27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

TEMA, organik bal üretimini destekliyor Anıl İsmet TORTOPOĞLU TEMA Vakfı B al; içinde barındırdığı vitaminler, mineraller ve yapısal özelliği sebebiyle insanlar için tam bir şifa kaynağıdır. Vücutta kemik ve dişlerin teşekkülünde önemli rol oynayan minerallerin balda bulunuşu her yaşta insanların beslenmelerinde önemli rol oynamaktadır. Balın asidik tepkisi de bakterilerin yaşaması için uygunsuz bir ortam oluşturur. Bal, içindeki bakteri barındırmamakla kalmaz aynı zamanda bir bakteri yok edici olarak kullanılır. İnsan vücudunu etkileyen bir çok mikro organizma balda yok olur. Balda şimdiye kadar oniki değişik enzim olduğu saptanmıştır. Enzimler bütün biyokimyasal süreci organize eder, yönetir, düzene koyar ve hastalıkları iyileştirir. Balın içerdiği Magnezyum damarlarda kanın pıhtılaşmasını önler, ayrıca stresin olumsuz etkilerinden korur. Potasyum barsak adalelerinin faaliyetini hareketlendirir. Ayrıca sindirim için polenlerde önemlidir. Araştırmalarda alınan sonuca göre çiçek polenleri ince barsak mukozasında dolaşımı hareketlendirir. Balda ayrıca vücudun ancak az miktarda üretebildiği Chocin maddesi vardır. Bu nedenle bu madde vücuda günde iki, üç gram verilmelidir. Chopin karaciğerin yağ metabolizmasını ayarlar ve bu organın yağ bağlamasını önler. Bal; iyi bir koruyucudur, mideye kuvvet verir, kansızlığı giderir, damarları açar, romatizmal hastalıklarda haricen kullanılır, alerjik vakalarda tedavi edicidir, ağrı dindirici, iştah açıcıdır, dişleri ve dişetlerini mikroplardan korur, ağızdaki yaraları tedavi eder, diş çürüğünü önler, kabızlığı geçirir, boğaz iltihaplarını giderir, balgam söktürür, nar suyu ile karıştırılıp göze sürme gibi çekilirse gözün keskin görmesini sağlar. karın ağrısını geçirir, idrar söktürür, cildi güzelleştirir, nezleyi geçirir, saçları besler, karaciğerin fonksiyonlarını kuvvetlendirir, sarılığı kısa sürede iyileştirir, kolestrolü düşürür, ilaçların yan tesirini önler, zeka gelişimine olumlu etkisi ve cinsel gücü artırıcı özelliği vardır. Son yollarda ülkemizde sahte bal olarak adlandırılan üretiminde şeker ve bal esansı kullanılan ucuz ballar piyasayı doldurmuştur. Yukarıda yazılı faydalar ancak doğal organik bal tüketilerek kazanılır. Türkiye’de kovan sayısı 4,5 milyon, arı yetiştiriciliği yapan aile sayısı 150 bin koloni ortalaması bal üretimi 17 kg, yıllık bal üretimi 65 bin ton, bal ihracatımız 7 bin tondur. Avrupa Birliği ülkelerinin yıllık bal ithalatı 200 bin ton. Türkiye koloni sayısı itibariyle dünyada 2., toplam bal üretiminde 4. sıradadır. TEMA Vakfı bir gönüllü kuruluş, ana amacı erozyon ağaçlandırma ve doğal varlıkların korunmasında kamuoyu bilinci yaratmak, 273 bin gönüllü üyesi var. Kuruluş amacına uygun konularda örnek projeler uyguluyor. Bu nedenle arıcılığı kırsal kalkın Ana arı üretimi amacı ile Camili merkezinde Macahel A.Ş. kurulmuştur (Macahel bölgenin Gürcüce adıdır). Bay ve bayan gençler seçilmekte ve ana arı üretebilecek düzeyde bir ay süreli eğitilmektedirler.Temel eğitimde başarılı olanlara asgari 5 koloni ve 20 adet çiftleştirme kutusu verilmektedir. 19982004 yılları arasında bölgede yaşayan ana arı üretmeye istekli 88 genç eğitilmiştir. 19992005 yılları arasında 43500 Ana Arı üretimi yapılmıştır. TEMA Vakfı yönlendirmesi ile önerilen arıcılık tekniklerini uygulayan, her yıl ana arı değiştiren, bakım ve beslenmeyi teknik kurallara uygun yapan, doğru ilacı doğru zamanda veren ve uygun yer seçen bilinçli arıcılar koloni başına 50 kg’nin üzerinde bal üretebilmektedirler. 2005 yılında bölgede bulunan geleneksel bal üreticilerinden 40 arıcı organik bal üretimi için eğitilmişlerdir. Bu üreticilerde uluslar arası sertifikasyon firmasının denetiminde üretime başlamışlardır. Hasadı müteakip her arıcıdan alınan bal örnekleri arıcı bazında TÜBİTAK’a gönderilerek ticari sakaroz, glikoz, früktoz, kalıtım analizleri yaptırılmaktadır. İsviçre sertifikasyon firması IMO ile çalışılmakta, üretilen sertifikalı organik ballar TEMA ve SAKLICENNET etiketleri ile pazarlanmaktadır. 2005 yılı için programda olan arıcıların organik ballardan kestane balına 15 YTL/kg yayla balına 10 YTL/kg alış fiyatı uygulanmıştır. Ülkemizde orman içi ve bitişiği 20 bin köy var. Orman köylüsünün geliri ortalama 1000 YTL/yıl seviyesindedir. Yetersiz bir tarım arazisi ile hayvancılık yaparak yaşam mücadelesi vermektedirler. Sürekli göç verdiklerinden genç nüfus azalmaktadır. Orman içi ve bitişiği köy halklarının yeni gelir kaynaklarına ihtiyacı vardır. Orman içi ve bitişiği köylerde tarımsal üretimde zirai ilaçlar kullanılmadığı ve ballı bitkilerin mevcudiyeti, arıcılık faaliyeti için bir avantajdır. Genellikle de orman içi ve bitişiği köylerde yapılan hububat tarımında da kimyevi gübre ve zirai ilaç kullanılmamaktadır. Aile içi ihtiyacından fazla hububat üretimi yapan uygun köylerde sertifikalı organik buğday, yulaf, çavdar, süt, et, fındık, ceviz, badem, üzüm, pekmez üretimi ile bilinçli sertifikalı organik bal üretimi yapılarak orman içi ve bitişiği köylerin gelir seviyesi arttırılabilir. Üretilen bu organik ürünlerden süt, fabrikada işlenerek pastörize olarak veya beyaz peynir ve kaşar peyniri imal edilerek, hububat ürünleri un ZONGULDAK (Cumhuriyet) Kestane ağaçları yok olma olarak ambalajlı pazarlanabilir. tehlikesiyle karşı karşıya. Batı Karadeniz bölgesinde kestane Sahilde turistik otellerde organik ürünlerle ağaçlarında görülen hastalık, üniversiteyi ve Zonguldak Valiyapılmış yemekler turistlere sunularak ülkemizin liği’ni harekete geçirdi. Zonguldak Karaelmas Rektörü Prof. turizm potansiyeli arttırılabilir.Organik ürünlere Dr. Bektaş Açıkgöz, Bartın Orman Fakültesi’nin konuyla ilalışan turistler gittikleri ülkelerinde bu ürünleri gili uzun süredir çalışma yürüttüğünü belirterek, "Dünyada talep ederek organik ürün ihracatını hızlandırabilirilk kez böyle bir çalışma yürütülüyor,bu gidişle kestane ağaçler. ları tamamen yok olabilir, ciddi ve bilimsel araştırmalar gereAyrıca bisküvi fabrikaları, organik buğday, kiyor. Biz bunu başlattık"dedi. yulaf, çavdar unu, fındık, bal, pekmez, ceviz, süt Zonguldak Valisi Yavuz Erkmen de, sorunun ciddi boyutkullanarak imal ettikleri ürünleri AB ülkeleri ile lara ulaştığını belirterek konuyla ilgili şunları söyledi: ABD’ye ihraç ederek ülkemize yüksek miktarda "Kestanelerde görülen kanser nedeniyle yöremizdeki döviz girdisi sağlanabilir. özellikle sahillerdeki bu ağaçlar yok olma sürecine girdi. ZonBünyesinde deneyimli teknik elemanların guldak Karaelmas Üniversitesi ile birlikte yaptığımız çalışma bulunduğu, Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçile kuruyan kanserli ağaçların yerine hastalığa dayanıklı yeni landırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı fidanlar üretip dikim gerçekleştiriyoruz. Kanserli ağaçların (TEMA Vakfı) ve Orman Köyleri Kooperatifleri yerine dayanıklı ağaçların yetiştirilmesi için dünyaya örnek Merkez Birliği (ORKOOP) işbirliği ile talep bir proje geliştiriyoruz. Moskova Üniversitesi ile ortak çalışedilen bu ürünlerin tamamı üretilebilir. Hem orma için protokol imzaladık. Bu proje başarıya ulaşırsa, bölman köylülerinin satın alma gücü artar hem de ülgemiz değil bütün dünya bundan yararlanacak." kemize döviz girdisi sağlanır. manın çok önemli bir unsuru olarak görmektedir. Arıcılığın bölge bazında, hatta ülke bazında çözümünde model olabilecek "ArtvinBorçkaCamili Doğal Varlıkları Koruma Amaçlı Kırsal Kalkınma Projesi"ni hayata geçirmiştir. Camili havzası Türkiye’nin dağlık kuzey doğu bölgesinde, Karadeniz’den 50 km içerde, Gürcistan sınırında 27000 hektar alanı kapsayan çok yoğun ormanlarla kaplı bir havzadır. Yıllık yağış 2500 mm civarında, en düşük noktanın rakımı 400 m, vadinin üst kesimindeki en yüksek nokta Karçal Dağı 3415 m, ballı bitkilerce çok zengin, mart ayından itibaren çiçeklenme başlıyor. Vadide 6 köy var. Köylerde yaz aylarında 300, kış aylarında 150 aile yaşıyor. Ailelerin 12 inekleri, 510 dekar tarlaları var. Vadide 1988 yılında 2400 koloni tespit edildi. Bu kolonilerin yarısı ayıların tahribatından korumak amacı ile ağaçların tepesinde, ıhlamur ağacından oyulmuş geleneksel çerçevesiz kovanlardaydı. 80 kg bal veren koloniler tespit edildi. Yapılan incelemede vadinin arılarının saf Kafkas arısı olduğu tespit edildi. Bu vadide kolonilerin tamamının saf olarak kalabilmesinin nedeni geçmişte insan eli ile dışardan bu vadiye hiçbir şekilde koloni getirilmemiş olması idi. Bu vadide doğal çiftleşme ile saf Kafkas arı ırkı üretmek mümkündü. TEMA Vakfı bu nedenle hem saf Kafkas arıların hem de diğer biyolojik varlıkların korunması için harekete geçti. Havzaya dışardan arı ve her türlü biyolojik materyalin girişi yasaklandı. 1998 yılından bu yana başta arıcılık olmak üzere, eko turizm ve ekolojik tarımsal üretim çalışmaları her yıl geliştirilerek büyütülmektedir. Bu faaliyetin entegre olarak yürütülmesi için havzaya bir araştırma eğitim ve konaklama tesisi kurulmuştur. Kestane kanserine çare aranıyor 9
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear