Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Days
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Prof. Dr. Gürel NİŞLİ Kimya Mühendisleri Odası Ege Bölgesi Şube Bşk. Ü lkemiz açısından büyük öneme sahip zeytinyağı sektörünün ve buna bağlı pirina yağının bilimsel ve teknolojik yönden gelişmesini sağlamak, sorunları tartışmak ve yeni ufuklar açmak amacı ile Kimya Mühendisleri Odası Ege Bölge Şubesi tarafından 1012 Kasım 2005 tarihleri arasında "Zeytinyağı ve Pirina Yağı Sempozyum ve Sergisi" ve 9 Kasım 2005 tarihinde de "Natürel Zeytinyağlarının Kalitesine Etki Eden Faktörler" konusunda çalıştay ve "Sektörde İz Bırakanlar" konulu panel düzenlenmiştir. Zeytin, zeytinyağının yaşamımızdaki önemi yapılan araştırmalarda bulunan sonuçlarla her geçen gün daha da artmaktadır. Dünyada ve özellikle Ülkemizde toplum sağlığı ve yararı açısından zeytinyağı ve ürünlerinin tüketiminin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması gerekmektedir. Bu alandaki bilimsel ve teknolojik gelişmeleri tartışma, bilgilendirme, ilgililer arasında iletişim kurulması amacıyla yapılan bilimsel toplantılar şüphesiz ki büyük önem taşımaktadır. Sempozyumun İzmir’de yapılmasının bir başka nedeni de Urla’da (Klazomenai) M.Ö. 6. yüzyıldan kalmış olan dünyanın ilk zeytinyağı işliğinin bulunması olmuştur. Üç gün süren sempozyumu yüzde 50’si üretici ve sanayici, yüzde 47’si araştırma kurumları, üniversiteler ve ilgili meslek odalarından, yüzde 3 ise bireysel olarak, 300’ü aşkın katılımcı izlemiştir. Sempozyumda 55 bildiri sözel ve poster olarak sunulmuştur. Oturumlarda zeytin ve prina yağı üretim ve rafinasyon teknolojilerindeki yenilikler, kaliteyi etkileyen faktörler, üretim koşulları, zeytin ağacının ve bulunduğu ortamın, zeytin toplama ve zeytin türünün ve çevre kirliliğinin etkileri gibi konular üzerinde durulmuştur. Duyusal özelliklerin kaliteyi belirlemedeki önemi vurgulanmış, bu nedenle bir tadım gösterimi de sunulmuştur. Öte yandan zeytinyağı ve pirina yağı kimyasal bileşimlerinin ve özellikle asitliği, antioksidan kapasitesi, yağ asitleri türü ve bileşiminin belirlenmesinde kullanılan analitik yöntemler ve yenilikler açıklanmıştır. Zeytinyağı ve pirina yağına ilişkin mevzuat, ulusal ve uluslararası standartlar, kalite yönetim sistemlerindeki yenilikler anlatılmıştır. Zeytinyağının HDL’yi yükseltip LDL’yi düşürmesi nedeniyle kardiyovasküler sisteme yaptığı olumlu etkileri, bağışıklık sistemini güçlendirmesi, güneş ışığının dermatolojik zararlarını azaltması, şeker hastalığı tedavisinde yardımcı olması ve yapısında bulunan kuvvetli antioksidanların (polifenollerin) kanser oluşumunu engellemesi gibi etkilerinin klinik kanıtları tartışılmıştır. Sempozyumda taşımadaki temel ilkeler, ambalajın ve markalaşmanın gereksinimi vurgulanmıştır. Dökme taşımacılık yanında ambalajlı taşımanın ve tanıtımın gereği belirtilmiştir. Zeytinin yan ürünleri olan yaprak, pirina, atık niteliğindeki zeytin karasuyu da tartışılmış, uygulanabilecek yöntemler üzerinde durulmuştur. Ülkemizin daha verimli ve Zeytinyağı sempozyumu olumlu etki yarattı nitelikli zeytinyağı üretimi ve buna bağlı diğer yararlı yan ürünlerinin elde edilmesinde küçük üreticilere ulaşılmasının ve eğitim gereği ortaya çıkmıştır. Tüm bildirilerin kitap olarak düzenlenerek ve ilgililerin yararlanmasına sunulan sempozyumun sonunda sektörün durumu analiz edilmiş ve ulaşılan sonuçlar aşağıda belirtilmiştir. Zeytinyağı konusunda bulunulan durum: ¦ Türkiye dünyanın 5. büyük zeytinyağı üreticisi konumundadır. ¦ Bu noktaya gelinmesinde, 1990’lı yılların başından itibaren değişen ve gelişen teknoloji uygun olarak yapılan yatırımların payı vardır. İhracata doğrudan etkileyen bu yatırımlar kaliteli üretim, üretimdeki periyodisitenin (var yılı yok yılı farkının) giderilmesi ve firmaların dış pazarda Türk zeytinyağlarına güven oluşturma sonuçlar getirmiştir. Yapılması gerekenler: ¦ Üretim, tüketim dengesinin kurulması ve düzenli stok sisteminin devreye girmesi. ¦ Kaliteli üretimin arttırılması ve kaliteli üretim için üreticinin bilinçlendirilmesi. ¦ Dış ve iç pazara yönelik tanıtım kampanyalarına başlanılması ve bunun sürdürülmesi. ¦ Kaliteli zeytinyağı tüketiminin özendirilmesi ile zeytinyağı ve diğer bitkisel yağlar arasındaki fiyatdeğer eşitliği farklılığının tüketiciye anlatılması. ¦ Yeni nesil tüketicilerin eğitilmesi, bu konuda meslek ve meslek yüksek okullarının sayılarının arttırılması. ¦ Prim dâhil diğer tüm destekleme ödeme uygulamalarının devam ettirilmesi ve ödemelerin önceden açıklanarak, zamanında yapılması, AB ülkeleri yanında çok düşük kalan destek miktarının yükseltilmesi, yardımların doğrudan üreticiye verilmesi ve bunun için coğrafi bilgi sisteminin (CBS) oluşturulması. ¦ Zeytinyağı tüketiminin arttırılması için, AB’de daha önce uygulanmış olan tüketim yardımı uygulamasına ülkemizde de başlanması. ¦ Üreticilerin örgütlenmesinin arttırılması, yeniliklerden daha hızlı ve zamanında yararlanmalarının sağlanması. ¦ Zeytinyağı rafinasyonunda vitamin ve antioksidan kayıplarının azaltılması konusunda araştırmalar yapılması. ¦ Zeytinyağının insan sağlığı üzerindeki olumlu etkilerini gösteren bilgilerin ambalajların üzerinde gösterilmesi için gereken kuruluşların harekete geçirilmesi. ¦ Doğru zeytin alanlarının belirlenmesi, zeytin yetiştirmeye uygun alanların başka amaçlarla kullanılmaması, zeytinyağı üretimini arttırarak dünyada tedarikçi değil söz sahibi ülke konumuna gelinmesi. AB ülkelerinin ülkemizden zeytinyağı alımında gümrük birliğinde olmamıza karşın kısıtlama uygulamaları anlaşılmaz bir davranıştır. Kaldırılması gereklidir. Pirina yağı ve pirina konusunda: ¦ Türkiye, artan nüfusu ile bitkisel yağ açığını karşılamak üzere her yıl yaklaşık 500,000 ton üzerinde (Tarımsal Ekonomi Araştırma Enstitüsü tahminlerine göre) bitkisel yağ ithal etmektedir. Pirina yağı da bitkisel kökenli bir yağ olması nedeniyle ithal edilen diğer bitkisel yağların bir kısmı yerine kullanılabilir özelliktedir. ¦ Türkiye pirina yağını üretebilecek potansiyele ve bilgi düzeyine sahiptir. Pirina yağının Türk Gıda Kodeksi’nde belirtilen yemeklik vasıfta üretimi ekonomik olursa, iç ve dış pazarı etkileyecektir. ¦ Türkiye’de yemeklik pirina yağının üretiminde rakibi zeytinyağı değil diğer bitkisel yağlar olmalıdır. Böylece zeytinyağının üstün nitelikleri daha belirginleşip tağşiş engellenebilecektir. Hızlı denetleme sistemleri geliştirilmelidir. ¦ Pirina yağı Türk Gıda Kodeksi’ndeki vasıfta olmadığı konumda ise diğer sanayi dallarında önemli katkılar sağlamaktadır. Pirina yağının iyileştirilmesi ve kullanım alanlarının geliştirilmesi konularındaki bilimsel araştırmalara hız verilmelidir. ¦ Yağı alınmış pirinanın kükürt içermemesi ve düşük kül yüzdesi nedeniyle yenilenebilir enerji kaynağı olarak kullanımı birçok ülkelerde uygulanmasına karşın pirinanın bileşimindeki sodyum oranı nedeniyle ülkemizdeki ilgili yönetmeliklerde izin verilmemekte ve biokütle olarak ihraç edilmektedir. Bu yönde kullanımı ve diğer kullanılma olanakları üzerine araştırmalar yapılmalıdır. Zeytin Karasuyu konusunda: ¦ Zeytinyağı işletmelerinde oluşan atık zeytin karasuyu, içerdiği yüksek organik kirlilik nedeniyle çevre kirlenmesine sebep olmaktadır. Bu nedenle zeytinyağı üretimi kampanya dönemlerinde karasu, çevresindeki sucul ortamlara ve araziye gelişigüzel boşaltılmamalıdır. ¦ Yurdumuzda yürürlükte olan gıda sanayi atık sularının alıcı ortama deşarj kriterlerine ilişkin değerlerin, Çevre ve Orman Bakanlığı’nca da yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir. ¦ Diğer yandan Karasu, içerdiği azot ve potasyum gibi çok önemli bitki besin maddeleri ve organik maddeler nedeniyle uygun işlemler sonucu toprağın fiziksel ve kimyasal özelliklerini dikkate alarak sıvı ve katı gübre olarak kullanılabilmektedir. ¦ Karasuyun, üniversitelerin, Çevre ve Orman Bakanlığının, Yerel Yönetimlerinin, Kamu Araştırma Kuruluşlarının ve ilgili meslek kuruluşlarının görüşleri ile araştırma sonuçları da dikkate alınarak üretim koşullarına uygun çözümler üretilmelidir. ¦ Karasuyun arıtılması ve antioksidan içeriğinden yararlanılması için yapılmakta olan girişimlerin, bilimsel araştırmaların desteklenmesi gerekmektedir. 27