23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 16 NİSAN 2010 CUMA 6 HABERLER Emekli amiralin, eşi tarafõndan Ergenekon soruşturmasõnõn köstebekliğiyle suçlanmasõ, askeri savcõlõğõ harekete geçirdi Genelkurmay’dan soruşturma HATİCE TUNCER İkinci Ergenekon davasõnda tutuklu sanõk eski Deniz Kuvvetleri subayõ Hasan Ata- man Yıldırım, kendisine sorulan bazõ de- niz subaylarõyla ilgili sorularõ “Bunlar ben Deniz Kuvvetleri’nden ayrıldıktan sonra doğmuş kişiler” diye yanõtladõ. Silivri Cezaevi yerleşkesi bitişiğindeki duruşma salonunda görülen davanõn 56. du- ruşmasõnõ Basõn Konseyi Başkanõ Oktay Ekşi, tutuklu bulunan Erzincan Cumhuriyet Başsavcõsõ İlhan Cihaner’in avukatõ Tur- gut Kazan ile Hürriyet yazarõ Tufan Tü- renç de izledi. Yõldõrõm, çapraz sorgusunda kendisinde bulunan 2 adet taşõnabilir bellek ve çok sayõda CD ve bir DVD’nin kendisi- nin olmadõğõnõn altõnõ çizdi. Üye hâkim Hüsnü Çalmuk, internetten indirdiği ve 14 gün süreyle ücretsiz kullanõlabilen “work share” adlõ programla Yõldõrõm’õn reddetti- ği iki taşõnabilir bellek ve bazõ CD’deki ba- zõ belgelerin oluşturma, değiştirme ve de- ğiştiren kullanõcõ adõnõ da tespit ettiğini an- lattõ. Yõldõrõm, sorular üzerine dijital veri- lerde kullanõcõ adõ olarak ortaya çõkan kişi- leri tanõmadõğõnõ ifade etti. Belleklerdeki belgeleri sanõk kürsüsündeki bilgisayara da yansõtõlmasõnõ isteyen Çalmuk, İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ tarafõndan dosya- ya sonradan gönderilen belgelere de Yõldõ- rõm’õn dikkatini çekti. Çalmuk, “kişisel ve- riler” olmasõ nedeniyle bazõ belgeleri ek- randa çok kõsa tutarak soru yönelttiği Yõldõ- rõm, “Bunların hepsi sahte. Benim bu tip konularla ilgim yoktur” dedi. Çapraz sor- gunun tamamlanmasõnõn ardõndan avukat Hakan Coşkuner müvekkili Yõldõrõm’õn işyerinde bulunduğu iddia edilen bellek ve CD’lerin kopyalarõ alõnmadõğõnõ bu neden- le CMK’ye göre delil olarak değerlendiri- lemeyeceğini belirtti. Avukat Naciye Sezer Nirun ise Yõldõrõm’õn savcõlõk ifadesinin gözaltõna alõndõktan 4 gün sonra uykusuz ve aç bir şekilde “yorma” gibi yasak usulle alõndõğõna dikkat çekti. Heyet Başkanõ Hasan Hüseyin Özese, mahkemenin yazõsõ üzerine Rahşan Ecevit’in Kasõm 2006’da yaşamõnõ yitiren Bülent Ecevit’in, davanõn tutuklu sanõğõ Prof. Dr. Mehmet Haberal’õn kurucusu olduğu Başkent Üniversitesi Ankara Hasta- nesi’ndeki tedavi sürecine ilişkin rapor ve belgeleri dosyaya gönderdiğini belirtti. TUTUKLU SANIK YILDIRIM ‘Taşınabilir bellek ve CD’ler benim değil’ANKARA/ İSTANBUL (Cumhuriyet) - Emekli Tüm- amiral İlker Güven’in eşi ile olan ve kamuoyuna yansõyan tartõşmanõn “Ergenekon’un köstebeği” noktasõna gelmesi Genelkurmay’õ harekete ge- çirdi. Genelkurmay Askeri Savcõlõğõ soruşturma başlattõ. Eski İstanbul Boğaz Komu- tanõ emekli Tümamiral Güven ile ayrõlmak için mahkemeye başvurduğu Sunahanım Güven arasõndaki tar- tõşma yeni iddialarla gündemdeki yerini koruyor. Sunahanõm Güven’in, eşinin “Ergenekon so- ruşturmasında Deniz Kuvvetleri içindeki kös- tebek olduğu” yönündeki iddialarõ üzerine Ge- nelkurmay da harekete geçti. Genelkurmay As- keri Savcõlõğõ, iddialarõn doğruluğunu araştõrmak için soruşturma başlattõ. Bu kapsamda, İlker Güven ve Sunahanõm Güven’in ifadelerinin alõnmasõ bekleniyor. Eşinden yeni iddia Emekli Tümamiral İlker Güven’in boşanma davasõ açtõğõ Sunahanım Güven’in iddialarõ dün de sürdü. Vatan gazetesinde yer alan habere gö- re eşinin sattõğõ gizli belgeler karşõlõğõnda defa- larca 20 bin dolar aldõğõnõ öne süren Sunahanõm Güven, “eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Me- tin Ataç’a vermek üzere de para aldı” iddiasõ- nõ ortaya attõ. Güven, “Deniz Kuvvetleri Ko- mutanlığı’na ait gizli belgeler evde, Samsoni- te marka siyah bir bavulun içindeydi. İlker bu belgeleri daha sonra birilerine verdi ve bu iş karşılığında da her ay 20 bin dolar aldı. 2 Ma- yıs 2008’de Bağdat Caddesi’nde Divan Pup’ta iki kişiyle görüştük... Orada da 40 bin dolar verdiler. 20 bin dolar eşime, 20 bin dolar da Oramiral Muzaffer Metin Ataç adına... Onun yurtdışında master yapan çocuğu için... Ama eşim bu parayı Metin Ataç’a veriyor muydu, vermiyor muydu onu bilmiyorum” dedi. Büyükanıt’tan yalanlama Eski Genelkurmay Başkanõ emek- li Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Gü- ven’in kendisine eşinin orduve- lerine girişini yasaklan- masõ istemiyle mek- tup yazdõğõ iddiasõnõ yalanladõ Büyüka- nõt, konuya ilişkin “Hiç öyle bir şey olmamıştır” de- ğerlendirmesi- ni yaptõ. HİLAL KÖSE Poyrazköy davasõnda savunmasõna başlayan tutuklu yargõlanan emekli Deniz Binbaşõ Levent Bektaş, Kafes Eylem Planõ’nõn hastalõklõ bir düşün- cenin ürünü olduğunu, isimsiz ihbar mektuplarõyla suçlandõklarõnõ savuna- rak hakkõndaki iddialarõ reddetti. İstanbul Poyrazköy’de ele geçirilen mühimmata ilişkin, üçü emekli, 17 denizci askerin yargõlanmasõna dün devam edildi. İstanbul 12. Ağõr Ceza Mahkemesi’ndeki görüntülü ve sesli kaydedilen ikinci duruşmada sanõk Bektaş, 153 sayfalõk savunmasõnõ bar- kovizyon eşliğinde yaptõ. Bektaş, “43 yaşımda ilk kez mahkeme karşısına çıkıyorum. Heyecanlıyım çünkü ai- leme ve bana yapılan haksızlığı ilk kez huzurunuzda açıklayacağım... 12 aydır tutuklu olmamızın vicdan aza- bını siz de hissedeceksiniz. Bu kötü- lüğü yapanlar benim 70 yaşındaki annemin yoğun bakıma kaldırılma- sına neden oldular. Onlar da bura- ya gelip hesap verecekler” dedi. Bektaş, Koç Müzesi’ne patlayõcõ ko- nularak eylem planõ yapõlmasõnõn “has- talıklı düşüncenin” ürünü olduğunu ifade etti. Patlayõcõlarõn hepsinin isim- siz ihbarlarla bulunduğuna dikkat çe- ken Bektaş, patlayõcõlarla, ihbar mek- tuplarõnda adõ geçen askerler arasõnda parmak izi, DNA gibi hiçbir fiziki ir- tibatõn kurulamadõğõnõ kaydetti. Bey- koz’da bulunan patlayõcõlarõn “beni gö- rün, bulun” özellikleri taşõdõğõnõ söy- leyen Bektaş, iddia edilen tarihlerde bu bölgede olmadõğõnõ gösteren BAZ is- tasyonu çalõşmalarõnõn iddianameye konulmadõğõnõ belirtti. Bilgisayarõnda olmadõğõnõ bildiği bil- gilerin ya savcõlõkta ya da emniyette ek- lendiğini ileri süren Bektaş, planõn içindeki Türkiye’nin imanlõ imansõz di- ye ayrõldõğõ haritayõ ancak istihbarat ku- rumlarõnõn yapabileceğine dikkat çek- ti. “Bizde iman metre yoktur” diyen Bektaş, dijital verilerle oynanmasõ ko- nusunda Ergenekon davasõnda da bir- çok mağdurun olduğunu belirtti. Bek- taş, “Sahte Kafes Planı ne benim bil- gisayarımda yazıldı ne de ben yaz- dım. Öyle olsa bu DVD’leri ortada mı bırakırım? Bu kadar zekâ seviyesi ile görevlerim sırasında hayatta kal- mamış olmam lazım” dedi. Planõn içindeki “Cihan Gül” adlõ bel- genin inceleme raporlarõna göre 27 Ni- san 2009’da oluşturulduğunun belir- tildiğine işaret eden Bektaş, şöyle de- vam etti: “Bu tarihte ben Metris ce- zaevindeydim. Sağ tarafımda Hiz- bullah terör örgütü üyesi sol tara- fımda ise DHKP/C üyesi varken bu belgeyi nasıl oluşturmuş olabilirim. ‘Gündemlerim’ adlı belgede Koç mü- zesindeki patlayıcılarla ilgili bölüm var. Bu belgenin 25 Aralık 2008’de oluşturulduğu belirtilmiş. Oysaki 15 Kasım 2008’de buradaki patla- yıcılar bulunup imha edilmiştir.” Duruşmaya bugün devam edilecek. İddianame mahkemede Poyrazköy davasõnda yargõlanan tutuklu sanõk emekli Deniz Binbaşõ Levent Bektaş savunmasõnõ barkovizyon eşliğinde yaptõ. Bektaş, isimsiz ihbar mektuplarõyla suçlandõklarõnõ savunarak hakkõndaki iddialarõ reddetti Mühimmata ilişkin ilk ihbar mektubunun 23 Şubat’ta ikincisinin de 16 Nisan’da yazõldõğõnõ dile getiren Bek- taş, ilk mektupta Keçilik’teki mühimmattan söz edilme- diğine dikkat çekti. Keçilik’teki silahlarõn iki mektup arasõnda geçen zamanda gömüldüğü kanaatinde oldu- ğunu belirtti. Levent Göktaş’õ tanõdõğõ için Poyraz- köy’deki mühimmatla ilişkilendirildiğini savunan Bek- taş, şöyle devam etti: “Bu şekilde, dere kenarına bir karış suyun içine gömme yapıldığı iddiası SAT’ı aşağılamaktır... Bu, suç yaratma için yapılan göm- me işlemidir.” Bektaş, “Buraya sivillerin mühimmat gömmeleri zordur. SAT’la karşılaşabilirler. Bunu üzülerek söylüyorum. Böyle bir yerde SAT Grup Komutanlığı’ndan bir personelin gömme işlemine yardım ettiğini değerlendiriyorum. Böyle bir hainin olduğunu bilmek çok daha üzüntü verici.” ‘MUHİMMATI GÖMME İŞLEMİ ŞAİBELİ; SAT’TA BİR HAİN VAR ’ ‘Hastalıklı düşüncenin ürünü’ ADANA/ANKARA (AA) - DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün, 32 yõl aradan sonra ilk kez Taksim’de kutlanacak 1 Mayõs öncesinde, 1977’de, aynõ yerde yapõlan kutlamalar sõrasõnda haya- tõnõ kaybeden 36 kişinin tamamõnõn ailesine ulaşmaya çalõştõklarõnõ, ancak biri dõşõnda sonuç alama- dõklarõnõ belirterek “Oysa, 1 Ma- yıs’ta, Taksim’de, kutlama kor- tejinin en önünde yürümek her- kesten önce onların hakkı” dedi. Görgün, kanlõ 1 Mayõs mağdur- larõnõ aradõklarõnõ, ancak sadece Bayram Çıtak’õn İzmir’de yaşayan oğlu Mete Çıtak ile Ankara’da ya- şayan oğlu Mesut Çıtak’a ulaşa- bildiklerini ifade etti. Bayram Çõ- tak’õn, İzmir’de yaşayan oğlu Me- te Çõtak (47) ve Ankara’da yaşayan oğlu Mesut Çõtak (38), “1 Mayıs’ta Taksim’de, babamızı kaybetti- ğimiz yerde olacağız” dediler. Mete Çõtak, öğretmen olan baba- sõnõn meslektaşlarõyla birlikte ev- den ayrõlõp 1 Mayõs kutlamasõna git- tiği günü dün gibi hatõrladõğõnõ, Me- sut Çõtak ise o yõllarda henüz 5 ya- şõnda olduğu için net hatõrlayama- dõğõnõ; babasõnõ fotoğraflarõndan ve anlatõlanlardan tanõdõğõnõ söyledi. Mesut Çõtak ise “Ben Anka- ra’dan, ağabeyim İzmir’den ge- lip Taksim’de buluşacağız. Ba- bamızı kaybettiğimiz yerde, onu bir kez daha anacağız” dedi. Çõ- tak, öncelikle faillerin bulunmasõ gerektiğini söyledi. ‘1 Mayıs’ta Taksim’de babamızı kaybettiğimiz yerdeyiz’ İstanbul Haber Servisi - Eski Turizm Bakanõ, gazetemiz yazarõ Orhan Birgit dün yaptõğõ yazõlõ açõklamada, emekli Tümamiral İlker Güven ile eşi Sunahanım Güven arasõnda, birkaç yõl ön- ce açõlmõş ve sonuçlanmamõş boşanma davasõ nedeniyle basõlõ ve görsel medya organlarõnda adõndan yakõşõksõz ve gerçekdõşõ tanõmlamayla söz edilmesini şaşkõnlõkla izlediğini bildirdi. Birgit, “65 yılı aşan gazeteciliğim, ‘soruşturulmasõ, gazetecilik olanaklarõ içinde bulunan ha- berler, soruşturmaksõzõn veya doğruluğuna emin olunmaksõzõn yayõnlanamaz’ diyen basın mes- lek ilkelerinin, kendi adım üzerinde nasıl çiğnendiğine tanık olduğum için çok üzgünüm. Bu söylentiyi kendi çıkarı için üretenleri de onlara alet olanları da ayıplıyorum” dedi. O R H A N B İ R G İ T : A Y I P L I Y O R U M (Fotoğraf:AA) İlker Güven Sunahanım Güven. İRTİCA İLE MÜCADELE EYLEM PLANI İstanbul Haber Servisi - “İrtica ile Mü- cadele Eylem Planı” iddialarõna ilişkin ha- zõrlanan iddianame dün İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi’ne sunuldu. Mahkeme 15 günlük süre içinde iddianamenin kabulüne ya da reddine karar verecek. İstanbul Cum- huriyet Başsavcõvekili Turan Çolakkadı, Ergenekon soruşturmasõnõ yürüten cumhuri- yet savcõlarõnca hazõrlanan, Yeditepe Üni- versitesi Kurucusu Bedrettin Dalan, Albay Dursun Çiçek ve avukat Serdar Öz- türk’ün de bulunduğu 7 şüpheli hakkõnda hazõrlanan iddianame üzerindeki inceleme- sini tamamladõ. İddianame Ulusal Yargõ Ağõ Projesi üzerinden dün İstanbul 13. Ağõr Ce- za Mahkemesi’ne gönderildi. TERÖR VE TOPLUM / MEHMET FARAÇ mfarac@cumhuriyet.com.tr - www.mehmetfarac.com İktidar yalakası medyanın, uydurma anketlerini dayanak aldığı kimi araştırma kuruluşları var. Bunların her ay yaptığı sözde anketlerde ülkeyi uçuruma götüren AKP birinci parti gösterilir!.. Muhalefetin ise hızla oy kaybettiği öne sürülür! Kamuoyunda esamisi bile okunmayan çakma liderlerin yüzde 6-7 oranında oy alacağı iddia edilen bu anketler, AKP’nin toplum mühendisliği projelerinin bir parçasıdır ve kamuoyunu yanıltmakta kullanılır!.. Kimi bağımsız kuruluşların anketleri ise halktan ısrarla gizlenir. Avrasya Kamuoyu Araştırmaları Merkezi’nin 10-12 Nisan tarihleri arasında 3 il merkezi ve 87 ilçede, 3 bin 412 kişiyle yüz yüze görüşerek yaptığı ankete de medya ilgi göstermedi! Ankete katılanların yüzde 59.8’i ise anayasa değişikliğinin hazırlanma tarzını yanlış bulduğunu ifade etti. Anayasa değişikliğiyle ilgili referandumda hayır oyu kullanacaklarını belirten yurttaşların gerekçeleri ve oy yüzdeleri şöyle sıralandı: İktidara güven duymuyorum (yüzde 26.2), değişiklik yargıda kadrolaşma sağlayacak (24.3), AKP Yüce Divan endişesiyle değişiklik yapıyor (18.5), Tayyip Erdoğan’a güvenmiyorum (11.4), demokratikleşme sağlayacağına inanmıyorum (11.4) Ankete katılanların yüzde 62.3’ü yolsuzlukla, yüzde 84.1’i işsizlikle, yüzde 64.5’i fakirlikle, yüzde 73.8’i terörle, yüzde 55.3’ü çetelerle ve yüzde 79.9’u da Ermeni soykırımı iddialarıyla mücadele konusunda AKP iktidarını başarısız buluyor. Deneklerin yüzde 71.4’ü kurumlararası uyumlu çalışma, yüzde 62.6’sı demokratik açılım, yüzde 79.6’sı Avrupa Birliği, yüzde 56.9’u yargı bağımsızlığını sağlama, yüzde 58.4’ü Kürt sorunu ve yüzde 64.5’i ekonomik krizi yönetme konusunda da AKP’yi başarısız sayıyor. Görüldüğü gibi AKP’nin yandaşlarını zengin etme dışında tek başarısı yok!.. Peki, tüm bu verilerin elde edildiği anket sonuçlarına göre bugün seçim olsa partiler ne kadar oy alacak. İşte sonuçlar: AKP 29.8, CHP 27.0, MHP 20.4, DP 6.5, BDP 6.3 SP 5.6, diğer 4.4 Sizce tüm bu veriler hükümetin son dönemdeki saldırgan tutumuyla da birleştiğinde ortaya nasıl bir sonuç çıkıyor? Ben söyleyeyim: AKP ölmüş de haberi yok!.. AKP Ölmüş de Haberi Yok!.. AKP’nin yargı, ordu ve medyayla savaşının öne çıkan önemli bir gerekçesi var. Kendi yarattığı medya ve kiralık kalemlerle pohpohlanan iktidar, özellikle özelleştirme vurgunları ve tek parti faşizminin baskıcı uygulamaları nedeniyle Yüce Divan karşısına çıkacağını çok iyi biliyor. AKP yargıyla bu yüzden oynuyor... Yani sorumlular Yüce Divan’a geldiklerinde karşılarında kendi atadıkları hâkimleri görmek istiyor!.. Çünkü örgütlenmedikleri tek bir kurum kalmadı. Din dersi öğretmenleri, imamlar vaizler ve cemaat müritleri, Milli Eğitim’den Kültür Bakanlığı’na, İçişleri’nden yargıya kadar bürokrasinin tüm kilit noktalarında çöreklendi. Vali ve kaymakam koltukları ise cemaat mensuplarının istilası altında!.. CHP’nin anayasa değişiklik paketine koyduğu muhalefet şerhinde de AKP’nin militanı gibi davranan valilere dikkat çekilmiş! CHP’liler haklı olarak çığlık atıyor: AKP 7 yılda parti devleti yarattı!.. Valiler parti komiseri gibi davranıyor!.. İşte örnekler, okuyun ve artık devletin valilerinin mercekle arandığı bir sürece gelindiğini bir kez daha görün: Elazığ Valisi Muammer Erol: “ABD Başkanı’nın karşısında 1 milyon için hazır duran değil, one minute diyen başbakan istiyorum” diye ahkâm kesti! Bitlis Valisi Nurettin Yılmaz: 29 Mart yerel seçimleri öncesi Yeni Şafak gazetesi sahibi Ahmet Albayrak ile görüşmesi telefon dinlemesine takıldı. Görüşmede Vali Yılmaz, “Bitlis’te iyiyiz, Tatvan’a önem veriyorduk, orası gidiyor. Orada Saadet mahvetti ortalığı” diyerek AKP hayranı olduğunu dışavurdu! Osmaniye Valisi Celalettin Cerrah: “Meclis’teki muhalefet partileri geçmişte 12 Eylül Anayasası’nın mutlaka değiştirilmesini ifade ederken bugün maalesef sadece muhalefet yapmak adına farklı hareket etmektedirler” dedi! Bolu Valisi Halil İbrahim Akpınar: Fethullahçıların düzenlediği Abant Platformu toplantısında, “Ülkemizde halkın iradesini bir türlü içine sindiremeyen kişi ve gruplar, Baas ya da Pol Pot rejimi özlemiyle hükümeti devirmeyi, binlerce kişiyi yok etmeyi planlıyorlar” diye haddini aştı! Merkez Valisi Ali Serindağ’ın CHP Genel Sekreteri Önder Sav ile görüşmesini bahane ederek yobaz basının ajanlığı ve kışkırtmasıyla ortalığı birbirine katan AKP döneminde, işte devletin valilik makamında bu zatlar oturuyor! Niye devlet kuran CHP’nin bir an önce iktidara gelmesi gerektiğini anladınız mı şimdi?.. Devletin çivisi çıkmış ya, belki CHP geri çakar diye!.. Ve bunları kulaklarından tutup atar, yerlerine Cumhuriyetin valilerini oturtur diye!.. CHP’nin Kulağından Tutacağı Valiler!.. Türk Silahlı Kuvvetleri bir ayı aşkın süredir Irak- İran sınırına sevkıyat yapıyor. Çünkü Kuzey Irak’ın Erbil kentinde bulunan “Üçlü Mekanizma Merkezi”nden gelen istihbarat bilgileri, PKK’nin karların erimesinin ardından saldırıya geçeceğini bildiriyor! Güvenlik birimlerine göre örgüt yurtiçindeki 3 bin civarındaki militanını teyakkuza geçirmiş. Teröristler askerlerin geçiş bölgeleri ile olası operasyon alanlarına mayın döşüyor! Son 20 günde 6 askerin mayınla şehit olması da bunu gösteriyor. BDP lideri Selahattin Demirtaş her ne kadar operasyonları durdurmak için “canlı kalkan” eylemlerine başvuracakları tehdidinde bulunsa da, TSK saldırılara karşı ciddi hazırlıklar yürütüyor!.. Peki, operasyon için ne bekleniyor?.. KDP Başkan Yardımcısı Neçirvan Barzani iki hafta önce Ankara’yı ziyaret ederek Erdoğan’la görüştü ve “Üçlü Mekanizma Merkezi”nin son istihbarat raporlarını da iletti. Bu görüşmenin ardından 11 Nisan’da İstanbul’da, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Amerika’dan Tümgeneral Joseph Anderson ve Irak’ın Ulusal Güvenlik’ten sorumlu Devlet Bakanı Şirvan el Waili’nin başkanlık ettiği üçlü mekanizmanın beşinci toplantısı yapıldı. Katılımcılar, PKK’ye karşı yapılması gereken müdahaleleri kapsayan üçlü eylem planı üzerinde görüş birliğine vardı. Bu şu anlama geliyor; Erbil’de geçen ay gerçekleştirilen Üçlü Mekanizma toplantısındaki hesaplamanın sağlaması İstanbul’da yapıldı! Şimdi Erbil’den operasyon düğmesine basılması bekleniyor! Erbil’deki Düğme!.. Bolu Valisi Zaman gazetesi yazarı Gülerce’yle birlikte.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle