Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
m farklt bir yeri var. Karakterlerin
hemen hepsi kandırılmış. Kandml-
makla ilgili ortak derdi olanlar toplu-
mu mu anlattıg'ınız?
- Bir anlamda evet... On dört yaşın-
da bir kızı kendinden bir yaş küçük
bir oğlanla evlendirenler hem çocuk-
ları, hem kendilerini kandırmıyor
mu? Gülcan'ın yaşamı korkunç bir
yalan üstüne kurulu... Analar çocuk-
larını, kocalar karılarını, iktidarlar
halkı, halk birbirini kandırıyor. Hâlâ
böyle... Ailem kendi koşullarında
mutlu ve varlıklıydı; büyüklerimin
"Demirgıratlar" dediği iktidar, el ka-
dar toprağı olana eşek yükü borçla
traktör, biçerdöver gibi araçlar verdi.
Köylü kendi tohumunu iyileştirip
ekemedi; borçla ve yüksek faizle to-
hum gübre aldı. Bir de toprak davala-
rı vardı. Orneğin Gümüşanaları top-
rağından eden, silahlı kavgalara yol
açan, bütün köylülerin bitti bitecek
diye kandırıldığı davalar hâlâ bitmedi.
Anlattığım dönemde biz çocuklar da
kandırıldık; okullarm bodrum katırı-
da kaynatılan iğrenç süttozunu içtik;
yabancının kirli oyuncaklarıyla oya-
landık... Yalanlar birbirine eklendi;
küçük, pembe yalan kalmadı. Yöne-
tenler, yönetilenler, hâlâ uçurtma ye-
rine en kuyruklusundan yalan uçuru-
yorlar. .
-Romanın beni çok etkileyen yerle-
rinden biri, Gülcan'ın Samanpaza-
rı'rida kurulan sehpada idam edilen,
gün boyu halka gösterilen adamd bakı-
şı. O bakış ki, yaşam boyu izler bırakı-
yor Gülcan'da. Okurda da iz btrakaca-
ğını düsünüyor musutıuz o sahnenin?
- O sahnenin tanığı benim. Roman-
da okuru irkiltecek başka şeyler de
var; okurlar beni bağışlasın. Köpekle-
rin kesilmesi, tecavüz edilip asılan
Ümmü, Gümüşana'nın karlı bir gün-
de yaşadığı saldırı, Gümüşana gibi bir
kadının silah taşıması, Gülcan'ın yaşa-
mını allak bullak eden sır... Zeli-
ha'mn ve ailesinin başına gelenler...
Dedim ya okur beni bağışlasın...
CERÇEK SIKINTI
- "Kim Türk, kim Kürt, kim Çerkez;
kim Sünni, kim Alevi ya da kim her
neyse, nereliyse; kimse kimseyi açıktan
sorgulamazdı" diyor anlatta romanda.
Özellikle genç okurların bilmesi gete-
ken bir ayrıntı bu değil mi?
- Küçük adımlarla 30lu yillardan
90'lara uzanan bir yolculuk yaptım.
Bu yolculuğun tek tanığı ben değilim.
Pek çok insanda iz bırakan bir yolcu-
luktur bu. Çocukken Kürt, Laz, Tatar
komşulanmızla akşam sabah birlik-
teydÜc. Ara ara kavga çıkar, atışmalar,
küslükler yaşanırdı. Kürtlerin küçük
oğlan, Tatar Melahat'ın kızı, köylüle-
rin bahçesi... gibi tanımlar yapüır,
kimse kimseye bu yüzden sataşmazdı.
Ancak o yıllarda da en sıkıntılı kesim
Alevilerdi; açıkça söyleyemiyorlardı.
Bu da gösteriyor ki bu ülkede gerçek
sıkıntı köken farkından değil, dinin
korkutma, sindirme aracı olarak kul-
lanılmasından, inancın sömürülmesin-
den kaynaklanıyor. Laik eğitimi başa-
rabilsek, aklı ve bilimi herşeyin önü-
ne geçirebilseydik, bugün bu denli te-
dirgin olmazdık. Bunları romana yan-
sıtmak bence ayrıntı değil, kahraman-
larımın yaşamını bilerek ya da bilme-
den etkileyen olgular...
- Gülcan, sırlarınt kimseye anlatama-
dtğt için defter sayfalarına aküıyor öf-
kesini. Gülcan'ın açmazlarına çözüm
olabiliyor mu bu eylemi? "Yazmak"
konusunda "niye yazmak", "ne işe ya-
rar yazmak" gibi sorular sorduruyor
Gülcan'ın defterleri?
- Gülcan o denli yalnız bir kız ki
bir arkadaşa, bir sırdaşa çok gereksi-
nimi vardı. Bunu, yaşamöyküsünü öğ-
renen doktoru hemen anladı; bir anı
defteri armağari ederek ona ağzı sıkı
bir sırdaş buldu. Yazmak, kimi zaman
bizleri de yalnızlıktan, öfkemizden,
kaygdarımızdan arındıran, kimi kez
bütün uç duygulanmızı kabartan bir
eylem değil mi? Roman okununca gö-
rüleceği gibi Gülcan'ı başka türlü
ayakta tutamazdım; eline bir kalem,
bir defter verip sakinleştirdim.
YARALI BERELİ YAŞAMAK
- Güvenli bir uzakhktan izlediği ger-
çek, bir anda okurun yüzünde patlıyor.
"Dünyanm her yerinde insanlar aynı...
Belki yasama biçimleri, giyimleri, evle-
ri, kullandıklan araç gereçler, dilleri,
inançlan ayrı ama... Insan, her yerde
aynı insan; çabuk kirleten, çabuk kırıp
döken bir yaratık... Seni kim yarala-
dı?" Hepimizi yaralayan birileri var
değil mi?
- Doğru; hepimizi yaralayan şeyler,
birileri var; çoklan yaralı bereli yaşa-
maya alıştı. En kötüsü de bu. Canımı-
zın yanmasına alışmak; canı yananları
görmezden gelmeye, işsiz aşsıza, daya-
ğa, kötü söze alışmak... Yalana alış-
mak. .. Insan kırk yıldır dil işleriyle
yatıp kalkınca karşısıridakinin beden
dilinden, sesinden, bakışlarından doğ-
ru ya da yalan söyleyip söylemediğini
anlayabüiyor. Ekonomi tıkırında, geli-
şiyoruz diyenlerin çoğu kullandığı dil-
le, sesiyle, bakışlarıyla kendini ele ve-
riyor; yalan söylüyor; binlerce çocuğu
yaralıyor; gel gör ki ne çocuklar işin
ayrımında ne ana babaları.
-Küçük bir kızken tecavüz eden am-
caunın oğluyla evlendirilen, çok geç-
meden terk edilen, ytllar sonra eski ko-
casından dayak yiyen, iyileşir gibi
olunca ortadan kaybolan Zeliha'ntn
öyküsü özellikle mi yartm? Zeliha'ntn
yitip gitmesi, Gühevil'in çözemediği
bilmece olarak kaldı...
- Zeliha gibilerin öyküsü hep yarım.
Bazen gömütlükte tamamlanıyor; ba-
zen gömütlükten beter bir yaşantıy-
la... Benim de bu öyküyü tamamla-
mam olanaksızdı. Kadıncağız kaçıp
gitti; bulunsa ne olacak? Orneğin yine
romandaki baba dayağından koca da-
yağına kaçan Seher'in yaşamı yarım
değil mi? lki bebesiyle gelinlik giyince
ne değişti; koca aynı koca, yatak aynı
yatak... Yaşamları yarım kalan kadın-
ları göz hapsinde tutanlar da aynı...
Değişen bir şey yok.
-Gümüşana'nın, Gülcan'ın dilinin
alttnda ne var, diye meraklanıyor okur.
Romanda merak öğesi son sayfalara
kadar sürdürülmekle birlikte daha ilk -
sayfalardan "Birisi bu çocuklar, şuna X
benziyor, buna benziyor dedikçe...
Amanın yüreğim ağzıma gelirdi" tüm-
cesiyle ipucu veriliyor aslında. Baştan
tahmin olanağtnı niçin verdiniz okura?
Şaşırtmayı sevmiyor musunuz?
- Şaşırtmayı severim; ama bu ana
kız arasındaki çekişmeyi daha inandı-
rıcı kılabilmek için ipucunu ilk sayfa-
lara yerleştirmeyi gerekli buldum. •
ALEYİÜK "ISHÎİV KAYN.UİIPIR. ANCAK İ1F.R "İSIK". "1S1K" DElîll.DIR!
Sâbiî, Esşeni, Paulikien, Bogomil ve Kathar Düalizminin;
Aleviliği İlk Hıristiyanlık Sanan Modern Keşişlerin Eleştirisi
••ı •
VE ALEVİLERÜNSAL ÖZTÜRK
"Kilisede despot keşiş,
İsaAllah'moğludemiş
Meryem ana neyin imiş,
Bu işin var bir de senin..."
Aşık Veysel
• lşık Alemi ve Karalık Zulmet Alemi Nedir?
• Yer Gök Yok İken Ne Vardı?
• Dünya Nasıl ve Hangi Maddeden Yapıldı?
• Insan Vücudunu Kimler Yaptı?
• Ruh Vücuda Nasıl ve Kim Tarafmdan Konuldu?
• 7 Gezegen ve İ 2 Burç Nasıl Yapıldı?
• İlk Hıristiyanlar Alevi miydiler?
• Katil Bir Topluluk Olan Esseniler Batıni miydi?
• Et Yemeyen, Dem Almayan, Evlenmeyen ve Evliliği Zina
Olarak Gören Paulikienler, Bogomiller, Katharlar Kimlerdi?
Kitap bugüne kadar yapılmış olan manipülâsyonlara ağır bir
darbe vurmaktadır. Ezoterik anlatıma başvuranlar binlerce
yıl öncesinde ve günümüzde "7 ve 12'ler"e yüklenen anlam
ile bu anlamın özüniin aynı içerikte olduğunu düşünmektedir.
Orneğin 12 Burç, 12 Ay, 12 Hayvan, 12 Titan, 12 Ana Tanrı,
Miîhrax
nın 12]
si, 12 Kabile, Kudüsy
ün 12 Kapısı,
İsa'nın 12 Havarisi, 12 İmam...
Ezoterik gruplar arasında çok önemli birfigür olan Sâbnlikteki:
Dünyanın, insan cesedinin, özellikle 7 gezegen ve 12 burcun
nasıl ve kimler tarafından, ne için yapıldığı kavrandığında,
tek olarak kurgulanan zincir parçalanacaktır. Ve Aleviliği
kendi Yol çizgisinden çıkartıp, Yahudiliğe bağlamak isteyenlerin
planları darmadağın olacaktır.
'Havva Aııaıı IKinkii
DAMLANIN İÇİNDEKİ GERÇEK
ALEVİLERİN
BÜYÜK SIRR1
ÜNSAL ÖZTÜRK
Sa> ılırî..
Üçltr, Beşler,
Yeükr, Kvtiar,
İnsam Cem Olması,
EınYıüarthr
Saklanan
Akvikrin
Büyuk Sun
Gümüşana/'Sevgi Özel/ Cumhuriyet
Kitapları/ 436 s.
Konur Sokak No: 2(>/3 Kı/.ıla> A
Tcl: (0.312) 417 35 4
l
> Fa\: (03
e-ıuail: yurtkiiap^^yurtkitap.com
www.yuiikitap.com
Kı/.ıla> ANKARA
Fa\: (0311) 425 3h 40
C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 0 3 6 SAYFA 5