25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
CMYB C M Y B 8 TEMMUZ 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Önce bir ışık çizgisini gördüm, ardından kızıl ışıklar saçarak dağların ardından kaybolan güneşi... Bir ateş topunun patlaması gibi bir şeydi. İçimde hüzün, acı iç içeydi. PKK, karakol baskınlarını sürdürüyordu. Kanla beslenen terör örgütü Kuzey Irak’tan en ağır silahlarla sınırı aşıp Türkiye’ye giriyordu. Böyle duygular içindeyken nasıl bir yazı yazabilirdim. Öte çağlardan gelmiş kuş seslerini özlemiştim, nisan yağmurlarını... Yaşama dair ne varsa onları anlatmak istiyordum aslında. 1789 Fransız Devrimi tıpkı Edison’un bulduğu bir ampul gibi tüm dünyayı aydınlatmıştı? Çağdaş toplumlarda, bilgisayar gibi, uçak gibi, gemi gibi, saatte 400 kilometre hız yapan tren gibi, uzay gemisi gibi “insan hakları” da tüm dünyada hızla yayılırken, niçin İslam coğrafyasında özellikle Ortadoğu’da, Çin’de vb. yayılmıyordu. Bir televizyon kanalında 12 Eylül’de anayasa paketinin halkoylamasına sunulacağını açıklayan AKP’li bakana, orada olsaydım şu soruyu sorardım: “Hani Türk insanı 2010 yılında AB ülkelerinde özgürce dolaşacaktı?” Ardından da eklerdim: “Yoksa Başbakan AB yerine Suriye mi demek istemişti?” Bu arada “Mavi Marmara” gemisi geldi aklıma... Gazze’ye giderken 9 yurttaşımızı İsrail komandoları öldürmüştü. İsrail bugüne değin özür diledi mi? Gözlerimi yumdum bir ara. O ışık çizgisini ve dağların ardından yavaş yavaş kaybolmaya başlayan ateş topunu anımsadım. Belki Kaçkarlar’daydım o sırada belki de Silifke’de, Toroslar’ın eteğinde ne bileyim Taşucu’nda, Datça’da. Hani bir ara “Türkiye’nin ekseni nereye kaydı” tartışması yaparak vakit geçiriyorduk... Türkiye’nin ekseninin Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünden sonra kaymaya başladığını ne çabuk unutmuştuk? 12 Eylül faşist darbesiyle, Güneydoğu’da insanlarımıza havadan ayetler atan düşünce, Atatürk’ün kurduğu Türk Dil ve Türk Tarih Kurumu’nu kapatırken tarikatları koruyup kollamamış mıydı? Yakılan kitaplar, işkenceden geçen gençler, işçiler, öğretmenler, bilim insanları... Devrimcilerin, solcuların, sosyalistlerin, sözde değil özde Kemalistlerin, aydınların üzerinden silindir gibi ezilip geçilmesi, bir daha toplanamamaları, darmadağın olmaları. Hepsi birer ABD projesiydi, e- muhtıra ve 28 Şubat da... Bu ülkede “demokrasi ekseni” 30 yıl önce kırılmıştı... Eksen zaten “İslam devleti”ne kaymıştı... 1983 seçimlerinden sonra, ABD projeleri devreye sokulmuş, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra “tarikat okulları” Orta Asya cumhuriyetlerinde baharda açan papatyalar gibi birer birer açmaya başlamıştı. Bu ülkede demokrasinin gelişmesini istemek, faili meçhul cinayetlerin aydınlanmasından yana tavır almak, insan haklarını, temel hak ve özgürlükleri savunmak, yargının bağımsızlığını savunmak neredeyse suç... Asıl olan çağdaşlığı, uygarlığı savunmak suç bence! AKP iktidarını koşulsuz destekleyeceksin; “demokratik açılım masalını” sonuna dek savunacaksın; Türkiye’nin sosyal, ekonomik, kültürel sorunları karşısında sınıfsal analiz yapmayacaksın; Güneydoğu’da 14-15 yaşındaki çocukların taş attıkları için zindanlara atılmalarına karşı çıkmayacaksın... Eğer bunları yaparsan yandın! Aydın Engin (T24.com.tr) 30 Haziran 2010’da “Bu durum ne durum acep?”sorusuna yanıt ararken şöyle diyordu: “Marksist literatürde ‘devrimci durum’ diye bir kavram vardır. En kestirmeden tanımlarsak ‘yönetenlerin eskisi gibi yönetemez, yönetilenlerin bu koşullarda yönetilmeye razı olmaz hale geldikleri’ bir durumdur.” Bir gün önceki yazımda belirttiğim bu konuyu bir de Aydın Engin’den okuyalım: “Tabii yönetenler yönetemez, yönetilenler de yönetilemez hale geldiklerinde eğer iktidarı almayı hedeflemiş ve alabilecek güce ulaşmış bir ‘Marksist Parti’ yoksa devrimci durum kısa sürede kargaşaya, anarşiye, faşizme kadar gidebilecek bir siyasal ortama da ebelik edebilir.” Olayın özeti budur ve Türkiye bunu yaşamaktadır 8 Temmuz 2010’da... Onlar emekçinin evreninde değil, sermayenin evreninde yaşayıp her konuda her kişiyle işbirliği yaparlar. Bu Türkiye olur, bir kurum olur fark etmez. Haddime düşmez ama Marksizmi bilmeyen, solcu olarak ortalıkta dolaşamaz! Biraz hayal kurdum, biraz da gerçeklere değindim... O ışık çizgisindeydim düşlerimle birlikte, belki Toroslar’da, belki Kaçkarlar’da, belki de Malabadi Köprüsü’nde... Sahi neredeydim? Emperyalizme karşı “Tam bağımsız Türkiye” diyen o noktada... Aydınlanma çizgisinde... POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Ben Neredeyim?.. hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 BAKIRCI REST ÇEKTİ: BAŞKANLIKTAN DA İSTİFA EDERİM ‘İkincieş’önerenAKP’li başkana ihraç yolu ÖMER ŞAN / ERDEM GÜL RİZE / ANKARA - Kürt sorunu- nun çözümü için “ikinci eş” öneri- sinde bulunan AKP’li Rize Belediye Başkanõ Halil Bakırcı, partisinden ihraç edil- menin eşiğine geldi. Bakõrcõ ise ihraç edil- mesi halinde belediye başkanlõğõndan da isti- fa edeceğini açõkladõ. Rize’nin AKP’li be- lediye başkanõ Bakõrcõ, Kürt sorununun çözümü için “hasım değil hı- sım” diye ifade ettiği anlayõşla “Doğu ve Gü- neydoğu’dan ikinci eş alınması” önerisini or- taya atmõştõ. Bakõrcõ, çõ- kan haberleri yalanlaya- rak, kamuoyundan özür dilediğini söylese de AKP Genel Merkezi in- celeme başlattõ. İnceleme çerçevesin- de İstanbul Milletvekili Mehmet Sekmen ve Düzce Milletvekili Metin Kaşı- koğlu Rize’ye giderek Bakõrcõ ile görüştü ve bir rapor hazõrladõ. Ra- porda, Bakõrcõ’nõn sözlerini “iyi ni- yetle sarf ettiği ancak maksadını aştığı” belirtildi. Bu konuşmanõn parti programõna aykõrõ olduğuna dikkat çekilen ra- porda, Bakõrcõ’nõn tüzüğün ilgili mad- desi gereğince ihraç istemiyle ceza- landõrõlmasõ için disiplin kuruluna sevk edilmesi istendi. Bakõrcõ hak- kõndaki son kararõ da Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan’õn vere- ceği bildirildi. Erdo- ğan’õn da “Bakırcı’nın partiden ihraç edil- mesi ancak başkan- lık görevine devam etmesi” yönündeki önerilere sõcak bakma- dõğõ iddia edildi. Bu hafta içinde di- siplin kuruluna sevk edilmesi beklenen Ba- kõrcõ ise kararla ilgili olarak “Rize’ye gele- rek inceleme yapan milletvekillerine, be- lediye başkanlığın- dan istifa edeceğimi ancak partiden isti- fa etmeyeceğimi söy- ledim. Onlar da ge- rekli incelemeyi ya- pıp ihracımı istediler. Ben de bele- diye başkanlığından istifa edeceğim. Bu yönde karar aldım” dedi. Gelişmelerin ardõndan Rize’de ku- lislerde de Bakõrcõ’dan sonra kimin be- lediye başkanlõğõ görevine getirileceği konuşulmaya başlandõ. CHP İZMİR Bulgun yönetimi istifa etti İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - CHP İzmir İl Başkanõ Ekrem Bul- gun ve yönetimi istifasõ- nõ duyurdu. Deniz Baykal’õn terci- hiyle il başkanlõğõna seçilen Bulgun, Kemal Kılıçda- roğlu’nun genel başkan se- çildiği kurultay sürecinde örgütün görüşlerini yansõ- tamamakla eleştiriliyordu. Son olarak yönetim kuru- lundan 14 kişinin istifa ede- rek il yönetiminin düşme- sini sağlayacağõnõn anla- şõlmasõ üzerine istifa kara- rõ alan Bulgun, bunu üye- lerle birlikte yaptõğõ basõn toplantõsõyla duyurdu. Bul- gun, “Genel başkan, genel sekreter, merkez yönetim kurulunu temsil eden üye- ler, bir il yönetimiyle uyum içinde çalışmazsa o partide büyüme olmaz. Ben bunu şahsen hisset- tim. Beni anlayamadıkla- rını ve anlayamayacakla- rını düşünüyorum” dedi. Bulgun ve üyelerin isti- fa metninde şu cümleler yer aldõ: “Basında çıkan bazı yayınlar, örgüt için- deki hareketlenmeler, yö- netim kurulumuz üze- rinde oynanmak istenen oyunlar göz önüne alına- rak, genel merkezimizin de önünü açmak ve İz- mir’de yine parti içi barışı sağlamak amacıyla yö- netim kurulumuz istifaya karar vermiştir.” İstifa dilekçesinde yer alan “yönetim kurulu- muz üzerinde oynanmak istenen oyunlar” ifadesi tartõşma yarattõ. Yönetim kurulu üyelerinden başta Ali Rıza Kaya ve Rıfat Özer olmak üzere Bir- can Gül ve Çetin Altın- dağ metne şerh koydu. Seçimbarajõnõnyüzde7’yedüşürülmesiiçinhazõrlananöneribuhaftaTBMMBaşkanlõğõ’naverilecek CHP’denbarajaçõlõmõ TÜREY KÖSE ANKARA - CHP’de kurultay sonrasõ politika değişikliklerinin ilk somut göstergesi olan ve se- çim barajõnõn yüzde 7’ye düşü- rülmesini öngören yasa önerisi bu hafta TBMM Başkanlõğõ’na verilecek. CHP’nin önceki genel başka- nõ Deniz Baykal, “etnik siyaset yolunun açılmaması için” yüz- de 10 barajõnõn düşürülmesine karşõ çõkõyordu. Kemal Kılıç- daroğlu ise kurultay konuşma- sõnda barajõn düşürüleceği sö- zünü verdi. Barajõn düşürülme- si için yasa değişikliği önerisini hazõrlayan CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Hakkı Süha Okay, “Neden yüzde 5 değil de, yüz- de 7” sorusuna şu yanõtõ verdi: “Anayasadaki ‘yönetimde istikrar’ ve ‘temsilde adalet’ il- kelerini bir araya getirmek için. Yüzde 5 seçim barajı, yönetimde istikrarı sıkıntıya sokabilir. Temsilde adaleti en geniş manada temin et- mek istiyoruz. 2002 seçimlerinde geçerli oyların yüzde 55’i ile bir par- lamento yapısı oluştu. Yüzde 34.3 oranında oy alan AKP 363 sandalyeyle temsil edildi. AKP’nin parlamentodaki tem- sil oranı, yüzde 66 oldu. Türk halkının yüzde 43’ü parla- mentoda temsil edilmedi. 2007 seçimlerinde kullanılan oyla- ra baktığımızda ise yüzde 85’i temsil edildi. Seçim sistemi nedeniyle par- lamentoda demokratik, ye- terli temsil sağlanamıyor. Yö- netimde istikrar, temsilde ada- leti sağlamak için yüzde 7 ma- kul bir orandır. Ancak geçer- li oyların yüzde 70’i parla- mentoda yine de temsil edil- mezse, o zaman yüzde 7’ye en yakın oy almış partilerin de temsilinin yolunu açmak isti- yoruz. Örneğin yüzde 7 barajını 5 parti geçti ve oylarını topladı- ğınızda yüzde 62’de kaldı di- yelim. Oyların toplamı yüzde 70’i geçmedi, o zaman yüzde 7’ye en yakın oy alan, örneğin yüzde 6.4 oranında oy alan partinin de parlamentoda tem- silini sağlamak istiyoruz.” Anayasanõn 67. maddesinde- ki “Seçim kanunlarında yapı- lan değişiklikler bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygula- namaz” düzenlemesine dikkat çeken Okay, “Normal seçim sü- resi 22 Temmuz. 22 Tem- muz’dan önce önerimizi ver- miş olacağız. Öncelikle görü- şülür ve kabul edilirse seçim- lerde uygulanabilir” görüşünü dile getirdi. Yeni ‘Kürt raporu’ Kemal Kõlõçdaroğlu bir yan- dan yurt gezilerine ağõrlõk ve- rirken, öte yandan bazõ temel ko- nularda partinin görüşlerinin ay- rõntõlandõrõlmasõ çalõşmalarõ da sürdürülüyor. Son MYK top- lantõsõnda SHP’nin 1989 yõlõnda hazõrladõğõ Kürt raporunun bazõ bölümlerinin geçerliliğini yitir- diği, bazõ önerilerin de hayata geçtiğine dikkat çekilerek, yeni bir rapor hazõrlanmasõ gereği üzerinde duruldu. Baykal’õn karşõ çõktõğõ, Kõlõçdaroğlu’nun ise kurultay konuşmasõnda söz verdiği seçim barajõnõn düşürülmesi girişimi hõz kazandõ. CHP’li Hakkõ Süha Okay tarafõndan hazõrlanan tasarõda “yönetimde istikrar ve temsilde adalet için” seçim barajõnõn yüzde 7’ye düşürülmesi öngörülüyor. Adli Yargı Yaz Kararname Taslağı HSYK’de ANKARA (AA) - Adalet Bakanlõğõ’nõn 2010 Adli Yargõ Yaz Ka- rarname Taslağõ’nõ, Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu’na (HSYK) gönderdiği öğrenildi. HSYK Başkanvekili Kadir Özbek, konuya ilişkin yaptõğõ açõklamada, kararname taslağõnõn bu sabah itibarõyla Adalet Bakanlõğõ tarafõndan kurula gönderildiğini söyledi. HSYK’nin seçilmiş üyelerinin taslağõ incelemeye aldõğõnõ ve en kõsa zamanda taslak üzerindeki çalõşmalarõn başlayacağõnõ ifade eden Özbek, karar- namenin 1325 hâkim ve savcõyõ kapsadõğõnõ, unvanlõ hâkim ve savcõ- larõn ise taslakta yer almadõğõnõ kaydetti. Kararname, Adalet Bakanõ Sadullah Ergin veya Adalet Bakanlõğõ Müsteşarõ Ahmet Kahra- man’õn, HSYK’nin toplantõsõna katõlõmõyla görüşülecek. Abdullah Gül, Nijerya’ya hareketinden önce Esenboğa Havaalanı’nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. (Fotoğraf: AA) ‘YÖK’tenizahatistedim’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cum- hurbaşkanõ Abdullah Gül, rektör atamalarõy- la ilgili YÖK’ten “izahat” istediğini söylerken bu sistemin doğru olmadõğõnõ belirtti. Nijerya’ya hareketinden önce Esenboğa Ha- vaalanõ’nda açõklamalarda bulunan ve sorula- rõ yanõtlayan Gül, rektör atamalarõyla ilgili ola- rak yöneltilen, “YÖK’ün iki oy alan bir adayı ataması gündeminize gelecek, görü- şünüz nedir?” sorusu üzerine şunlarõ söyle- di: “Biliyorsunuz birkaç gün önce Kazakis- tan’daydım. Bana herhangi bir dosya gel- medi bununla ilgili. Ama gazetelere yazı- lanları ben de gördüm, okudum. Dolayısıy- la dikkatimi çekti gerçekten. Onun için YÖK’ten izahat istedim dönünce, yani na- sıl kriter uygulanıyor, nasıl değerlendirili- yor, nasıl yapıyorlar, neye önem veriyorlar? Benim de dikkatimi çektiği için bu konuy- la ilgili izahat istedim.” Gül’ü Nijerya’ya götürecek uçakta yaşanan teknik sorunun kalkõştan hemen önce fark edilmesi olasõ bir tehlikenin önüne geçti. Uçak, sorunun halledilmesinin ardõndan Esenboğa Ha- vaalanõ’ndan hareket etti. DHMİ Genel Mü- dürlüğü yetkilileri, uçakta yaşanan teknik so- runun giderildiğini bildirdi. ‘Sıralamayı bilerek değiştirmiyoruz’ Bu arada YÖK Başkanõ Yusuf Ziya Özcan tepkiler üzerine yaptõğõ açõklamada, rektör adaylarõ arasõndaki sõralamanõn YÖK Genel Kurulu’nda yapõlan oylama ile belirlendiği- ni söyledi. Özcan, “Biz oylama yapıyoruz burada, bilerek değiştirmiyoruz. Herkes hür iradesiyle oy veriyor” diye konuştu. Öz- can, rektörlük seçimi ile ilgili yeni düzenle- meye gidilebileceğini bildirdi. AKP yönetiminin ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevkini istediği Rize Belediye Başkanõ Halil Bakõrcõ, ihraç edilmesi durumunda başkanlõk koltuğunu da bõrakacağõnõ açõkladõ.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear