25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
CMYB C M Y B 26 AĞUSTOS 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Bile Bile Lades... Türkiye, hukuk yönünden acayip bir ülkeydi zaten. Anayasa değişikliğine eklenen kimi bölümlerle daha da acayipleşmesi kaçınılmaz görünüyor. Anayasanın 20’nci maddesine eklenmek istenilen ve “herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir” diye başlayan bölümü daha önce de gündeme getirmiştim. İddialara bakarsanız bu değişiklik kişisel verilerin gizliliğinin sağlanmasını ve korunmasını öngörüyor. Acaba öyle mi? Eskiden Meşrutiyet öncesinde ve sonrasında en çok tartışılan konulardan biri “Basın yasaların çizdiği sınırlar içinde serbesttir” anlamına gelen düzenlemeydi. Aynı mantık, Türkiye’yi daha demokratikleştireceği (!) belirtilen 20’nci madde önerisiyle de yeniden yaşama döndürülecek. “Nasıl?” derseniz yanıtı açık. Değişiklik önerisinde deniliyor ki “kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya.... işlenebilir.” Bir başka deyişle, anayasa değişikliği kişisel verileri korumuyor, aksine iktidar çoğunluğunun yapacağı yasalara bırakıyor. Yürürlükteki kimi yasalar ve yasa tasarıları kişisel verileri neredeyse ortaya dökmek ve gereğinde kullanmak amacını taşıyor. 12 Eylül yönetiminin işçi düşmanlığını yaşama geçirdiği bilinmeyen bir gerçek değil. Bu nedenle sendikacılar da topun ağzındaki işçi temsilcileri. 12 Eylül yaklaşımıyla her zaman suç işlemesi olası sayılan sendikacıların durumu, demokratik bir yönetime geçildiğinde (!) değişti mi? Ne gezer! Sendikalar ve derneklerle ilgili yasalara göre, genel kurullardaki seçim sonuçlarının belirli sürede kamu makamlarına bir çizelge olarak iletilmesi zorunludur. Ancak sendika yöneticileri için bu yöntem yeterli değildir. Kimlik bilgilerinin yanı sıra iş ve ev adreslerinin de gazete ile ilan edilmesi zorunludur. Kişisel verileri koruyacağını iddia eden iktidar partisi de bu yöntemi değiştirmeyi düşünmemiştir. Nedeni olasıdır ki bir suç işlediği iddia edilirse adresinin görevli kurumlarca biliniyor ve gözaltına alınmasının kolaylaştırılmış olmasıdır. Biraz paraya kıyarsanız bir siyasal parti kurabilir, böylece seçmen listelerine resmen ulaşabilir, seçmenlerin kimlik numaralarını ve adreslerini öğrenebilirsiniz. Meclis’te Adalet Komisyonu Alt Komisyonu’nda bekletilen “Kişisel Verilerin Korunması Hakkında Yasa Tasarısı”nı da unutmamak gerek. Anayasanın 20’nci maddesinde yapılması öngörülen değişiklikle yukarıda saydığım hukuka aykırılıklar anayasaya aykırılıktan kurtarılmış olacak. Siyasal iktidarlara, benzer yeni yasalar çıkarabilmelerinin de önü açılacak. “Evet” demeye niyetlenenler, acaba bile bile lades mi diyecekler? oerinc@cumhuriyet.com.tr İstanbul Haber Servisi - Eski Ka- çakçõlõk ve Organize Suçlarla Müca- dele Daire Başkanõ, Eskişehir Emni- yet Müdürü Hanefi Avcı, “Haliç’te Yaşayan Simonlar / Dün Devlet Bu- gün Cemaat” adõyla yayõmlanan ki- tabõnda, emniyetteki cemaat örgüt- lenmesini belgeledi. Hanefi Avcõ, kitabõnda sivil olan Kozanlı Ömer kod adlõ Osman Hilmi Özdil’in emniyetteki cemaat yapõlan- masõnõn varlõğõna ilişkin güncel belge- lere yer vererek emniyetteki Fethullah Gülen cemaatinin İstihbarat Şube Mü- dürlüğü ile Kaçakçõlõk ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) şubelerinde yaygõn olduğunu belirtti. Emniyet için- deki Gülen örgütlenmesini “Kozanlı Ömer” kod isimli Osman Hilmi Özdil adlõ sivil kişinin “imam” sõfatõyla yö- nettiğini iddia eden Avcõ, emniyet içe- risindeki Fethullahçõ bir grup polis ta- rafõndan “Kozanlı Ömer”i şikâyet et- mek için Fethullah Gülen’e yazõlan no- tu ise iddialarõnõn kanõtõ olarak göster- di. Emniyet içindeki cemaat yapõlan- masõnõ deşifre ettiği kitabõnda, emniyetin tüm arşiv ve bilgilerinin “cemaat ar- şivine taşındığını” yazan Avcõ, “Her kritik birimde cemaatin irtibatı ve so- rumlusu yer almış, istihbarat ve KOM ve diğer birimlerin bilgi işlem birimleri büyük oranda cemaatten oluşmuştur. Emniyete ait tüm arşiv ve bilgiler cemaat arşivine taşınmış- tır. İstihbarat ve KOM’da teknik ve amir kadro büyük oranda cemaat ele- manı konumunda veya cemaatten ge- len talimata uymaktadır” diye yazdõ. İlk delil, 2002’de Avcõ’nõn, kitabõnda emniyetteki ör- gütlenmeye ilişkin ilk gösterdiği örnek ise 4 Ağustos 2002’de Elazõğ Sivrice’de bir camide unutulan çantadan çõkan do- kümanlar. Çantanõn sahibi, Ahmet Şa- hinalp ismindeki maden mühendisi. Mühendis olmasõna rağmen özel eğitim kurumunda öğretmenlik yapan Şahinalp, çantadan çõkan dokümanlara bakõlõrsa, Elazõğ, Bingöl, Tunceli ve Malatya gi- bi kentlerdeki emniyet örgütlenmesinin yöneticisiydi. Çantadan bölgedeki polislerin, isim, adres ve telefonla- rõ, temas kurulacak kişiler, bazõ polis amiri ve müdürlerinin tayin yerleri ve özel durumlarõ hakkõnda notlar çõktõ. İmamlar her yerde Avcõ, cemaatin her kurumu “imam” adõnõ verdiği bir kişi eliy- le yönettiğini ifade ederken, “Öğ- rendiğim kadarıyla MİT, ordu, yargı ve milletvekilleri içerisinde imam konumunda kişiler bulun- maktadır” diyor. Ve cemaatin em- niyetteki imamõnõn da “Kozanlı Ömer” kod adlõ “Osman Hilmi Özdil” olduğunu açõklõyor. Avcõ ki- tabõnda, sivil olan Kozanlõ Ömer kod adlõ Özdil’in emniyetteki ce- maat yapõlanmasõnõn varlõğõna iliş- kin ikinci bir kanõt olarak güncel belgelere de yer verdi. Avcõ’nõn, bel- genin, emniyet içerisinde Kozanlõ Ömer’den rahatsõzlõk duyan Fet- hullahçõ polisler tarafõndan, Fet- hullah Gülen’e verilmek üzere ka- leme alõndõğõnõ iddia ettiği belgede, Özdil, “Ömer Bey” olarak anõlõyor. İlişkilere açõklõk getiren not, Av- cõ’nõn kitabõnda şöyle yer aldõ: ‘Cemaatin teşkilat sorumlusu’ MİT ve askeri istihbarat Ömer Bey’i gerçek adıyla bilmekte, ta- kip etmektedir. Emniyette görev yapan üst düzey yetkililerden Emin Aslan, Sabri Uzun, Hanefi Avcõ, Hüseyin Özalp gibi devletin önemli merkezleriyle irtibatlı ki- şiler de Ömer Bey’in teşkilat so- rumlusu olduğunu bilmektedirler. Başbakan’a yakın Başbakan’ın çok yakınında bulunan M.A. tarafından da Ömer Bey teşkilatın imamı ola- rak bilinmektedir. Masrafları Başbakanlık örtülü ödeneğin- den karşılanan ve İçişleri Ba- kanlığı Sivil Toplum Kuruluşla- rını Destekleme Derneği’nin il temsilcileri ve merkez koordi- natörleri Ömer Bey’in emniyet teşkilatına bakan ekibi tarafın- dan oluşmaktadır. Teşkilat men- suplarıyla yapılan ikili görüş- meler zaman zaman bu dernek merkezinde yapılmaktadır. Teş- kilatla ilgilenen sivillerin bir kıs- mı ve eşleri Samanyolu Koleji, Turgut Özal Derneği, Maltepe Dershaneleri ve özel okulları- mızda görev yapmaktadır. Ar- kadaşlarımızdan sorumlu siviller bürokraside ve değişik birim- lerde istihdam edilmektedir. Tedbirsizlik Görevli sivil şahısların resmi ar- kadaşları tanımaları, lojmanla- ra ve işyerlerine gelerek görüş- me yapmaları, cenazelere katıl- maları, toplu yerlerde özel te- veccühe mazhar olmaları neti- cesinde fiziki ve teknik takip ile deşifre olmuşlardır. Bir taraftan, ‘Aman evinizde bir kitap, bir CD, bir Kuran ve bir cevşen olsun, dersler 4 kişiyi geçmesin’ diye tahşidat yapılırken, diğer yanda ağabeylerin tedbire aykırı dav- ranışları soru işaretleri oluştur- maktadır. Resmi arkadaşlardan alınan operasyon bilgileri doğ- rudan bilgi notu formatında hiz- metle irtibatlı yerlerde yayımla- tılmaktadır. İl Emniyet Müdü- rü’nün bilgisi olmadan ‘aktif ha- ber’ isimli internet sitesinde giz- li konuların yayımlanması ne- deniyle arkadaşlarımız ve hizmet hedef haline getirilmiştir. KOZANLI ÖMER KİMDİR? ELÇİN POYRAZLAR WASHINGTON - ABD’deki özel is- tihbarat kuruluşu Stratfor’un AKP ve Fethullah Gülen hareketini mercek al- tõna aldõğõ raporunda MİT Başkanõ Ha- kan Fidan’õn Türk hükümetine yakõn ol- duğu ifade edildi. Cumhuriyet’in, ilk bölümünü dün ha- berleştirdiği “İslam, Laiklik ve Türki- ye’nin Geleceği İçin Kavga” başlõklõ ra- porda Ergenekon soruşturmasõnõn siyasi muhalefeti ezmek için bir araç haline gel- diği değerlendirmesi yer aldõ. Raporun AKP ve Gülen hareketinin Türkiye’deki is- tihbarat, eğitim, ordu, yargõ ve dõş politi- ka konularõndaki eylemleri hakkõndaki değerlendirmeleri şöyle: ? Son otuz yõlda polis, özellikle de po- lis istihbaratõ AKP ve Gülen hareketinin şemsiyesi altõna girdi. İslamcõlar şimdi laik rakiplerinin altõnõ oymak için güç- lü bir araca sahip. ? AKP ve Gülen hareketi ülkenin polis istihbaratõna bilfiil sahip. Bunun yanõ sõ- ra MİT içinde de ciddi akõn yapõyorlar. Mil- li Güvenlik Konseyi mayõs ayõnda Hakan Fidan’õ MİT başkanõ olarak atadõ. Fi- dan’õn hem sivil hem de askeri geçmişi or- du ve hükümet açõsõndan tatmin edici ol- sa da Fidan’õn sempatileri ağõrlõklõ olarak AKP’den yana gözüküyor. ? Fidan MİT’in yeteneklerini yabancõ is- tihbarat toplamaya yoğunlaştõrmayõ ve böylece AKP ve Gülen etkisi altõndaki po- lis istihbaratõnõn yurtiçinde çalõşmasõ için alan yaratmayõ planlõyor. Dõş ve iç istih- barat arasõnda belirgin bir çizgi çizerek ve MİT’in odak noktasõnõ dõşa döndürerek AKP ve Gülen hareketi dõşarda Türk ya- yõlmacõ politikasõnõ ilerletmek için istih- baratõ bir dõş politika aracõ olarak kullan- mayõ ve ayrõca laiklerin MİT’i içerde ca- susluk amaçlarõ için kullanmalarõna engel olmayõ hedefliyor. ? Türkiye’nin İslamcõlarõ devletin güç dengesini değiştirmek için orduyla kapõş- malarõ gerektiğini biliyorlar. Bu süreç ya- vaş, sessiz ve iyi tasarlanmõş olacak ve so- nunda ordunun uzun süreli dokunulmaz statüsü ortadan kalkacak. ? Derin devlet unsurlarõnõn Ergenekon soruşturmasõna bulaştõğõna kuşku yok an- cak bu soruşturmanõn farklõ bir biçime dö- nüştüğü ve giderek siyasi muhalefeti ez- mek için bir araç haline geldiğine inanmak için nedenler var. ? Gülen hareketi son otuz yõlda eğitim sektöründe saldõrgan bir biçimde çalõştõ. Hedef Gülen geleneğine bağlõ iyi eğitim- li Türkleri ekonominin stratejik sektörle- ri, hükümet ve ordu içinde yüksek yerle- re getirebilmek. ? Dõşişleri Bakanlõğõ kaynaklarõ Gülen okullarõndan giderek daha fazla mezunun bakanlõkta çalõşmaya başladõğõnõ söylüyor. Dõşişleri Bakanlõğõ’na İslamcõ katõlõmõ hõzlandõrmak için AKP büyükelçi olma ya- şõnõ 45’ten 35’e indirdi. ? Türkiye ayrõca Gülen hareketinin güçlü bir varlõk gösterdiği ülkelerde bü- yükelçilik açmayõ hõzlandõrdõ. ? Laikler yüksek mahkemeler sayesin- de siyasi partileri kapatma silahõnõ elinde tutuyor. Şimdi AKP, laiklerin yargõ kont- rolünü ellerinden almak için tasarlanmõş anayasal değişiklik paketiyle laiklerle ka- põşmaya hazõr. ? Eğer referandum geçmezse İslamcõlar ile laikler arasõndaki kavganõn bir sonra- ki aşamasõ 2011 seçimleri olacak. AKP Meclis’te süper çoğunluğu sahip olarak ye- ni bir anayasa hazõrlayõp iktidarõnõ pekiş- tirmeyi hesaplõyor. CHP’NİN ÇALIŞMASINA DESTEK MHP: Türbanda uzlaşma önemli ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Bilim, Yönetim ve Kültür Platformu Başkanõ Sencer Ayata’nõn türban yasağõ konusunda CHP yö- netimine verdiği çalõşma için MHP’den destek geldi. AKP ise itiraz etti. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural: Bu konuda hem kamuoyunda hem siyasi parti- ler arasõnda bir uzlaşma olmasõ önemli. Bu uz- laşma arayõşõnõn başlamasõ da önemli. Türbanõ siyasetin gündeminden çõkarmak gerekir. Ku- tuplaşma Türkiye’ye zarar veriyor. MHP Genel Sekreteri Cihan Paçacı: Bu- gün CHP’nin türban meselesini çözme konu- sundaki olumlu iradesinin uygulamaya geçiril- mesi için somut tekliflerin oluşmasõ gerekir. Şu anda teklifin ne olduğunu bilmiyoruz. Bu ko- nuda bir mutabakat oluşturulmalõ. MHP Genel Başkan Yardımcısı Tunca Toskay: 1999 yõlõnda koalisyon kurulurken genel başkanõmõz gayet açõk olarak ifade etti. Artõk eğitim hakkõnõn engellenmemesi konusu- na çözüm bulunmalõ. O dönem siyasi iktidar, türbanõ siyasi simge olarak kullanõyordu. Üni- versitelerin kapõsõnda olaylar çõkarõyorlardõ. Şimdi iktidar oldular ve sorunu çözemediler. AKP ve o eğilimi temsil eden siyasi partiler, si- yasi istismar olarak türbanõ kullanõyor. Bu istis- marõ da onlarõn elinden almak lazõm. AKP Milletvekili Burhan Kuzu: Öncelikle belirtmeliyim ki CHP bu konuda samimi ol- mak yerine sadece şu geçiş döneminde siya- set yapõyor. Benim görüşüm artõk çözümün YÖK ve üniversiteden geçtiği doğrultusunda. Üniversiteler, rektörler türbanõ serbest hale getirebilir yani uygulama yoluyla bu konuya çözüm bulunabilir. Eğer birilerinin söylediği gibi ‘siyasal simge’ filan gibi bir durum var- sa üniversitenin elinde de disiplin kozu var. Kaydõnõ silme cezasõ da verebilir. Ben bir bağlama şekli bulmayõ da doğru bir yaklaşõm olarak görmüyorum. Genç kõzlara “Anado- lu’daki anneleriniz gibi bağlayın” demek bugünkü moda dünyasõnda gerçekçi olmaz, doğru olmaz, kabul edilemez. Milli Gazete’den Arınç’a sert yanıt ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Devlet Bakanõ Bülent Arõnç’õn, Gümüşhane gezisinde “TRT de Milli Gazete gibi. İş bittikten sonra gelirler” sözlerine Milli Gazete’den tepki geldi. Gazete, Arõnç’õn sözleri- ni oruçlu olmasõna bağa- layarak “Oruçlu insanlar hak hukuk meselelerin- de her zamankinden da- ha titiz davranmalõ” eleştirisini yaptõ. CHP’li Matkap’a otomobil çarptı HATAY (AA) - CHP PM Üyesi Nihad Matkap Hatay’õn Erzin ilçesinde bir kahvehanede yurttaş- larla bir araya gelerek re- ferandumda “hayõr” oyu kullanmalarõnõ istedi. Da- ha sonra kahvehaneden ayrõlan Matkap ve bera- berindekilere, Ali Kara- kuş yönetimindeki oto- mobil çarptõ. Olayda Matkap dizinden hafif yaralandõ. Matkap, Kara- kuş hakkõnda suç duyu- rusunda bulunduklarõnõ, kasõt olup olmadõğõnõn araştõrõlacağõnõ kaydetti. 30 Ağustos resepsiyonu ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Zafer Bayramõ’nõn 88. yõldö- nümü dolayõsõyla 30 Ağustos’ta verilecek re- sepsiyon Merkez Ordu- evi’nde gerçekleştirile- cek. Resepsiyona 27 Ağustos’ta Genelkurmay Başkanlõğõ’nõ devralacak Kara Kuvvetleri Komu- tanõ Orgeneral Işõk Koşa- ner ev sahipliği yapacak. Aydın: İlanlar doğru değil İstanbul Haber Ser- visi - İstanbul Barosu Başkanõ Muammer Ay- dõn, AKP’nin, referan- dumdan “Hayõr” çõkaca- ğõnõ bilmesi nedeniyle etik ve etik olmayan her yolu denemeye başladõ- ğõna dikkat çekti. Aydõn, “Son günlerde ulusal ga- zetelere verdikleri tam sayfa ilanlar gerçekleri yansõtmamaktadõr” dedi. Saruhan görevden alındı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Muğ- la’nõn Bodrum ilçesinin Yalõkavak Beldesi Bele- diye Başkanõ Mustafa Saruhan, İçişleri Bakanlõ- ğõ tarafõndan açõğa alõndõ. Saruhan’õn, hakkõnda de- vam eden imarla ilgili davalar nedeniyle açõğa alõndõğõ bildirildi. TDK: Hayır diyeceğiz ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Türk Dayanõşma Konseyi’ni (TDK) oluşturan 70 si- vil toplum kuruluşu, re- ferandumda “Hayõr” di- yeceklerini açõkladõ. Konsey Başkanõ Şem- settin Yelman, “Açõkla- ma yapmak zarureti his- setmemizin sebebi, Baş- bakan’õn sivil toplum kuruluşlarõnõn oylarõnõn rengini belli etmesi yö- nünde tehdit olarak algõ- lanabilecek ifadeler kul- lanõlmasõdõr” dedi. Avcı ‘Saadet’ arayışı ERDEM GÜL ANKARA - SP’de olaylõ kong- re ile başlayan kavga, iftar bas- kõnlarõ ve tehditlere kadar varõnca arabulucular devreye girdi. SP Genel Başkanõ Numan Kurtul- muş’un önceki gece Necmettin Erbakan’a yaptõğõ sürpriz ziyaret, SP’deki kavganõn sona erdirilme- si yolunda ilk adõm olarak algõla- nõyor. Erbakan ve Kurtulmuş’un görüşmeleri sürdürecekleri belir- tiliyor. Görüşme, partinin “akil adamı” konumundaki Recai Ku- tan ve arkadaşlarõnca sağlandõ. Yaklaşõk 3 saat süren görüşmede Kurtulmuş, kongrede oluşan par- ti yönetimine bütün camianõn say- gõ göstermesini ve bu konudaki provokasyon ve kõşkõrtmalarõn so- na erdirilmesi için Erbakan’dan iş- birliği ve destek istedi. Görüşmede baskõnlar ve teh- ditler konusunda kendisinin de ra- hatsõzlõk yaşadõğõnõ belirten Er- bakan, bir an önce olağanüstü kongrenin toplanmasõnõ istedi. Erbakan ve Kurtulmuş’un bugün de bir araya gelebilecekleri be- lirtiliyor. Kurtulmuş, ziyarete iliş- kin gazetecilerin sorularõnõ ya- nõtlarken, iftar saldõrõlarõnõn asla kabul edilemeyeceğini belirterek Erbakan’la görüşmede bu konu- yu ele aldõklarõnõ belirtti. Kurtul- muş, “İşin bana da Erbakan Hoca ağabeyime de ağır gelen tarafı, bütün bu saldırıların, bu gözü dönmüş tavırların maa- lesef Hoca’nın adına yapılmış olmasıdır” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet Ba- kanõ Sadullah Er- gin, NTV’nin canlõ yayõnõnda günde- me ilişkin sorularõ yanõtladõ. Hrant Dink davasõyla il- gili Türkiye’nin AİHM’ye verdi- ği savunmayla il- gili Ergin, “ H r a n t Dink’le ilgili AİHM sa- vunması doğru de- ğil. Devlet yaşam hakkı- nı koruyamadı. Yeni başvuruyla Dink ai- lesinin ıstıraplarını azaltmaya çalışacağız. Maddi isteği ise mah- keme kendi belirleye- cektir. Bu başvuruları dava sonucundan önce yapacağız. Geri çekme olmayacak. Yeni yapılacak dostane çözüm öne- risi, önceki savunmayı bir ne- vi düzeltecek” dedi. Avcõ’nõn kitabõyla ilgili bir so- ruya Ergin, “Hanefi Avcı geldi ve kendisine karşı bir komplo olduğu konusunda dilekçesini verdi. Ama konuşurken cema- atçi yapı söz konusu olmadı. Biz dilekçeyi bakanlık içinde ince- lettik. Mahkemede bir noktaya gelince kendisi de tanık olarak dinlenecektir. Verdiği dilekçe- deki olayları araştırıyoruz. Bu incelemelerin bir yerinde müş- teki sıfatıyla dinlenecektir. Biz kitapla ilgili inceleme başlattık. Kitaptaki iddialar ispat edilir- se biz bunun üzerine gideriz. Şayet iddialar kanıtlanmazsa, bunun delilleri Avcı’dan iste- necek” yanõtõnõ verdi. ERGİN: İddialar ispat edilirse üzerine gideriz Kurtulmuş’tan Erbakan’a sürpriz ziyaret Hanefi Avcõ’nõn olay kitabõnda “En üstte- ki imam” diye nitelendirdiği ve polis teş- kilatõnõ yönettiğini öne sürdüğü ‘Kozanlı Ömer’ denilen Osman Hilmi Özdil, Polis Sandõğõ’na ait Ankara Sigorta’nõn acenteli- ğini yaptõğõ ortaya çõktõ. Polis Bakõm ve Yardõm Sandõğõ’na ait Ankara Sigorta’nõn acenteliğini yapan bir şirketin ortağõ, Öz- dil’in 42 yaşõnda olduğunu ve Ankara’da yaşadõğõnõ ortaya koydu. Özdil’e ait Yeni Master Sigorta Aracõlõk Hizmetleri Ltd. Şirketi’nin de ortaklarõndan biri olan Öz- dil, bu şirketi 13 Haziran 2006 tarihinde noter kaydõyla kurdu. Şirket 20 Nisan 2006’da da ticaret sicil kaydõ yapõlarak resmi olarak faaliyete geçti. Özdil’in, şir- ket kurulduğu günden bu yana Cengiz Öz- kan isimli bir de ortağõ bulunuyor. İkamet- gâh senedine göre Ankara’da yaşayan 1968 doğumlu ve 42 yaşõnda olan Özdil, Adana Kozan doğumlu. “Kozanlı” lakabõ- nõn da doğum yerinden geldiği sanõlõyor. Avcõ, kitabõnda emniyetteki Gülen örgütlenmesini Kozanlõ Ömer kod adlõ Özdil’in imam sõfatõyla yönettiğini yazdõ Cemaatleşmeyi belgeledi İstanbul Haber Servisi - Devlet Ba- kanı Bülent Arınç katıldığı bir radyo programında soruları yanıtladı. Arınç, CHP’nin türban sorununun çözümüyle ilgili raporla ilgili “Bun- dan sonra özgürlüklerden yana ola- caklarsa bunu fiilen ortaya koymaları ge- rekir” ifadesini kullandı. Arınç, “Bedel- li askerlik çıkacak mı” sorusunu da “Ben çıkmasından yanayım. Ama şu anda silah- lı kuvvetler uygun görmüyor, hükümet de bu kanaati şimdilik paylaşıyor. Sonrası için ümitli olduğumu söyleyebilirim” dedi. Arınç: Bedelli askerlik konusunda ümitliyim ABD’deki özel istihbarat kuruluşu Stratfor’dan AKP ve Gülen raporu ‘Polisi ele geçirdiler’
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear