24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 24 ARALIK 2009 PERŞEMBE 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Bir Aşama Daha Aşılıyor DTP’lilerin ya da DBP’lilerin sine-i aşirete dönmek yerine, parlamentoda kalmalarıyla, yepyeni bir aşamaya daha ulaşıldığını söylemek yanlış olmayacak. Eskiden çok korkulan tehlikeli olasılıklardan söz edilirken, arada şu sözler de söylenirdi: - Amaçları sonunda parlamentoya Öcalan’ı sokmak, o da gerçekleşince görürsünüz! Abdullah Öcalan’ın kendisinin parlamentoya girmesine ne kaldığını bilmiyorum. Ama Ahmet Türk’ün açıklamalarından sonra bir aşamanın daha geride kalmakta olduğunu ve “APO”nun temsilcilerinin bundan böyle Meclis’te yer alacaklarını söylemek mümkündür. Eski DTP’li yeni BDP’lilere “Meclis’e gidin” telkini Öcalan’ın olduğuna ve dinlenen bu nasihatın parlamento çatısı altına dönmekte etkili olduğu alenen açıklandığına göre, yeni partinin 19 temsilcisinin artık “APO”nun temsilcileri olarak, kabul edilmelerinde, “APO’nun milletvekilleri Meclis’e girdiler” denmesinde bir yanlışlık olmasa gerek. Bunun hiç olmaz ise, psikolojik olarak çok önemli bir aşamayı oluşturduğunu söylemek mümkündür. Söz konusu gelişmeden memnun olanların, bunun mimarlarını kutlamalarından daha doğal bir şey olamaz ve bu mimarlar arasında olayları buraya kadar vardıran açılımın fikir babaları ile uygulayıcılarının bulunduğunun söylenmesine de izan sahibi hiçbir Allah’ın kulu kızamaz. Gelişmelerden memnun olduğu sanılan ve açılımın mimarlarının arkasındaki güç olan ABD’nin Tayyip Bey’i projesinde ne kadar desteklediği konusunda ise, son zamanlarda kuşku uyandıran açıklamalar yapılmakta. Nitekim, CHP İstanbul Milletvekili Türkiye’nin eski Washington Büyükelçilerinden Şükrü Elekdağ, arkadaşımız Bahadır Selim Dilek’e 7 Aralık Obama-Erdoğan zirvesinin Türkiye açısından fiyasko olduğunu söylemektedir. (Bknz, Cumhuriyet 23 Aralık 2009 Çarşamba sayfa 9) Bilindiği gibi, Erdoğan’ın ABD tarafından ısmarlanan Kürt açılımı, Kuzey Irak’ta PKK’nin varlığını sona erdirmeye yönelikti ve ABD Kuzey Irak tarafının bu konuda adımlar atmasını sağlamak amacıyla da, Türkiye’nin PKK’nin kendi rızasıyla dağdan inmesini kolaylaştıracak ya da Kuzey Irak’taki güçleri harekete geçmeleri için gerekçe verecek girişimlerde bulunması öngörülmekteydi. Ankara ana hatları bu olan planın yaşama geçmesi için kendisinden istenenleri sınırları zorlayarak fazlasıyla yapmıştır. Ama Sayın Elekdağ’a göre, ABD kendisine düşen adımları atmamış yani PKK’nin Kuzey Irak’taki varlığını sona erdirecek girişimlerde bulunmamış ve Barzani’yi de bu yönde harekete geçmeye ikna edememiştir. Bu durumda, Erdoğan’ın Kürt açılımının iki ayağından biri sakat kalmaya mahkûmdur. Sayın Elekdağ, Obama-Erdoğan zirvesinde Kandil ve Mahmur’u kapsayan ortak strateji açıklanmamasını, Barzani’nin ayak diremesine bağlamakta ve Kürt liderin Erdoğan’ın PKK konusunda daha başka somut adımlar atmasını istediğini ileri sürmektedir. Erdoğan’ın açılımı, ABD’nin Kuzey Irak’ta oluşturacağı protektora fikrinin otomatik olarak Barzani’yi PKK’ye karşı bir davranışa iteceği varsayımına dayanmakta, Türkiye’nin bu planda kendisine yüklenen misyonu yerine getirmeyi kabul etmesi için, Kuzey Iraklı liderlerin PKK konusunda geniş bir işbirliğini rahatça kabul edip, direnmekten vazgeçecekleri öngörülmekteydi. Bütün bunlar gerçekleşmemiş, suya düşmüş, bu durumda da, gerçekte bir Kürt açılımı olmayıp, PKK’yi tasfiye açılımı derkesinde kalmış olan plan yürümemiştir. PKK’nin kendisini tasfiyeyi öngören böyle bir plana bütün gücüyle karşı çıkacağı ve terör örgütünün Türkiye’yi bir kaosa itmek için elinden gelen her şeyi yapacağı da öngörülmemiştir. Bu arada da yeni bir aşamaya daha gelinmiş, Apo’nun temsilcileri resmen Meclis’te yer alma konumuna geçmişlerdir. Bu badireden ne kazandığımız sorusu ise tabii ki yanıtsız kalmıştır. asirmen@cumhuriyet.com.tr Genelkurmay, Bülent Arõnç’õn evinin yakõnõnda yakalanan subaylara ilişkin yazõlõ açõklama yaptõ TSK köstebek peşindeymişANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç’õn evinin çevresinde geçtiğimiz hafta sonu bir albay ile bir binbaşõnõn gözaltõna alõndõklarõ ve bu kişilerin üzerinde Arõnç’õn evinin krokilerinin de bulunduğu iddia edilmişti. Bu su- baylardan birisinin bu krokiyi “yu- tarken” polisler tarafõndan engel- lendiği de ileri sürülmüştü. Dün özellikle “yandaş basında” subaylarõn ajandasõndan Cumhur- başkanõ, Başbakan ve TBMM Başkanõ ile ilgili krokiler de çõktõğõ iddia edil- mişti. Genelkurmay Başkanlõğõ dün tüm bu iddialara ilişkin yazõlõ açõkla- ma yaptõ. Genelkurmay açõklama- sõnda savcõlõk tarafõndan soruşturma aşamasõndaki bir olayda gizlilik il- kesinin gözardõ edildiği belirtilerek, “Gelinen noktada Türk Silahlı Kuvvetleri, yürütülen soruştur- manın sağlıkla yürütülmesine zarar vermeden, aşağıdaki bilgileri de kamuoyu ile paylaşmaya mecbur edilmiştir. 19 Aralık 2009 günü saat 17:10 civarında iki askeri per- sonel, şüphe üzerine yakalanmış- lardır. Kaba üst aramaları yapılan personelin, kendilerinin askeri per- sonel olduklarını beyan etmeleri üzerine; Merkez Komutanlığı gö- revlileri de olay yerine çağrılmıştır. İki personelin üst araması ve iki aracın aranması 23:30’a kadar sürmüş ve aramaların bitiminde, olay yerinde tutanak tutulmuştur. Tutanağa göre; gerek personel ge- rekse de araçlarda herhangi bir si- laha, mühimmata, ses kayıt cihazı- na, teknik takip teçhizatına ve di- ğer herhangi bir suç unsuruna rastlanmamıştır. Yine bu tutanak- ta, adres yazılı bir notun askeri per- sonelin birisinin elinden alındığı ibaresi yer almaktadır. Yakala- nan personelin konutlarında, Cum- huriyet Savcısının da katılımıyla, aynı günün gecesi 00:30 – 04:30 sa- atleri arasında aramalar gerçek- leştirilmiştir. Konutlarda yapılan aramaların sonucunda tanzim edi- len tutanaklardan; bu aramalarda da gözle tespit edilen herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığı anla- şılmaktadır. Personele ait bilgisa- yarlarla, çeşitli sayıda elektronik ve- ri depolama araçlarına ise el ko- nulmuştur. Konut arama işlemi tamamlandıktan sonra personel, Cumhuriyet Savcısı tarafından, başkaca bir işlem yapılmaksızın serbest bırakılmıştır. Söz konu- su askeri personel, uzun süredir de- vam eden, kastedilen bölgeye yakın bir yerde oturan ve bilgi sızdırdığı iddia edilen bir askeri personel hakkında bilgi toplamak üzere gö- revlendirilmişlerdir. Türk Silahlı Kuvvetleri’nden kimse, birçok kim- senin yaptığı gibi, yürütülmekte olan bir soruşturma hakkında de- ğerlendirme yapmasını ve kendini yargı yerine koyarak hüküm ver- mesini beklememelidir. Netice olarak; adres yazılı notun askeri personelin üzerinde bulunmasına ilişkin farklı iddialar olup bu id- diaların hangisinin doğru olduğu, personele ait el konulan bilgisa- yarlarla, çeşitli sayıda elektronik ve- ri depolama araçlarında suç unsu- ru oluşturabilecek bir hususun olup olmadığı ve ileri sürülen diğer iddiaların doğru olup olmadığı so- ruşturma neticesinde ortaya çıka- caktır” denildi. Genelkurmay Başkanlõğõ, Bülent Arõnç’a suikast düzenleyeceği iddiasõyla gözaltõna alõndõktan sonra serbest bõrakõlan iki subayõn, hakkõnda soruşturma yürütülen başka bir askeri personel hakkõnda bilgi toplamak amacõyla bölgede görevlendirildiklerini bildirdi. Genelkurmay, “Söz konusu askeri personel, uzun süredir devam eden, kastedilen bölgeye yakõn bir yerde oturan ve bilgi sõzdõrdõğõ iddia edilen bir askeri personel hakkõnda bilgi toplamak üzere görevlendirilmişlerdir” açõklamasõnõ yaptõ. BDP’Lİ KADINLAR: Arınç konrolünü kaybetti İstanbul Haber Servisi - Barõş ve Demokrasi Partisi (BDP) üyesi ka- dõnlar, Emine Ayna’ya yönelik bir konuşmasõnda “yaratık” benzetme- si kullanmasõ nedeniyle Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç’õ kõnadõ. BDP İstanbul il binasõnda basõn toplantõsõ yapan İl Kadõn Meclisi üyeleri kadõnlar, Bülent Arõnç’õn es- ki DTP Milletvekili Emine Ayna’ya yönelik bir konuşmasõnda ‘yaratık’ benzetmesini kullanmasõndan dolayõ Arõnç’a tepki gösterdi. Kadõnlar adõ- na açõklama yapan BDP Kadõn Mec- lisi üyesi Çiğdem Kılıçgün Uçar, Emine Ayna’ya yönelik siyasi saldõ- rõ ve linç kampanyasõ başlatõldõğõnõ öne sürdü. Arõnç’õn linç kampanya- sõna ‘yaratık’ benzetmesiyle katõl- dõğõnõ söyleyen Uçar, “Arınç, bir kadın politikacıya hakaret edecek kadar kontrolünü kaybetti. Bu hareketi kınıyor, herkesi siyasetin seviyesini düşürmeyecek bir yak- laşım içerisinde hareket etmeye davet ediyoruz” diye konuştu. CHP LİDERİ BAYKAL: İktidarda Berlusconi sendromu var ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, Başbakan Yardõmcõsõ Bü- lent Arınç’a suikast sav- larõyla ilgili olarak “İd- dialar inandırıcı değil. Berlusconi sendromu var. Berlusconi yum- ruktan sonra puan ka- zanmış. Suikast sansas- yonel haberleriyle puan toplamaya çalışıyorlar” dedi. Baykal, Yarbay Ali Tatar’õn intiharõyla ilgili olarak da, “Hükümden önce infaz yapılıyor. Gözaltılar artık ceza- landırmaya dönüştü” de- ğerlendirmesini yaptõ. Edinilen bilgilere göre CHP Merkez Yönetim Kurulu’nda Baykal, Te- kel işçilerinin eylemi ve bu süreçte yaşananlarõn “iktidarın gerçek yü- zünü gösterdiğini” vur- guladõ. Baykal, bugün Tekel işçilerini kabul ede- ceğini ifade ederken “AKP copla, biber ga- zıyla karşıladı, biz ka- ranfillerle karşılayaca- ğız” mesajõ verdi. Baykal, Yarbay Ali Ta- tar’õn intiharõyla ilgili ola- rak da şu değerlendirme- leri yaptõ: “Bu intihar, Türkiye’de gözaltı, tu- tuklama uygulamaları- nın artık yargılama de- ğil, cezalandırmaya dön- üştüğünü ortaya koyu- yor. Hükümden önce in- faz yapılıyor. İnsanlar gözaltı süresindeki şart- lardan o kadar yılmışlar ki, intihar etmeyi tercih eder hale geliyorlar. Yarbayın intiharı geçiş- tirilecek bir konu değil. Eşinin dile getirdiği id- dialar, ithamlar da de- ğerlendirilmeli. Alevi ol- duğu için bu muameleye maruz kaldığını söylü- yor. Bu, aydınlatılması gereken ciddi bir iddia.” Baykal, “Arõnç’a sui- kast hazırlığı haberleri- ne bakıldığında pek çok inanılması güç nokta bu- lunduğuna” dikkat çekti. Edinilen bilgiye göre, CHP lideri bu konuda şu görüşleri dile getirdi: “Bir sokağın adını aklında tutamayan, kâğıda ya- zan, polisleri görünce de yutmaya çalışan kişi na- sıl tespit yapacak, sui- kast yapacak, inandırıcı değil. Haberlerin kay- nağı da Arınç’ın koru- maları. Savcılıkta hiç- bir ciddi delil yok deni- yor. Bu çok ciddi iddia hızla aydınlatılmalı. Şu ana kadar görülen man- zaraya göre; inandırıcı deliller olmadan büyük bir sansasyonla suçla- malar, iddialar ortaya atılmıştır. İktidarda Ber- lusconi sendromu var. Yumruk olayından son- ra Berlusconi’nin puan aldığı haberleri basına yansıdı. Bizim hükümet yetkilileri de sansasyonel suikast haberleriyle pu- an toplamaya çalışıyor. Bütün Türkiye dedikodu konuşuyor.” Şehit Rum asker törenle anõldõ Erzurum’da 1960 yılında askerliğini yaparken çıkan yangında üç arkadaşını kurtardıktan sonra dumandan boğularak şehit olan asker Vasil Harizanos, ölümünden 49 yıl sonra ilk kez mezarı başında törenle anıldı. Cumhuriyet döneminde askeri törenle toprağa verilen ilk Rum asıllı asker olan Vasil Harizanos’un dün Kurtuluş’taki Aya Lefter Ortodoks Rum Mezarlığı’nda yapılan anma törenine CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin, Şişli İlçe Başkanı avukat Hıdır Tanrıverdi, CHP Kadın ve Gençlik kolları üye ve yöneticileri katıldı. Papazın duasının ardından askerin hayatından kesitler anlatan İl Başkanı Gürsel Tekin, bugüne kadar unutulmuş olan bu önemli olayı anımsatmak istediklerini dile getirerek Rum asıllı asker için bundan sonra her yıl anma töreni gerçekleştireceklerini söyledi. (Fotoğraf: DUYGU KURT) Çelik: Durum yeterince kuşkulu TSK’ninaçõklamasõAKPiçindefarklõyorumlaranedenoldu.Çelik,‘AskeripersoneldeArõnç’õn ev adresinin işi ne?’ derken İşbaşaran, hükümetle askerin arasõnõn açõlmak istendiğini söyledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Hü- seyin Çelik, Genelkurmay Başkan- lõğõ’ndan suikast iddialarõna ilişkin yapõlan açõklamanõn ardõndan, “As- keri personelin üstünde Sayın Arınç’ın adresinin bulunduğu kâ- ğıdın işi ne? Bu durum yeterince kuşkuludur” dedi. Suikast iddiala- rõnõ “komedi” olarak nitilendiren AKP Elazõğ Milletvekili Feyzi İş- başaran, “Hükümetle askerin ara- sını açmak istiyorlar” dedi. Devlet Bakanõ Hayati Yazıcı, TBMM Genel Kurulu’nda Arõnç’a yönelik suikast iddialarõnõn Bakan- lar Kurulu’nda görüşüp müzakere et- tiklerini anõmsatarak konuyla ilgili yargõ sürecinin devam ettiğini kay- detti. AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Çelik ise NTV’ye yaptõğõ değerlen- dirmede, sürecin yargõda olduğunu belirterek, “Askeri personelin üs- tünde Sayın Arınç’ın adresinin bulunduğu kâğıdın işi ne? Ayrıca basında çıkan haberlere göre Mec- lis Başkanı ve Cumhurbaşkanı’nın evinin krokileri çıkıyor. Bu durum yeterince kuşkuludur. Süreç yar- gıdadır ve herkes yargının kara- rına saygı duymalıdır” dedi. ‘Suikast iddiası komedi’ AKP’li İşbaşaran da iddialarõ de- ğerlendirirken “Bunlar Da Vinci şifresi gibi. Yok iki tane asker ya- kalandı, yok kâğıt yutuyordu, yok polis ağzından çıkardı, bir kroki çıktı... Komedi ya bunlar... Belli ki Emniyet içinde birileri tezgâh ya- pıyor... Ben Genelkurmayımızın hükümetimize yönelik herhangi bir hareket içinde olduğuna inan- mıyorum. Hükümetle askerin ara- sını açmak istiyorlar. Bunu polisin içinde kim yapıyorsa bunun bu- lunması lazım” diye konuştu. TBMM Başkanõ Mehmet Ali Şa- hin, kendisine yönelik suikast id- dialarõ ile ilgili bir şeyi sezip sezme- diği yönündeki soruya şu yanõtõ ver- di: “Kişisel olarak böyle bir şey sez- medim. Son dönem sadece evden girerken çıkarken daha önce alış- kanlık haline gelmiş olan nokta- lardan değil de başka yerlerden gir- diğimiz, indiğimiz, bindiğimiz de oldu. Ben de onu, ‘belki bir güven- lik tedbiridir’ diye düşündüm. Baş- ka bir şey de sormadım.” Hüseyin Çelik. Baykal, Arõnç’a suikast iddiasõnõn inandõrõcõ olmadõğõnõ belirterek, “Yumruk olayõndan sonra Berlusconi’nin puan aldõğõ haberleri basõna yansõdõ. Bizim hükümet yetkilileri de sansasyonel suikast haberleriyle puan toplamaya çalõşõyor” dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear