19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
t—I Sahada sakatlanma geçirilir Spor görsel ve yazılı medyada başta futbolcular için "şu anda bir sakatlanma geçiriyor", bg- zen de, "tedavisi yapıldı, oyuna yeniden giriyor", "sakatlanma geçirdi oyunu veya yarışmayı terk etti" gibi sözleri sıklıkla görürüz. Hatta bazı öğretim üyeleri bile "akut sakatlık" gibi an- lamsız sözcükler kullanır. Ancak, sakatlanma hemen ortaya çıkar mı? Çıktığında da anında dü- zeltilebilir mi? Prof. Dr. BilgeAykurt,Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu EskiMüdürü, SporSağlık BilimleriAnabilim Dalı Başkanı, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Öğretim Üyesi, [email protected] B u soruların yanıclarını vermeden önce bazı kavranıları açıklamahyız: Dünyıı Sağlık Organizasyonu'nun yaptığı "Intemational Clasification of lmpairments, Disabilities and Handicaps (ICIDH)" (Uluslararası Yetersizlik, Özürlülük, Engcllilik) tanımlanna a^ıklık getirmek gerekir. Impairment (Yetersizlik): Psikolojik, tizyolojik olarak ortaya çıkan kaybı, nortnalin dışında olmayı, anatomik yapılatdaki bo- zukluğu ve vücudun bir bölümündeki fonksiyon kaylıını tanımlar. (Doku ve organ düzeyindc) Disability (Sakatlık yani özürlülük): Yetersizlik nedeniy- le bircylerin sürdürmeleri gcrckcn aktivitelerini sürdürmckte ye- tersi: kalmalarını vc ktsıtlanmalarmı tanımlar. (Bireysel düzeyde) Handicap (Engellilik): Bozukluk, fonksiyon kaybı ncdeniyle olan kısıtlannıalar sonucunda, bircylerin sürdürmeleri gereken aktivitelerdeki (meslek, sosyal, kültürel) engellenmelerini ta- nımlar. (Tnplumsal düzeyde) Şimdi bu tanımlamalardan sonra; ani vc aşırı bir zorlanma veya darbe sonucunda vücudun bir bölgesinde o anda ortaya çı- kan bir zedelenme, yanılanmayı kalıcı bir bozukluk, sakatlık ya- ni özürlülük olarak ranımlamamn doğru olmadığı kendiliğin- den ortaya <,ikmaktadır. O anda kemik veya en sıklıkla kas, ten- don, bağ olmak üzere menüsküs, eklem kıkırdağı, eklem kap- sülü, diğer yumuşak dokularda çeşitli derecelerde oluşan bir ze- delenme, yaralanma vardır. Biz bekimler bunu anlık bir olay, bir akut durum olarak tanımlarız. Sakatlık dunımu ise, kalıcı hir durumu yani kronik, süregen bir durumu tanımlar. Sportif rehabilitasyonun asıl amacı; böyle bir yaralanma ol- duğu andan haşlayarak, doğru davramşlar, uygulamalar, doğru tanı, etkin tedavi ve sportif rehabilitasyon uygulamaları ile spor- cuyu tam olarak sağlığına kavuşturmak, performans kayıpları- nı engellemek, eski performansını kazandırarak, en kısa süre- de, ancak cn doğru zamanda spor aktivitelerinc döndümıeyi sağ- lamaktır. Eğer bu kazanımlar sağlanamazsa; işte o .^^»^ * J zaınan o sporcu için sakatlıktan söz edilir. Bu ¥ ¥ 1*1 i isc hiç olmaması gereken bir durumdur. Çok basit bir yaralanma sonucu bile ne yazıktır ki; kalıcı sorunlar, sakatlıklar oluşarak, sportif performansının doruğunda olan bazı sporculann bile spor yaşamlarından koptuklarına ü:iintü ile tanık olmaktayız. Bıınların nedenleri ve <,ıözümleri ise şu anda konumuz dcğildir. l'İzetle; sahada veya açık, kapalı çesjtli spor alanlarında or- raya <,ikan en hafifınden en şiddetlisinc kadar olan yaralanmalar, sakatlık olarak tanımlanmamalı. Bu, o anda olan akut bir du- rumdur. Bu durum İngilizce yayınlarda "injüri" olarak geçer, Türkçe karşılığı olarak biz hekimler spor yaralanmasını kul- lanmaktayız. Anuu," yukarıda da açıklandığt gibi, sporcuda ortaya çıkan yaralanmaları en doğru şekilde ve en kısa sürede tümüyle iyi- leştirerek, sakat olmasını, sakat kalmasını önlemektir. Ancak hiç istcnmeyen bir sekildc sakatlık oluşmuşsa, onu da uygula- nacak doğru rehabilitasyon yöntemleriyle tümüyle ortadan kal- dırmak gerekir. Rehabilitasyon; tek başına, tedavi edici hekimliğin ilaç vc cerrahi tedavi yüntemlerinin öncesinde, birlikte ve sonrasın- da, kişiyi yeniden en kısa sürede günlük yaşama, sosyal ve mes- lek aktivasyonlarına döndüren bir bilim dalıdır. Sporcular, spor yöneticileri, sporla ilgili herkesi, bu kavram ve konular konusunda doğru hilgilendirmek, sporculann spor yaşamlarını sağlıklı ve başarılı olarak sürdürebilmelerini sağla- mak için, bu dalın uzmanı biz hekimlere, spor basını, sporla il- gili kişi, kurum ve kuruluşlara önemli görevler düşmektedir. Sporcular olmak üzere herkese yaralanmaktan, sakatlan- matan uzak sağlıklı, güzcl günler dileğiyle... İ z eö" CM İTÜ'de kimlik değişikliği yanılgısı İTÜ Yönetimi 2009 Mart - Kasım ayları arasında, İTÜ'nün geleneksel akademik yapısını saracak ve üni- versite kimliğini değiştirecek nitelikte birtakım kararlar almış bulunuyor. Prof.Dr.Erol Kulaksızoğlu U zerinde yeterince tartışılmayan ve YÖK düzeni içinde dayatılan bu kararlara göre: İTÜ'de artık tümden İngilizce eğitime geçilecektir. Ayrıca, bölümlerde anabilim dalları kaldırılacaktır. İTÜ Yönetimi böylesine bir yö- nelişin ülkemizin yükseköğretimine örnek oluşturacağı iddia- sında. Tartışmalar hâlâ sürmekte. Bu konu uzerinde önemle durmak ve bazı gerçeklere de- ğinmek gerekiyor: 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu ve ona bağlı Akademik Teşkilât Yönetmeliği'ne göre bölümler, birbirini tamamlayan anabilim veya anasanat dallarından oluşan birimler niteliğin- de tanımlanmaktadır. Bölümlerin tek anabilim dalı halindc oluş- masına ancak yeni kurulan üniversitelerde başlangıçta izin ve- rilmektedir. İTÜ gibi gelişmiş üniversitelerde, bilimsel birikimleri yansıtan bilim alanlannı tek anabilim dalı ile sınırlayabilme ola- nağı yoktur ve bu yasanın ruhuna, ayrıca bilimsel gelişme ol- gusuna da aykındır. Ne yazık ki 1981'den sonra YÖK döneminde hemen hemen tüm İTÜ Fakültelerinde, belki de tckrar kürsüleşmeye dönüş- memesi için, anabilim dalları altında bilim dallannın da ku- rulmasını engelleyen bir zihniyet egemen olmuş ve sonunda İTÜ Yönetimi'nce bölümlerde anabilim dalları kaldınlıvermiştir. YÖK düzeninde dahi öngörüldüğü şekilde anabilim dalla- rı altında bilim dallannın kurulması ve akademik örgütlenmenin tüm İTÜ fakültelerinde tamamlanarak yasaya ve Akademik Teşkilât Yönetmeliği'ne uygun hale getirilmesi beklenirken, İTÜ Yönetimi itirazlara karşın bölümlerde anabilim dallannı kal- dırmakla yasa ve yönetmeliği dc çiğnemektedir. YÖK de buna göz yummaktadır. İTÜ'de tümden yabancı dil İngilizce eğitime geçilmesi ka- rarına gelince, bunun da öyküsü şöyledir: Aslında, dünyanın gelişmiş ve bağımsız ülkelerindeki üni- versitelerde anadil dışında bir yabancı dilde eğitime genellik- le yer verilmiyor. Yabancı dil öğrenimi için başka yan çözüm- ler tercih ediliyor, üniversite eğitimi yabancı dil öğrenme ara- cı haline dönüştürülerek yozlaştırılmıyor. Diğer yandan, ana- yasamıza göre ülkemizde resmî dil Türkçe'dir. Bir devlet Üni- versitesi olan İTÜ'de en yaygın anadil olan Türkçe dışında bir dilde öğretim anayasaya da aykındır. İTÜ'de İngilizce eğitim tutkusu ve tartışmalan uzun yıllardan beri sürüp gitmiştir: İTÜ Vakfı ve İTÜ üst yönetim kademe- lerinde yer eden bir zihniyet sonucu, İTÜ Senatosu'nun "ana- dilde eğitim" yönünde geleneksel kararlılığına karşın, İTÜ'yü ODTÜ ve BÜ benzeri bir üniversiteye dönüştürebilme amacıyla önce İngilizce eğitime dayalı bir "İTÜ Vakfı Koleji", kuruldu, bu yetmedi ve %30 oranında "İngilizce Destekli Eğitim" uy- gulandı ve ardından Nisan 20O9'da Senato'dan bu kez önceki Senato kararlarıyla taban tabana zıt yönde "İTÜ'de tüm İngilizce eğitime geçilmesi" kararı alındı. Üniversite eğitiminde bir yabancı dilin asla anadil yerine geçemeyeceği, yabancı dilde yetkinlik kazanmanın çok daha tu- tarlı yollan bulunduğu, İngilizce eğitime geçilince İTÜ'nün da- ha cazip hale geleceği sanısmın büyük bir yanılgı olduğu, tek- noloji alanında üstün yetişmenin yani sıra araştırma ve buluş- lara ağırlık verilmesinin İTÜ için çok daha parlak bir gelecek getireceği unutulmakta. 18'inci yüzyıldan beri Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde Mühendishane, Yüksek Mühendis Okulu adı altında, 1946'dan sonra da üniversite olarak uzun yıllar ülkenin üst düzeyde tek- nik eğitim kurumu kimliğinde başanyla hizmet veren İTÜ'nün, ülkemizin yakın tarihinde izlenen tüm sanayileşme, altyapı ve kentleşme atılımlarında büyük payı olan teknik eleman ku- şaklannı yetiştirmiş bulunduğu, bu teknik gücün İTÜ bünye- sinde başından beri anadilde sürdürülmüş eğitim, bilimsel ça- lışma ve araştırma geleneğine dayandığı unutulmakta. ABDMODELİ KİMLİK İTÜ'de tümden İngilizce eğitime geçilmesi ve anabilim dal- lannın kaldınlması yönünde alınan kararlar, İTÜ Yönetimi'nin bugün ABD üniversite modeline öykünen bir "kimlik değişik- liği"ne gitmekte olduğunu açıkça göstermektedir. Böyle bir yö- neliş sonunda sanki akademik kadrolarda ABD'deki gibi "söz- leşmeli" sisteme de gidiliverccek ve sanki mevcut kadrolar ye- rine hemen yeni kadrolar sağlanabilecek ya da serbest meslek alanlannda kimilerine ılaha <,<>k yer verilerek daha üstün bir eği- tim ve araştırma sürdürülebilecektir. Bilim dalları yerine birtakım çalışma grupları kurularak ve mevcut prognımın yani sıra ayrı bir İngilizce program açılarak sorunların çözülebileceği sanılıyor. Türkçe ve İngilizce prog- ramların öğrenci adayları açısından büyük seçenek sorunlan ya- ratacağı önemsenmiyor. Anadilde eğitim dönemlerinde mev- cut akademik kadroların İTÜ'nün eğitim ve bilimsel birikim- leri uzerinde yıllar boyu verdikleri emeklerine dayalı "saklı hak- ları" da dikkate alınmıyor. Bugün çağdaş gelişmelere koşut, üniversitelerde derinlej- me ve uzmanlaşmalar ön plana çıkarken, İTÜ'nün de bu gidi- şe uyması vc gelişen alanlarda kendi kadrolarını yetiştirmeye devam etmesi, diğer yandan sanayimizin de artık öncelikle araş- tırma ve yenilikçi atılımlara yönelmesi beklenirken, İTÜ'nün gelişmiş sanayi ülkesi ABD'deki üniversite modeline öykünen bir kimlik değişikliğine kalkışması, kalkınma yolunda hızla iler- lemesi gereken ülkemizin koşullarını dikkate almayan tutarsız ve erken bir yöneliştir. Bu yöneliş İTÜ'nün gelişmesi ve eğiti- minde bunalımlara yol açacaktır. Üniversitelerimize ömek olmaması ve İTÜ'de bu kimlik de- ğişikliğinden vazgeçilmesi gerekir. Uriner sistemde taş oluşumu üzerine 1202 Nolu sayıdaki "Üriner Sistem Taş Hastalığında Son Gelişmeler" başlıklı yazı üzerine "Toplum Hekimliği Felsefesi" açısından bir eleştiri ve katkı... Dr. Burhan ropa/Pediatri Uzmanı, [email protected] S ayın Doç Dr. Ahmet Tefekli ve Prof. Dr.Tank Esen imzalı "Üriner Sistem Taş Hastalığında Son Gelişmeler" başlıklı yazıda, taşlann oluş me- kanizması ve tedavisi ile ilgili yararlı bilgiler verildi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle