26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
CMYB C M Y B Yazı ve fotoğraflar Lütfi ÖZGÜNAYDIN I şõl, õşõl bir kent New York... Yõlbaşõ yaklaşõnca, kentin dört bir yanõ süsleniyor. Işõklarla renklerle, sembollerle, bambaşka bir kent oluyor... Caddelerde gökyüzünü görmek için başõnõzõ iyice yukarõya kaldõrmanõz gerekiyor, öylesine yüksek binalar var ki. Kenti görmek için “Empire” binasõna çõkmak gerek. Dünyanõn en yüksek binalarõndan olan Empire 102 katlõ. Asansörlerle seyir katõna çõkõp New York’u daha iyi görüyor insan. Kentin dört bir yanõnõ Empire binasõnõn üstünden izleyebilirsiniz. Yüksek binalar önünüzde kalõyor. Hele akşam õşõğõnda põrõl põrõl yanõyor kent. New York’a gidenlerin hemen çoğunluğu Central Park’õ gezer. Kar yağdõğõnda New Yorklular bu parka koşuyor ve yürüyüş yapõyor. Central Park’ta faytonlarla geziyor insanlar. Süslenmiş renk renk faytonlarõ iri atlar çekiyor. Modern kentin yüksek binalarõ arasõndaki, Central Park’ta, faytonlar gün boyu dolaşõp duruyorlar. Faytoncularõn içinde çokça Türk var. Türkçe konuşunca, sohbet başlõyor, onlarõn hayat hikayeleri insanõ şaşõrtõyor... New York’u gezerken Özgürlük Anõtõnõ es geçmemelisiniz. Özgürlük Anõtõ, Liberty adasõnda, kõrk beş metre yüksekliğinde. Vapurla adaya giderken, New York’un yüksek binalarõnõn oluşturduğu panoramayõ izliyorsunuz. Özgürlük Anõtõ‘ndan dönerken Göçmen Müzesi’ni de gezebilirsiniz. New York’un en önemli köprüsü Brooklyn. Manhattan’õ Brooklyn’e bağlõyor. Akşam õşõğõnda õşõl õşõl. Köprünün üzerinden yürüyüp iki yönü de görmek mümkün. İki yönden de yüksek binalar arasõndaki köprü muhteşem gözüküyor. New York’un bilinen caddelerinde yürürken iki müzeyi görmeden dönmemeli insan. Metropolitan Müzesi dünyanõn en büyük müzelerinden birisi. Bir günde ancak gezilebiliyor. Moma Müzesi ise daha çok modern alandaki eserlere yer veriyor. Tiyatrolarda her zaman önemli oyunlar var. New York’ta sanatõn her alanõnda etkinlik var. Galeriler her adõm başõ önünüze çõkõyor. New York’ta noel, Times Squre Meydanõ‘nda kutlanõyor. Bu meydan kentin sembollerinden sayõlõyor. Her yõlbaşõ değişik programlar uygulanõyor ve havai fişek gösterileri yapõlõyor. New York’ta gezilecek o kadar yer var ki. Hele yõlbaşõnda gidenler için, çok değişik sahnelerle karşõlaşabiliyorlar. Kenti yõlda yaklaşõk 40 milyon turist ziyaret ediyor Genellikle gidilen yerler Empire State Building, Times Square, Brooklyn Köprüsü, Broadway, Metropolitan Museum of Art, MoMa, Bronx Hayvanat Bahçesi ve Madison Avenue’da bulunan alõşveriş merkezleridir. Ayrõca Halloween Parade ve Tribeca Film Festivali turistlerin ve Amerikalõlarõn ilgisini çeken kültür etkinlikleri. New York’un yemek kültürü çok geniş. Özellikle bagel ve New York stili pizza en ünlü yiyecekleri. Orta Doğu yemeklerini bulmak da oldukça kolay. Yõlbaşõnda New York gerçekten bambaşka... Yazı ve fotoğraflar Şeref PINARCI Ü ç küçük Batlõk başkentinden sonra nüfusu milyonu geçen ve alõşkõn olduğum kalabalõk bir başkent olan Varşova’ya sabahõn beşinde ulaştõm. Bizimkinden başka otobüs, hatta bekleyen taksiler bile yok otogarda. Karanlõkta, aynõ otobüste seyahat ettiğim İzlandalõ genç ile binanõn önüne geçip taksilerden birine atlayarak rehber kitapta seçtiğimiz Oki Toki hostele vardõk. Polonya devletinin kuruluşu 966 yõlõnda kral 1. Mieszko’nun Hristiyanlõğõ kabulü ile başlar. Polonya’nõn tekrar bir devlet kurmasõ 1918 yõlõnda mümkün olur. Ama 1939 yõlõnda II. Dünya Savaşõ‘nõn başlamasõna neden olacak Nazi işgali de bu ülkenin başõna gelir. Ve de dünyanõn en çirkin ölüm makinesi de Krakow yakõnõndaki Auschwitz kasabasõnda kurulur. Auschwitz-Birkenau toplama kampõnda bir milyon insan Yahudi olduklarõ için katledilir. İkinci Dünya Savaşõ‘nda nüfusunun yarõsõnõ, sahip olduğu binalarõn yüzde 85’ini kaybeden Varşova’yõ tarihi, sanatõ ve günlük hayatõ görmeye “Old City” eski şehirden başladõm. Çok etkilendiğim kilise, kale, katedral ve tüm tarihi binalarõnõn tamamõ, bir tanesi kalmamacasõna 1944 yõlõnda “Uprising- Başkaldırı” adõ verilen Nazilere karşõ konulmasõ nedeniyle yerle bir edilmiş, bu aylar süren bombardõmanda 200 bin Polonyalõ hayatõnõ kaybetmişti. Sonraki yõllarda tüm bu binalar aslõna uygun olarak büyük bir emekle ayağa kaldõrõlmõş. Krallõk Yolu; Krakowski Przedmiescie Caddesi’nde bulunan 1454 yõlõna ait gotik tarzlõ St Anna Kilisesi, günümüze 18. yüzyõldaki değişiklikle neo- klasik tarz olarak ulaşmõş. Polonyalõlar başkentlerini el birliği ile yeniden inşa etmelerini gururla anlatõyorlar. Kõsa bir yürüyüş yolu sizi “Old Town Market-Eski Kasaba Marketi”ne, dört tarafõ bitişik olan renkli evlerle çevrili meydana, küçük sokaklardan geçirerek ulaştõracak, Varşova Tarih Müzesi, kafeteryalarõn meydana doğru uzanan masalarõ ile renkli kalabalõğõ, şõk hediyelik eşya ve galerileri, ortada deniz kõzõ heykeli elinde kõlõç ve kalkanõ ile karşõlayacak. Bu zaman tünelinden geçerken, 14-15. yüzyõllarda panayõr ve idamlarõn yapõldõğõ meydan da olduğumu sandõm bir an. Tarih müzesinin bulunduğu köşeden çõkõp kent surlarõnõn”Barbican” ve kulelerinin en görkemli köşesine varõyorum. Yolumun üstünde Holy Spirit Kilisesi, St Jack’s Kilisesi, Maria Sklodowska- Curie Muzesi, Sapieha Sarayõ, Raczynski Sarayõ, Polanya Kraliçesi Kilisesi, Varşova Başkaldõrõ Anõtõ, Krasinski Sarayõ gibi değerli mimari örnekler sõralanõyor. Teatralny Meydanõ ve Senatorska Sokağõ’ndaki bir başka yürüyüş yolunda; yine müzeler, saraylar, parklar, bahçeler heykeller ve galeriler var ki ne saymakla ne de gezmekle biteceğe benziyor. Kentin modern yüzünün sergilendiği, otogar ve merkez tren istasyonunun da bulunduğu bölgede bir bina var ki Polonyalõlar bağõmsõzlõklarõna kavuştuklarõ 1989 yõlõnda bu binadan kurtulmak istemişler, yõkmak istemişler ama içinde bulunduklarõ ekonomik zorluklar bu dileklerinin gerçekleşmesine engel olmuş. Diğer bir yürüyüş parkurunda ise Polonyalõlarõn en ünlü bestecisi Frederic Chopin’in evi ve müzesi bulunuyor.. Tüm bu yürüyüş parkurlarõnõ renkli harita ve fotoğraflarla gösteren kitapçõğõ, İstanbul’u ziyaret etmiş genç Polanyalõ‘dan aldõm. Tavsiyeleri ve Krakov hakkõndaki bilgilerine Kapadokya ile karşõlõk verdim. Bu güzel değişim ve sohbet sonrasõ yağmurlu sokaklara attõm kendimi. serefpinarci@hotmail.com Kardelen çiçeği VARŞOVAPolonya devletinin kuruluşu 966 yılında kral 1.Mieszko’nun Hristiyanlığı kabulü ile başlar. Polonya’nın tekrar bir devlet kurması 1918 yılında mümkün olur. Ama 1939 yılında II. Dünya Savaşı‘nın başlamasına neden olacak Nazi işgali de bu ülkenin başına gelir. Ve dünyanın en çirkin ölüm makinesi de Krakow yakınındaki Auschwitz kasabasında kurulur... 324 ARALIK 2009 PERŞEMBEPOLONYA2 24 ARALIK 2009 PERŞEMBE ABD New York’un sönmeyen ışıklarıNew York’un sönmeyen ışıklarıNew York’un sönmeyen ışıklarıNew York’un sönmeyen ışıkları New York’a gidenlerin hemen çoğunluğu Central Park’ı gezer. Kar yağdığında New Yorklular bu parka koşuyor ve yürüyüş yapıyor. Central Park’ta faytonlarla geziyor insanlar. Süslenmiş renk renk faytonları iri atlar çekiyor. Modern kentin yüksek binaları arasındaki, Central Park’ta, faytonlar gün boyu dolaşıp duruyorlar. Faytoncuların içinde çokça Türk var. Türkçe konuşunca, sohbet başlıyor, onların hayat hikayeleri insanı şaşırtıyor... New York’un sönmeyen ışıkları
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear