25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
kultur@cumhuriyet.com.tr SAYFA CUMHURİYET 26 AĞUSTOS 2010 PERŞEMBE 16 KÜLTÜR CMYB C M Y B ESİNTİLER ZEYNEP ORAL Bayrak Yarışına Devam... “Bu bir bayrak yarışı” demişti… O, eline aldığı bayrakla, çok genç yaşta, çok hızlı koştu. Müzik aşkı ve tutkusuyla, çalışma, öğrenme, araştırma azmiyle, mükemmeli yakalamak çabasıyla, aklıyla, zekâsıyla ve en çok da sonsuz duyarlığıyla koştu, hep koştu… Koştu ve bayrağı zirveye taşıdı. Müzik ve opera dünyasının zirvesine… “Benden sonrakiler, bu bayrağı, göreceksin, daha da tepelere taşıyacaklar” diyordu… O, Leyla Gencer’di. Leyla Gencer Şan Yarışması dolu dizgin sürüyor. Bu akşam Aya İrini’de final gecesi var! Önceki gün yarıfinale kalan yarışmacıları izlerken onların heyecanlarını paylaşırken eski günlere gittim. Yıllar önce, kendini çoksesli müziğe adamış, çağdaş evrensel değerleri yüceltmiş, kalıcı işlere imza atmış müzik insanı Aydın Gün, sevgili meslektaşı Leyla Gencer adına böyle bir yarışmayı düşlemişti, düşünmüştü. Öyle ya, uluslararası opera dünyasında, bir örnek, bir referans oluşturmuş, başka hangi şancımız vardı ki? Aydın Gün yılmadı, engelleri aştı, kurumları ikna etti ve Leyla Gencer Şan Yarışması’nın ilk tohumlarını o attı… Bu yıl altıncı kez tekrarlanıyor. İstanbul Kültür Sanat Vakfı ve La Scala Akademisi işbirliği, Doğuş ve Garanti Bankası sponsorluğuyla, İstanbul 2010 Ajansı ve Borusan’ın katkılarıyla gerçekleştiriliyor. Tatil dönüşü (Tatil dediğim, Salzburg Festivali!) kendimi yarışmanın yarıfinallerine attığımda o gepegenç sanatçıların yüzlerinde, ellerinde, seslerinde, en somut biçimde heyecanı görebiliyordum. Heyecanı, endişeyi ama yarıfinale dek yükselmiş olmanın mutluluğunu da… Nasıl olmasın ki, başlangıçta çeşitli ülkelerden 119 adaydılar. İçlerinden 12 ülkeden gelen 34’ü çeyrek finallere katıldı. Sonra sayıları 6 ülkeden 17’ye indi. Günün sonunda finale kalan ve bu akşam Aya İrini’de yarışacak olan genç sanatçılar şöyle: Adelina Diaconu (kolaratur soprano/ Romanya), Anna Lapkovskaja (mezzo-soprano/ Almanya), Aylin Sezer (soprano/ Türkiye), Bahadır Noyan Coşkun (bariton/ Türkiye), Esra Çetiner (soprano/ Türkiye), Kartal Karagedik (bariton / Türkiye), Pervin Çakar (soprano/ Türkiye), Pretty Yende (soprano/ Güney Afrika) ve Sirel Yakupoğlu (soprano/ Türkiye). İlgimi çekti: Türkiye’den finalistler Ankara, Diyarbakır, İstanbul, İzmir, Kayseri, Mardin gibi farklı kentlerden geliyor… Onlara Gürer Aykal yönetiminde Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası eşlik edecek. 5. Leyla Gencer Şan Yarışması’nda birinci olan soprano Nazlı Deniz Boran da bir konser verecek. Bence kaçırmayın, o heyecanı siz de yaşayın! Üstelik dünyadan kopup referandum savaşlarına daldığımız şu günlerde sağlığa da iyi gelir! “Bu bir bayrak yarışı” diyordu Leyla Gencer. “Kazanmak değil, katılmak, parçası olmak önemlidir” diyordu. Yaşamı boyunca, son gününe dek “misyonum” dediği bir inancın peşinden koştu. Bu inanç, bu misyon içindeki müzik sevgisini, şan sevgisini, bu tutkuyu yaymaktı. Nitelikli müzik, bilgiye, birikime, düşünceye, düş gücüne, yaratıcılığa dayalı müzik aracılığıyla insanı ve dünyayı daha iyi, daha güzel kılma çabası… Bu misyon, çağdaş ve evrensel kültür bayrağını elden ele genç kuşaklara taşımaktı. Genç sanatçılara yeni olanaklar tanımak, onlara yol açmak, o yolda ilerlemelerini sağlamaktı… Ve onları yeryüzünün ortak kültür ve müzik dünyasının bir parçası kılmaktı… Bu akşam tüm finalistlere “In bocca al lupo” diyorum! (Opera dili İtalyancada “iyi şanslar”, “başarılar” niyetine sahneye çıkacak sanatçıya söylenir! “Kurdun ağzında” demektir…) zeynep@zeyneporal.com faks:0212.257 16 50 B ugün 26 Ağustos... 88 yõl önce sa- bahõn 5 buçuğunda Kocatepe’den başlayan topçu ateşi, 29 Ekim 1923’te Cumhuriyetin ilanõnõ sağlayan “Bü- yük Zafer”i de başlatmõştõ... Aynõ zaferin bağrõndan doğarak ülkeyi 40’larõn sonlarõna kadar “cumhuriyet kül- türü”yle yöneten hükümet, bugünün iktidar sözcülerince “tek parti” olmakla eleştiri- liyor; hatta “diktatör”lükle suçlanõyor. Oysa aynõ dönemde tüm ülkelerin en gad- dar diktatörlüklerle yönetildiğini herkes bi- liyor… Hele o “emperyalist kapışma” yõl- larõnda, dünyanõn belki de en demokrat ve hatta “barışçıl” yönetiminin Türkiye’de ol- duğunu “Atatürk hayranlığı”yla dile getiren yazõlarõ artõk sadece “tarih” der- gilerinde okuyabiliyoruz. Çünkü 1923’ten 40’larõn sonlarõna dek “kesintisiz” süren “Türk mucizesi”ni hatõrlatmak, dönemin doğal zorunluluğu olmasõna bakõlmaksõzõn “tek parti”yi övmekle, yani demokrasi düş- manlõğõyla eşanlamlõ sayõlõyor. Böylesi içtenliksiz bir kandõrmacaya hal- kõmõzõn “kanma” oranõ ise denebilir ki ik- tidarõn oy oranõnõ da belirliyor... 26 Mayõs 1922’de başlayan Büyük Zafer’in, 1923 sonrasõndaki tüm devrimci atõlõmlarõnõ bü- tünüyle inkâr etmek, günümüzün sözde “de- mokrasi”(!) ve “kalkınma”(!) söylemlerinin te- melini oluşturuyor. MUCİZEVİ İLK YILLAR İşte tam bunlarõ düşünürken, internetten gelen bir “durum değerlendirmesi” ne demek iste- diğimin eşsiz bir “belgesel”iydi… 1923-50 arasõndaki “kazanım”lar ile son yõllarda “yiti- rilenler”i bir arada listeleyen görsel sunumu, bu yazõda özetlemem bile olanaksõz… Ancak ilk üç yõl (1923-26) ile son yõllarõ kõyaslamak, 40’la- rõn sonlarõna dek süren ‘tek parti dönemi’ni “si- yaseten karalayanlar”a tesir etmese bile, on- lara akõl almaz bir aymazlõk içinde “kananlar”a belki anlamlõ bir hatõrlatma olabilir… YIL 1923: CHP kuruldu; genel başkanlõğõna Atatürk seçildi. Ankara başkent oldu. Cumhu- riyet ilan edildi; Turing ve Otomobil Kurumu ku- ruldu. YIL 1924: Hilafet kaldõrõldõ; Tevhid-i Tedri- sat (Öğretim Birliği) kabul edildi; İlköğretim zo- runlu hale getirildi. Lozan Antlaşmasõ yürürlü- ğe girdi. Ankara planlandõ. İstanbul-Ankara arasõnda ilk yolcu uçağõ seferi yapõldõ. İlk mil- li sigorta, Anadolu Sigorta faaliyete geçti. Top- kapõ Sarayõ müze olarak ziyarete açõldõ. Gölcük’te ilk tersane ve Devlet Demiryollarõ; Türkiye İş Bankasõ; Türk Kadõnlar Birliği; Cumhurbaş- kanlõğõ Orkestrasõ; Tütüncüler Bankasõ; Kara- cabey Harasõ; Milli Sahne Ankara’da ilk tiyat- ro olarak kuruldu. ‘Türkiye Cumhuriyeti’ ya- zõlõ ilk madeni para tedavüle çõktõ. Atatürk’ün önerdiği ve ismini verdiği Cumhuriyet gazete- si yayõna başladõ. YIL 1925: Danõştay; Türk Hava Kurumu; İs- tanbul’da Liman İşleri inhisarõ kuruldu. Köylü- lerden alõnan Aşar Vergisi kaldõrõldõ. Eski Eser- ler ve Müzeler Genel Müdürlüğü kuruldu. Sa- nayi ve Madenler Bankasõ Kanunu ile şeker fab- rikalarõ kurulmasõna ilişkin kanun ve Ticaret ve Sanayi Odalarõ Kanunu kabul edildi. Anadolu Ajansõ, anonim şirkete dönüştürüldü. Gazi Or- man Çiftliği kurulmaya başlandõ. Eskişehir Cer Atölyeleri’nde demiryolu malzemesi üretecek bi- rimler hizmete girdi. Adana Mensucat Fabrikasõ üretime başladõ. İlk Cumhuriyet altõnõ basõl- dõ. Adana ve Bergama müzeleri açõldõ. An- kara’da Türk yapõmõ ilk planör uçuruldu. YIL 1926: Demir çelik sanayiinin kurul- masõna ilişkin kanun yayõmlandõ. Uluslararasõ saat ve takvim uygulanmasõna başlandõ. Türk Medeni Kanunu yürürlüğe girdi, kadõn er- kek eşitliği sağlandõ. Kabotaj Kanunu yü- rürlüğe girdi. Türk Telsiz Telefon Şirketi; Tarõm Satõş Kooperatifleri ve Birlikleri; Ba- kõrköy Çimento Fabrikasõ kuruldu. Eski- şehir Uçak Bakõm İşletmesi; Alpullu Şe- ker Fabrikasõ; Ankara otomatik telefonu iş- letmeye açõldõ. İstanbul’da inşaat demiri üre- ten ilk haddehane ile Amasya, Sinop ve To- kat müzeleri; Kayseri Uçak ve Motor Fab- rikasõ; Uşak Şeker Fabrikasõ ile Ankara Pa- las ve Gaziantep’te Mensucat Fabrikasõ iş- letmeye açõldõ. VE ‘SATIŞ’ YILLARI YIL 2003: SEKA Balõkesir; Taksan Takõm Tezgâhlarõ Sanayii; TZDK Sakarya Traktör İş- letmesi; PETKİM Standart Kimya şirketi; TE- KEL Çankõrõ Kaya Tuzlasõ; SEKA Aksu İş- letmesi; Sümerbank Nazilli Basma Fabrika- sõ; Kuşadasõ Limanõ; SEKA Kastamonu İş- letmesi; Gerkonsan Gerede Çelik Kons- trüksiyon ve Teçhizat Fabrikalarõ; Trabzon, Dikili Limanõ; SEKA Taşucu Tersane Ala- nõ; SEKA Çaycuma İşletmesi ve TCDD İz- mir Limanõ satõldõ! YIL 2004: SEKA Karacasu İşletmesi; EBK Manisa Et ve Tavuk Kombinasõ; ETİ Bakõr İşletmeleri; TEKEL Sekili Tuz- lasõ; Bursagaz; ETİ Elektrometalurji; Sü- mer Holding Bakõrköy İşletmesi; Kütahya Şe- ker Fabrikasõ; THY’deki kamu hisselerinin yüzde 23’ü satõldõ… ETİ Gümüş; SEKA Arda- nuç İşletmesi; Sümerbank Diyarbakõr İşletme- si; Çayeli Bakõr İşletmeleri; TÜGSAŞ’a ait Gemlik Gübre Sanayii; TEKEL Alkollü İçkiler Sanayi (İki yõlõ ödemesiz 292 milyon dolara alan şirket 2 yõl sonra 920 milyon dolara Amerika- lõlara sattõ. Devlet yaklaşõk 600 milyon dolar za- rar ettirildi) satõldõ!... TEKEL İçki bölümünün satõşõnõn ardõndan 9 fabrika kapatõldõ. ESGAZ; ETİ Krom; Tümosan Türk Motor Sanayii ve İG- SAŞ (İstanbul Gübre Sanayii) satõldõ! YIL 2005: Sümerbank Manisa Pamuklu Men- sucat satõldõ. SEKA’ya ait üretim yapan 120 te- sisin yõkõmõ tamamlandõ… Sunumda deniyor ki; “AKP bu eserleri sa- tarken bir taraftan da Cumhuriyet tarihinin en çok borçlanan iktidarıdır. Sadece 2003- 09’da tüm Cumhuriyet tarihindeki hükü- metlerin toplam borçlarından daha fazla borç yapılmıştır (450 milyar TL). Dış borç- lar ise 269 milyar dolardır.” Diğer taraftan, bu kadar satõşa rağmen sade- ce 2009 yõlõnõn bütçesi Cumhuriyet tarihinin re- korunu kõrarak 52 milyar TL açõk vermiştir… Ne diyelim? Allah, hiç değilse şu ramazan gün- lerinde Cumhuriyet Devrimi’nin ilk yõllarõnõ “tek parti” diye eleştirenlere akõl fikir ihsan etsin… ‘Cumhuriyet kültürü’nü satıyorlar Satılan Sümerbank mı; SEKA mı; TEKEL mi?.. Yoksa Türkiye mi? “ne banka bırakacağız, ne fabrika Ne de işletme. Liman da bırakmayacağız. Hepsini satacağız!” “Sümerbank tarihten siliniyor. Elinde bir şey kalmadığı için ismini de kaldırıyoruz.” Kemal Unakıtan (Eski Maliye Bakanı) Devrimin ilk yõllarõndaki ulusal kazanõmlar son birkaç yõl içinde satõlarak tüketildi... Kültür Servisi - Uluslararasõ üne sahip heykel sanatçõmõz İlhan Koman’õn “Hulda Festivali Sanat ve Bilim Yolculuğu Projesi” kapsamõnda Mart 2009’da Stockholm’den İstan- bul’a doğru yola çõkan “M/S Hulda” adlõ gemisi, bugün Selanik’e ulaştõ. Amsterdam, Antwerp, Bordeaux, Lisbon, Barcelona, Napoli liman kentlerinde gerçekleştirdiği etkinlik- lerin ardõndan bugün Selanik Lima- nõ’nda Selanik Kenti Kültür Heyeti, Gençlik Genel Sekreterliği, ArtBOX. Gr yaratõcõ sanatlar yönetimi, Make- donya Çağdaş Sanatlar Müzesi, TC Selanik Başkonsolosluğu ile FO- RUM Avrupa Kültürel Değişimleri Selanik şubesinin ev sahipliğindeki açõlõş etkinliğinde SourLiBooM sa- natçõ grubu, etkinliğe özel olarak ta- sarladõklarõ “Her Yolculuk Bir Dön- üştür” adlõ performansõ sunacak. Hulda gemisi üzerindeki İlhan Ko- man’õn bilimsel içerikli 20 eserinin yer aldõğõ sergi de 27 Ağustos - 5 Eylül tarihleri arasõnda ziyarete açõk olacak. Festival kapsamõnda düzenlenecek ve 10- 12 yaş grubunu hedefleyen “Metal Dünyası” başlõklõ atölyelerde Ma- kedonya Çağdaş Sanatlar Müzesi Koleksiyonu’ndan tanõnmõş Yunan sanatçõlarõna ait yapõtlar kullanõlarak sanat, bilim ve teknoloji arasõndaki ilişki ele alõnacak. Ayrõca etkinlik kap- samõnda çağdaş sanatçõlarõn video gösterimlerinden genç sanatçõlara yönelik özel atölye çalõşmalarõna, özel performanslara kadar birçok yan etkinlik yapõlacak. Hulda, son durağõ Selanik’ten sonra İs- tanbul’a 21 Eylül’de iki ay boyunca demir atacak ve bu süre boyunca bir- çok etkinliğin merkezi olacak. Hulda son durağında İlhan Koman’ın gemisi 21 Eylül’de İstanbul’da Kültür Servisi - Devlet Tiyat- rolarõ’nda önceki sezonlarda sah- neye konmasõ planlanan ancak Devlet Tiyatrolarõ’nõn bazõ dra- maturglarõ tarafõndan oyunun Osmanlõ padişahlarõnõ küçümse- diği yönündeki raporlarõyla askõ- da kalan tartõşmalõ Cervantes’in “Büyük Sultan Katalina” oyu- nu, ilk olarak Devlet Tiyatrolarõ, İspanya Ulusal Tiyatrosu ve İs- tanbul Cervantes Enstitüsü işbir- liği ile 30 Haziran - 4 Temmuz 2010 tarihleri arasõnda İstan- bul’da sahnelenmişti. Oyun yeni sezonda Ankara Devlet Tiyatro- su yapõmõ olarak sahnelenmeye devam edecek. Ancak oyuna ilişkin Meclis’e soru önergesi veren MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural Kül- tür ve Turizm Bakanõ Ertuğrul Günay’a, eserde “oynanamaz” raporundaki hassasiyetleri dikka- te alan düzenlemeler yapõlõp ya- põlmadõğõnõ, DT’nin ‘kendi ec- dadını aşağılayan’ bir oyunu sahnelemesinin milli kültüre na- sõl bir katkõ sağlayacağõnõ sordu. Günay ise soru önergesine ver- diği cevapta: “Cervantes tara- fından yazılan Büyük Sultan oyunu, İspanyol rejisör Jose Maria Pau ile başdramaturg Fürüzan Tercan’ın çalışmasıyla, ulusumuzun milli ülküleri göz ardı edilmeden yeniden düzen- lenmiştir” dedi. Din ve aşk arasõndaki çatõşma üzerine kurulu oyun, Sultan III. Murad ile Oviedolu Katalina arasõndaki ilişkiyi konu alõyor. Tartışmalı oyun ‘Büyük Sultan Katalina’ B İ R S Ü R E Ö N C E A S K I D A K A L A N O Y U N Y E N İ S E Z O N D A D A S A H N E L E N E C E K Adalar’da Yunan halk dansları Kültür Servisi - Yunanistan’õn Peloponnese kentinden gelen Yunan halk danslarõ topluluğu Egio Folklor Ekibi, 29 Ağustos’ta saat 17.00’de Heybeliada İskele Meydanõ’nda, saat 19.00’da ise Burgazada İskele Meydanõ’nda gösteri yapacak. 1978 yõlõnda kurulan Egio Folklor Ekibi, danslarõyla 1982’de Uluslararasõ Kuzey İtalya Corizia Festivali’nde üçüncülük, 1991’de Belçika Festivali’nde birincilik sahibi oldu. Tevfik Çavdar’dan imza günü Kültür Servisi - İktisatçõ-yazar Tevfik Çavdar 28 Ağustos’ta Kadõköy’deki Nâzõm Hikmet Kültür Merkezi’nde düzenlenecek imza günüyle okurlarõyla buluşuyor. Saat 18.00-20.00 arasõnda gerçekleşecek buluşmada Çavdar, okurlarõyla sohbet ederek kitaplarõnõ imzalayacak. Şu sõralar iki kitap üzerinde çalõşmakta olan Çavdar’õn yakõn dönem çalõşmalarõ, “Kapitalizmin Yaşattõğõ Cehennem” ve “Türkiye’nin Yüzyõlõna Romanõn Tanõklõğõ” Yazõlama Yayõnlarõ’nca yayõmlandõ. Silivri’de “Duruşmaları İzleme Eylemi” ? Hukuk çiğnenerek ? Özgürlükleri ellerinden alõnan ve yargõlanan tüm insanlarõmõzõn ? Silivri’deki duruşmalarõna TANIK olmamõzõ isteyen M. Balbay ve T.Özkan’õn çağrõsõna uyalõm, “Duruşmaları İzleme Eylemi”ni sürdürelim. • “Duruşmalarõ izleme eylemi”mizi sürdürüyoruz. • Dava sürecinde yine her Cuma gidilecek. • Saat: 08.00’de c’in bahçesinde olalõm. • Başvuru : 0535.636 59 11-0506.787 40 67-0532.713 22 43 SAHİBİNDEN KİRALIK OFİS GÜMÜŞSUYU’NDA ANACADDEDE TARİHİ BİNADA 160 M2 3.500.00 TL TEL: 0532 615 61 45 ÇAĞIN MOTEL ASSOS Telefon: 0 286 723 44 61 - 0 533 382 43 71 Sessiz Tatil Şişli Yunus Emre Lisesi’nden 2009 yõlõnda aldõğõm diplomamõ kaybettim. Hükümsüzdür. SEVİNÇ SARI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear