29 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Sokak çocukları organik çilek yetiştiricisi oldu Vural KÖSE DANA Sokak Çocukları Derneği (ASÇD) "Sokaktan Geleceğe" projesiyle Türkiye’de bir ilke imza attı. Proje kapsamında yürütülen "Organik Çilek Üretimi Programı"yla 30 çocuğa organik çilek yetiştiriciliği öğretilirken birçok çocuğun madde bağımlılığından kurtulması sağlandı. Sokağa itilen ve güç koşullarda yaşayan çocukları meslek sahibi yaparak nitelikli eleman sıkıntısı çekilen tarım sektörüne uzman yetiştirmek amacıyla Adana Valiliği, Çukurova Üniversitesi ve AÇSD’nin işbirliğiyle yürütülen ve İŞKUR’un denetlediği proje AB fonlarından 10 bin Avroluk fonla desteklendi. Yaklaşık bir yıldır devam eden ve çocuklara "yaşama açılan yeni bir kapı" olan "Organik Çilek Üretimi Programı" kapsamında bir yandan uygulamalı derslerle organik tarım öğretildi bir yandan da "Sosyal Uyum Programı"yla madde kullanan, kesici ve delici alet taşıyan birçok çocuğun bu alışkanlıklardan kurtulması sağlandı. Söz konusu programda çocuklara sosyal bilgiler, insan hakları, yurttaşlık bilgisi gibi dersler de verildi. Valiliğin bütçenin yüzde onluk bölümünü ve uygulama alanlarının yapımını üstlendiği projeye ÇÜ de dersliklerini, laboratuarlarını, atölyelerini, seralarını, yemekhanelerini, spor ve sosyal faaliyet alanlarını açarak büyük bir destek verdi. Eğitimciler ve çocuklar olmak üzere iki grubun bulunduğu programda, çocuklar eğitime katıldıkları her gün için 4 Avro alırken "diplomalı işsiz"lere de eğitimci olarak iş olanağı sunuldu. İnsanların organik gıda üretimini, sentetik kimyasal kullanılarak üretilen gıdaların sağlık açısından olumsuz etkilerini bilmemesi ya da görmezden gelmesi nedeniyle organik çilek yetiştiriciliği seçildi. Gençlerde çevre bilincini geliştirme, sağlıklı, sentetik kimyasallarla kirlenmemiş gıda üretimine yönelik bir eğitim programı olan organik çilek üreticiliği aynı zamanda bir tür rehabilitasyon görevi de gördü. Program başladıktan sonra uyuşturucu özelliğe sahip madde kullanan çocukların büyük bir bölümü hiçbir tıbbi tedavi görmeden bu alışkanlıklarından vazgeçerken kesici ve delici alet taşıyan çocuklar da bu aletleri A artık taşımamaya başladı. Programın başında insanların önyargısı ve bazı çocukların uyumsuzluğu nedeniyle sıkıntılar yaşanırken, özverili ve kararlı bir çalışmayla elde edilen başarı nedeniyle İŞKUR yeni projeler projenin mimarı olan ASÇD’den ve projede yer alan diğer kurum ve kuruluşlardan yeni projeler istedi. ÇÜ Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurgül Türemiş’le eğitmenler Derya Iğdırlı ve Elif Bayram’ın birebir ilgilendiği çocuklar, lisans ve yüksek lisans düzeyinde 3 – 4 yılda verilen eğitimi 10 ayda aldı. Türemiş, 475 metrekare alan üzerine kurulan tünel tipi, yandan havalandırmalı seranın hazırlanmasından, bitkilerin dikimine, sulama sistemlerinin kurulmasına, bakımına, gübrelemesine dek her şeyin çocuklar Adana’da 30 çocuk artık sokakta değil, çilek bahçesinde... tarafından yapıldığını belirterek . "Çocuklarımız şu an sektöre göre oldukça iyi eğitim almış durumda. Program kapsamında sertliği, verimi, meyve iç rengi açısından dünyanın en popüler ve en çok dikilen çileği ‘Camarosa’yla daha yumuşak bir yapısı olan ancak, yeşil haldeyken bile tatlı olan ‘Sweet Charlie’ türü çilek üretildi. Ağustosun ikinci haftası dikilen fidelerden ilk hasat ekim ayında yapıldı ve hazirana dek sürecek" diye konuştu. Programa, Çiltar Tarım İşletmesi’nin iş elbisesiyle, Daşgan Tarım’ın şapkayla, BioFarm Gübre’nin biyolojik gübreyle, Çamlı Yem ve Besicilik’in gübreyle, Karabucaklar Tarım İşletmesi’nin dikim saksılarıyla, Alternatif Tarım A.Ş.’nin volkanik tüfle, Dowagroscience’ın organik lazer adlı ilaçla destek verdiğini ifade eden Türemiş, programın sonuna gelindiğini ancak sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde yeni bir projeyle programı sürdürmeyi amaçladıklarını Ege’de yeni atılımlar İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Büyük firmaların dışında, Ege Bölgesi’nin çeşitli noktalarında küçük boyutlu da olsa organik tarım girişimleri dikkat çekiyor. İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, dünya gıda sektörünün geleceğinin organik tarım ve ürünlerinde olduğunu belirterek, bu kapsamda oda olarak ‘Tahtalı Baraj Havzası Organik Tarım Projesi’’ni geliştirdiklerini söylüyor. Tahtalı Havzası’nın İzmir’in bir numaralı su kaynağını oluşturduğunu anımsatan Demirtaş, bu nedenle alanda her türlü kimyasal madde kullanımının yasaklandığını anımsatıyor. Alandaki çok verimli toprakların kullanılamadığını vurgulayan Demirtaş, "Odamız projesinin de amacı, Tahtalı Barajı’nı su sağlayan havzanın kirlenmesini önlemek ve havzada tarımsal etkinlikleri kısıtlanan çiftçilerimizin mağduriyetini önlemektir" diye konuşuyor. Denizli’nin Bekilli ilçesinde 620 dekar alanda sertifikalı organik şaraplık bağ bulunuyor. Buradan elde edilen üzümlerden yaklaşık 450 ton organik şarap üretiliyor. Yine Denizli merkeze bağlı Belenardıç Köyü’nde 150 dekar alanda sertifika almış organik kekik alanı bulunuyor. Ayrıca Honaz’a bağlı Kocabaş Beldesi’nin ormanlık alanlarında doğadan serbest toplama biçiminde kapari (gebere) organik yöntemle sağlanıyor. Muğla muhabirimiz Özcan Özgür’ün derlediği bilgilere göre, Türkiye ballarının antibiyotik ve naftalin kalıntıları gerekçesiyle gümrük kapılarından geri dönmesi, üreticileri farklı arayışlara yöneltti. Bu kapsamda, Muğla İli Arı Yetiştiricileri Birliği (MAYBİR), organik bal üretimini başlattı ve "Maybal’ adıyla paketleme ve pazarlama şirketi kurdu. MAYBİR Başkanı Ziya Şahin, Türkiye arıcılığının en önemli sorununun atadan kalma yöntemlerle üretim yapılması olduğunu belirterek, "Avrupa'da çam balı tüketiminin düşmesinin ardından, sahte bal haberleri ile iç piyasada bozuldu. Talebin düşmesiyle fiyatlar çok geriledi. 2003 yılında 27 kilogramlık bir teneke bal 100 milyon liradan satılırken, şu anda aynı ürün 50 milyon liradan alıcı bulamıyor. Türkiye olarak bu konuda bindiğimiz dalı kestik. Avrupa'ya glikozlu bal ihracatı yapılması konusunda bazı ihracatçılar sorumsuzca hareket etti" dedi. Şahin, şunları söyledi: "Birliğimizle sözleşme yapan arıcılarımızın üretim sürecinde kullandıkları tüm araçlar AB standartlarına getirildi. Kendilerine naftaline ihtiyaç duymayacakları petek dağıtımı yaptık. Arı uzmanı veterinerlerimizle antibiyotik kullanımını kontrol altına aldık. Şimdi sözleşmeli arıcılarımız ürünlerini birliğe getiriyorlar. Birliğimiz İzmir’de ürünün tahlilini yaptırıyor. Tahlil soncu olumlu olan ürün, birliğimiz öncülüğünde kurulan Maybal şirketi tarafından ambalajlama aşamasında bir kere daha tahlilden geçirilerek ambalajlanarak satışa sunuluyor. Bu gün artık Muğla’da doğal, organik çam balı üretiliyor. Şu anda iç piyasadayız. Hedefimiz AB pazarlarında ‘Muğla Çam Balı’ olarak markalaşmak." MAYBİR Başkanı Ziya Şahin 15
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear