25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
KURTIZANMEZARLARI UZUNsaçlarıiçindeyatıyorlar kahverengi,derince içe geçikyüzlerle. Gözlerkapalısanki pek uzaklardan. Iskeletler,ağızlar,çiçekler.Ağızlarda düzgün dişlerbirseyahat içinsatranç takımıgibi fildişindensırasıra dizilmiş. Veçiçekler,sarı inciler,ince kemikler, ellerve gömlekler,solan doku içe çökmüş kalpüzerinde.Ama orada o yüzüklerin,tılsımların ve gözmavisitaşlann altında(ensevgilianı) durur sakindehlizgömütlüğüsoyun, kemere dek çiçek yapraklarıyladolu. Veyinesarı boncuklar,etrafa yuvarlanmış,- pişmiştopraktan çanaklar,yuvarları kendiresmiylesüslenmiş,yeşilparçaları çiçeklergibikokan merhem kaplarının, ve küçükTanrılannsuretleri:ev sunakları, tutkunTanrılarkurtizangöklerinde. Parçalanmışkuşaklar,yassı skrabeler, dev gibisoyun ufakflgürleri, gülen birağızve dansçılarve koşucular, altınçengelliiğneler,küçükyaylarabenzer hayvanve kuş nazarlıklarıav için ve uzun iğneler,süslü ev eşyası ve kırmızızeminyuvarlakbircam kınğı, üstünde, birgiriştesiyahtanımlıkgibi, gerginbacaklarıbirdörtlü.koşumun. Veyineçiçekler,yuvarlanıpdağılmış boncuklar, küçükbirrubabınparlakbelleri, ve sislergibiinentüllerarasında, ayakkabıkozasındançıkmışgibi: ayak bileğininhafiffelfeleği. Eşya doluöyleyatıyorlar, değerlişeyler,taşlar, oyuncaklar,ev eşyası, parçalanmışsüsler (başka ne düşmüşse içlerine), ve karanyorlarbirnehirdibigibi. Nehiryataklanydılar, üzerlennekısahızlıdalgalarhalinde (gelecekyaşama doğrugitmekistiyordular) birçokdelikanlınınbedenleriatılıyor ve içlerindeerkeklerinselleriçağıldıyordu. Vebazan koptularoğlanlardağlarından çocukluğun,çekingenaşağıya indiler ve zemindekieşyayla oynadılar, eğimduygularınayapışana kadar. Sonra doldurdulardüz duru suyla bütün genişliğincebu geniş yolu ve derinyerlerdeburgaçlar ve yansıttılarilkkez kıyılan ve uzak kuş ötüşlerini-, bu sırada yukarda tatlıbirülkeninyıldızlıgeceleri gökyüzündebüyürken,hiçbiryerde kapanmadılar. ORPHEUS,EURYDIKE,HERMES BU,n.ıhlanngarip maden ocağıydı, sakingümüş madeni gibiyürüdüler damar damar onun karanlığıiçinden.Kökler arasından insanlaragiden kanfışkırdı, ve porfirgibiağırgörünüyordukaranlıkta. Kayalarvardıorda ve cansız ormanlar.Boşluküzeriköprüler ve o büyükboz körgölet, uzakbirzeminüstünde asılıydı yer üstünde yağmurgöğü gibi. Veçayırlararasında, düz ve sabır dolu, görünüyordubiryolunsolukşeridi, serilmişuzun birsolgunlukgibi. Vebu tek yoldangeldiler. Mavipaltoluzayıfadam önden, dilsizve sabırsızöne bakar görünüyordu. Çiğnemedenyutuyorduyoluadımları büyüklokmalarhalinde;ellerisarkıyordu ağırve kapalıkıvrımlanninişinden ve habersizdilerhafifrebaptan, sağ elinuzantısıydısanki zeytindalınauzanan gülçubuklangibi. Veduyulansanki ikiyeayrılmıştı: bakışıbirköpek gibiönünden gidiyor, geridönüyor,geliyorduve hep ötede ve bekleyerekdiğer dönemeçte duruyordu, işitimiysebirkokugibigeri kalıyordu. Bazansanıyorduyetemıiş gibi öbür ikisiningidişinekadar, onlarbütün bu yokuşuarkadan yürüyeceklerdi. Sonra yinebu yalnızcakendiçıkışının yankdanmasıydı ve paltosununarkasında kalan o ama kendikendine,geliyorlarişte, diyordu; yükseksesle söyledibunuve yankısının söndüğünü işitti. Geliyorlarmışişte, oysa ancak bunlar fevkaladesessiz giden ikikişiolabilirdi. Dönebilseydi birkez arkaya (geriyebakış daha tamamlanmasıgereken bütün bu işin bozulmasıolmasaydı),görecektionları, susarak arkasındangelen bu ikisessizi: Gidişinve geniş bildiriminTanrısını, yolculukbaşlığıçakırgözlerinüstünde, incedeyneği bedenin önünden taşıyarak ve kanat çırparakayak bileklerinde; ve sol elineverilmiş:onlar. Öylesinesevilen,kibirrebaptan ağıtçıkadınlardandaha fazlayakırıma çıkardı; yakınmalardanbirdünya olurdu,orada her şey birkez daha vardı:ormanve vadi ve yolve belde, tarla ve nehirve hayvan; ve bu yakını-dünyasıetrafında,salt diğer yeryüzüetrafındaolduğugibi,birgüneş ve yıldızlısakin birgök dönerdi, biryakını-göğübozulmuşyıldızlarla-: Buöylesinesevilen. Amayürüdüo Tanrı’nınelinde, adımısınırlıuzun kefenbezlerinden, güvensiz,uysalve sabırsızlanmadan. Içinedönüktü, uluumutlubirigibi, ve önden giden adamı düşünmedi, yaşama çıkanyoluda. içinedönüktü.Veölmüşolması dolduruyorduonu doyumla. Birtatlılıkve karanlıkyemişigibi, öylesinedoluydukendibüyükölümüyle, yeniydiyanibu, o birşey anlamadıbundan. Yenibirkızlıkhalindeydi ve dokunulmaz;cinsiyetikapalıydı taze birçiçek gibiakşama doğru, ve elleriöylesinekesilmişti evlenmekten,yeğnikTann’nın sonsuz sakin,yöneltendokunuşu bile incitiyordufazlailerigiden samimilikgibi. 0 artıkbu sarışınkadındeğildi, şairinşarkılanndazaman zaman andınlan, artıkgeniş yatağınkokusuve ada değildi ve o adamın malıdeğildiartık. Çözülmüştüartıkuzun saç gibi ve teslimolmuşdüşen yağmurgibi ve dağıtılmışyüz kat stok gibi. 0 artıkköktü. Vebirdenbire Tanrıonu tuttuğu vakitve sesinde acıyla şu sözlerikonuştuğunda:0 arkasına döndü -, birşey anlamadıve alçaksesle dedi: Kim? Uzakama, berrakçıkışkapısıönünde koyu, duruyordubiri,siması tanınmıyordu.Durupbakıyordu, birçayırpatikasınınşeridindegibi yas dolu bakışlabildirimTanrısı’ susarak döndü, bu aynıyoldan geridönmüş olansureti izlemekiçin, adımısınırlıuzunkefenbezlerinden, güvensiz,uysalve sabırsızlanmadan. ALKESTİS IŞTEbirdenbirearalanndaydıulak, birdaha pişirilendüğün aşının içineatılanyenibirkatkıgibi. Sezmediler,içkiiçenler,Tann’nın gizlidengelişini,Tannlığını ıslakbirurba gibikendinesaklayarak ve onlardanbirinin,bu ya da şu, geçip gittiğigöründü.Amabirdengördü konuşmanınortasında konuklardanbiri genç ev sahibinimasanın baş ucunda yukanyaçekilmişgibi,artıkuzanmıyor, ve her yerde ve bütünvarlığıyla ona ürkünçseslenen biryaban şeyi yansıtarak. Vehemen sonra, karışımdurulaşırcasına, sessizlikoldu;yalnızbirtümceyleyerde bulanıkgürültüyleve tortusuyla düşen pelteleşmenin,hemen boğuk beklemişkahkaha kokarak. Veo an tanıdılarsınmgibiTanrı’yı, ve ordakiduruşuyla,içten bildirimledolu ve amansız,- bildilerneredeyse. Yinede, bu söylendiğizaman, daha fazlaydı bütün bilinenden,hiç kavranacakgibideğil. Admetölmeli.Nezaman? Busaat. 0 ama kırdıkorkununçanağını parça parça ve uzattıellerini içinden,Tann’ylapazarlıketmek için. Dahayıllar,birtek yıldaha gençlik, aylar,haftalar,birkaçgün daha, ah, günlerdeğil,geceler, birtek, birtek gece daha, yalnızbu: bu olsun. Tanrıhayırdedi,ve o zaman çığlıkattı, ve bağırdıve durmadıve bağırdı anasınındoğururkenattığiçığlıkgibi. Veyanaştı ona, yaşlıbirkadın,• ve baba da geldi,yaşlıbaba, ve durdu ikisi,yaşlı,yaşlanmışve çaresiz, bağıranınyanında,birdenbire,sanki hiç bunca yakın onlarabaktı,sustu, yutkunduve dedi: Baba, çok mu önemlisenin içinbu arta kalan, sarmanıengelleyenbu tümce? Git,dök onu. Yasen, sen yaşlıkadın, ihtiyarana, daha ne yapıyorsunburada: sen doğurdun. Veikisinide tuttu kurbanlıkhayvangibi birkavrayışta.Birdenbıraktı ve yaşlılarıöteye itti,fikirdolu,ışıltıyla, ve soluklanarak,çağırarak:Kreon,Kreon! Vebundan başkası değil;bu isimlerden başka birşey değil. Amaçehresinde duruyordudiğerşey, söylemediğişey, isimsizbeklentiyle, genç arkadaşına, sevgiliye ateşli uzatırgibişaşkın masanın üstünden. Yaşlılar(durduorda),görüyormusun,fidye değiller, tükenmişlerve kötülerve nerdeyse değersizler, sen ama, sen, bütün güzelliğinle- O an ama dostunu görmediartık. Geridekaldı,ve gelen, o kadındı, nerdeyse birazdaha ufakbildiğinden hafifve üzgün solgungelingiysisiiçinde. Diğerlerininhepsi ona geçit, aralarındangeçiyorve geliyor-: (birazdan burada olacak onun acıylaaçılankollarıarasında). Amao öylebeklerken,konuşurkadın;ona değil. Tanrı’yakonuşur,ve Tannonu duyar, ve hepsi sanki onu ancak Tann’daişitir: Kimseonun yerineyedek olamaz.Ben olurum. Benyedeğim.Çünkükimsesonuna varmış değil benimolduğumca. Nekalırkibana geriye burada oluşumdan? Iştebudurya, öleceğim. Söylemedimisana, sana havaleettiği zaman, o içerde bekleyenyatağın, yer altıdünyasınaait olduğunu?Benveda ettimya. Vedaüstüne veda. Başka hiçbirölen daha fazlasınıalmaz. Ben gittimya, şimdikocam olanınaltındagömülü olan bütün bunlar,dağılsın,erisindiye-. Öyleyseal götür beni:ben onun için• ölüyorumya. Veaçıkdenizde rüzgarınordan oraya atlamasıgibi, öyleyanaştıTannnerdeyse ölübirine yaklaşırgibi ve birdenartıkonun kocasındanuzaktaydı, ona, ufakbirişaretlegizliolarak, bu yeryüzününyüzyaşamınıfırlattı. O ama sendeleyerekikisinedoğru atıldı onlarabirdüşte gibiuzandı.Onlaryürüdüler çoktan girişkapısınadoğru,kadınlarorada ağlayarakyığışıyorlardı.Amabirkez daha kızınyüzünügördü, ona dönmüştü birgülümsemeyle,birumutgibiaydınlık, sanki birvaade benziyordu:büyümüş gerigelmişderinölümden ona, yaşayana - Ozaman aniden kapadıyüzünü,dizçökmüş halde, bu gülümsemeyibirdaha hiçgörmesin diye.. Şiiıieıindevamıgeleceksayımızda.. r (‘ iirAtlası CEVATÇAPAN Rainer Maria RILKE/Şiirler/ Yüksel PAZARKAYA <Uzunsaçlarıiçindeyatıyorlar> em Yayınları’nln yaylmladlğıRilke’ninBütün Şiirlendlzıslnlnonuncu kItablolarakYeniŞiirler(Neue Gedichte)sonbaharda yayına hazIrlanIyor.Kitapçıkmadan önce birkaç örnek sunuyoruz. u -J w -J CUMHURIVET KİTAP SAYI 1071 SAYFA 27
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear