tiyatrosu - Orkestra saat 20.00 Nail V. Çakırhan ve Halet Çambel.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle