25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
CMYB C M Y B 26 AĞUSTOS 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EMEK 9emek@cumhuriyet.com.tr GÖRÜŞ ATİLLA ÖZSEVER ‘Evet’DiyenSolculara... AKP, BBP, SP gibi partilerin dışında bir kısım sol, sosyal demokrat parti ve sol grupların da anayasa referandumunda “Evet” oyu kullanacağı ifade edildi. Özellikle kendilerine “sol, sosyalist” diyen kimi kişi ve kesimler, “yetmez ama evet” sloganı adı altında bu anayasa değişikliklerinin çalışanlar açısından olumlu özellikler taşıdığını vurguluyorlar. Gerçekten öyle mi? Öncelikle AKP’nin 8 yıllık döneminde çalışanlara, emekçilere ne getirdiğine bakmak gerekir. Bu 8 yıllık dönemde 4857 sayılı İş Kanunu ile esnek çalışma modeli getirildi, haftalık çalışma süresi denkleştirme yöntemiyle 66 saate kadar uzatıldı, kiralık işçi uygulaması getirildi, taşeron uygulamasına izin verildi, Kıdem Tazminatı Fonu ile kıdem tazminatına göz dikildi. Yine bu dönemde özelleştirmeler hızlandı, grev ertelemeleri yapıldı, işsizlik arttı, işten çıkarmalar yaygınlaştı, kaçak işçilik arttı, işçinin SSK hastanelerine el kondu, sosyal güvenlikte çok ciddi hak kayıpları gerçekleşti, sendikalar üye kaybetti. Daha ne diyelim? Şimdi de AKP, küresel güçlerin çıkarları doğrultusunda toplumun tüm kurumlarında hegemonyasını sağlamak amacıyla yüksek yargı gibi son kalan kaleleri de ele geçirmek istiyor. Bu arada ufak tefek makyajlarla da bazı kesimleri ikna etmek istiyor. Anayasa değişikliklerinde, memura toplusözleşme hakkı getirilmesi bir aldatmacadan ibaret. Uyuşmazlık halinde Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun kararları kesin olduğu için grev hakkı ortadan kalkıyor, grev hakkının olmadığı yerde toplusözleşme yapmanın bir anlamı yok. Keza bu hakem kurulunun bağımsız ve özerk bir yapıda olmasının anayasal güvencesi bulunmuyor, mevcut durumdaki Uzlaştırma Kurulu gibi yine siyasal iktidarın etkisindeki bir yapıya benzeyecek. Öte yandan anayasanın 54. maddesinde yapılan bir değişiklikle siyasi grev, dayanışma grevi gibi alanlardaki grev yasakları metinden çıkarılıyor. Ancak aynı maddedeki grev ertelemesi, yani grev ertelendikten sonra yeniden başlayamama yasağı duruyor. Kaldı ki, anayasanın 90. maddesine göre uluslararası sözleşmelerden doğan hakların kullanılması mümkün. ILO Sendikal Özgürlükler Komitesi’nce barışçıl olmak kaydıyla bir günlük genel grevin yasal ve meşru bir hak olduğu zaten kabul edilmiş durumda. Ayrıca çalışanlar açısından önemli bir konu olan hak grevi yasağı da duruyor. Ne yazık ki, referandumda “evet” oyu kullanacağını açıklayan ve “sol” bir parti olan Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (EDP) broşüründe hak grevi yasağının kalkacağından söz ediliyor. Yine değişiklikte Ekonomik ve Sosyal Konsey (ESK) anayasal bir kurum oluyor. Oysa halen TBMM’de bulunan Sendika Yasası Tasarısı’nda ESK’ye katılmayan konfederasyonlara üye sendikalara toplusözleşme hakkı tanınmıyor. DİSK, ESK’den ayrılmıştı, 80 bin üyesi de yok, şimdi nasıl toplusözleşme yapacak? Neticede “evet” diyen ya da “boykot” çağrısı yapan solcu arkadaşlarımızın görüşlerini bir kez daha gözden geçirmesinde fayda var... atillaozsever@ttmail.com HAYAL ve GERÇEK KÜRŞAT BAŞAR Çürüyen Sistem Hanefi Avcı’nın, “Haliç’te Yaşayan Simonlar” adlı kitabının ikinci bölümü yani emniyet ve yargıdaki yapılanmaları anlattığı “Cemaat” adını taşıyan bölümde yazdıkları gündemde. Ama kitabın aslında birinci bölümü de çok ilginç. Bilmediğimiz şeyler değil belki ama Avcı’nın tanıklıklarıyla anlattığı, 80’li yıllardan beri gelişen olaylar, bu olaylarda emniyetin, adaletin nasıl çalıştığı, derin devletle ilgili açıklamaları, mali operasyonlar, kaçakçılık, yolsuzluk olaylarıyla ilgili anıları ve çözümlemeleri gerçekten de aslında Türkiye’de nasıl bir sistemin kurulmuş olduğunu gösteren çok acı, çok acıklı bir belge niteliğinde. Ne anlatıyor bu kitap? Aslında şunu anlatıyor. Türkiye’de birtakım idealist, dürüst, çalışkan insanların yanında ve onlara rağmen her kurumda, her işte birtakım organize oluşumların işleri yürüttüğünü, ihaleleri bunların kaptığını, kaçakçılığı bunların yaptığını, her türlü karanlık işe devletin görevlilerinin dahil olduğu, onların haberi olmadan hiçbir büyük sahtekârlık yapılamayacağını... Bunları bilenlerin kimi zaman korkarak, kimi zaman rüşvetle, kimi zaman bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığıyla ses çıkarmadığını ama asıl korkunç olan, ses çıkartanların da başlarına neler geldiğini... Birtakım görevlilerin, çoğu zaman “yukarı”nın emri veya göz yummasıyla yasadışı işler yaptığını, bunlara izin verildiğini, görmezden gelindiğini, desteklendiğini... Pek çok kişinin ancak cebini dolduracağı zaman bir iş yaptığını, bunun dışında genel anlayışın işleri zora koşmak, iş yapmamak haline geldiğini... Yalnızca bir avuç insanın çıkarları için bu ülkenin kaynaklarının nasıl çarçur edildiğini, devletin nasıl zarara sokulduğunu, yurtdışında nasıl itibarını kaybettiğini... Devletin en önemli kurumlarında bile çeteler oluştuğunu, bunların birbirlerinin ayağını kaydırmak için her türlü kumpası yapabildiğini... Bilimsel çalışmalar ve destekler yerine aidiyetlerin ve kimliklerin nasıl öne geçtiğini... Kısacası aslında tümüyle çürümüş bir devlet mekanizmasını örnekleriyle anlatıyor Avcı bu kitabında. Kimilerini başka kitaplardan, haberlerden, duyumlardan bildiğimiz ama topluca okunduğunda sistemin ana hatlarını açık bir şekilde gösteren bir kitap. Bu ülkenin geleceğini düşünenlerin geçmişle birlikte yeniden değerlendirmesi için önemli saptamalarla birlikte. kursatbasar63@gmail.com Merkezi Amerika Birleşik Dev- letleri’nde bulunan uluslararsõ kar- go şirketi UPS’de sendikalõ olduk- larõ için işten atõlan işçilere ulus- lararasõ destek geldi. Diren- işleri 112 güne ulaşan işçiler için 154 ülkede 1 ve 15 Ey- lül günlerinde küresel ey- lemler yapõlacak. Konuyla ilgili Cumhuri- yet’e bilgi veren TÜMTİS Genel Başkanõ Kenan Öz- türk, örgütlenme çalõşmalarõ- nõn başladõğõ günden itibaren şirket yönetiminin engelleme çabalarõ ve sendikalõ olanlarõ iş- ten atmasõyla başlayan sürecin bugün uluslararasõ bir boyuta ta- şõndõğõnõ söyledi. Uluslararasõ Taşõmacõlõk İşçile- ri Federasyonu’nun (ITF) Meksi- ka’da yapõlan 42. genel kurulun- da konuyu gündeme getirdikleri- ni anlatan Öztürk, federasyondan kendilerine destek geldiğini dile getirdi. Buna göre, işçi kõyõmõ ve örgütlenme önündeki engellerin kaldõrõlmasõ amacõyla 154 ülkede eylem kararõ alõndõ. Her ülkenin kendine özgü eylem yapacağõnõ anlatan Öztürk’ün verdiği bilgiye göre, Arjantin’de tüm gün iş bõ- rakacak işçiler, Hollanda’da kit- lesel basõn açõklamalarõ yapacak. ABD’de merkezde bir sa- at iş bõrakõlacak, üç ayrõ eyalette kitlesel açõklamalar ve iş yavaşlatmalarõ yapõla- cak. ITF’nin 4 milyon 600 bin üyesi bulunuyor. Bugüne kadar işve- renle çeşitli görüşmele- rin olduğunu ancak her- hangi bir ilerme ve an- laşmanõn sağlanamadõ- ğõnõ belirten Öztürk, Türk-İş’in de kendilerine destek verdiğini ve aynõ günlerde Türki- ye’de de kitlesel açõklamalar ve yü- rüyüşler yapõlacağõnõ ifade etti. Türk-İş Yönetim Kurulu, 1 Eylül ve 15 Ey- lül tarihlerini “UPS işçileriyle dayanışma için eylem günü” ilan etti. Türk-İş Yöne- tim Kurulu tarafından yapılan yazılı açıklamada, konfederasyona bağlı Türkiye Mo- torlu Taşıt İşçileri Sendikası ve üyesi olduğu Uluslararası Taşımacılık İşçileri Fede- rasyonu’nca (ITF) ABD’nin uluslararası kargo şirketi UPS’de örgütlenme çalışma- ları yapıldığı kaydedildi. Bu çalışmalar nedeniyle sendika üyesi 157 kişinin işten çı- karıldığı ifade edilen açıklamada, ITF’nin Meksika’da yapılan genel kurul toplan- tısında, UPS işçileri ile dayanışma kararı alındığı belirtildi. Açıklamada, yurttaşlardan bu tarihlerde İstanbul ve İzmir’de düzenlenecek eylemler için destek istendi. Türk-İş’ten destek 1 Eylül’de Türkiye UPS işçisi için küresel eylem Beykoz’da toplusözleşme Evren ve Akay’dan Erdoğan’a yanıt 251 işçiyi ilgilendiren toplu iş sözleşmesine göre, sendika üyeleri ilk yõl için yüzde 3, ikinci yõl için enflasyon artõ yüzde 2 refah payõ alacak. En düşük işçi yevimiyesi de 95 liraya çõktõ. DİSK Genel-İş Sendikasõ İstanbul Anadolu Yakasõ 2 No’lu Şube ile AKP’li Beykoz Belediyesi arasõnda toplu iş sözleşmesi görüşmeleri anlaşmayla sona erdi. İşçiler aldõklarõ grev kararõnõ iptal etti. 251 işçiyi kapsayan anlaşmaya göre 1. yõl yüzde 3 zam, 2. yõl enflasyon artõ yüzde 2 zam ve 3. yõl enflasyon artõ yüzde 3 zam yapõlacak. En düşük kõdemli Genel-İş üyesinin taban yevmiyesi 84 TL’den 95 TL’ye çõktõ. Belediyedeki en üst yevmiye de 138 TL oldu. Genel-İş Sendikasõ’nõn toplusözleşme için talebi 1. yõl yüzde 3 zam, 2. yõl enflasyon artõ yüzde 2 zam ve 3. yõl için enflasyon artõ yüzde 5 zam yapõlmasõ şeklindeydi. Toplusözleşmede anlaşmaya varõlmasõ üzerine Genel-İş Sendikasõ 20 Ağustos sabahõ başlayacağõnõ duyurduğu grevi de iptal etti. Kısa Kısa Kölelik koşullarına ceza Brezilya’da, sahibi olduğu çiftliklerde çalıştırdığı işçilere yıllarca “köle mua- melesi” yapan şir- kete 2.8 milyon do- lar tutarında para cezası verildi. Çift- liklerde çalışan iş- çilerin susuz bıra- kıldığı, sağlığa el- verişsiz çamurdan yapılma barakalar- da tutulduğu ve hasta işçilerin teda- vi almasına izin ve- rilmediği belirtildi. Brezilya’da halen kölelik koşullarında çalıştırılan 25 bin işçi olduğu tahmin ediliyor. İmamlar bayram ikramiyesi istiyor Din-Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi Şe- nocak, ramazan ay- larında ve Kurban bayramlarında Di- yanet çalışanlarına birer maaş ikramiye verilmesini talep et- tiklerini açıkladı. Şenocak, referan- duma sunulan ana- yasa değişiklik Pa- ketinde “Toplusöz- leşme” hakkı veril- se de bunun “grev hakkı” ile destek- lenmedikçe bir an- lam ifade etmeye- ceğini de vurguladı. ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - KESK Genel Başkanõ Sami Ev- ren, toplu görüşme ma- sasõnda yaşananlara iliş- kin, “Çalışanların hak- larını koruyanlar, ma- sada kendilerini azar- latıyorlarsa, zaten baş- tan teslim olmuşlar de- mektir” dedi. Eğitim ve Bilim Emek- çileri Sendikasõ (Eğitim- Sen) yetkilileri, sendika- nõn hazõrladõğõ 99 mad- delik Toplu İş Sözleşme- si taleplerini Milli Eğitim Bakanlõğõ yetkililerine sundu. Bu sõrada bir grup sendika üyesi, bakanlõk önünde toplanarak çeşit- li sloganlar attõ. Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan’õn bir TV programõnda “İşçi-me- mur ayrımını ortadan kaldıralım. Ortak ör- gütlenme olsun. Grev ve toplusözleşme hakkı da lokavt hakkı da ol- sun” şeklinde sözler söy- lediğini belirten Evren, bunlarõn hiç gündemde olmayan, kamuoyunun kafasõnõ karõştõran açõk- lamalar olduğunu vurgu- ladõ. Erdoğan’õn bu söz- lerinin ilk samimi adõ- mõnõn, hükümetin Avru- pa Sosyal Şartõ’nõn çeşit- li maddelerine koyduğu şerhi kaldõrmasõyla ortaya çõkacağõnõ belirten Evren, “Aksi takdirde kafasının arkasındaki iş güvence- sini kaldırmayı planla- yan, işverenlerin lehine olan lokavtı grevle eşit- lemesini asla kabul et- meyiz” diye konuştu. Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu Resul Akay da Erdoğan’ın sözlerini, “Baş- bakan’ın işçi-memur ayrımını kaldıralım, çalışanlara grev, devlete lokavt hakkı tanıyalım açıklama- sı altyapısı olmayan kulaktan dolma bilgilere dayanmaktadır” diyerek bunu ambalajın içinde memu- run iş güvencesini kaldırma projesi olarak değerlendirdi. İŞTEN ÇIKARILAN İŞÇİDEN PROTESTO Bartõn’da, sendikaya üye olduklarõ gerekçesiyle işten çõka- rõldõklarõnõ öne süren tekstil fabrikasõ çalõşanlarõ, yürüyüş ya- parak işvereni protesto etti. Türkiye Tekstil, Örme ve Giyim Sanayi İşçileri Sendikasõ’na (TEKSİF) üye olmalarõnõn ar- dõndan iş akitlerinin feshedildiğini iddia eden 51 işçi, Gecen köyündeki işyerlerinin önünde toplanarak sloganlar ve al- kõşlarla kent merkezindeki Hükümet Caddesi’ne kadar yak- laşõk 8 kilometre yürüdü. TEKSİF Düzce Bölge Temsilcisi Cemil Tõnaz, yaptõğõ açõklamada, teks- til fabrikasõnda örgüt- lenme içinde olduklarõnõ, sendikalarõna üye 51 iş- çinin iş akitlerinin feshe- dildiğini söyledi. Başbakanõn, memur-işçi ayõrõmõnõ kaldõralõm, memura grev devlete lokavt hakkõ gelsin sözlerine başkanlardan sert yanõt geldi. Sendikalı olmak için 112 gündür direnişleri süren işçiye 154 ülkeden destek geldi UPS’nin hemen hemen Türkiye’de tüm illerde ofisi var. Toplam 5 bin civarında işçi çalışıyor... Binin üzerinde işçi sendikalı ancak işten çıkarmalar sendikal çalışmaları güçleştiriyor. Üç bölgede; İzmir aktarma merkezi, İstanbul- Kurtköy ve Mahmutbey aktarma merkezinde direniş çadırları kurularak eylem yapılıyor. UPS’nin ABB’deki şirket merkezinde 200 bin işçi çalışıyor. ABD’de ve Polonya hariç Avrupa’daki işçiler sendikalı. 1 Eylül’de İstanbul’da 11.00’de Çapa Tıp Fakültesi önünde toplanılarak Zeytinburnu’na yürüyüş düzenlenecek ve ardından kitlesel basın açıklaması yapılacak. İstanbul’un yanı sıra Ankara, İzmir, Bursa, Adana, Mersin, Gaziantep’te aynı gün aynı saatte kitlesel yürüyüş ve basın açıklamaları olacak. 5 BİN İŞÇİ ÇALIŞIYOR Demokratik Öğretmenler Sendikası eylemde TÜMTİS’in sendikal örgütlenme çalõşmalarõ yürüttüğü UPS Türkiye’de, işten çõkarõlan 157 işçiye Arjantin’den Hollanda’ya, ABD’den Norveç’e Uluslararasõ Taşõmacõlõk İşçileri Federasyonu üyelerinden 1 ve 15 Eylül’de küresel eylemlerle destek geliyor. YEŞİL KUNDURA’DA EMEKÇİ KAZANDI Yeşil Kundura önünde direnen 3 kadõn işçi işlerine geri dönüyor. Yeşil Kundura patronunun Deri-İş yöneticileriyle yaptõğõ görüşmelerin ardõndan üç kadõn işçinin işe alõnacağõna söz verdi. İşverenin verdiği söz üzerine 3 kadõn işçi direnişlerini sonlandõrdõ. Deri-İş Genel Teşkilat Sekreteri Hasan Uluşan 78 gün süren direnişin başarõlõ olduğunu söyledi. Uluşan, sendikalõ olduklarõ için işten çõkarõlan işçilerin yaptõğõ direnişin uluslararasõ alanda faaliyet yürüten Yeşil Kundura’nõn prestijini bozduğuna işaret etti ve kazanõmda DESA işçisi Emine Aslan’õn direnerek kazanmasõnõn önemli payõ olduğunu belirtti. Güney Afrika’da öğretmenler haklarının iyileşti- rilmesi için eylem yaptı. 250 binden daha fazla üyesi ile en büyük sendika konumundaki Güney Afrika Demokratik Öğretmenler Sendikası’nın önceki gün Durban’daki eyleminde, öğretmenler yüzde 8.6 maaş artışı ve 1000 randda (137 dolar) da kira yardımı istedi. Devletin önerisi ise yüzde 7 zam ve 700 rand kira yardımı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear