14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
r O K U R L A R A Kjumhuriyet Bilim Tek- noloji' dergimizin Yayın Yönetmeni Orhan Bursalı, 'Bilgi Toplumu Sınıfı, Dünya ve Iktidar Soru- nu...' adıyla bir kitap ya- yımladı. Bursah kitabında tarihsel bir izi sürmeye ça- hştyor. 1800'lerde Karl Marx'ın ana ekonomik de- ğer yaratıcı stntfolarak gördüğü ve iktidarı ele ge- çirmesi gerektiği sonucunu çıkardığı "işçi sınıfı"nı bu- gün kimler temsil ediyor? Ve kimler bugün, Marx'w söylemine uygun olarak iktidan ele geçirmeli? Ve neden? Bilgi Toplumu Sı- nıfı, Dünya ve Iktidar So- runu, bu soruları, veriler temelinde tartışrnayü çalı- şıyor. Orhan Bursalı'yla kitabını konustuk. 'Yalmzhk Kederi'nin ka- pağında -dizleri sandalyesi- nin üstünde, başt ellerinin arasında- alnını piyanosu- na yaslamıs görüyoruz Fa- zılSay'ı."Pozdeğil".Bir konser provasmda, yoğun- laşmaya çalışirken çekil- mişfotoğraf. Sadece Say'ın konser öncesi halini değt'l, kitaptaki notları alan mü- zisyeni de anlatıyor. Kapa- ğın ardındakilerse bugü- nün Türkiye'sinde sana- tından çok muhaliftavrıy- la anılan Fazıl Say'ın sı- kıntılanm paylaşıyor. Mü- zik konusundaki bilgileri- ni aktarıp toplumun mü- zikle tanışmasını sağlamak ve eğitim kalitesini artır- mak adma önerilerini, pro- jelerini açıklıyor. Hakkın- daki iddialara yanıt veri- yor. Birkaçı daha önce in- ternet üzerinden yazılmış mektuplarda bu kez Say sorular soruyor; ülkesinin siyasi ve sosyal durumun- dan ötürü kaygılarını, kız- gınlığtnı, küskünlüğünü dile getiriyor. 'îyi'den söz ediyor bir de, herkesin kendi 'iyi'sini bulması ge- rektiğinden. Say'la 'Yal- nızlık Kederi'üzerine söy- lestik. Bol kitaplı günler... TURHANGÜNAY e-posta: turhangunay@cumhuriyet.com.tr cumkitap@cumhuriyet.com.tr T ı urgut Uyar 1985'de, 58 yaşında; Edip Cansever 1986da, 58yaşında; Cemal Süreya 1990 ba- şı, 59 yaşında öldü. Peş peşe, hayli erken gidişler. Bugün yaşı- yor olsaydılar, yakla- şık 80 yaş hizasına va- racaklardı. otuz yılı aşkın süren şiir serü- venlerinin, tek tek, ağırlığını olçme çabası verebiliriz şüphesiz; buna karşılık, yaşasa- lardı hangi noktaya ulaşırlardı, kestireme- yiz - bir defa daha, Edvvard Said'in, "ol- gun dönem" üretimiy- le ilgili yorumlarına gönderme yapmanın yeridir. cemal stıreya WI M 1 P 6Turgut Uyar ^ ı ,fi _^-^k I p ervasız Pertavsız ENİ8BATUR Mahşerin üç atlısı I Varf;/cdergisinin 906. sayısında (Mart 1983), Tomris Uyar'ın üçlüyle yapıp yayımla- dığı söyleşiyi, büyük olasılıkla, sıcağı sıcağı- na okumuş olsam gerektir, aklımdan uçup gitmiş, belleğimde izi kalmamış. (Okuma ediminin ontolojisi ve patolojisi bağlamında oturaklı bir örnek-durum). Enver Ercan, ney- se ki, bu çok önemli belgeyi Varlık 75. Yıl Seç/c/s/'ne (2008) almış. ('Yeniden okuma' kadar, kimi metinleri 'yeniden dolaşıma sokma'nın cana- lıcı özelliğine gönderen bir örnek-durum). Tomris Uyar'ın, üçlünün şiirlerinin öykü alanında eşdeğeri bir çizgi çekmesi bir yana, bütünüyle içeriden, ya- kından bakarak sorularını koyması ayrı bir değer yüklüyor belgeye. Türk Şiiri'nin yakın geçmişini değerlendirmek isteyenler için olduğu kadar, Şiir Sanat'ının kimi özgül sorunlarını tartmak açısından da sıkı bir başvuru kaynağı bu. Son olarak, söyleşi tarihinde, üç şairin de "Top- lu Şiirler" hazırlığı içinde olduklannı anımsatmak gerekir. Bugün hemen hemen eksiksiz basımlan elimizin altında bulunan Büyük Saat, Sonrası Kalır ve Sevda Sözleri 1984-1990 arası yayımlanmışlar- dı. Şimdi, Turgut Uyar ve Edip Cansever'in bütün yazılan biraraya getirilmiş durumda; Cemal Süre- ya'nın daha oylumlu bir bütünlük oluşturan "Toplu Yazıları"nın da yakında tamamlanması bekleniyor. Sözün özü, söyleşinin okur önüne çıktığı tarihte ulaşılması güç sayılabilecek toplam üretime ka- vuşmuş olduğumuzu ekleyebiliriz. * Tomris Uyar, söyleşiye doğru kapıdan girmiş: Üç şairin, neredeyse kişisel manifestoları sayılabi- lecek, dönemlerinde etkili olmuş birer yazısından. Oradan başlayan hat bağlayıcı. Türk şairi, bir nok- tadan sonra, şairliği ikinci plana itilir korkusuyla başka türlerde ürün vermekten kaçınmıştır. Şüp- hesiz kurallaştıramayız bunu, aldırmayanlar azım- sanamaz: Nâzım, Oktay Rifat, Melih Cevdet, Attilâ llhan... Aldıranlar da, ama: Başta llhan Berk, Can- sever, başkaları. Cemal Süreya, o endişenin ge- rekçesini verir günlüğünde: "Edebiyatımızda öte- den beri başvurulan bir saldırı ya da takılma biçi- midir bu. Her şey şakaya getirilir ve şairler için şöyle denir sözgelimi: Ama nesri iyidir... 'Nesri iyiyse fena mı?' diyecek olursanız, bu kez nesrin de gürültüye gi- deceği bir baş- ka 'iyi' bulunur. Vardır nasıl ol- sa". (15 Eylül 1985). Şiirlerine hak- sızlık yapılır kay- gısı, üçlüyü baş- ka türlere yönel- mekte ne ölçü- de frenlemişti, bilemiyorum. (Sonuç, Edip Cansever'i daha çok, Cemal Sü- reya'yı daha az, Uyar'ı orta karar etkilediği izlenimini verse de). Be- ni bu bağlamda asıl ilgilendiren, şiirlerine öteki ya- zın türlerinden hangi köprüleri bağladıkları. Turgut Uyar'da ve Edip Cansever'de öyküleme (tahkiye) eğrileri belirleyici boyutta olmuş. Canse- ver'de, belki Eliot üzerinden, oyunlaştırma eğrisi de sık sık devreye girmiştir. Bir tek Cemal Süreya salt şiir çizgisini koruma yanlısıdır üçlüde. (Düşün- dürücü, çünkü üçlü içinde roman üzerinde asıl ka- fa patlatan ((çeviriler de yapan)) odur). Turgut Uyar'la Bilge Karasu'nun arasındaki şiir- öykü bağlantısına, geçişim sorununa daha önce değinmiştim; ikilinin, Ankara yıllarında, karşılıklı et- kileşimlerinin olağanüstü iki metin getirdiğini dü- şünüyorum. Cansever'de öyküleme ve sahneye koyma tekniklerinin, baştan uca, merkezi nitelikte bir ağırlığı olmuştur. Bunlara, Necatigil'in "Şiirimiz- de Hikâye" (1961) başlıklı temel konferans metnini eklersek, 1990 sonrası 'narrative' şiire yüklenen, varlığından neredeyse telâşa kapılanların, Türk Şii- rindeki gelişim çizgilerini yerli yerine oturtamama sonucunu çıkarabiliyorum - Safahata, Memleke- timden Insan Manzaralarina, Abdülhak Hamid'e ve ötesine hiç uzanmıyorum. Tomris Uyar'la söyleşide, Edip Cansever dos- doğru dile getiriyor: "Ben hikâye, roman, oyun ögelerinden yararlanıyorum şiirde. Bunlar şiirimi değiştirmeye yol açıyor... Her şair güzel bir şiirden " etkilenir doğal olarak. Ben aynı etkilenmeyi ro- mandan, hikâyeden, oyundan da çıkarabiliyorum. Biliyorsun, günümüzde türler arasında bir yakın- laşma var: Birbirlerine yakın seyrediyorlar, öbür türlerden yararlandığım zaman belki birçok yanlı- lık, çok boyutluluk kazanıyorum. Dengeyi o yüz- den koruyabiliyorum sanısındayım". Cansever'in bu açıklaması, Tomris Uyar'ın, onun düzey düşürmeksizin şiirinde verimli kalma- sıyla ilintili. Turgut Uyar ile Cemal Süreya'da şiir yazma sıkıntısının gözle görülür hale gelmesinden söz açılmış. Uyar, tembelliğine bağlıyor sorunu; Cemal Süreya, düşünceleriyle şiirinin çatışır duru- ma gelmiş olmasına. Ve Hayat'ın savuruşlarına. Cemal Süreya'nın, bütün son dönem söyleşilerin- de ve günlüğünde kimi sıkıntı ifadeleri yan yana getirilebilir ayrıca. Kendi olanaklarını geniş çapta tüketmiş, Cansever kadar şiirlerine yeni beslenme kaynakları bulmak konusunda istekli olmamışlar mıydı? Bu son dönemlerinde, ben de bir tek Edip Cansever'in şiirinde taze açılırn noktaları gördüğü- mü belirtmeliyim: Hayır, Turgut Uyar ve Cemal Sü- reya vasat şiirler yazmadılar son dönemlerinde, kendi vasatîlerinin üzerine çıkamamışlardır. Sorun, bütün yaratıcılık alanlarında yaşamsal önem taşıyor: Kişinin, kendi vasatîsine kilitlenme- si. Ya bu vasatî, oldukça yüksekse? Neden üstü- ne çıkma kaygısı çekilsin? Sanırım, bir defa daha, "adresin bilgeliğini tüketti" konusuna gelip dayanı- yoruz burada - gelgelelim, ola ki yanılıyoruz. Şair (sanatçı) kendini durmadan yenilesin, aşsın bek- lentisi bilmem ne denli sağlıklı. Sportif performan- sla karıştırılıyor sık sık, bu dünyanın ölçüleri; hem ötekilerle, hem kendisiyle kesintisiz yarışma koşul- ları dayatılmak isteniyor. • 4 ^ ^ ^ ^ ^ ™ KİTAP Imtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına llhan Selçuk 0 Genel Yayın Yönetmeni: Ibrahim Yıldız 0 Yayın Yönetmeni: Turhan Günay 0 So- rumlu Müdür: Miyase llknurOGörsel Yönetmen: Dilek Akıskalı \ Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş.Oİdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar öktel Sok. No: 2,34381 Şişli- Istanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0(212) 343 72 64 0 Baskı: DPC DoğaH Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt - ISTANBUL. 0 Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: özlem Ayden/ Reklam Mü- dürü: Eylem ÇevikOTel: 0 (212) 25198 74-75-0 (212) 343 72 74OYerel süreli yayın O Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 0 1 5 S AYFA 3
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear