28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
30 ARALIK 2010 PERŞEMBE DIŞ HABERLER CUMHURİYET SAYFA [email protected] 15 30 imzalı mektupta Yahudi kadınlara yapılan Arap erkeklerinden uzak durun çağrısı tepki çekti SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Haham eşlerinden ırkçı mektup İsrail’de bir grup haham eşi, Yahudi kadınlara, Arapların gittiği yerlerden kaçınmaları çağrısı yaptı. Reformcu Haham Kariv ise mektuba tepki gösterirken “İsrail toplumu derin bir ırkçılık çukuruna düşüyor” dedi. Dış Haberler Servisi İsrail’de bir grup haham eşi ve kızı, Yahudi kadınlara Araplarla evlenmekten ve onlarla çalışmaktan kaçınmaları çağrısı yaptı. 30 haham eşinin altında imzasının bulunduğu ırkçı söylemli mektupta ayrıca kamusal alanda da Arap erkeklerle görev yapan Yahudi kadınların onların etkisi altına girme riskiyle karşı karşıya olacakları da iddia edildi. İsrail basınında yer alan haberlere göre, hemcinslerine Araplarla yan yana olmaktan uzak durulması çağrısını yapan Haham eşleri mektupta, “Sizin ve gelecek nesillerin iyiliği, korkunç acı çekmemeniz için rica ve dua ile size sesleniyoruz” ifadeleri kullandı. Mektupta, Yahudi kadınlardan kendileriyle aynı dinden olmayan erkeklerle çıkmamaları, Yahudi olmayanların sık uğradığı işyerlerinde çalışmamaları istendi. Orhan Pamuk’tan Masallar (III) ‘Sizi kandırıyorlar’ Arap erkeklerin Yahudi isimleri kullanarak masum kadınları kandırdığı da savunulan mektupta kadınlara şöy İranlı vekil İncirlik’i soruyor EKBER KARABAĞ TAHRAN İncirlik Üssü’nde 90 dolayında nükleer bombanın bulunması haberi, İranlı reformcu milletvekili Mustafa Kavakebiyan’ın tepkisine neden oldu. İran Demokrasi Partisi Genel Başkanı ve aynı isimli gazetenin de sahibi olan Kavakebiyan, Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ı yazılı şekilde uyararak konu hakkında kayıtsız kalmamasını ve itiraz etmesini istedi. Simnan eyaleti milletvekili olan Kavakebiyan’ın yazılı uyarısı önceki günkü İran meclisinin genel oturumunda okundu. ralarında çocuklarında bulunduğu İsrailli sağcılar, geçen hafta Yahudi olmayanlara ev kiralanmaması veya satılmaması için gösteri yapmıştı. (Fotoğraf: AP) A le seslenildi: “Arap erkeklerle evlenir ya da çıkarsanız hayatınızda sizi lanetlenme, dayak ve aşağılanma bekleyecektir.” Arap erkeklerin Yahudi kadınları etkileyip, hayatlarının merkezi gibi göstermeye çalıştıkları ancak bunun geçici olduğu öne sürülen mektupta, “ne zaman ki onların köyüne gidip, kontrollerine geçersiniz, her şey değişecektir” denildi. Mektuba imza atanlar arasında İsrail’deki koalisyon hükümetinin ortaklarından aşırı dinci Şas partisinin ruhani lideri haham Ovadia Yosef’in kızının da yer aldığı belirtildi. Mektup kampanyasının arkasında Yahudilerin asimilasyonuna karşı faaliyet gösteren Lehava isimli grubun olduğu kaydedildi. Haham eşlerinin, hemcinslerine “Arap erkeklerden uzak durun” uyarısı içeren mektuplarına İsrail Musevi Reform Hareketi lideri Haham Gilad Kariv tepki gösterdi. İsrail’de yayımlanan Haaretz gazetesinin haberine göre, mektuptaki ifadeleri kınayan Kariv, “İsrail toplumu derin bir ırkçılık çukuruna düşüyor” ifadesini kullandı. İsrail’de sağcı Netanyahu hükümeti döneminde ülkedeki Araplara yönelik saldırılardaki artış dikkat çekiyor. Geçenlerde yaklaşık 300 hahamın imzaladığı bir başka mektupta Yahudilere, Araplara malmülk satımı veya kiralanmasından kaçınılması çağrısı yapılmıştı. “Teknik görüşmeler beni ilgilendirmez. Sıkılırım. İlgilenmem. Beni bu işin ruhu ilgilendirir. Görüşmelerin açık uçlu olmasına olumlu bakıyorum. Türkiye değişecek. Türkiyeli Avrupa da artık eski Avrupa olmayacak... Bunları hayal etmek zordur. Ama ben yazarım. Hayal etmek benim işim!” demişti Orhan Pamuk. “Müzakere tarihi veren” 17 Aralık 2004 zirvesinin birkaç ay öncesinde, AB Komisyonu; süreci şartlayan görüşlerini bir “tavsiye raporunda” bildirmiş rapordan “açık uçlu” yol haritası çıkmıştı. Türkiye’de yalnız bu konu konuşuluyor, bu “açık uçlu teklif!” tartışılıyordu. Böyle bir ortamda; İstanbul’da AB Yeşilleri’yle katıldığı bir konferansta Orhan Pamuk, “Pamuk olmanın dayanılmaz hafifliğiyle” işte bu lafları etmişti. “Üst perdeden sergilenen ve ‘kibir’ sınırına varan bu “kendiyle doluluğu” anlamakta yalnız ben değil çok insan güçlük çekti” diye bunu o zaman da yazmıştım: ‘Canını sıkan, teknik sorunlar’ dışında sanki her şey halloluvermiş ve Türkiye AB yolunda artık geri dönüşü olmayan bir sürece girivermiş gibilerinden gaza gelmiş bir konuşma yaptı Pamuk. Türkiye’nin en tanınmış yazarından biraz daha derinlik beklerdim.” (Ve Orhan Pamuk Böyle Buyurdu, 23.10.2004 Sağnak) ‘Hayal gücü’ yetmiyor “Guardian” da Pamuk’un son (“The Souring of Turkey’s European Dream”) yazısını okurken o konferansı hatırladım. “Hayal gücü” demek ki; TürkAB ilişkilerinde ahkâm kesmeye yetmiyor. Pamuk’un kendisi; herkesten fazla kapılmış olduğu “Avrupa rüyasının fos çıktığını”, şimdi yedi düvele bizzat ilan etmek durumunda kaldı. Demek “işin ruhunu”; yazarın sıkıcı bulduğu “teknik görüşmelerden” ayrı tutmak mümkün değilmiş. “Açık uçla” başlayan “teknik görüşmeler,” demek “işin ruhunun” kendisiymiş. Son altı yıla geri dönüp baktığımızda bunu net bir şekilde görebiliyoruz. Ahmedinejad: EKBER KARABAĞ TAHRAN İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, bilim insanları ve zeki insanların çoğunun çok çocuklu ailelerde yetiştiğini savunarak ailelerden iki çocuk yapmakla yetinmemelerini istedi.İLNA Haber Ajansı’nın haberine göre, Elborz ilinde bir toplantıda konuşan Ahmedinejad, BİLGİNLER ÇOK ÇOCUKLU AİLELERDEN ÇIKAR eski yöneticiler tarafından dillendirilen “iki çocuk yeter” sloganının yanlış olduğunu söyledi. İran lideri, “Bu slogan bir milletin var oluş değil tam tersi yok oluşunun formülüdür” dedi. Ailede çok sayıda çocuğun olmasının çocukların zekâ ve yeteneklerinin gelişimine neden olacağını söyleyen Ahmedinejad, ifadesini “Bir ailenin 6 çocuğu olduğu takdirde çocukların birbiriyle uğraşması sebebiyle yetenekleri gelişir. Bu nedenden dolayı çoğu bilim adamı ve bilgin bu tür ailelerde yetişmiştir” sözleriyle savundu. “Çok çocuğum olursa onları iyi yetiştiremem” diyen aileleri eleştiren İran Cumhurbaşkanı, “Bir ailenin en büyük görevlerinden biri gelecek kuşakları yetiştirmektir” diye cevap verdi. Süreç nasıl iflas etti? Pamuk’un bazı sinir bozucu “oryantalist” tonlar içeren “Guardian” yazısı için söylenebilecek daha çok şey var ama ben işin bu yönünü artık bir yana bırakıp; AB ile gerçekte “kopuş evresine nasıl sürüklendiğimize” gelmek istiyorum. Kaleye ilk gol; “sıkıcı” olmak pahasına bu köşede döne döne hatırlatılan “açık uçluluk” dayatmasıyla girdi. Çünkü böylelikle AB sürecinin diğer tüm adaylarla “eşit şartlarda” değerlendirilen bir “öznesi” olmaktan çıkıp; aklına esenin, aklına esen şartı dayattığı bir “nesneye” dönüştü Türkiye. Bu bir paradigma değişikliğiydi. “Paradigma değişikliğini” biçimlendiren süreci Pamuk gibi kamuoyu önderlerinin kazandırdığı “meşruiyet zırhı” sayesindebağrına basıp, pazarlayan Ankara’ya sunulan şartlar, süreç boyunca ağırlaştırıldı... Kritik tüm zirve ve dönemeçlerde şartların nasıl sıkılaştırıldığını pek çok yazımda anlattım. Burada birkaç alıntıyla yetineceğim: “ ‘Diğer adaylarla eşit kriter’, Türkiye için aranan artık şart değil. Türkiye’nin yolu, geçmiş genişlemelerden böylelikle ayrılmış, ‘özel şartlar’ resmi belgelere geçmiştir. ‘Eşit muameleden’ geçen temel kural çöpe atılmış, Türkiye ile yeni bir gelenek başlatılmıştır. Ankara ile artık her özel şart konuşulabilir. Hayırlı geyikler!” (“En Geyik Müzakere” 8.10.2005) “Türkiye ‘tam üyelik’ hedefini iskontolayıp zamanla ‘yeni bir temele’ oturacak ve kendisine biçilen ‘özel konumu’ kanıksayacak...” dediğim bir başka (“Kanımsamak”, 15.10.2005) yazıda, müzakerelerin başlatıldığı Lüksemburg şartlarını kabul eden (dönemin Dışişleri Bakanı) Gül için “Die Tageszeitung”un şu yorumunu hatırlatmıştım: “Türk Bakan’ın öğrenmesi gereken şey şu: Avrupa salonlarında kalıcı olmak isteyenlerin çekingen bir dile değil, aksine ikna edici bir yumruğa ihtiyacı var!” T.C. MERSİN (3) SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MEMURLUĞU’NDAN GAYRİMENKUL MALLAR AÇIK ARTTIRMA İLANI Esas No: 2010/18Satış Mersin İli Toroslar İlçesi Osmaniye Mahallesi 1558 ada 22 parsel sayılı 1.595 m2,1558 ada 23 parsel sayılı 310,m2 ve 1558 ada 26 parsel sayılı 961,m2 miktarındaki üç adet taşınmazlar tarafları arasında aynen taksimi mümkün olmadığından Mersin 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 17/09/2009 tarih 2008/8421077 sayılı 04.02.2010 tarihinde kesinleşen ilamları ile üzerindeki takyidatları ile birlikte satışlarına karar verildiğinden; 122 NO’LU PARSEL; Taşınmaz, Mersin Şehir mezarlığının güneyinde bulunan 2. çevre yoluna cephe alan ve eski adı varsa, yeni adı ADESE olan alışveriş mağazasının 100 metre doğusunda kuzeye ana bulvar caddeye cepheli taşınmaz, civarında 45 katlı apartmanlar bulunmaktadır. Taşınmaz Toroslar Belediyesi imarı dahilinde ve BL4 (BIok nizam 4 kat) imarlıdır. 226 NO’LU PARSEL; Satışa konu edilen 22 parsel ile aynı nitelik, aynı özellik ve aynı konum ile aynı imar özelliklerine sahiptir. 323 NO’lu PARSEL; Taşınmaz, Mersin Şehir mezarlığının güneyinde bulunan 2. çevre yoluna cephe alan ve eski adı varsa, yeni adı ADESE olan alışveriş mağazasının 100 metre güneyinde ve güneyinde bulunan 12m. genişliğindeki sokağa cephelidir. Taşınmaz, civarmda 45 katlı apartmanlar bulunmaktadır. Taşınmaz Toroslar Belediyesi imarı dahilinde ve BL2 (Blok nizam 2 kat imarlıdır. İşbu taşınmaz memurluğumuzca yapılan keşif sonucu bilirkişilerce düzenlenen 21.04.2010 tarihli raporda belirlenen kıymete göre ve taşınmaz kaydmdaki takyidatlarla birlikte satışa çıkanlmış olup ilan olunur. 1) 22 No’lu TAŞINMAZIN DEĞERİ: 319.000,00.TL 2) 26 No’lu TAŞINMAZIN DEĞERİ: 192.200,00 TL 3) 23 No’lu TAŞINMAZIN DEĞERİ: 31.000,00 TL 1) 22 No’lu TAŞINMAZIN BİRİNCİ SATIŞ GÜNÜ: 01/02/2011 Salı Günü Saat: 14.0014.15 2) 26 No’lu TAŞINMAZIN BİRİNCİ SATIŞ GÜNÜ: 01/02/2011 Salı Günü Saat: 14.3014.45 3) 23 No’lu TAŞINMAZIN BİRİNCİ SATIŞ GÜNÜ: 01/02/2011 Salı Günü Saat: 15.0015.15 arasında, Mersin İstiklal Caddesi Özel İdare İş Hanı 7. kattaki Adliye Ek Binası 3. Sulh Hukuk Mahkemesi Duruşma Salonu’nda yapılacaktır. 1Arttırmaya iştirak edeceklerin yukarıda yazılı muhamen kıymetin %20 nispetinde nakit veya milli bir bankanın teminat mektubu vermeleri gerekmektedir 2Alıcılarm, satış saatinden evvel, gayrimenkulu görmüş, beğenmiş, şartnameyi tetkik etmiş ve tamamen kabul sayılacağından, buna matuf itirazlar sonradan dinlenmez. 3İşbu gayrimenkulun, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dosyada açık bulundurulacaktır. İlanda yazılı olandan fazla bilgi almak isteyenlerin 2010/18 sayılı satış dosyasına müracaat etmeleri gerekmektedir. 4İpotek alacakları ile diğer alacaklıların, (15) ONBEŞGÜN içersinde memuriyetimize müracaat etmeleri, aksi takdirde hakları, tapu sicil ile veya veraset belgesi ile sahip olanlar dışındakiler, satış parasının paylaştırılmasından hariç kalırlar. 5Gösterilen günde; gayrimenkul, takdir edilen değerin % 60 (Yüzdealtmış) artı masraflarını geçmez ise; ihale, (10) GÜN SONRAYA TEMDİT EDİLEREK, ONGÜN SONRA 22 nolu parselin 11/02/2011 Cuma Günü Saat: 14.0014.15’te, 26 nolu parselin 11/02/2011 Cuma Günü Saat: 14.3014.45’te ve 23 nolu parselin de 11/02/2011 Cuma Günü Saat: 15.0015.15’te Mersin İstiklal Caddesi Özel İdare İş Hanı 7. kattaki Adliye Ek Binası 3. Sulh Hukuk Mahkemesi Duruşma Salonu’nda yapılacaktır. Bugünü %40 (Yüzdekırk) artı masraflarını geçmez ise; SATIŞ YAPILAMAZ. 6Gayrimenkul kendisine ihale olunan kimse, ihale bedelini verilecek mühlet içerisinde (Bu mühlet 10 günü geçemez) ödemez ise; ihale kararı feshedilerek, kendisinden evvel en çok teklif de bulunan kişiye arz ettiği bedelle almaya razı olursa o kişiye, ihale olunur. Almaya razı olmaz veya bildirdiği adreste yapılacak tebligata rağmen bulunmaz ise; GAYRİMENKUL YEDİGÜN MÜDDETLE YENİDEN İHALEYE ÇIKARILIR. İki ihale arasında fark olduğu takdirde, aradaki fark ve geçen günler için hesaplanacak (Yürürlükteki yasaya göre) faiz alınacaktır. Bu masraflar, faiz ve iki ihale arasındaki fark, hiçbir hükme hacet kalmaksızın ihale alıcısından tahsil olunur. (İc.İf.K.nun, 133) 7Satış Tapu kaydına göre yapılmaktadır. 8Satış gününe kadar birikmiş vergi ve masraflar ile satış bedeli üzerinden alınması gereken %09.9ilam harcı hissedarlara, satıştan sonraki ihale pul bedeli ve %18KDV ile tapu alım harcı alıcıya aittir. 9İşbu gayrimenkul, ilanda ve şartnamede yazılı olduğu üzere satılacağı ilan olunur. 16/12/2010 (Basın: 87724) Çift yönlü ikiyüzlülük Türkiye’yi, çok değil birkaç yılda; “tete de Turc” şamar oğlanına çeviren Sarkozy dönemecine adım adım böyle zemin kaybederek gelindi. Müzakereler start alırken olay zaten ciddiyetini yitirip; “geyik” olmuştu. Sarkozy, “üyeliğe giden fasılları” engelleme aşamasına geldiğinde; buna Erdoğan’ın cevabı sadece “Bunları medya önünde konuşmayalım” oldu. TC Başbakanı belli ki alacağını almış; “müzakere tarihi alındığı gün” kendisini “Avrupa fatihi” ilan etmiş bu da ona yetmişti. Sarkozy ve Erdoğan arasında bunun ötesinde “Türkiye’nin Avrupa vizyonuna ilişkin” anlaşılan o ki somut bir çatışma yoktu. Olsa aynı zamanda “Davos fatihi” olan Başbakanımız; kamuoyu önünde Sarkozy’ye had bildirmek yerine “Bunları kapalı kapılar ardında konuşalım” der mi? Pamuk’un, dünyaya anlattığı “medyaasker işbirliği ile baltalanan görüşmeler” safsatası ardındaki somut gerçekler bunlar. Gerçek, “TürkiyeAB ilişkisinin çift taraflı” bir “ikiyüzlülük öyküsü” olduğudur. “Pembe Avrupa rüyası” bir yana; iki taraf da bu bütünleşmeye istekli değil... AKP için, “AB amaç değil bir araç”… AB için 70 milyonluk Müslüman Türkiye yüktür. Avrupa “hayallerini” bir yana bıraktığına göre, Orhan Pamuk da ayağı yere erdiğinde, er geç bu gerçekle yüzleşmek zorunda kalacak. [email protected] VEFAT Baromuzun 7151 sicil sayısında kayıtlı AVUKAT ABBAS ASİL GÖNENLİ vefat etmiştir. Aziz meslektaşımızın cenazesi 30.12.2010 Perşembe günü (bugün), Karacaahmet Şakirin Camii’nde kılınacak öğle namazını müteakip, Karacaahmet Aile Mezarlığı’na defnedilecektir. Merhuma Tanrı’dan rahmet, kederli ailesine ve meslektaşlarımıza başsağlığı dileriz. İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle