07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

10 Filistin liderini ölüm yıldönümünde anmak için düzenlenen gösteride Hamas ve El Fetih çatıştı C (Fotoğraf: AP) dış haberler ATİNA’DAN MURAT İLEM unanistan’da geçtiğimiz hafta sonu ülke tarihinin en önemli hanedanlık savaşı yaşandı. Uluslararası alanda çok fazla ilgi görmese de 9.1 milyonluk ülkenin kalbi bir kez daha Atina’da attı. Yunanistan tarihinin iki önemli ailesi Papandreu ve Karamanlis ailelerinin son nesil diyebileceğimiz iki önemli ismi arasında gelenekler gereği bir kez daha savaş yaşandı. Aslında başkanlık seçimi Yorgos Papandreu’nun halen başkanlığını yürüttüğü Pen Helenik Sosyalist Partisi’nde (PASOK) yapıldı. İkinci Dünya Savaşı sonrası sosyalist dedesinin temelini attığı, ancak 1981 yılında babası tarafından revize edilerek yeniden kurulan PASOK’un son hanedanı Yorgos Papandreu, genel başkanlık seçimlerini beklendiği gibi bir kez daha kazandı. Bu noktada vurgulanması gereken, babası Andreas Papandreu’nun ölümünden sonra başkanlığa seçilen Kostas Simitis’in 4 yıllık parti başkanlığı ve başbakanlık sürecinin Yorgo Papandreu’nun olgunlaşmasına bir türlü olanak sağlayamamış olması. Yunan basın organlarına göre Amerikalı annesi Margarita’nın girişimleri ile ABD’li uzmanlar tarafından Papandreu’ya verilen liderlik dersleri de onun başarılı olmasına yetmedi. Ülke genelinde yüz binlerce parti üyesinin karşısına çıkarak onlarca konuşma yapan Papandreu’yu izleyenlerin büyük bölümünün kafasında “Bizim torun Yorgo, neden dedesi ve babası gibi lider konumuna gelemedi?” sorusu soruldu. Ancak tüm partililer de biliyorlar ki, ABD doğumlu olup bu ülkenin şartları ile büyümüş olan torun Papandreu, fiziki olarak Yunanistan’da yaşasa da, beyin ve kültür olarak hâlâ Amerika’da yaşayıp, onlar gibi hareket ediyor. Dil uzmanları bir kez daha PASOK’un başkanlığına seçilen Yorgo’nun baba dili olan Yunancayı doğru dürüst konuşamadığının altını çizmekten çekinmiyorlar. Ülkenin hemen hemen yarısının oylarına sahip partinin başkanlığına seçildiği gün bile konuşmasında hatalar olması Yorgo’nun bu işi (ya da Yunanlılığı) ne kadar benimseyemediğinin bir kanıtı. ??? Aslında işin gerçeğini araştırdığınız zaman PASOK’un parti başkanlığı seçimlerini Papandreu’lardan biri değil, Karamanlislerin son hanedanının kazandığını söyleyebiliriz. Şimdi doğal olarak şu soru sorulacaktır: “İktidardaki merkez sağ 16 KASIM 2007 CUMA Arafat’a ‘kanlı anma’ Dış Haberler Servisi Filistin’in efsanevi lideri Yaser Arafat’ın ölümünün 3. yıldönümünde Gazze’de yüz binlerce kişinin katılımıyla düzenlenen anma töreni El Fetih ve Hamas arasında şiddetli çatışmalara sahne oldu. Filistin televizyonu, El Fetih tarafından düzenlenen ve 1 milyona yakın kişinin katıldığı gösteride Gazze’nin kontrolünü elinde bulunduran Hamas’a bağlı güvenlik güçlerinin kalabalığın üzerine ateş açması sonucu 9 kişinin öldüğünü, 100’den fazla kişinin yaralandığını duyurdu. Hamas güvenlik güçleri ise ilk ateş açanın El Fetihliler olduğunu savundu. Bazı göstericilerin polis karakoluna taşlarla saldırdıklarını, bu nedenle ateşle karşılık verdiklerini de belirten Hamaslı yetkililer, olaylarda ölenlerden birinin Hamaslı bir polis olduğunu açıkladılar. Bazı görgü tanıkları ise El Fetih yandaşlarının Hamas’ı, İran ve Suriye yanlısı olmakla suçlayan sloganlar atmasının ardından silahların patladığını söylediler. 00 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI’ El Fetih’in de lideri olan Arafat’ın ölüm yıldönümün Hanedanların Savaşı Yeni Demokrasi Partisi (YDP) Başkanı Kostas Karamanlis nasıl olur da sosyalist PASOK’un başkanlığına seçilir?” Yunanistan’ı tanıyanlar için cevap oldukça basit. Papandreu bugün için parti başkanı seçilse de siyasetin gereklerini yerine getiremiyor. Gerçek politikacının nasıl olması gerektiği konusunda bilgi eksikliği içinde. Yunanlıların istediği liderlik vasıflarının çok azına sahip. Üstelik, dedesi ve babasının kanını taşısa da, onlar gibi olmayı beceremeyip iki genel seçim kaybetmiş durumda. Bu eksiler dikkate alındığında eğer yaşadığı ülkeye önümüzdeki dört yıl içinde uyum sağlayamazsa, bundan sonra yapılacak genel seçimlerde yine partisine hezimet yaşatacaktır. Kısaca çok kibar, çok iyimser, çok efendi olan Papandreu, sosyalist PASOK’un başkanı olduğu süreçte, tüm genel seçimleri bugün hâlâ iktidarda olan YDP ve Başkanı Karamanlis kazanacaktır. Başka bir ifadeyle Yorgos Papandreu’nun Yunanlılığa uyumluluğu, partisinin seçimdeki başarısı ile doğru orantılı olacaktır. Bu görüş kesinlikle iddialı değildir. Eğer Karamanlis ve partisi çok büyük yolsuzluklara karışmayıp çok büyük hatalar yapmazlarsa, kesinlikle ve kesinlikle bundan sonraki tüm genel seçimlerden birinci parti olarak çıkacaktır. Çünkü Karamanlis, Papandreu’ya göre çok daha Yunanlıdır. Halkın duymak ve görmek istediğini söylem ve hareketleri fazlasıyla yerine getiren bir siyasetçidir. İstediği anda halk adamı, istediği anda sert ve dayanıklı siyasetçi olabilir. Eleştirilerden etkilenmez, siyasette duygusal olmanın oy kaybettireceğini bilerek hareket eder. İşte tüm bu özellikler dikkate alındığında PASOK’un başkanlığını Papandreu kazansa da, başbakanlıkları Karamanlis kazanıyor olacaktır. Bundan sonra yapılacak ilk genel seçimlerden PASOK yine yenilgi ile çıkacak, üstelik son seçimlerde dibe vuran oyları artarak küçük partilere kaymaya devam edecektir. Safkan Yunanlı olan son Karamanlis, yarımkan olan son Papandreu’nun zaaflarını dün ve bugün olduğu gibi bundan sonraki dönemlerde de değerlendirerek hem parti başkanlığı, hem de başbakanlık koltuğunun keyfini sürecek gibi görünmektedir. [email protected] ‘2 yüz binlerce kişinin katıldığı Gazze’deki Arafat’ı anma gösterisinde Hamas’a bağlı güvenlik güçlerinin kalabalığın üzerine ateş açması sonucu 9 kişinin öldüğünü, 100’den fazla kişinin yaralandığını duyurdu. Hamas ise ilk ateş açanın El Fetihliler olduğunu iddia etti. Filistin televizyonu, den bir gün sonra yapılan dev anma gösterisinde çıkan olaylar sırasında Hamas güçleri tarafından yaklaşık 200 kişinin gözaltına alındığı, bazı El Fetih yanlılarının polis tarafından sokaklarda dövüldüğü belirtildi. Bazı kaynaklar Hamas güçlerinin Gazze Şeridi’ndeki çeşitli bölgelerden gösteri için Gazze’ye akın eden kalabalıkları yol üzerine kurdukları barikatlarla engellemeye çalıştığını ifade ettiler. Gösterinin Hamas’ın Gazze Şeridi’nin kontrolünü ele geçirdiği geçen hazirandan bu yana El Fetih’in bölgede yaptığı en büyük eylem olduğuna dikkat çekiliyor. Filistin Devlet Başkanı ve El Fetih lideri Mahmud Abbas Ramallah’ta Arafat’ın mezarının başında yaptığı konuşmada, Hamas’ı Gazze’yi “askeri darbe” ile ele geçirmekle suçladı. Hamas, geçen haziranda kanlı çatışmaların ardından Gazze Şeridi’nin kontrolünü ele geçirmişti.Öte yandan Hamas yanlısı iki milletvekilinin, İsrail askerlerince Batı Şeria’da gözaltına alındığı belirtildi. Y Türkiye listenin sonunda DEF’in raporuna göre Türkiye, cinsiyet ayrımcılığı konusunda 128 ülke arasında 121. sıraya geriledi. Müslüman Ortadoğu ülkeleri de listenin son sıralarını paylaştılar Dış Haberler Servisi Dünya Ekonomi Forumu’nun (DEF) 2007 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği raporunda, İslam ülkelerinde kadınların iş sahibi olmak, eşit ücret almak, eğitime erişim ve siyasete katılmak için dünyanın diğer ülkelerindeki kadınlardan daha çok mücadele etmesi gerektiği ortaya konuldu. Raporda ele alınan bir ölçüt de sağlık oldu. DEF’in Birleşmiş Milletler Çalışma Örgütü, BM Kalkınma Programı ve Dünya Sağlık Örgütü verilerine dayanarak 128 ülkede yürüttüğü çalışmalar sonucunda yayımlanan raporda, geçen yıl 115 ülke arasında 105. sırada yer alan Türkiye’nin, 121. sıraya gerilediği görüldü. Raporda, Avrupa ülkeleriyle birlikte ele alınan Türkiye, değerlendirmenin yapıldığı 4 ölçütte de, Avrupa’daki en kötü ülkenin bile çok gerisinde kaldı. İskandinav ülkeleri, önceki yıllarda olduğu gibi listenin ilk sırasında yer alırken listenin ortalarındaki eski Sovyet ülkelerinden Azerbaycan ve Kırgızistan dışında, Müslümanların çoğunluğu oluşturduğu Ortadoğu ülkelerinin hemen hemen tümü listenin son sıralarında kaldı. Birinciliği siyasette kadınların erkeklerden daha çok rol aldığı İsveç alırken, bu ülkeyi sırasıyla Norveç, Finlandiya ve İzlanda izledi. Avrupa dışından Yeni Zelanda ve Filipinler’in 5. ve 6. sırada yer aldığı listede, Almanya, Danimarka, İrlanda ve İspanya ilk 10’a giren ülkeler arasında sıralandı. Sri Lanka, Vietnam ve Tayland dışındaki Asya ülkeleri, listenin alt sıralarında kaldı. Son beş sırayı ise Pakistan, Çad, Yemen, Nepal ve Suudi Arabistan paylaştı. İran listede 118. sırada yer aldı. İNİ VE KÜLTÜREL FAKTÖRLER ÖNEMLİ Raporun yazarlarından Sadiye Zahidi, pek çok ülkede erkeklerin ekonomi, siyaset, eğitim ve sağlık alanlarında daha avantajlı olmasında dini ve kültürel faktörlerin önemli yeri bulunduğunu belirtti. Zahidi, Arap Yarımadası’nda kadınların eğitim ve sağlık imkânlarından neredeyse erkekler kadar faydalanabildiğini, ancak siyaset ve ekonomi alanlarında geri planda kaldığını söyledi. Raporda Sri Lanka, Güney Afrika, Küba ve Lesoto gibi ülkelerin, Japonya, İsviçre ve ABD gibi gelişmiş ülkelerden daha ön sıralarda yer alması dikkat çekti. ABD’de kadın milletvekili, üst düzey yetkili ve idareci sayısının geçen yıla oranla düşmesi ve kadınlarla erkekler arasındaki ücret farkının artması nedeniyle, bu ülkenin listede gerilediği kaydedildi. D Slovenya’da zafer Turk’un 1991’de bağımsızlığını kazanan Slovenya’da 3. kez yapılan devlet başkanlığı seçiminin ikinci turunu uluslararası hukuk profesörü Danilo Turk kazandı. Turk yüzde 68’in üzerinde oy alırken, sağcı rakibi eski Başbakan Lojze Peterle yüzde 32’nin altında kaldı. Bağımsız olarak seçimlere katılan ve sol partiler tarafından desteklenen Turk, 2000 yılında başladığı BM Genel Sekreter Yardımcılığı görevini geçen yıla kadar sürdürmüştü. (Fotoğraf: AFP) ‘Eşcinseller idamı hak ediyor’ Dış Haberler Servisi Eşcinsellere ve evlilik dışı ilişkiye girenlere yönelik idam, taşlama ve işkence cezaları nedeniyle tepki toplayan İran, bir milletvekilinin eşcinsellerin işkenceyi ve idamı hak ettiğini söylemesi nedeniyle yeni eleştirilerin hedefi oldu. İngiliz Times gazetesinin haberine göre mayıs ayında düzenlenen Parlamentolararası Birlik Konferansı’nda, İran heyetiyle görüşen İngiliz milletvekilleri, eşcinsel oldukları gerekçesiyle 2005’te asılan Mahmud Askeri ve Ayad Marhuni’nin idamına tepki gösterince, İran Parlamentosu enerji komitesi üyesi Muhsin Yehyevi, “İslam yasalarına göre gay ve lezbiyen ilişki yasak” dedi. Haberde eşcinsellere idam cezası verildiğini kabul eden en üst düzey İranlı yetkili olduğu belirtilen Yehyevi’nin, “Eşcinsellik özel bir alanda kalıyorsa sorun yok, ancak alenen yaşanan eşcinsel ilişkiye girenler idam edilmelidir” dediği belirtildi. İranlı milletvekili, “insanların üremek için var olduğunu, eşcinselliğin insan doğasına aykırı olduğunu” öne sürdü. Tutuklandıklarında 18 yaşından küçük olan Mahmud Askeri ve Ayad Marhuni’nin idamı, insan hakları örgütleri tarafından yoğun tepkiyle karşılanmış, İngiliz pop grubu Pet Shop Boys Grammy adayı albümlerini İranlı iki gence ithaf etmişti. İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, önceki ay ABD’deki Columbia Üniversitesi’nde katıldığı konferansta eşcinsellere yönelik idam cezalarıyla ilgili bir soru üzerine, “Bizim ülkemizde hiç eşcinsel yok” diyerek izleyiciler arasında gülüşmelere neden olmuştu. Fransa’yı grevler sarıyor Uğur HÜKÜM PARİS Fransa’da ulaştırma başta olmak üzere birçok sektörde alınan grev kararları hayata geçiriliyor. Üniversite özerkliğiyle ilgili yasayı protesto eden öğrencilerin onlarca üniversitedeki gösteri ve boykotlarının ardından, dünden itibaren birçok kamu sektöründe grev ve protestolar başladı. Bütün büyük sendikaların oybirliğiyle başlayan grevler özellikle toplu taşımacılık ve enerji sektörlerini felç edecek. Sendikalar, çalışanların emeklilik haklarında kısıtlamaya gidilmesini öngören düzenlemeye karşı grevler nedeniyle, metro, tren ve otobüs seferlerinde büyük aksama olacağı uyarısında bulundu. Sendikalar, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve Başbakan François Fillon’un yeni emeklilik düzenlemesine tepki gösteriyor. 1995 yılında benzer düzenlemelere karşı oyu yoklamasına göre Fransızların yüzde 55’i grevleri yersiz bulurken, yüzde 44’ü destekliyor. Buna karşın, yüzde 31’lik kesim Sarkozy başa geldiğinden beri durumlarının kötüleştiğini belirtirken, durumunun iyileştiğini söyleyenler sadece yüzde 3’te kalıyor. Liberation gazetesinin yayımladığı araştırmanın sonucuysa, Sarkozy’ye güvenenlerin bir ay içinde yüzde 61’den yüzde 54’e düştüğünü gösteriyor. Sendikalar, taleplerinin yalnızca kazanmış oldukları hakları korumayı içermediğini, esas olarak son yıllarda kaybedilen satın alma gücünün arttırılması, çalışma koşullarının düzeltilmesi ve iş güvencelerinin serbest piyasa koşullarına göre belirlenmemesini içerdiğini vurguluyor. Öğretmenler ve postacılar başta olmak üzere kamu çalışanları da memur sayısını düşürme planları yapan hükümete karşı 20 Kasım’da greve gitmeye hazırlanıyor. ‘Lirik terörist’ Dış Haberler Servisi Kendisini “lipedisi” ile bomba yapımını anlatan kirik terörist” diye adlandıran İngiliz tapçıklar bulunduğunu belirtti. “HiMüslüman Samina Malik, yazdığı şiir5” internet sitesine üye olan Malik, lerde “Batı dünyasına saldırmaktan” kendisini “lirik terörist” ve “şehitliği ve “kâfirlerin kafasını kesmekten” söz bekleyen yabancı” olarak tanıttı ve ettiği ve radikal İslamcı yayınlar bu“Bin Ladin’in video mesajlarından ve lundurduğu için, 2000 yılında çıkarıkâfirlerin katledilmesinden” hoşlanlan Terorizm Yasası’ndan ceza alan ilk dığını yazdı. Malik, şiirlerinden birinkadın oldu. de, kafa kesilerek idamın nasıl Mahkeme, 23 yaşındaki yapıldığını tasvir etti. Heathrow Malik’in “kendini adamış Havalimanı’ndaki bir mağazabir radikal İslamcı” olduğuda çalışan genç kadın, İslamcına hükmetti ve kadına ev ları öven müziklerden hoşlanhapsi cezası verdi. Savcı Jodığı ve şarkı sözleri yazdığı için nathan Sharp, geçen yıl “lirik terörist” lakabını kullanekim ayında bir terör şüphedığını söyledi. Yargıç Peter Belisinin bilgisayarında, gönaumont sanığın, cezanın belirdermiş olduğu elektronik leneceği 9 Aralık gününe kadar postanın bulunması üzerine Şiirlerinde kafa yakın gözetim altında tutulacakadının Londra’daki evinde kesilmesini an ğını açıklarken mahkemeye siyapılan aramada, El Kaide latan Malik ev yah bir türbanla gelen Malik’in örgütünün “cihad ansiklo hapsi cezası aldı. ağladığı görüldü. Öğrenciler, üniversiteözel sektör yakınlaşmasını öngören yasayı protesto ediyor. (Fotoğraf: AFP) grevler sonucu, Alain Juppe hükümeti düşmüş ve yasalar geri çekilmişti. Hükümet, bu reform sayesinde 5 milyar Avro tasarruf yapmayı planlıyor. Ancak bu defa sendikalar daha az kamuoyu desteğine sahip. Ekonomi gazetesi Les Echos’da yayımlanan bir kamu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle