18 Haziran 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Anar SOMUNCUOĞLU TUSAM RusyaUkrayna Araştırmaları Masası [email protected] Müttefike doğalgaz faturasının yükseltilmesinin perde arkası… C S TRATEJİ 5 sürdürecektir. Ne var ki, Rusya’nın Belarus ile ilişkilerinin bozulma tarihçesine bakarsak, bu bozulmanın halef meselesiyle sınırlı olmadığı görülür. Açıkçası RusyaBelarus ilişkilerinde Rusya siyasileri amiyane tabirle "enayi yerine konmaktan" şikayetçi. Bu görüşe göre, Rusya’nın uluslararası prestiji Lukaşenka’nın diktatörlüğünü savunduğu için zarar görüyor. Bununun ötesinde ucuz doğal gaz fiyatları başta olmak üzere Rusya’nın gösterdiği örtülü ekonomik sübvasniyonlarla Belarus ekonomisi hızlı tempolarla gelişiyor ve Lukaşenka’nın meşruiyeti sağlama alınıyor. Buna rağmen Belarus, bütünleşme konusunda Rusya’yı oyalamayı devam ediyor. Belarus muhalefeti Lukaşenka’nın kimlik politikasından memnun olmasa da, Rusça’nın baskın olmaya devam ettiği Belarus’un bağımsız bir devlet olarak varlığı bile her geçen gün alttan alta Belarus milli kimliğinin güçlenmesine ve bağımsız bir devlet olarak varlığının pekişmesine neden oluyor. Üstelik "renkli devrimlerden" ders çıkaran Rusya, Belarus politikasını sadece Lukaşenka faktörüne bağlama tehlikesini seziyor. Zira herhangi bir şekilde Lukaşneka iktidardan gittiği zaman, Belarus’ın dış politika seçimi gündeme gelebilir. (Türkmenbaşı’nın ölümünden sonra Türkmenistan’ın girdiği ve halen de dış politika konusunda devam eden belirsizliği hatırlayalım.) Dolayısıyla yıllardır Rusya’nın örtülü sübvasiyonlarıyla beslenen Belarus, bir anda Rusya’nın en yakın müttefiki durumundan uzaklaşabilir ve diğer çoğu eski Sovyet ülkesi gibi Rusya ve diğer büyük oyuncular arasında denge politikasına başlayabilir. Nitekim, AB, Belarus’un demokratikleşmesi halinde ülkeye büyük ekonomik yardımlarda bulunacağını taahhüt etti bile. Bu durumda 2006 yılında Rusya’nın Belarus’a tanıdığı ekonomik avantajların azaltılması doğal gaz ve petrol fiyatlarının yükseltilmesi başta olmak üzere, 2007 yılında Belarus ekonomisinin gelişmesini yavaşlatacağı gibi, Lukaşenka’nın dış politika tercihini etkilemeye yöneliktir. Bu çerçevede Rusya, Lukaşenka’dan iki ülkenin bütünleşmesi için somut adımlar atmasını istiyor olabilir. Bunlar Birlik Devleti Anayasası’nın onaylanması ve Rus rublesi temelinde parasal birliğin kurulması gibi adımlardır. Rusya, Belarus’un ya serbest piyasa şartlarını kabul etmesini ya da kendisiyle bütünleşmesini istiyor görünüyor. Belarus’u Batı’ya "kaptırma" niyetinde olmayan Rusya, Belarus ve Rusya’nın bütünleşmesi için zamanın daraldığını düşünerek hareket ediyor. 20 06 yılı boyunca Rusya ve Beyaz Rusya (Belarus) arasında devam eden doğal gaz pazarlığı 2007 yılına iki dakika kala imzalanan anlaşmayla sona erdi. 2007 yılı yaklaşırken giderek daha fazla sinir savaşı haline alan pazarlık, Rus doğal gaz tekeli Gazprom’un "Anlaşma olmazsa gazı keserim", Belarus yetkililerin de "Avrupa’ya ihraç ettiğiniz gazı keseriz" şeklindeki açıklamalarıyla zirveye ulaşmıştı. Jeopolitik hesaplar açısından ilk bakışta söz konusu pazarlık anlamsız olarak görünebilir. Zira yaygın kanıya göre Rusya, sadece Batı yanlısı eski Sovyet ülkelerine karşı olarak enerji baskısını uygulamaktadır. Rusya’nın Ukrayna, Moldova, Gürcistan ve Azerbaycan’a sattığı doğal gazın fiyatını yükseltmesi bu açıdan değerlendiriliyor. Halbuki Belarus, eski Sovyet coğrafyasında Rusya’nın en yakın müttefiki durumundadır. Belarus’un tek hakimi Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenka, Rusya’nın etrafında oluşan (oluşturulan) Batı yanlısı ülkeler kordonunun tamamlanmasına engel olmaya devam ediyor. ABD’ye göre Avrupa’nın "son diktatörü" olan Lukaşenka, 1999 yılında imzalanan Birlik Devleti anlaşması çerçevesinde Belarus’un Rusya ile tek bir devlet çatısı altında birleşme projesini başlattığı için Batı’da adeta aforoz edilmişti. Buna karşılık Rusya, ucuz doğal gaz fiyatları başta olmak üzere çeşitli yöntemlerle ekonomik ve siyasi anlamda Belarus’u kollaya gelmişti. Daha geçen Aralık ayında, BM Güvenlik Konseyi toplantısında ABD temsilcisi Belarus’taki insan hakları konusunu açtığı için Rusya temsilcisi eski Soğuk Savaş yıllarını anımsatır şekilde toplantıyı terk ederek protesto etti. Ne var ki aynı günlerde Rusya, Lukaşenka’nın Batı ve Batı yanlısı ülkelerle açılım aramasına sebep olan sıkı doğal gaz pazarlığına devam ediyordu. Gazprom’un Belarus’a sattığı doğal gazın fiyatını artırması ve pazarlık sürerken Rusya’nın Belarus’a milyarlarca dolar kazandıran ekonomik avantajları iptal etmesi, Lukaşenka’nın Batı’ya kayabileceği yönündeki haberlere neden olmuştu. Belarus’a birlik baskısı Rusya ile sıcak ilişkilerini sürdüren Belarus, Moskova’nın birlik baskısı altında. Putin yönetimi, birlik sürecini hızlandırmak için enerji sopasını kullanmaya başladı. Geçen dönem içerisinde Rusya ile inişli çıkışlı doğal gaz pazarlıkları yürüten Belarus yönetimi açısından Beltransgaz, "tükenmeyen şeker" haline geldi. Aslına bakılırsa Belarus, kendi doğal gaz dağıtım şebekesine Gazprom’un girmesine izin verdiği için değil, bunu prensip olarak kabul ettiği için eski Sovyet alanında Rusya’dan en ucuz gazı almaya devam etmişti. Ukrayna ile yaşanan doğal gaz krizi sırasında Gazprom, Belarus’a uygulanan düşük fiyatı Beltransgaz konusundaki anlaşmayla açıklamıştı. Ne var ki, Beltransgaz’ın satışı aynı Birlik Devleti projesi gibi giderek yılan hikayesine dönüşüyordu. İşte bu noktada Rusya, Belarus ile olan ilişkilerini piyasa ekonomisinin şartlarına uydurma gereğini hissetti. Gerçi 2006 yılının başında Belarus’a satılan doğal gaz fiyatı 200 dolar olarak belirlense de Aralık ayına gelindiğinde Gazprom fiyatı 105 dolara indirdi. Üstelik Gazprom, aslında 3,5 milyar dolar olarak belirlediği Beltransgaz’ın fiyatının bağımsız değerlendirmeyle belirlenmesini kabul etmişti. Rusya bu koşulların müttefiklik ilişkisine uygun olduğunu belirtse de Belarus, komşu Rus illerine de uygulanan 47 dolar civarındaki fiyatta ısrar ediyordu. Çileden çıkan Gazprom yetkilileri Belarus’un Rusya’nın müttefiki olsa da Rusya’nın bir ili değil, bağımsız bir ülke olduğunu belirtiyordu. ‘BİZ NOEL BABA DEĞİLİZ’ Belarus, her yıl yaklaşık olarak 20 milyar metreküp doğal gazı Rusya’dan ithal ediyor. Bununla birlikte bu ülke, Rusya’nın Avrupa’ya ihraç ettiği doğal gazın geçtiği transit ülke. Avrupa’ya satılan Rus doğal gazının yaklaşık olarak yüzde 80’i Ukrayna üzerinden, kalan miktar ise Belarus üzerinden ihraç ediliyor. Ukrayna’ya olan transit bağımlılığından kurtulmak amacıyla Gazprom, 1990’lı yıllarda Belarus üzerinden Avrupa’ya uzanan YamalAvrupa doğal gaz boru hattını çekmişti. Gazprom’a ait olan bu boru hattının haricinde, Rusya’nın Belarus’un iç kullanımı için sattığı doğal gaz ise başka bir boru hattıyla iletiliyor. Belarus’un ulusal Beltransgaz şirketinin sahip olduğu söz konusu boru hattı, 2002’den başlayarak Rusya’nın yoğun ilgisine mazhar oluyor. Bütünleşme konusunda oyalandığının farkına varan Rusya, hala devletin ağırlıklı rolünün korunduğu Belarus’ta sadece kendisinin katıldığı stratejik özelleştirmeler yaptırma niyetindedeydi. Bu hedefe uygun olarak 2002’de iki ülke arasında imzalanan anlaşmalara göre Rusya’nın Belarus’a ucuz doğal gaz satma karşılığında Belarus, Beltransgaz’ın yarısını Rusya’ya satmayı taahhüt ediyordu. Ne var ki, kısa süre içerisinde şirketin mali değerlendirilmesi konusundaki pazarlıkar çıkmaza girdi. O dönemin anlaşmazlığının doruk noktası, 2004 başında Rusya’nın Belarus’a sattığı doğal gazı kesmesi olmuştu. JEOPOLİTİK HESAPLAR Rusya’nın Belarus’a uyguladığı ekonomik baskı Rusya’daki iktidar devri telaşıyla ilişkilendirilebilir. Zira yaygın olan bir kanıya göre, Putin’in görev süresinin dolacağı 2008’den sonra da görevde kalması amacıyla RusyaBelarus Birlik Devleti projesi hayata geçirilerek, Putin artık ortak devletin başkanı olarak görevini Putin ve Lukaşenka
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle