29 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Organik kekik fabrikası kuruldu Gürsu KUNT NTALYA Kendine özgü kokusuyla, ağır yemeklerin tadını zenginleştiren, özellikle etlerde tercih edilen, etkin maddesiyle sindirimi kolaylaştıran kekik, Antalya’nın yüksek dağlarında organik olarak üretiliyor. Şimdiye kadar geleneksel şartlarda toplanarak, değerinin altında pazarlanan ürün, bölgeye kurulan ve 5 köyün yararlanabileceği kekik işleme ve paketleme ünitesiyle, dünya pazarında hak ettiği yeri almayı hedefliyor. Bölgede organik üretilen kekik, endemik özellik taşıyor. Latince adı origanum multiflarum olan ürüne, yörede Çaltepe kekiği ya da eşek kekiği de deniyor. Doğal ortamda yetişen kekik, diğer türlerden çok daha etkili bir aromaya sahip. Organik üretimde önemli yere sahip olan kekiğin, kültürel ortamda üretimi ise şimdilik imkansız. Kültürel üretim çalışmaları, organik üretimdeki özelliklerin kaybına neden olabiliyor. Antalya ve Isparta sınırındaki Bozburun Dağı’nın 15001700 metre yüksekliğinde yetişen organik kekik, geçmiş yıllarda, çevredeki köyler arasında ciddi tartışmaların yaşanmasına neden oldu. Hatta 3 A yıl önce kekik toplama yüzünden çıkan tartışmaların ardından, orman ateşe bile verildi. Tedirgin eden gelişmelerin ardından, kekiğin toplanmasına düzenleme getirildi, çevre köylerin Tesis, Köprülü Kanyon Milli Parkı’nın korunması amacıyla yürütülen tümümün yararlanabileceği bir GEFF2 projesi ve özel idarenin desteğiyle kuruldu. de tesis kurulmasına karar verilyapıldı ve bu yönetmeliklere geçirildi. Yönetmelik, di. Bölgeyi de içine alan Köprülü Kanyon Milli ürünün bir kesiciyle toplanmasını, ocaklarda tohum Parkı’nın korunması amacıyla yürütülen GEFF2 için yeterli ürün bırakılmasını ve toplamanın 1 projesi ve özel idarenin desteğiyle, kurulan tesis, Ekim’den itibaren yapılmasını sağlıyor" diye geçtiğimiz günlerde tamamlandı. Resmi açılışı konuştu. yapılmayan tesisin, şimdilik nasıl işletileceği Dünyadaki kekik üretiminin yüzde 70’inin netleşmiş değil. Türkiye’de olduğunu, bölgede üretilen kekiğin de Kısa süre öncesine kadar köylüler tarafından, organik olması nedeniyle özel bir yere sahip geleneksel şartlarda toplandığı için değerinin altında olduğunu belirten Yılmaztürk, "Kekiğin, ABD ve satılan kekik, artık çok daha modern yöntemlerle Avrupa ülkeleri ağırlıklı olmak üzere pek çok ülkeye toplanıyor, fabrikada paketlenerek, hak ettiği pazarlanması hedefleniyor" ifadelerini kullandı. değerden satışa hazır hale getiriliyor. GEFF2 Fabrikanın tesis edilmesiyle ilgili mali sorumluProjesi Sorumlusu Adnan Yılmaztürk, daha önceki luğu özel idare yüklenirken, paketlemeyle ilgili toplama yöntemlerinin sağlıksız olduğuna işaret sorumluluk da GEFF2 Projesi tarafından karşılandı. ederek, "Toplama sırasında, araya başka otlar Yıllık 8001000 ton arasında organik kekik üretikarışabiliyor, bunlar da sonradan ayrıştırılmıyordu. minin yapıldığı bölgede, ürünün kilosu 35 YTL Ayrıca kimi zaman toplama mevsimi gelmeden, ürün arasında satılıyor. Şimdilik nasıl işletileceği kesinyolunarak yapılıyordu. Bu da organik kekiğin neslinleşmeyen tesisten, bölgedeki Çaltepe, Ballıbucak, in devamı için tehlike oluşturuyordu. Şimdi, kekiğin Değirmenözü ve Isparta’ya bağlı Beydilli köylerinin toplama şekli ve zamanı konusunda bir planlama yararlanması amaçlanıyor. Kızılırmak Deltası organik tarım alanı oluyor Cemil CİĞERİM S AMSUN Doğa ve Yaban Hayatı Koruma Derneği, REC Türkiye (Bölgesel Çevre Merkezi) tarafından almış olduğu "Kızılırmak Deltasında, Mevcut SosyoEkonomik Kaynakların Değerlendirilmesinde, Çevre ve İnsan Paylaşım Dengesinin Korunarak Sürdürülebilir Kırsal Kalkınmasın Sağlanması" isimli proje çerçevesinde Kızılırmak Deltası sınırları içersinde bulunan 8 köyde bilgilendirme toplantılarını tamamladı. Toplantılarda organik tarım, tarımsal kimyasalların etkileri ve sulak alanların önemi konuları işlendi. Sorunlarını dile getiren çiftçileri, Ondokuz Mayıs Üniversitesi tarafından görevlendirilen bilim adamları bilgilendirdi. Projede, ulusal ve uluslararası önemli bir sulak alan olan Kızılırmak Deltası ile delta içerisinde sulak alanın tüm olanaklarından faydalanan delta ile iç içe yaşayan 7 köy, bir belde de toplam 10 bin 433 yöre insanı hedef olarak belirlendi. Yöre halkına, uyguladıkları konvansiyonel tarım faaliyetleri yerine toprağına, suyuna, hayvanına, balığına ve en önemlisi kendi sağlığına zarar vermeyen tamamen dolayla barışık olan 'organik tarım' tekniğini uyguladığı takdirde devamlılık arz eden, yıldan yıla veriminin ve gelirinin artığını göreceği, hem kendisine hem de insanlığa önemli katkıda bulunacağı anlatıldı. Bunun için uygulayacağı organik tarım tekniği konusunda; üretim tekniklerini, elde edeceği maddimanevi kazanımlar, kimlerden hangi kurumlardan nasıl faydalanabileceği, devletin organik tarıma sağladığı kolaylıkları ile, diğer ülkelerde ve ülkemizde yapılan organik tarım uygulamaları ve pazarlama metotları en ince detaylarına kadar konunun uzmanları tarafından anlatıldı. Panelforum olarak geçen bilgilendirme toplantılarında, sadece organik tarım değil aynı zamanda; mevcut uygulanan kimyasal ilaç ve gübre ağırlıklı olarak yapılan tarımda kullanılan ilaç ve gübre atıklarının insanlar, hayvanlar, bitkiler üzerinde etkileri, rahatsızlıkları, toprağın yapısında meydana getirdiği etkileri, tuzlaşmanın nedenleri de geniş şekilde işlendi. Aynı zamanda kullanılan tarımsal faaliyetler ile plansız uygulamalar sonucunda; çevrenin nasıl etkilendiği, bozulan çevrenin insan yaşantısı ve ekonomik kazanımları üzerine ne tür etkileri olduğu, sulak alanların özellikleri, neden korunması gerektiği, sağladığı sosyoekonomik faydaları, insan ve çevre paylaşım dengesinin nasıl kurulabileceği konuları da yöre insanının bilgisine sunuldu. Organik tarım, sulak alan ekosistemi özellikleri ve neden korunması gerektiği, kimyasal ilaç ve gübre kullanımının sonuçları, insan ve doğa paylaşım dengesinin nasıl kurulacağı, çevresel etkilerin dikkate alınarak sürdürülebilir kalkınmanın nasıl sağlanabileceği ve sürdürülebilir kalkınmanın ne demek olduğu ana başlıkları ile 4 ay süre ile anlatıldı. Projenin amacına ulaşmasını sağlayacak olan temel paydaşlar da şöyle anlatıldı: "Doğanca Belde Belediyesi: Kızılırmak Deltası sulak alanı içerisinde yer alan alanın büyük bir kısmının belediye mücavir alanı içerisinde yer alması, belediye sınırları içerisinde bulunan mahaller ile çevresinde bulunan Altınova, Yeşilyazı, Sarıköy ve Şeyhören köylerinde bulunan insanların geçim kaynaklarının tarım ve hayvancılıkla olması belediyenin bu köyleri ve mahalleler üzerindeki etkisini artırmaktadır. Belediyenin sahip olduğu yer ve ekipmanlar nedeni ile projenin yürütülmesinde ve bir çok faaliyet etkinliğinin sürdürülmesinde belediye imkanlarından faydalanılacak olması projenin sağlıklı bir şekilde yürümesine yardımcı olacaktır. Altınova Köyü ve Çevre Köyler Sulama Tarımsal ve Hayvansal istihsal ve Pazarlama Birliği: Belediyenin desteği ile kurulan ve amacı tarımsalhayvansal ürünlerin üretimi olan birliğin böyle bir çalışma içerisinde ve destekliyor olması, birliğin hem yönetim hem de proje uygulama tecrübesinin artmasını sağlayacak, köyler üzerindeki etkisi nedeni ile de projenin sağlıklı bir şekilde yürütülmesini sağlayacaktır." 6
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear