29 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Çiftlikten sofraya güvenli besin üretimi için örnek tasarım Başkent Üniversitesi’nden entegre tesis Prof. Dr. Nevin CİĞERİM Başkent Üniversitesi Seğlık Bilimleri Fakültesi B aşkent Üniversitesi ülkemizin tarım ve hayvancılık sektörüne, bilimsel araştırma ve üretim düzeyinde etkin katkılar sağlayacak büyük bir proje kazandırdı. Tohumlar, toprak, fidan, hayvan ve ürünlerin üretim aşaması üzerinde bilimsel araştırmaların, verimli, sağlıklı, güvenli ve kaliteli bir üretimin çiftlikten sofraya kadar bir dizi sistem içinde denetiminin olanaklı olmasını sağlayan bu projenin sektöre yepyeni açılımlar getirmesi planlanmış durumda. Bu projeye neden gereksinim duyulduğu tarım ve hayvancılık sektörünün dünyadaki ve ülkemizdeki durumuyla doğrudan ilgili. Başka bir deyişle gerekçesi ülkemiz için ivedi bilimsel girişimleri zorunlu kılacak düzeyde. Tarım ve hayvancılık, insanoğlunun en eski üretim etkinliği diye bilinir. Bu alanda yüzyılların pek fazla değişmeyen hızı 18 yy’a gelince birden değişir ve Sanayi Devrimiyle birlikte tarım alanı hızla teknolojinin egemenliğine girer. Son yüzyılda kimya ve biyolojideki gelişmeler de üretime uyarlanınca, hız olağanüstü boyutlara ulaşmıştır. Üretim artışıyla, tarım ve hayvancılık ürünleri ülke ekonomisine önemli katkılar sağlamaktadır. Ailelerin basit tarım üretim birimleri, gelişmiş ülkelerde yerini modern işletmelere bırakmıştır. Buna karşın, sanayi devriminin tarım üzerine asıl büyük etkisi, bu alanı birinci sektör olmaktan çıkarmış olmasıdır. Birçok ülkede tarım ve hayvancılık sektörü sanayi ve hizmet sektörünün arkasına düşmüştür. Günümüz dünyasında birçok ülkede ekonomik düzen serbest piyasa modeline dayansa da, tarımsal üretimin doğal şartlara bağlı olması, üretimin mevsimsel olması gibi tarım sektörünün özgül koşullarından dolayı serbest piyasa işleyişine tümüyle terk edilmemiştir. Bu amaçla hükümetler tarım ve hayvancılık sektörüne uygun ekonomik koşulları hazırlamaya, tarım ve hayvancılık sektörüne destek verme programları geliştirmeye çalışırlar. Ama ne yazık ki, OECD ülkeleri içinde çiftçisini en az destekleyen ülkenin Türkiye olduğu raporlarında yer almıştır. Dünya Bankası raporlarına göre son 5 yılda tüm dünyada en büyük gelir kaybına uğrayanlar Türk çiftçileridir. Türkiye’ye IMF dayatmasıyla kabul ettirilen 20062010 Tarım Stratejisi ile AB ve ABD’nin ileri teknoloji kullanarak sağladıkları devlet desteğiyle üretilen tarım ürünü fazlalılıkları için ülkemiz pazar olarak seçilmiştir. GSYİH’da %13, istihdamda %30 payı olan tarım sektörüne sahip olan ülkemizde tarımsal desteklemeye GSMH’nın %1’i bile olmayan bir ödeneğin ayrılmış olması ülkemiz tarım sektörünün gözden çıkarıldığını göstermektedir. Ülkemiz tarım ve hayvancılık sisteminde mevcut destekleme modelinin kısa bir süre içinde yerini tamamen Doğrudan Gelir Desteği modeline bırakılması öngörülmektedir. Ancak, bu tür bir uygulama potansiyel olarak birçok olumsuz etkileri de içermektedir. Dünyada hiçbir ülkede bu biçimde uygulamayan söz konusu sistemde, Türkiye’de mevcut tarımsal destekleme Kazan’da kurulu Transplantasyon ve Gen Bilimleri Enstitüsü’nde; biyoteknoloji, bitki sisteminin yükünün genetiği ve transplantasyon teknolojileri araştırma laboratuvarları bulunuyor %70 i ithalat koruması ve iç fiyat destekleri ile örnek oluşturacak bir projeye imza atmıştır. Projenin tüketiciye fatura edilirken, %30 u hazine üzerinde, amacı, Çiftlikten sofraya güvenli besin üretimini yani vergi mükelleflerindedir. Doğrudan Gelir gerçekleştirmek, üniversite halk ve üniversite sektör Desteği sisteminin en önemli özelliklerinden birisi buluşmasını sağlamak, topluma yön göstermek ve ürün ayırımı yapmamasıdır. Bu yaklaşım ile "Üretici ülke politikalarının geliştirilmesinde devletimize gelir desteğini alsın ve ne yaparsa yapsın, isterse hiç yardımcı olmaktır. Bu amaçla, Başkent Üniversitesi, üretmesin" sonucu doğmuştur. Bu durum Ülkemizi, Ankara’nın Kızılcahamam ve Kazan ilçelerinde belirli bir süre sonra altından kalkılması olanaksız bir tarım ve hayvancılıkla ilgili entegre tesisler ile sonuca götürebilecektir. Yaklaşım bu ivmeyle Transplantasyon ve Gen Bilimleri ve Enstitüsü’nü giderse, kırsal kesim kentsel alanlara daha da göç kurmuştur. Şu anda 10 000 000 YTL lik bir yatırımla verecektir. Türkiye Destekleme Politikasını bazı hem üretim hem de eğitim faaliyetlerine ürünlerde üretimi arttırmak, tarımsal yapıyı başlanmıştır. Kızılcahamam’da 72 dönüm üzerine iyileştirmek, kırsal kalkınmayı hızlandırmak, ürün konuşlandırılan Besi ve Süt Hayvanları Çiftliği’nde kalitesini iyileştirmek ve arttırmak, teknolojik şimdilik 350 büyükbaş hayvan bulunmaktadır. Hedef gelişmeyi teşvik etmek vb. için kullanmak 5000 baştır. zorundadır. Kazan’da 2 800 m2 si kapalı alan olmak üzere Ülkemiz tarımını geleceği belirsiz bir maceraya 155 000 m üzerine kurulmuş olan Transplantasyon sürüklemek istemiyorsak, çiftçisini, köylüsünü, ve Gen Bilimleri Enstitüsü bünyesinde; hayvancılıkla uğraşanları kucaklayan ülke biyoteknoloji, bitki genetiği ve transplantasyon menfaatlerine uygun politikalar geliştirmek teknolojileri araştırma laboratuvarları ve seraları, zorundayız. Bu gerçeği saptayan bir üniversite, günlük 30 ton süt işleyen Süt Ürünleri Fabrikası, yalnızca öneri getirmekle kalmamalı, sezonda 1 000 ton yaş sebze paketleme ve depolama girişimde de bulunmalıdır. Bu tür alanları ve olanakları ile sebze yetiştiriciliğinde politikaların geliştirilmesinde kullanılan tarım alanları bulunmaktadır. üniversitelere büyük görev Transplantasyon ve Gen Bilimleri Enstitüsü düşmektedir. bünyesinde bulunan Biyoteknoloji, Bitki genetiği ve Üniversiteleri, Transplantasyon Teknolojileri Araştırma Rektörümüz Prof. Dr. laboratuarlarında temel doku kültürü çalışmaları Mehmet Haberal’ın şu yapılmaktadır. 2006 yılında, bazı meyvelere ait steril sözlerle sık sık fidelerin elde edilmesi, İç Anadolu bölgesinde vurguladığı gibi yetişen tahılların (örnek: nohut) stres altında yapılandırmak ve fizyolojik ve biyokimyasal testlerin yapılması işlevsel kılmak planlanmıştır. Bu işlemdeki amaç, öncelikle elde gerekir: "Herkesin bir bulunan materyallerin virüs analizi ve virüsten mazereti olabilir; ama arındırılma çalışmalarının yapılması ve bölgeye üniversitelerin asla. uygun ve dayanıklı fidelerin yetiştirilip yöre halkına Çünkü üniversiteler, dağıtılmasıdır. Ayrıca yöre çiftçisi, entegre ülkenin deniz tesislerimizin soğuk hava depolarından ve paketleme fenerleridir. Devletin birimlerinden de yararlanarak ürünlerini daha yolunu aydınlatacak olan da güvenilir şekilde sevk edebileceklerdir. üniversitelerdir. Devletini Bu çalışmalardan da anlaşılıyor ki, Başkent eksik ve hatalar karşısında Üniversitesinin amacı, sadece eğitim, araştırma uyarmak bir yurttaşlık göreviyse, yapmak değil, hem istihdam yaratmak hem de üniversitelerin görevi de bunların ne araştırmalarla yol göstermektir. Bu çalışmalar olduğunu bilimsel bir yapıda ortaya koymaktır." sırasında üretim ile kuramsal bilgilerin birbirleri ile Başkent Üniversitesi’nden örnek bir çalışma çatışmadığını, aksine birbirini desteklediğini de 1993 yılında kurulan Başkent Üniversitesi, Tarım deneyimlerimiz içine katmış olduk. ve Hayvancılık sektöründe ülkemize ışık tutabilecek, 26
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear