26 Haziran 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

1979’dan sonra İran Irak’taki Şiilerin gösterisinden... için en büyük düşman olan ABD, İran ile hem batıdan hemde doğudan komşu olmuş durumda. ABD’nin bölgedeki siyasi ve askeri varlığı İran’ın önündeki en ciddi engeldir. ABD başta askeri olmak üzere bölgedeki varlığını İran’ı sınırlandırmak ve gerekirse cezalandırmak için kullanacaktır. 11 Eylül 2001 olaylarından sonra ABD için en tehlikeli gelişme olarak "Siyasal İslam" ön plana çıktı. İran’ın Siyasal İslam’ın temsilcisi olarak Şii jeopolitiğini de kullanarak başarılı olması demek, ABD için bir kâbus olacağından ABD, İran’ı engellemek ve başarısız kılmak için bölgedeki varlığını Sünni Araplar bugün İran’a karşı daha teyakkuz İran’a karşı kullanabilir ve kolay kolay başta Irak halindedirler. Şiileri olmak üzere bölge Şiilerini İran’ın eline bırakmak istemez. C S TRATEJİ 19 yaşanan son gelişmelere baktığımızda çatışmalar işgalci güç ile Iraklılar arasında değil de Şiiler ile Sünniler arasında gibi devam ediyor. İran Şiileri kendi çıkarı ve ABD’ye karşı kullanmak isteyecektir. Fakat başta ABD ve İsrail olmak üzere ABD’nin bölgedeki müttefik yönetimleri ve Sünniler İran’ı engelleme çabası içinde olacaklardır. Irak’ta öyle bir noktaya gelindi ki; işgalden bu yana üç yıldan fazla zaman geçmesine rağmen "terör" hariç hala savaşın kazananı belli değil. İran Irak’taki durumdan faydalanarak ABD’yi yıpratma çabası içinde, ABD, İsrail ve Sünni yönetimler ise, İran’ı engelleme çabası içinde. Bütün bunlar yaşanırken Irak halkı ise, "can" derdinde. Irak bugün her kesimin gücünü açık veya örtülü denediği bir yer durumunda. Sonuç olarak, ne ABD’nin mevcut tek taraflı yaklaşımı, ne İran’ın Şii temelli yaklaşımı ne de Iraklı Kürlerin yaptığı gibi bir grubun isteklerinin merkezi yönetimden kopuk, ABD’ye dayanan yaklaşımı Irak’a barış getirebilir. Zor gibi görünse de Irak’ta çözüm tek taraflı yaklaşımlardan uzak, bir grubun egemenliğine dayanmayan ve kin barındırmayan politikalarda yatıyor. Yeni yapılandırılacak Irak’ta bölgesel dengeler de dikkate alınarak, her grubun istekleri göz önünde bulundurulmalıdır. ABD, İsrail ve Ortadoğu’daki Sünni yönetimlerin yanı sıra Şiilikteki ayrılıklar, İran’ın zorlukları olarak öne çıkıyor. Irak’ta bu denkleme Kürtler de eklenince barışın tek tarafın dayatmasıyla ortaya çıkamayacağı gerçeği netleşiyor. ŞİİLİĞİN ENGELLERİ İSRAİL ENGELİ İsrail, 1979 İran’daki İslam Devrimi’nden sonra İran’ın bölgedeki en önemli düşmanı oldu. İran İsrail’i tanımıyor ve bu ülkeyi Ortadoğu’da yaşanan sorunların baş aktörü olarak görüyor. İsrail ise İran’daki rejimi kendi güvenliğine en büyük tehdit olarak görüyor. Nükleer silaha sahip bir İran’ı ise düşünmek bile istemiyor. Çünkü nükleer silaha sahip ve Şii eksenini kullanan bir İran, İsrail için bölgede en büyük tehdit konumuna gelecektir. Bundan dolayı İsrail, İran’ın hem nükleer silaha sahip olmaması hem de Şii eksenini kullanmaması için her oluşumun ve girişimin için de olacaktır. Bu bağlamda İran’ın Şii ekseni üzerindeki nüfuzunu etkisiz kılmak için bölgenin en önemli aktörü olan, stratejik müttefiki ve en önemli destekçisi ABD ile birlikte İran’ı "çevreleme" ve "zayıflatma" politikasını sürdürüyor, sürdürecektir. Nitekim İran nasıl Lübnan’da İsrail’e karşı Hizbullah’ı destekliyorsa, İsrail de Kuzey Irak’ta Kürtlerle işbirliği yaparak İran’ı engelleme çabası içinde. SÜNNİ ARAP ENGELİ Ortadoğu’da İran’ın kullanabileceği bir Şii ekseninin oluşması sadece ABD ve İsrail’i değil, r aynı zamanda başta Suudi Arabistan olmak üzere diğer Sünni Arapları ve Arap yönetimlerini de rahatsız ediyor. Özellikle Saddam’ın devrilmesinden sonra İran’ın Şii Araplar üzerinde nüfuz kurmaya çalışması, Sünni Arap devletlerinin İran’a karşı politika geliştirmelerine neden oluyor. Çünkü Sünni Araplar İran’ı ne Irak’ta ne Lübnan’da ne de bir başka Arap coğrafyasında görmek istemiyor. Sünni Arap yöneticileri İran’ı ve İran’ın etkisinde olan bir Şii eksenini hem Sünni Araplar hem de mevcut yönetimleri için tehdit olarak görüyorlar. Bundan dolayı, İran’ın Şii ekseni üzerinde kuracağı bir etkiyi kırmak için Sünni Araplar ciddi çaba gösteriyorlar. Zaten doğal olarak bölgede bir Şii ekseninin oluşması bir Sünni ekseninin de oluşmasını tetikliyor. İran Şii eksenini kullanmak isterken çok daha ciddi düşmanlar kazanma ile de karşı karşıya bulunuyor. Nitekim Ehli Sünnette olduğu gibi Şiilik de tam bir bütünlük içinde bulunmuyor, farklı kollara ayrılıyor. Bu ayrılık hem Şiiliğin yorumunda hem de siyasete bakış açılarında kendini gösteriyor. Örneğin Şiiliğin önemli kolları olan İmamiyye, İsmailiyye, Zeydiyye, Nusayrilik, Dürzîlik ve Bahailik arasında göz ardı edilemeyecek kadar farklılıklar vardır. Şiiliğin farklı kolları arasında ciddi ayrılıklar olduğu gibi, İmamiyye Şiası içinde de farklı yaklaşımlar mevcuttur. Özellikle bu farklılık Şii ulemanın siyasetteki rolü üzerinde net olarak ortaya çıkıyor. Humeyni’nin ortaya koyduğu Velayeti Fakih yaklaşımı Şii ulema arasında ciddi uyuşmazlıkların olduğunu göstermişti. Örneğin İran Anayasası’na göre en üst kurum olan ve rejimin meşruiyetini sağlayan Velayeti Fakih, Irak’ın en güçlü Şii liderlerinden ve Mercii Taklid olan Ayetullah Ali elSistani tarafından kabul görmüyor. Sistani’ye ve bunun gibi düşünenlere göre dinin politikada etkili olması hem dini hem de politikayı bozar. Bu noktada İran’daki rejim ile Irak’ta Sistani gibi düşünenler arasında siyasete bakış konusunda ciddi farklılıklar bulunuyor. ÇÖZÜM UZLAŞMADA Ortadoğu’da bir Şii ekseni vardır ve İran’da bu ekseni kendi dış politika çıkarı için geçmişte olduğu gibi günümüzde de kullanma çabası içinde olacaktır. ABD’nin Irak’ı işgali ile güçlenen Şiiler, İran’ın da desteği ile bölgede "Şii fay hattını" harekete geçirme potansiyeli taşıyorlar. Fakat Şii fay hattının harekete geçmesi "Sünni fay hattı"nı da harekete geçirebilir: Nitekim İran’ın bölgedeki Şiilerle ilgilenmesi başta Suudi Arabistan olmak üzere Mısır ve Ürdün’ü de, İran’a ve Şiiliğin güç kazanmasına karşı önlem almaya yöneltiyor. Saddam’ın idam edilmesi dikkatleri bir daha ŞiiSünni çatışmasına çekmiş durumda. Din ve Şiddet üzerine yapılan siyaset tarihte olduğu gibi günümüzde de hiçbir tarafa huzur getirmez. Irak’ta Hamaney
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle