Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Nr. 46 / 2007 16 NOVEMBER 2007 Y9204 KURUCUSU: YUNUS NADİ (19241945) BAŞYAZARI: NADİR NADİ (19451991) D: 2 Euro, A: 2.70 Euro, B: 2.70 Euro, NL: 2.70 Euro, F: 2.50 Euro, DK: 20 Dkr, CH: 4.20 Chf Cumhurbaşkanlığı, İngiltere’de yerel yöneticilerin bile makamına giden Suudi Arabistan Kralı’nın Gül ve Erdoğan’ı kaldığı otele çağırmasının üstünü, ‘usulden’ olduğu iddiasıyla örtmeye çalışıyor Skandala kılıf Köşk’ten savunma Fotoğraf: REUTERS Atatürk’e Layık Olmak... Türkiye’nin dünyada ilginç ve özgün bir tarihi olduğu yadsınamaz. Osmanlı İmparatorluğu’nun Asya, Avrupa, Afrika’da altı yüzyıl süregelen varlığından sonra Anadolu’da kurulan laik Cumhuriyetin dünyada ve İslam âleminde özel bir örnek oluşturduğu açık seçiktir. On iki yıl süren savaşlardan sonra varılan bu sonuç, içerde ve dışarda çoğu emperyalist ve dinci kesime ters gelse de, uygarlık tarihi açısından Anadolu’da bir büyük aşamayı vurgulamaktadır. Bu büyük tarihsel olayın tam anlamında ve her bakımdan lideri Kemal Atatürk’tür. ? Atatürk liderliğinde Türkiye ulusal sınırlarını çizmiş, fetih siyasetinden “yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesine, İslam şeriatından çağdaş, laik hukuk sistemine geçmiş, uygar dünyadaki bağımsız ve onurlu yerini almıştır. Bu aşamadan sonra, çok partili rejimin özgürlüklerini kullanan iç ve dış güçlerin ittifakıyla, demokrasi görüntüsü altında, geriye dönüş başlamıştır. Bu yolda tüm olanakları zorlayan hesaplı bir iktidarın yönetimi altında bulunduğumuz da açıktır. ? Bu yıl 10 Kasım anma törenleri, kendi kendimizi özeleştiriden geçirmek için, ibret verici bir ders içeriğinde yaşanmıştır. Halkın, ölümünden yaklaşık yetmiş yıl geçmesine karşın Atatürk’e bağlılığı, özlemi, elle tutulurcasına denecek kadar somutlaşmıştır; tarihsel ve güncel bilinciyle Türkiye Cumhuriyeti’nin kazanımlarını kaybetmemek yolunda kararlı olduğu saptanmaktadır. Devlet törenlerinde de çağdaş Atatürk Cumhuriyeti’ne karşı saygı ve bağlılığın, resmi ve zoraki de olsa, dile getirildiği görülmüş ve izlenmiştir. ? Ne var ki bu manzaraya aldanmamak gerekir. Halkın eğilimi, bilinci, yönelişi elbette çok önemlidir. Ancak örgütlenmemiş kitlelerin seçim sandıklarına ağırlıklarını koyamadıkları da, eski deyişle, bir ‘vakıa’dır. Türkiye bu siyasal ve toplumsal kuralın gerçeğini ve deneylerini son zamanlarda çarpıcı biçimde yaşamış bulunuyor. Ülke uzun bir süreden beri gerici örgütlenmelerin oluşumu içindedir. En başta Nakşiler olmak üzere İslamcılığı kullanan tarikat ve cemaatlerin belediyeler ve iktidarla iç içe geçmeleri, çağdaş bir demokrasi yerine, dinci politikanın ülkede kurumsallaşmasını öne çıkarmaktadır. Pek uzun sayılamayacak bir vadede, Atatürk Türkiyesi’nde, devletin dinci yapıya dönüşmesi, bu dinci yapının Güney Cumhurbaşkanlığı, skandala Suriye Devlet Başkanı’na uygulanan protokolü örnek gösterdi. Ancak, konuk devlet başkanına “iadei ziyaretler” daha önce yapılan ön görüşmelerle kesinleştiriliyordu. Kendisi için bir “iadei ziyaret” öngörülmeyen Gül, kralın çağırması üzerine otele gitti. Köşk’ün açıklamasında “protokolde karşılıklılık, geleneksel ilişkiler ve işin gereği gibi birçok unsurun dikkate alındığı” belirtildi. ‘Haç’ın önünde poz Suudi Arabistan Kralı Abdullah, Ankara öncesi gerçekleştirdiği Avrupa ülkelerindeki ziyaretlerinde protokol kurallarını aynen yerine getirdi. İngiltere’de Kraliçe’yi, Prens’i, Başbakan’ı, hatta Londra Belediye Başkanı’nı makamında ziyaret etti. Londra’dan ayrılırken de yine Kraliçe’ye giderek “makamında” veda etti. Kral, Vatikan’da da Papa ile beraber “haç” ve “İsa” resmi önünde poz vermekten çekinmedi. Haberi 18. Sayfada Fransa’yı grevler sarıyor Fransa’da üniversite özerkliğiyle ilgili yasayı protesto eden öğrencilerin onlarca üniversitedeki gösteri ve boykotlarının ardından birçok kamu sektöründe de grev ve protestolar başladı. Emeklilik düzenlemesine tepki gösteren bütün büyük sendikaların oybirliğiyle başlattığı grevlerin özellikle toplu taşımacılık ve enerji sektörlerini etkilemesi bekleniyor Uğur HÜKÜM’ün haberi 10. Sayfada İsrail ve Filistin liderleri, Ankara Forumu’nda ve TBMM’de bir araya gelerek barış mesajları verdi Türkiye buluşturdu Ortak sanayi projesi Cumhurbaşkanı Gül ile İsrail Cumhurbaşkanı Peres ve Filistin Ulusal Yönetimi Başkanı Abbas, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin öncülüğünde düzenlenen Ankara Forumu’nda bir araya geldi. Forumda, Batı Şeria’da sanayi bölgesi kurulmasını öngören mutabakat metni imzalandı. Ilımlı ve sert mesajlar İki lider daha sonra TBMM’ye hitap etti. Peres, İsrail’in anlaşmazlığa son vermeye kararlı olduğunu söyledi. Abbas ise barış ve uzlaşma girişimine Lübnan toprakları ve Golan Tepeleri’nin de dahil edilmesini isterken, Doğu Kudüs’ten başka bir başkentlerinin olmayacağını belirtti. Haberi 18. Sayfada ‘AB ulus devletle başarır’ Kalite Kongresi’nde konuşan Derviş, AB’nin ulus devleti ortadan kaldırmadığını vurgulayarak, “Eğer AB küresel düzeyde bölgesel yönetişim biçimini benimsemeyi arzu ediyorsa ve bunu esnek biçimde ulus devletin de görevini ve isteğini ortadan kaldırmadan yapmak istiyorsa işte o zaman tüm zorluklara rağmen başarılı olabilecektir” diye konuştu. Derviş, dünya insanı olmak için küreselleşmeyi iyi anlamak gerektiğini söyledi. Haberi 9. Sayfada Projenin mimarı TOBB Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Gazze ve Batı Şeria’da sanayi bölgeleri projesini bir an önce yaşama geçirmek istediklerini söyledi. Hisarcıklıoğlu, İsrail tarafının projenin etkin işleyişi için üstüne düşeni yapması gerektiğine işaret etti. Gül, Peres ve Abbas, Batı Şeria’daki organize sanayi projelerini başlatacak olan çerçeve mutabakat anlaşmasına imza attılar. Öğle yemeğinde Peres “Bazıları şarap içmiyor, ama su da iyidir” diyerek su kadehini kaldırdı. Gül ve Abbas da Peres’e eşlik etti. (Fotoğraf: AA) TBMM’nin ‘soykırım’ gafı TBMM’de, eski Meclis zabıtlarının dili sadeleştirilirken “gaf” yapıldığı ortaya çıktı. Atatürk’ün, 1920 yılında yaptığı Ermenilerle ilgili bir konuşmada kullandığı “katliam” sözcüğünün “soykırım” olarak değiştirildiği belirlendi. Türk Dil Kurumu Başkanı Akalın, “Zabıtlarda yer alan katliam sözcüğü, TDK’nin sözlüğünde kırım olarak geçer. Soykırım ise bir ırk, cins, din vs. mensuplarına dönük planlı ve programlı kırımdır. Ancak katliam tam tersidir” dedi. Haberi 5. Sayfada Haberi 18. Sayfada Devamı 18. Sayfada C Hamas yine geliyor İsrail ile 2006’da yaşanan Hamas krizinin ardından, örgüt yetkililerinin bu kez de “Uluslararası Kudüs Buluşması” nedeniyle Türkiye’ye davet edildiği ortaya çıktı. Dışişleri Bakanlığı Türkiye’yi bir kez daha sıkıntıya sokması beklenen etkinlikle ilgili bilgilerinin olmadığını, sivil örgütler tarafından organize edildiğini savunarak müdahale etmeye yetkilerinin bulunmadığını belirtti. İstanbul’da düzenlenecek toplantıya, yine İsrail’in terör listesinde yer alan Hamas’ın siyasi lideri Halid Meşal’e yakın isimlerden biri katılacak. Toplantıyı düzenleyen Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı ise katılanlar hakkında bilgi vermekten kaçınıyor. AKP’nin önceki İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ile Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek vakfın kurucuları arasında bulunuyor. Haberi 4. Sayfada Dışardaki işçi musluğu kapattı Uzun yıllar boyunca Türkiye’nin ihracat ve turizmden sonra en büyük döviz geliri kalemini oluşturan ve yıllık bazda 5 milyar doları aştıktan sonra, 2001’den itibaren hızla azalarak 1 milyar doların altına düşen işçi dövizi girişleri artmıyor. Sayıları 5 milyona yaklaşan yurtdışındaki Türk işçilerinin bu yıl ilk dokuz ayda 849 milyon dolar düzeyinde kalan yurda gönderdikleri döviz miktarının, yılın tümünde 1 milyar dolar dolayında kalacağı tahmin ediliyor. Haberi 8. Sayfada Halk Ata’sına koştu İlk 10 Kasım gibi Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, Yüce Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşama veda edişinin yıldönümünde binlerce yurttaş Anıtkabir’e akın etti. Ziyaretçilerin büyük çoğunluğunu gençlerin oluşturması dikkat çekti. Yurttaşlar, Atatürk’ün ölümünün 69. yılında, ilk 10 Kasım’daki gibi gözyaşı döktü. 546 bin ziyaretçi Anıtkabir’i 546 bin 620 kişi ziyaret etti. Ellerinde bayraklarla Anıtkabir’e gelen yurttaşlar “Türkiye laiktir, laik kalacak” sloganı attı. Bir grup genç, dev bir Türk bayrağı açtı. Bayrağın üzerine yurttaşlar tarafından karanfiller atıldı. Anıtkabir’in içi de Ata’nın anısına çiçeklerle bezendi.