Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 16 NİSAN 2010 CUMA
10 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr
KAVŞAK
ÖZGEN ACAR
Nükleer Doruk Diplomasisi
Diplomasi… Telefon
diplomasisi… Mekik
diplomasisi… İkili görüşme… Üçlü
görüşme… Müsteşarlar
görüşmesi… Bakanlar
görüşmesi… Başbakanlar
görüşmesi… Cumhurbaşkanları
görüşmesi… Konferans…
Toplantı… Doruk…
Diplomasinin çeşitli aşamalarını
içeren bu tanımlamaların tümü
pazartesi, salı, hatta çarşamba
günü Vaşington’da yoğun bir
biçimde yaşandı. Doruk, 19. yy’ın
başında modern diplomasinin
kurucusu, Avusturya Başbakanı
Prens Klemens von Metternich’in
“Bir sorunu sürüncemede bırakmak
istersen komisyona havale et!”
sözlerini akla getirdi. 47 ülkenin
temsil edildiği “Küresel Nükleer
Silah Güvenliği Doruğu”nda sonuç,
sıfır elde var sıfıra yakındı.
İki “üstün gücün” devlet
başkanlarının önceki hafta
Prag’da imzaladıkları nükleer
silahlarda indirime gidilmesi
anlaşmasının yarattığı “olumlu”
havadan sonra Vaşington’da
herkes ayrı bir hava
çaldı!
Ev sahibi Barack
Hussein Obama,
katılanları “nükleer
teröristlerin ciddi
niyetleriyle” korkuttu,
toplantıya katılmayan
İsrail’e rakipliğinden
kaygılandığı İran’a
“yaptırımlar” önerdi.
“İran petrol üreticisi bir
ülke! Sanırım dünyadaki
pek çok ülkenin İran ile
ticari ilişkileri var. Biz
buna dikkat ediyoruz.
Ancak çoğunluktaki (BM Güvenlik
Kurulu) üyeler yaptırımdan yana!”
diye de ekledi.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergei
Lavrov, nükleer silah üretiminde
kullanılabilir 34 ton plütonyumu
yok etmek için 2.5 milyar dolar
harcayacaklarını açıkladı.
Nikolas Sarkozy “Fransa’nın
güvenliğinin güvencesi olduğu için
nükleer silahlardan vazgeçemeyiz.
Ancak dünyanın istikrarlı ve güvenli
olduğuna emin olunca
vazgeçebilirim” dedi.
İran’a yaptırıma karşı olduğu için
toplantıya önceleri katılmak
istemeyen Çin, son iki haftada
değişiklik yaparak daha ılımlı
“göründüğü” toplantıda petrolüne
bağımlı olduğu İran’a “baskı değil”
Metternich gibi “diplomasi” önerdi.
İran ile petrol bağlantısı ve
komşuluğun getirdiği ekonomik
girdileri olan Türkiye’yi temsil eden
Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan, Uluslararası Atom
Enerjisi Kurumu üyesi olmayan
İsrail’in nükleer silahlarının bölgede
tehdit oluşturduğunu gündeme
taşıdı. CNN muhabiri Christian
Amanpour’a verdiği TV
mülakatında “İran’a yaptırıma
destek vermeyeceğiz” dedi, Çin
gibi “diplomasi” yolunu yineledi.
İran ile önemli petrol bağlantısı
olan ve Türkiye gibi BM Güvenlik
Kurulu’nun geçici üyesi olan
Brezilya Devlet Başkanı Lula da
Silva’nın sözleri, Erdoğan’ınkilerle
örtüştü. İkili, basına haber
vermeden yaptıkları görüşmeyi
sonradan açıkladılar. Dışişleri
Bakanı Ahmet Davutoğlu da
bugün Brezilya’ya uçacaktı.
Kanada, kullanılmış nükleer
yakıtını 2018’e kadar, Şili
zenginleştirilmiş uranyumun
tümünü ABD’ye gönderme kararı
aldıklarını açıkladılar. 1986
Çernobil kurbanı Ukrayna ise
birkaç nükleer silah yapmaya
yeterli uranyumunu 2012’ye kadar
ortadan kaldıracağını duyurdu.
Doruktan “4 yıl içinde
korunmasız durumda olan tüm
nükleer malzemenin
güvenliğinin sağlanması
ve nükleer terorizm
tehdidinin dünya güvenliği
açısından en zorlu tehdit
oluşturduğunu” öngören
12 maddelik bir sonuç
bildirisi yayımlandı.
Doruğun ardından
ABD’nin “İran’a ek
yaptırım” konusunu BM
Güvenlik Kurulu’na
getireceği anlaşılıyor.
Öngörülen yaptırımlardan
bazıları özetle şöyle:
1. İran Merkez Bankası
ve öteki bankalarının uluslararası
ilişkilerinin kısıtlanması,
2. İran’a silah satışının
durdurulması,
3. İran’dan gelen kargoların
sigortalanmaması,
4. Nükleer çalışmalara katılan
İranlılara seyahat yasağı getirilmesi
ve banka hesaplarının
dondurulması.
Bilindiği üzere Kurul’un beş
“daimi”, 10 “geçici” üyesi var.
Erdoğan’ın açıklamasına göre
Türkiye, Brezilya ile birlikte “hayır”
oyu kullanacak. “Hayır” oyuna,
kabinesinde İran yanlısı bakanların
bulunduğu Lübnan’ın da katılacağı
ya da Çin ile birlikte “çekimser” oy
kullanacağından söz ediliyor.
Tasarının kabulü için “daimi
üyelerden birinden hayır”
gelmemesi durumunda, dokuz
“evet” oyu, yaptırım kararı için
yeterli oluyor. Bakalım bu kez
Metternich’in yöntemi nasıl
sonuçlanacak!
Vaşington Doruğu’na
Ermenistan ve Türkiye davet
edildi, Azerbaycan çağrılmadı.
ABD Temsilciler Meclisi Dış
İlişkiler Komitesi’nin “trajikomik”
toplantısında 1 oy farkıyla
“soykırım” kararı çıkması üzerine
Erdoğan ABD’ye gitmeyeceğini
açıkladı. ABD Dışişleri Bakanı
Hillary Clinton, Davutoğlu’nu 40
dakikalık “telefon diplomasisi” ile
ikna edince Erdoğan Vaşington’a
uçtu.
Türkiye açısından Vaşington’un
bir başka önemi daha vardı. 10
Ekim’de Zürih’te Ankara ile Erivan
arasında imzalanan protokollere
göre Türkiye 1993’te Azerbaycan’ın
topraklarını işgal eden
Ermenistan’la kapattığı sınırını
“önkoşulsuz” açacaktı.
Ankara, bu protokolle Bakû’yu
kızdırmıştı. Sınırın kapanmasına
neden olay ortadan kalkmadan,
Dağlık Karabağ’dan Ermeni
askerleri çekilmeden Ankara,
Erivan’a “açık çek” yazmıştı. Çekin
getirisi, Obama’nın en azından bu
yıl ağzına “soykırım” sözcüğünü
almaması olacaktı! Protokoller, iki
parlamentoya gelmişti. Ermeni
Anayasa Mahkemesi, protokol
tasarısını “soykırım” kavramı ve
“Batı Ermenistan (Doğu Türkiye)
toprakları” konusunda eleştirince,
protokol Türk parlamentosunda
askıya alınmıştı.
Vaşington Doruğu öncesinde
Erdoğan sürpriz bir çıkışla, Dışişleri
Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi
Feridun Sinirlioğlu’nu önce
Erivan’a, sonra Bakû’ya gönderdi.
Amaç ne şiş ne de kebap
yanmalıydı!
Ermeni Cumhurbaşkanı Serj
Sarkisyan’a randevu veren
Obama, Erdoğan’ı resmi yemekte
yanında oturtarak, orada birkaç
kelam etmeleri ortamını
öngörmüştü. Ancak ABD
Dışişleri’nde jeton geç düştü.
“Türkiye’yi küstürmemek için”
Obama, Erdoğan’a 15 dakikalık
zaman ayırdı. Görüşme 45 dakika
sürdü. İran’a yaptırımlar ve Ermeni
protokollerinin bir an önce
meclislerden geçirilmesi konuları
değerlendirildi.
Erdoğan görüşmeden sonra
“Obama’nın soykırım
demeyeceğini” söyledi. Tabii bu
sözler 8 gün sonrasının 24 Nisan’ı
için geçerliydi. Ya gelecek 24
Nisan’larda ne olacaktı? Bu da
Türkiye’nin AB üyeliği gibi ucu
açıktı!
Erdoğan bakanların ve
müsteşarların da katıldığı bir
toplantıda Sarkisyan ile de görüştü.
Ardından Davutoğlu, Nalbandyan
ile iki kez buluştu. Müsteşarlar da
kendi aralarında görüştüler.
“Çöpçatan” Clinton, doruğa
katılan tüm bakanlar onuruna
düzenlediği yemekte kendi
protokolüne Davutoğlu ile
Nalbandyan’ın yan yana oturmaları
talimatını vermişti. Yemek
başlarken çöpçatan, iki uzak
komşuya “Bu işi burada
çözeceksiniz” diye takılınca
Davutoğlu, öteki bakanların da
duyabileceği yüksek sesle “Üçüncü
ülkeler gölge etmezlerse çözeriz!”
yanıtını verdi.
Vaşington’daki Ankara-Erivan
diplomasi trafiğini Nalbandyan şu
sözlerle noktaladı:
“Türkiye ile Dağlık Karabağ
sorununu hiçbir zaman görüşmeyiz.
Türkiye diyalog masasında sürekli
olarak Karabağ konusunu gündeme
getirmeye çalışıyor. İlişkileri
iyileştirme adına Karabağ’dan ödün
vermeyiz. Ankara olağanlaştırma
sürecinin durdurulmasını
istemiyorsa, protokolleri
onaylayarak kanıtlamalı!”
Bu ne demek? “Zürih’te
protokolleri önkoşulsuz imzaladın.
Hadi bakalım protokolleri
TBMM’den geçir, sınırı aç, ama ben
Dağlık Karabağ’dan bir adım
çekilmem!” demek değil mi?
Obama, tarafların “cesur
çabalarından” övgü ile söz ederken,
Dışişleri sözcüsü Philip Crovley bu
çabalardaki ümitsizliği “Türkiye ve
Ermenistan’ın protokolleri
onaylaması için bir formül bulmayı
ümit ediyoruz” sözleri ile açıkladı.
Zürih, Erivan, Vaşington
yollarında, az gitmiş uz gitmiş, dere
tepe düz gitmiş, arkamıza
baktığımızda ancak bir arpa boyu
yol gitmişiz!
Ankara-Erivan Arası Arpa Boyu!
Elmek: oacar@superonline.com Faks: 0312. 442 79 90
Brüksel’de Türkiye’yi işgalcilikle suçlayan Rum Başpiskoposu bugün İstanbul’da
Rumlardan mesaj geliyor
REŞAT AKAR
LEFKOŞA - Kõbrõs Rum Ortodoks
Kilisesi’nin, Avrupa Kiliseler Konseyi ile
işbirliği halinde düzenlediği “Kıbrıs
Cumhuriyeti’nde Dini Özgürlük ve
Kutsal Yerler” başlõklõ seminer önce-
ki akşam Avrupa Parlamentosu’nda, es-
ki Başkan Hans Gert Petering hima-
yesinde düzenlendi.
Rum haber ajansõna göre, seminerde
konuşan Rum Başpiskoposu 2. Hrisos-
tomos, Kõbrõs’õn kuzey kõsmõnõn Türk iş-
gali altõnda olduğunu iddia ederek “Di-
ni özgürlüklerin eski haline gelebilmesi,
kilise, manastır, mezarlık, dini açıdan
kutsal bütün yerlerin kurtarılıp ko-
runabilmesi için tek yol, Türk askeri
ve TC kökenli KKTC vatandaşların
Kıbrıs’tan gitmesidir” dedi. Türki-
ye’ye yönelik çok sert ifadeler kullanan
Hrisostomos şöyle konuştu: “Kıbrıs acı
çekmektedir. Ülkenin yüzde 37’si, 36
yıldır Türkiye’nin işgali altındadır.
Türk işgal kuvvetleri insanları evle-
rinden, köylerinden, kasabalarından
zorla kovmuştur ve demografik kom-
pozisyonu değiştirerek Türkiye’den
çok büyük sayıda nüfus taşımıştır.”
Hrisostomos, Türk ordusunun Kuzey
Kõbrõs’taki Hõristiyan ibadet yerleri ve
kültürel mirasõnõ “barbarca” yõktõğõnõ
da iddia etti. Kõbrõs vatandaşlarõnõn di-
ni özgürlüklerinin kõsõtlandõğõnõ ve öz-
gürce ibadetlerinin de engellendiğini
öne süren Hrisostomos, Kõbrõs nüfusu-
nun yüzde 80’inin Rum Ortodoks Hõ-
ristiyan, yüzde 18’inin Türk Müslüman
ve yüzde 2’sinin de Maruni, Ermeni ve
Latinlerden oluştuğunu anlattõ. Hrisos-
tomos, 1963-1974 arasõnda Kõbrõslõ
Türklere yönelik Rum saldõrõlarõ ve EO-
KA terör örgütünün katliamlarõndan söz
etmeyerek Kõbrõs’taki olaylarõn 1974’te
“Türk işgaliyle” başladõğõnõ iddia etti.
Hristofyas ile görüşmüştü
Brüksel’e hareketinden önce Rum li-
deri Dimitris Hristofyas ile bir araya ge-
len Hrisostomos’un bu akşam İstan-
bul’da olmasõ bekleniyor. Hrisostomos,
Patrikhane’de düzenlenecek dini ayine
katõlacak. Geçen hafta yaptõğõ açõklamada
Hrisostomos Başbakan Tayyip Erdoğan
ile görüşmesinin kesinlik kazandõğõnõ, an-
cak yer ve tarihin daha sonra açõklana-
cağõnõ duyurmuştu. Hrisostomos, Er-
doğan’la görüşmesi halinde kendisine
Rum lideri Hristofyas’õn mesajõnõ da ile-
teceğini söylemişti.
Bakiyev sürgünü kabul etti
Dış Haberler Servisi - Kõr-
gõzistan’õn devrik Devlet Baş-
kanõ Kurmanbek Bakiyev’in
ülkeyi terk ettiği bildirildi. CA-
News haber sitesi, Kazakis-
tan’õn geçen hafta kanlõ isyanõn
ardõndan memleketi Celala-
bad’a kaçan Bakiyev için bir
uçak gönderdiğini ve devrik li-
derin ülkeden ayrõldõğõnõ du-
yurdu. Rus ajansõ RİA ise Be-
larus’un siyasi sõğõnma teklifi-
ni geri çeviren Bakiyev’in, kom-
şu ülke Kazakistan’a gittiğini
haber verdi.
Mitingde gerginlik
Öte yandan Bakiyev’in yan-
daşlarõ ile karşõtlarõ arasõnda
dün arbede yaşandõ. Baki-
yev, dün ülkenin güneyinde-
ki Oş kentinde yandaşlarõna
henüz seslenmeye başlamõş-
ken, birkaç yüz metre ötede
gösteri yapmakta olan karşõtla-
rõ, devrik liderin gösterisine
müdahale etmeye çalõştõ. Bunun
üzerine Bakiyev’in korumalarõ
havaya ateş açtõ ve devrik lide-
rin konvoyu bölgeden ayrõldõ.
AKI-Press haber ajansõ, silah
seslerinin ardõndan yaklaşõk
1000 Bakiyev yandaşõnõn ka-
tõldõğõ gösterinin sona erdiğini
duyurdu.
Bu arada geçici hükümet
uluslararasõ destek arayõşlarõnõ
hõzlandõrdõ. Geçici hükümetin
ekonomiden sorumlu Başba-
kan Birinci Yardõmcõsõ Almaz-
bek Atambayev, Moskova’dan
Ankara’ya geldi. Atambayev
Esenboğa Havaalanõ’nda
“Kırgızistan’da problem-
ler çok. Çok paralar çalın-
dı. Bu sebeple Ankara’da-
yım” dedi. Atambayev, Cum-
hurbaşkanõ Abdullah Gül
ve Başbakan Tayyip Erdo-
ğan tarafõndan kabul edildi.
Gül Atambayev’e “Türki-
ye’nin Kırgız halkına des-
tek vermeye hazır oldu-
ğu” mesajõnõ verdi.
Rusya’da uçak kazasında hayatını kaybeden Polonya
Cumhurbaşkanı Lech Kaczynski ve eşinin, kralların yattı-
ğı Wawel Katedrali’ne gömülmesi kararı tepki topladı.
Yüzlerce kişi gösteriler yaparak, Kaczynski çiftinin tarihi
katedralde değil, başkent Varşova’da eski cumhurbaşkan-
larının gömüldüğü katedralde ya da aile mezarlığında
toprağa verilmesini istedi. Pazar günü yapılacak cenaze
törenine Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de katılacak.
Defin yeri Polonya’yı böldü
Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu 2. Hrisostomos, İstanbul
ziyareti öncesinde Brüksel’deki bir konferansa katõlarak “Türk
askerinin ve bütün Türkiye kökenli KKTC vatandaşlarõnõn Kõbrõs’tan
gitmesini” istedi. Hrisostomos, Kõbrõs Rum kesimi lideri
Hristofyas’tan Başbakan Erdoğan’a mesaj getireceğini duyurmuştu.
Kõrgõzistan’õn devrik lideri Bakiyev dün ülkeden
ayrõlõrken geçici hükümetin Başbakan Yardõmcõsõ
Almazbek Atambayev Ankara’ya geldi.
Oş kentinde Bakiyev yanlıları ve kar-
şıtları arasında çatışma çıktı. (AP)
Prens Klemens
von Metternich
(Fotoğraf:AP)
Nüfus cüzdanımı
kaybettim.
Hükümsüzdür.
Kaya
KARAÇEPER
VEFAT
Baromuzun 4715 sicil sayısında kayıtlı
AVUKAT
NİHAT GEREZ
vefat etmiştir.
Aziz meslektaşımızın cenazesi
16.04.2010 Cuma günü (bugün), Eyüp
Camisi’nde kılınacak ikindi namazını
müteakip Eyüp Mezarlığı’na
defnedilecektir.
Merhuma Tanrı’dan rahmet, kederli
ailesine ve meslektaşlarımıza
başsağlığı dileriz.
İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI
T.C. TORBALI 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN
TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI
Dosya No: 2009/593 TAL.
Satõlmasõna karar verilen taşmazõn cinsi, niteliği, kõymeti, adedi, önemli özellikleri:
1- TAPU KAYDI: 1 Adet İZMİR ili, TORBALI ilçesi, ERTUĞRUL MAHALLESİ HÜKEMET CAD ve tapuya
39263 pafta 300 ADA, 6 parselde kayõtlõ, 1/3 arsa paylõ, 2. KAT 3 nolu bağõmsõz bölümde yer alan mesken vasõflõ ta-
şõnmazdõr.
ÖZELLİKLERİ: Satõlmasõna karar verilen gayrimenkulün bulunduğu bina betonarme karkas yapõ tarzõnda, zemin
kat ve iki normal kattan ibaret olup, dõş cephesi akrilik, dõş cephe boyalõ apartman giriş kapõsõ demirden merdivenler
mermerdir. Binanõn çatõsõ teras çatõlõdõr. Daire 135 m2’dir. Dairenin giriş kapõsõ ahşap pencere doğramalmarõ PVC, cam-
larõ ise õsõ camlõdõr. Daire 3 oda, salon, mutfak, banyo ve WC mevcut olup oturma odasõ ile salon birleştirilmiştir. Sa-
lon, oturma odasõ ve antre zemini duvardan duvara halõ ile kaplanmõştõr. Duvarlarõ plastik boya, tavanlarõnda karton-
piyer uygulanmõştõr. Çocuk odasõ ve yatak odasõnõn zemini rabõta olup, duvarlarõnda plastik boya tavanlarõnda karton-
piyer uygulanmõştõr. Mutfak banyo ve WC zemini seramik kaplõdõr. Mutfak banyo ve WC duvarlarõ fayans kaplõdõr.
Mutfak tavanõ kartonpiyerli WC ve banyo tavanõ plastik boyalõdõr. Dairede güneş enerjisi ve kat kaloriferi vardõr. Bi-
na merkezi kaloriferli olup kazanda arõza olduğundan çalõşmamaktadõr. Daire içinde petekleri vardõr. Antre oturma
odasõ kartonpiyerlidir. Bina Şehit Teğmen Serdar Genç İlköğretim Okuluna yakõndõr. Torbalõ ilçesi, Ertuğrul Mahal-
lesi 3022 Sokak No: 7 kat: 2 No: 3 dairenin açõk adresidir.
İMAR DURUMU: 1/1000 ölçekli uygulama imar planõnda ayrõk nizam 3 kat imarlõ %30 yoğunluktadõr.
SATIŞ SAATİ: 10.00 - 10.10 Arasõ. MUHAMMEN BEDELİ: 90.000,00 YTL
Satõş Şartlarõ:
1-Satõş 08.06.2010 günü yukarõda belirtilen saatler arasõnda TORBALI 2. İCRA MÜDÜRLĞÜ’NDE açõk artõrma
suretiyle yapõlacaktõr. Bu artõrmada tahmin edilen değerin %60’õnõ ve rüçhanlõ alacaklõlar varsa alacaklarõ topmõnõ ve
satõş ve paylaştõrma giderlerini geçmek şartõ ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa en çok artõranõn taahhü-
dü saklõ kalmak şartiyle 18.06.2010 günü aynõ yer ve saatler arasõnda ikinci artõrmaya çõkarõlacaktõr. Bu artõrmada da
rüçhanlõ alacaklõlarõn alacaklarõ toplamõnõ, satõş ve paylaştõrma giderlerini geçmesi ve artõrma bedelinin malõn tahmin
edilen kõymetinin %40’õnõ bulmasõ lazõmdõr. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa satõş talebi düşecektir.
2- Artõrmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kõymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli
bir bankanõn teminat mektubunu vermeleri lazõmdõr. Satõş peşin para iledir. Alõcõ istediğinde 10 günü geçmemek üze-
re mehil verilebilir. Tapu alõm harcõ, damga vergisi, ile KDV alõcõya aittir. Birikmiş vergiler satõş bedelinden ödenir.
3- İpotek sahibi alacaklõlarla diğer ilgililerin (*) bu taşõnmaz üzerindeki haklarõnõ hususiyle faiz ve masrafa dair olan
iddialarõnõ dayanağõ belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazõmdõr. Aksi takdirde haklarõ tapu sicili ile
sabit olmadõkça paylaşmadan hariç bõrakõlacaktõr.
4- Satõş bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince iha-
le feshedilir. İki ihale arasõndaki farktan ve %10 faizden alõcõ ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kal-
madan kendilerinden tahsil edilecektir.
5- Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açõk olup gideri verildiği takdirde isteyen alõ-
cõya bir örneği gönderilebilir.
6- Satõşa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacaklarõ, başkaca bilgi almak is-
yenlerin yukarõda yazõlõ dosya numarasõyla müdürlüğümüze başvurmalarõ ilan olunur.
İş bu ilan tebligat yapõlamayan ilgililere tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur.
(İİK.m.126)
(*) İlgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir.
(Basõn: 24720)