25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SELAHATTİN GÖKATALAY MALATYA - Malatya’daki Zirve Ya- yõnevi’nde biri Alman uyruklu 3 kişinin öl- dürülmesiyle ilgili davanõn 25. duruşma- sõnda mahkeme heyeti, davanõn “Kafes Ey- lem Planı” soruşturmasõyla birleştirilme- si talebini görüşmeye karar verdi. Malatya’da 18 Nisan 2007’de Zirve Yayõnevi’nde çalõşan Alman uyruklu Til- man Ekkehart Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel’in bõçaklanarak öldürülme- siyle ilgili davaya dün devam edildi. Tu- tuklu sanõklar Emre Günaydın, Abuzer Yıldırım, Cuma Özdemir, Hamit Çeker ve Salih Güler’in adliyeye girişi sõrasõn- da geniş güvenlik önlemleri alõndõ. Duruşmada, öldürülenlerin ailelerinin avukatlarõ adõna söz alan Erdal Doğan, da- vanõn soruşturma ve kavuşturmasõnda cid- di eksiklikler bulunduğunu belirterek mad- di gerçeğe ulaşõlma hedefinin bu davada göz ardõ edildiğini ileri sürdü. Sanõklarõn, Ergenekon örgütüyle bağlantõlarõnõn cid- diyetle ele alõnmadõğõnõ ifade eden Doğan, Zirve davasõyla Kafes Eylem Planõ dava- sõnõn birleştirilmesini talep etti. Cumhuri- yet Savcõsõ ise Kafes Eylem Planõ ile Zir- ve Yayõnevi davasõnõ birleştirilmesi tale- binin bağlantõyõ gösterir somut delillerin bu- lunmamasõ sebebiyle reddedilmesini iste- di. Bu sõrada davada tutuksuz yargõlanan Varol Bülent Aral ile mağdur avukatlarõ arasõnda tartõşma çõktõ. Sõvas Cezaevi’nde bulunan Burak Doğan’õn, Aral’õn azmet- tirici olduğu iddialarõnõ içeren mektubu dos- yaya eklendi. Mağdur avukatlarõ da Do- ğan’õn tanõk olarak dinlenmesini talep et- ti. Bunun üzerine Aral, “Önüne gelini din- lerseniz, Polat Alemdar ile İskender’i de dinleyin” dedi. Mağdur avukatlarõ ise Aral’a tepki gösterdi. Ara sonrasõ mahke- me heyeti, Kafes Eylem Planõ iddianame- sinin incelenmesi ve gelecek duruşmada de- ğerlendirilmesinin yapõlmasõna, ihbar mek- tubunu gönderen Burak Doğan’õn da tanõk olarak dinlenmesine karar vererek duruş- mayõ 14 Mayõs’a erteledi. CMYB C M Y B 16 NİSAN 2010 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Ağlamayan Çocuğa Meme Yok mu? Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net TÜRKİYE TURİNG VE OTOMOBİL KURUMU ÜYELERİNE DUYURULUR Değerli Kurum Üyeleri, Cumhuriyetimiz ile aynı dönemde kurulmuş olan, bizler için çok özel bir anlam taşıyan Türkiye Tu- ring ve Otomobil Kurumu’nun, özellikle son birkaç yıldır yaşadığı pek çok olumsuzluk sebebiyle çok zor dönemlerden geçtiği, hepimizce bilinmektedir. Söz konusu bu zor dönemlerin artık sonuna geldiğimiz bugünlerde, Türkiye ve özellikle bir İstan- bul sevdalısı olan, ülkemize birçok nadide eser kazandıran merhum Çelik Gülersoy’un anısına hür- meten bizlerin, Kurumu tekrar o eski parlak günlerine kavuşturmak amacıyla tam bir birlik ve bera- berlik anlayışı içerisinde hareket edeceğimize inancımız tamdır. İşte bu inanç ile, yasa gereğince 17 Nisan 2010 Cumartesi günü saat 14.00’te, Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu’nun İstanbul/Levent’teki merkez binasında yapılacak Olağan Genel Kurulu’nda, Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu’na sahip çıkmak üzere bir arada olmayı arzu ettiğimizi belirtmek isteriz. Söz konusu Genel Kurulumuz gündeminde yer alan ve taslak metni siz değerli kurum üyelerine gönderildiği ifade edilen ancak, pek çoğumuzun bugüne kadar maalesef eline ulaşmayan ve dola- yısıyla da tetkik edemediğimiz Tüzük taslağındaki değişiklik önerisi getirilen 27. madde ile geçici 2. maddeyi aşağıda bilgi ve tetkiklerinize sunmak istiyoruz. 15 KİŞİ İLE DERNEĞİN FESHİ MÜMKÜN... *Madde-27: Genel Kurul, bildirilen gün, saat ve yerde katılma hakkı bulunan üyelerin yarısından fazlasının katılması ile toplanır. Tüzük değişikliği ve derneğin feshi hallerinde ilk toplantıda 2/3 ço- ğunluk aranır. İlk toplantıda bu nisaplar sağlanamazsa ikinci toplantıda çoğunluk aranmaz. Ancak, bu ikinci toplantıya katılan üye sayısı, dernek yönetim ve denetim kurulları üye tam sayıları toplamı- nın iki katından aşağı olamaz. Yani; hiçbir zaman ilk toplantıda Genel Kurul yapılamadığı için, ikinci toplantıda yönetim kurulu sa- yısı 7, denetim kurulu sayısı 3, 7 + 3 = 10 x 2 = 20 : 2/3 = 15 kişi.. YÖNETİM KURULU BY-PASS EDİLMEK İSTENİYOR... Ayrıca, 39. madde genel sekreter atıyor ve başkan ile birlikte iki imza ile yönetim kurulu by pass edil- miş oluyor. GENEL KURUL İRADESİ DİKKATE ALINMIYOR... *Geçici Madde – 2: Bu tüzük taslağındaki hükümlerden mevcut tüzüğe aykırı olmayanlar ile mev- cut tüzüğe aykırı olsa bile değişen mevzuat karşısında yasa hükümlerine göre düzeltilmiş olanlar, Genel Kurulca kabulüne kadar Yönetim Kurulu ilke kararı olarak uygulanır. 17 Nisan 2010 Cumartesi günü görüşmek dileğiyle, sağlık ve esenlikler temenni ederiz. Başaran ULUSOY Prof. Dr. Aydın AYBAY Nezih BAŞGELEN Rıza T. EPİKMEN Prof. Dr. Refik DURU Bugün için yasaklı da olsa Ahmet Türk’ten adının önüne herhangi bir takı ekleyerek söz etmenin gereği yok. Siyaset yaşamımızda kalıcı kimliği ile, inançları doğrultusunda yüklendiği görevlerle iz bırakacak isimlerden birisi olan Türk, birkaç gün önce Samsun’da uğradığı o çirkin saldırıdan hemen sonra, yurttaşları sağduyulu olmaya çağıran, birçok kişiye örnek olacak bir davranış sergilemiştir.Saldırıyı televizyonlardan izleyenler, Samsun Adalet Sarayı önünde -sözüm ona- önlem almak için görevlendirilen güvenlik güçlerinin nasıl bir vurdumduymazlık içinde bulunduklarının tanığı oldular. Yasaklı politikacının, bugün BDP şemsiyesi altında toplanmış olan yol arkadaşları, Bulanık’ta gerçekleştirilmiş bir başka esef verici olayın sanıklarının Samsun’a alınmış olan yargılanmalarını izleyeceklerini İçişleri Bakanlığı Müsteşarı’na bildirdikleri halde, Samsun Valisi’nin, o saldırının üstünü münferit bir tepki olarak örtmek istemesini Sayın Beşir Atalay nasıl değerlendirmektedir?İçişleri Bakanı, ilk aşamada Samsun’a iki bakanlık müfettişi göndermiş, ardından bir emniyet müdür yardımcısı ile asayiş şube müdür yardımcısının açığa alındığını söylemiş; önceki gün de Samsun Emniyet Müdürü’nün geçici olarak merkeze alındığı bildirilmiştir.Bakanlığın bu tasarrufları, Türk’ün sağduyu öğütlerine aldırış etmeden İstanbul, İzmir, Hakkâri ve Diyarbakır gibi kentlerin sokaklarında başlatılan yürüyüşlerin daha da büyümelerini önlemeyi mi amaçlıyor? Yoksa hükümet, özellikle güvenlikten sorumlu olan devlet görevlilerine, herkese gerçekten eşit davranmaları, yurttaşlar arasında iç barışı bozmaya yönelik olayları, kimden gelirse gelsin özel bir emir beklemeden önlemeleri gerektiğini somut tedbirlerle anlatmayı istediğinin örneklerini mi vermek istiyor? Her ikisi de hükümetin görevi Aslında her ikisi de hükümetin öncelikli görevleri arasındadır. İç barışı bozmaya yönelik, uluslararası karargâhlarda hazırlanan planları yürürlüğe sokmak isteyenlerin çabaları sürüyor. Kendilerini terör örgütü ile özdeşleşmiş olarak gören bazı sorumsuz politikacılar, belki de bilmeyerek, o çabalara yardım eden davranışlarda bulunuyorlar. Gerginliğin tırmanmasına, sokakların ateşlenmesine yardım edecek konuşmalar yapıyorlar. Samsun’daki yumruk bireysel bir tepkinin ürünü bile olsa, etrafa yayılan ve büyüyen bir kavgaya dönüşebilirdi. Öteki kentlerdeki gösterileri de “cini şişeden çıkararak” tehlikeli hale getirmek isteyenlerin bekledikleri ortamın oluşmasını önlemek herkesin görevi olmalıdır. Ya Van olayının sorumluları? Söz buraya gelmişken İçişleri Bakanı’na, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a yönelen yumurtalı saldırıyı düzenleyenlerle ilgili olarak ne yapıldığını soralım. Van’daki olayı BDP’nin çıkardığı söylentisini ortaya atanlar kimlerdir ve hangi amacı gütmüşlerdir? Güvenlik örgütleri bu sorunun yanıtını araştırdı ve aldı mı? Saldırı girişimi, Baykal ve arkadaşlarının, bazı polislerin öğütlerine uyarak, kendilerini kongre yerine götüren CHP otobüsünden inmeleri durumunda, nasıl bir sonuca ulaşacaktı? Bu olasılığın yanıtını hâlâ bilmiyoruz.Ama biz düşündüklerimizi söyleyelim: CHP’liler, kazara resmi kişilerden gelen öğüde kulak vererek genel başkanlarını o sokakta yürütmüş olsalardı, saldırı çok vahim boyutlara ulaşmakla kalmayacaktı. Saldırıyı BDP’lilerin üstüne yıkmak isteyenlerin dolduruşuna gelenlerin bu partiye yönelik tepkileri ise tam anlamı ile sokağı ateşlemeye yetecekti. Baykal’a yönelmiş olan eylemin uzaktan ve otobüse yönelik kalması, hemen sonra BDP’nin yaptığı açıklama, kundakçıların heveslerini büyümeden önlemiştir. İyi de Van’da hangi güvenlik görevlisinin, CHP’lilere “Kongrenin yapılacağı sokak dar, taşıttan inerek gelin” mesajını verdiğini Van Valisi de, İçişleri Bakanı da aradan günler geçtiği halde açıklığa kavuşturmuş değildir. CHP’liler de sorunu sokağa taşımamak gibi doğru bir yöntem kullandıkları için, İçişleri Bakanı o olayı aydınlatma amacı ile harekete geçmekte gönülsüz görünmeyi sürdürüyor. Kendi mensupları arasındaki kışkırtıcı ajanların dersini vermekte geciktiğini de fark etmeden... Gazeteci Şener’in yargõlandõğõ davada tanõk olarak dinlenen eski İstihbarat Daire Başkanõ Uzun: Dink raporu benden saklandõHÜLYA KESKİN Milliyet gazetesi muhabirlerinden Nedim Şener’in, “Hrant Dink Ci- nayeti ve İstihbarat Yalanları” adlõ kitabõnda, “Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret”, “Ad- li yargılamayı etkilemeye teşeb- büs” ve “kişiler arasındaki haber- leşmenin gizliliğini ihlal” suçlarõn- dan hakkõnda açõlan davanõn görül- mesine devam edildi. Duruşmada tanõk olarak dinlenen eski Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanõ Sabri Uzun, Hrant Dink’in öldürüleceği yönündeki raporun kendisine ulaş- madõğõnõ belirterek “Eğer rapor ile ilgili işlem yapılsaydı, Dink hak- kında koruma kararı alınsaydı bu olay gerçekleşmeyecekti” dedi. İs- tanbul 2. Asliye Ceza Mahkeme- si’ndeki duruşmaya sanõk Şener ve taraf avukatlarõ katõldõ. Duruşmada tanõk olarak dinlenen eski İstihbarat Dairesi Başkanõ Uzun, başkan oldu- ğu dönemde Trabzon Emniyet Mü- dürlüğü’nden gönderilen 17 Şubat 2006 tarihli “Dink öldürülecek” şeklindeki raporun kendisinden sak- landõğõnõ belirtti. Uzun, Trabzon’dan gelen raporun İstihbarat Dairesi Başkanlõğõ C Şu- besi’nde saklandõğõnõ ve arşive kal- dõrõldõğõnõ anlattõ. Uzun, davaya ko- nu olan kitabõn 225’inci sayfasõnda kendisi ile ilgili yer alan bölümdeki ifadelerin doğru olduğunu da vurgu- ladõ. Dink’in öldürüleceği yönünde- ki rapor ile ilgili kendisine yetkili birimlerden herhangi bir soru yönel- tilmediğine de dikkat çeken Uzun, “Rapor gelmiş ancak benim rapo- run geldiği yönünde bir bilgim yoktu. Eğer rapor ile ilgili işlem yapılsaydı, Dink hakkında koru- ma kararı alınsaydı bu olay ger- çekleşmeyecekti, Dink öldürülme- yecekti” diye konuştu. Raporun kendisine gösterilmediği için dola- yõsõyla herhangi bir işlem yapõlma- dõğõnõ anlatan Uzun, emniyet yetki- lileri ile gerekli görüşmelerin yapõ- lacağõnõ ve konu ile ilgili yasal süre- cin başlatõlabileceğini de sözlerine ekledi. Mahkeme ise tanõk ifadelerine karşõn beyanlarõnõ bildirmeleri için taraf avukatlarõna ek süre ve- rerek duruşmayõ 29 Haziran 2010 tarihine erteledi. Zirve Yayõnevi davasõnda, Kafes Eylem Planõ soruşturmasõyla birleştirilmesi talebi görüşülecek Mahkeme ‘Kafes’i inceleyecek Avukat Erdal Doğan, “Balyoz darbe planında son anda soruşturmanın engellenmesinde ciddi bir şekilde müdahil olan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bu konuda cid- di bir sorumluluğu var” derken müdahil avukatlarından Orhan Kemal Cengiz de, davanın arkasındaki gerçek isimlerin ortaya çıkarılamadığını belirterek “Zirve ola- yı da faili meçhul cinayetler arasına katılacaktır” diye konuştu. Erşahin yakalandı İstanbul Haber Servisi - Susurluk raporunda adõ ge- çen ve hakkõnda gõyabi tutuklama kararõ bulunan Doğan Erşahin, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Ara- nan Şahõslar Büro Amirliği tarafõndan gözaltõna alõndõ. Emniyet müdürlüğündeki işlemlerinin ta- mamlanmasõnõn ardõndan Erşahin tutuklanarak ce- zaevine gönderildi. Susurluk raporunda yer alan bir askerin ifadesine göre Doğan Erşahin, tetikçi olarak kullanõldõ. Doğan Erşahin’in adõ TBMM’de kurulan Susurluk Komisyonu’nun yanõ sõra Uğur Mumcu cinayeti ile Yüksekova çetesi raporlarõnda ve Ergenekon tutuklusu emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün adõnõn geçtiği bölümlerde de yer alõyor. 1996 yõlõnda Kõrklareli Cezaevi’ne götürülürken firar eden Erşahin, 2000 yõlõnda Adana’da polis- le çatõşmaya girdi ve 3 polisi yaraladõ. Yakalanan Erşahin, ağõrlaştõrõlmõş ömür boyu hapis cezasõna çarptõrõldõ. Ceza, 25 yõl hapis çevrildi. Sakarya Ce- zaevi’nde yatan Erşahin’in, aftan yararlanmak için yaptõğõ başvuru 2009 yõlõnda kabul edildi ve ser- best bõrakõldõ. Hakkõnda devam eden davalar ne- deniyle yeniden ağõrlaştõrõlmõş müebbet hapis ce- zasõ alan Erşahin, 2009 mart ayõndan beri aranõ- yordu. 51 yaşõndaki Erşahin, bugüne dek 6 kişiyi öldürmekten suçlu bulundu, 2 kez ruhsatsõz silahla yakalandõ, 3 kez dolandõrõcõlõk ve hileli iflas suç- larõnõ işledi. Bir gasp olayõna karõşan Erşahin, 2 kez “resmi belgede sahtecilik” suçu işledi. SUSURLUK RAPORUNDA ADI GEÇİYOR ÜÇ POLİS YARGILANIYOR Paksüt’ü takip davasõ başladõ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt’ü izle- yerek, “görevi kötüye kullandıkları” iddia edi- len 3 polisin yargõlandõğõ davanõn ilk duruşmasõn- da mahkeme, olayõn meydana geldiği gün akarya- kõt kaçakçõlõğõyla ilgili bir soruşturma olup olma- dõğõnõn Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ ile Anka- ra emniyetine sorulmasõna karar verdi. Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki du- ruşmaya tutuksuz sanõklar Emniyet Amiri Gök- han Ayhan, polis memurlarõ Nesip Söylemez, Ahmet Teke, şikâyetçi Osman Paksüt ve tarafla- rõn avukatlarõ katõldõ. Sanõk Ayhan, savunmasõn- da, olay günü akaryakõt kaçakçõlõğõ konusunda araştõrma için bölgeye gittiklerini, park yeri arar- ken Kavaklõdere Tenis Kulübü önünde tesadüfen Ferda Paksüt’ün aracõnõn arkasõnda durduklarõnõ savundu. Ayhan, daha sonra Osman Paksüt’le bir- likte yanlarõna gelen Ferda Paksüt’ün “Yakala- dım Osman, bizi 2 aydır takip edenler bunlar” bunlar diye bağõrdõğõnõ söyledi. ‘Farklı plakalı benzer aracı gördüm’ Osman Paksüt ise olayõn gerçekleştiği günlerde Anayasa Mahkemesi’nin gündeminde AKP hak- kõnda açõlan kapatma davasõnõn bulunduğunu, bu süreçte, 3-4 kez gittiği Kavaklõdere Tenis Kulübü çevresinde aynõ aracõ farklõ plakalarda gördüğünü anlattõ. Paksüt, olay günü aracõn içine bakmak is- tediğini ancak Ayhan’õn kendisine engel olduğunu anlattõ. Paksüt, “Kulübe giderek dönemin Anka- ra Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz’a tele- fon açtım. Döndüğümde polisler gitmişti” dedi. Mahkeme, olayõn meydana geldiği süreçte akaryakõt kaçakçõlõğõna yönelik soruşturma yapõ- lõp yapõlmadõğõnõn Ankara Emniyet Müdürlüğü ile Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’ndan sorul- masõna karar vererek duruşmayõ erteledi. Polise dinleme sorgusu İstanbul Haber Servisi - İstanbul Emniyet Mü- dür Yardõmcõsõ Cengiz Põnarbaşõ, yasadõşõ tele- fon dinlemesi yapan bir suç örgütüne yönelik yü- rütülen soruşturma kapsamõnda ifade vermek için dün Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne geldi. Põ- narbaşõ özel yetkili soruşturma savcõsõna ifade verdi. Daha önce Põnarbaşõ’nõn evinde ve işyerin- de arama yapõlmõştõ. Soruşturma kapsamõnda spor dünyasõndan Rõdvan Dilmen’in de aralarõnda bu- lunduğu birçok isim gözaltõna alõnmõştõ. Tuncel için ‘zorla getirme’ kararı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara 11. Ağõr Ce- za Mahkemesi, BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel’in DTP’nin Kadõn Meclisi üyesi 23 kişiyle birlikte “suçu ve suçluyu övdüğü” iddiasõyla yargõlandõğõ davada, ifadesinin alõnmasõ için yeniden “günsüz olarak zorla hazõr edilmesi” kararõ verdi. Mahke- me heyeti duruşmayõ 17 Haziran’a erteledi. Müdahaleye suç duyurusu İstanbul Haber Servisi - “Demokratik Anayasa Mitingi” Tertip Komitesi üyeleri, Kadõköy’de düzen- lenen mitinge yönelik polis müdahalesi ile ilgili yet- kililer hakkõnda İstanbul Adliyesi’nde suç duyuru- sunda bulundu. Komite tarafõndan yapõlan ortak ba- sõn açõklamasõnda mitinge yönelik müdahalenin Tür- kiye’deki antidemokratik uygulamalarõn en önemli örneklerinden birisi olduğu vurgulandõ. Erbakan’dan anayasa tepkisi İstanbul Haber Servisi - Avrupa Milli Görüş Teşkilatõ’nõn kuruluşunun 40. yõldönümü kutlama- larõna katõlmak üzere Almanya’ya hareketinden ön- ce Atatürk Havalimanõ’da açõklama yapan kapatõlan Refah Partisi’nin eski genel başkanõ Necmettin Er- bakan, “Biz anayasanõn köklü bir değişikliğe tabi tutulmasõndan yanayõz. Bu parça pürçük çalõşmalar bir şey ifade etmez, bunlar vakit kaybõ” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle