18 Haziran 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

yaklaşık yüzde elli gibi bir eksiklikte bulunmasının şimdi bile ABD İşgal Kuvvetleri’nin işini güçleştirdiği söylenmektedir. Amerikan Kuvvetleri’nin bugünlerde müşterek harekatlarda kullanılan ve 4 bölükten müteşekkil 500 kişilik Irak taburlarına tahsisi ettiği 11 kişilik ABD’li danışmanların, olası bir çekilme durumunda, normalde her bölük için 30 askere çıkarılması zorunluluğundan bile bahsedilmektedir. Çünkü ancak böyle, Iraklıların öne sürülen askeri yetersizliği ve motivasyon eksikliği önlenebilecektir. Eğer bu rakamlar göz önüne alınırsa da 2008’den sonra öngörüldüğü üzere 20 bin kişilik bir danışman gücünün Irak’ta bırakılmasının da gerçekçi olamayacağı ve bu rakamın etkinlik sağlanması açısından 6070 bin dolaylarında olması gerekeceği söylenmektedir. Ayrıca Amerikalıların çok fazla dile getirmedikleri ancak akıllarından geçirdikleri bir başka husus, Amerikan askeri gücünün sayıca yetersiz kalması durumunda, Irak güçlerinin, tümen düzeyinde ve çeşitli tümenlerin katılımıyla gerçekleştireceği olası bir isyanda 45 bin kadar Amerikalı askeri esir alabilecekleridir. Bu nedenle ABD’nin eğer Irak’ta mevcudiyeti gelecekte şu veya bu şekilde söz konusu olacaksa, bu durumda 2008’den sonra kalması gereken gücün her halükarda 6070 bin olacağı veya olması gerekeceği hususu gerçekçi bir yaklaşımdır. Çünkü ancak böyle bir güç, stratejik tesisleri koruyabileceği gibi yine Amerikan askeri tesislerine ve kuvvetlerine olası bir saldırıda güvenliği sağlayıp bu yönde Özel Görev Birliklerini ihtiva edebilecektir. Bütün bu nedenler ve ABD’nin hiçbir surette Irak ve Afganistan’dan tam olarak çekilemeyeceği gerçeği, ABD’nin sürekli asker sıkıntısı çekeceği ve silah altına almak için adam arayacağı veya paralı askerler kullanımını giderek arttıracağı hususunu söz konusu etmektedir. Amerikan Ordu’su silah altına alacak kişi bulmakta zorlandığından, uyuşturucu bağımlılarını, ağır suç işlemiş eski mahkumları da askere almaktadır. Bu arada, silah altına alınan ve Irak’a gönderilen bir kısım askerin New York ve Los Angeles gibi şehirlerin eski çete mensupları olması nedeniyle, bunların çete alışkanlıklarını Irak’ta da sürdürüp, duvarları çeteleri ile ilgili yazılar ve resimlerle "süsledikleri" haberleri de Amerikan Ordusu’nun asker sağlama yöntemleri ile bundan kaynaklanan ilginç sorunlarından sadece bir kaçıdır. Tıkanmışlığı aşmaya çalışan ABD, taşeron firmalar aracılığıyla savaşı yürütmeye çalışıyor. ABD, Afganistan ve Irak’tan çıkamıyor, kalması başarı anlamına gelmiyor. Bu yıpratıcı sürecin sonu kestirilemiyor. yoğunlukta kullanılması, Amerikan askeri tarihinde mecburiyetten doğan bir ilk. Güvenlik görevlisi olarak çalışanların aynen ABD askerlerinin karşı karşıya kaldığı tehlikelere açık olmaları ve hatta bu görevi yerine getirirken gerektiğinde onlara destek, yardım sağlayacak askeri güçten mahrum olmaları da bir gerçek. Hatta bunların para karşılığı hayatlarını tehlikeye atarken saatler boyu çarpıştıkları da sık rastlanan bir olgu. Irak’ta ABD ve Irak güçlerinden sonra 3. büyük askeri gücü oluşturan bu paralı askerler hayatlarını tehlikeye atarken bunu büyük paralar için yapıyorlar. Bazılarının aylıklarının 2030 bin dolara yaklaştığı söyleniyor. Bu bağlamda, genelde Şili Ordusu’ndan ayrılan eski komandoları istihdam eden Blackwater firması Pentagon’a özel güvenlik ve koruma konusunda taşeronluk eden firmaların başında geliyor. Amerikan hükümetinin Haziran 2004’den bu yana yalnız diplomatik güvenlik hizmetleri için yaklaşık 350 milyon dolar ödediği söylenen BlackwaterUSA firması ayrıca Irak ve Afganistan’da Amerikalı görevlileri, tesisleri, petrol boru hatlarını korumada faaliyet gösteriyor. C S TRATEJİ 11 artık savaş alanına eldeki birliklerin neredeyse tamamının sürülmüş olmasından doğan yorgunluk ve bıkkınlığın yanı sıra yine eldeki birliklerin yaklaşık üçte ikisinin "savaşa hazır olmama" özelliği taşıması da önemlidir. Bu arada Milli Muhafız güçleri gibi yedek güç durumundaki birliklerin bile tamamen yorgun olma faktörü de buna eklenirse Amerikalıların artık, küresel güç olma sevdasının askeri boyutlarından vazgeçip, toplumları için daha yararlı işler yapabilecekleri ve dünyayı daha az karıştıracakları bir politikaya dönmeleri dünya barışı için her halde daha yararlı olacaktır. Irak’ta sarf ettikleri milyarlarca doları, değil dünyadaki fakir insanlar için harcamak, zaruret içinde olan ve bölüşümden gerektiği kadar pay alamayan kendi vatandaşları için bile harcasalar herhalde daha yararlı bir iş yapmış olurlar. Böylelikle de yine Irak örneği yüz binlerce insanı demokrasi getireceğiz bahane ve yalanlarıyla felakete ve sefalete mahkum etmezler. Amerikan yönetiminin artık, enerji kaynaklarına hakim olmak amacıyla sürdürdüğü kabadayılık anlayışından vazgeçip, yedekte tuttuğu kendi enerji kaynaklarını kullanmaya başlaması, savaşlar için sarf ettiği paraları yeni enerji kaynaklarının bulunmasına harcaması ve dünyayı bekleyen çevre felaketini önlemek amacıyla, dünyayı en çok kirleten ülke olarak, bir an evvel önlemler alması ve Kyoto Protokolü’nü imzalaması insanlık adına daha yararlı olacaktır. Ayrıca, bugün gelinen noktada, 1718 yaşlarındaki çocuklardan, yaşını başını almış ama parasızlıktan askerlikten başka yapacak şansları kalmamış kimselerden, kaçak göçmenlerden, çete üyelerinden, NeoNazi olduğu söylenen çetelere mensup beyaz ırkçılardan, eski mahkumlardan ve tekrar silah altına alınan eski ve kompleksli askerlerden oluşmaya başlayan Amerikan Ordusu’nun geleceğinin giderek karardığı gerçeği de büyük güçlerin inişe geçmeleri noktasının ABD için bir başka belirtisidir. Bu husus bile insanlık için kılını bile kıpırdatmayan ABD’nin hiç olmazsa kendi vatandaşlarının geleceği için aklı selim ile hareket etmesi gereğini ortaya çıkarır. GELİNEN NOKTA Bush yönetimi her ne kadar "Hedefimiz Irak’ta düzenin kurulması ve bölgenin, terörist ihraç edebilecek bir yönetimin eline geçmemesini sağlamak" demekteyse de, kendi özgüvenini giderek kaybeden, iki cephede ne için savaştığını anlamada zorluk çeken bir ordunun buna yorgunluk ve asker temininde karşılaştığı zorluklar de eklenirse işinin çok zor olduğu ortaya çıkmaktadır. Yalnız insan gücü eksikliği değil, ekipman eskimesi ve yorgunluğu ile Batağa saplanmış bir Amerikan cipi... TAŞERON ORDU 2004 Mart’ında Felluce’de öldürülen ve cesetleri televizyon kameraları önünde sürüklenip Fırat Nehri üzerindeki bir köprüden iple sarkıtılan dört asker, sonraki aylarda Necef ’deki Amerikan karargahında saldırıya uğrayan 8 komando ve 2005 Kasım’da Bağdat Havaalanı yolunda sivillere rasgele ateş açan askerlerin hiçbir müttefik ülkeye ait olmadığı, bunların çeşitli küresel firmaların paralı askerleri olduğu sonradan açıklanmıştı. Bugün Irak’ta 180 kadar özel firma adına 50.000 kadar, paralı asker gibi görev yapan, çeşitli kişi ve binaları koruyan, askeri eğitmen hizmeti veren, boru hatlarını koruyan ve hatta direnişçilerle çarpışan ve hiçbir ülkenin resmi askeri olmayan bir gücün Irak’ta görev yaptığı söyleniyor. Bunların sayısı Irak’ta görevli İngiliz güçlerinden yaklaşık 6 kat daha fazladır. Bu miktarın giderek daha da artacağı, hele ki ABD güçleri bir gün bir şekilde Irak’tan çekilirse daha da artacağı söz konusudur. Çeşitli Amerikan firmaları adına Irak’ta yüksek ücretlerle askeri anlamda görev yapan paralı askerlerin savaş alanında bu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle