Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
TGDF Başkanı Şemsi Kopuz: Şekerleme, gıda sektörünün lokomotifi hammaddesinin Türkiye’de 1200 dolar civarında olduğunu bildirdi. Gerek dondurma, gerek çikolata ve bisküvide olsun kullanılan hammaddenin yaklaşık yüzde 50’sinin şekerden oluştuğunu aktaran Kopuz, Şeker Kanunu’nun revize edilmesi gerektiğini, burada hem üreSTANBUL Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Derticilerin hem de şeker pancarı üreticilerinin göz ardı nekleri Federasyonu (TGDF) Başkanı Şemsi Koedilmemesi gerektiğini ifade etti. Kopuz, ucuz hampuz, Türkiye’de şu anda 69 bisküvi, 93 adet çikolamaddeyi teşvik edecek uygulamalar beklediklerini anta ve 1386 adet dondurma işletmesinin kayıtlı oldulattı ve şöyle konuştu: ğunu söyledi. Şekerlemenin gıda sektörünün loko"Dış ticaretteki devlet destekleri , dahilde işleme remotifi olduğunu belirten Kopuz, Türkiye’nin yıllık yakjimi ile ilgili desteklere devam ettirmeli. Süt ve sütlü laşık 600 milyon dolar şekerli mamul ihracatı yaptığını ürünlerde ihracata dayalı kapasitemiz çok zayıf. Merdiifade etti. ven altı üretim ve kayıt dışı üretim bizim sektörümüzün Cumhuriyet’in sektöre ilişkin sorularını yanıtlayan de en büyük handikaplarından biridir. Bu sorunlar da TGDF Başkanı Kopuz, Türkiye gıda sektörünün toplam gıda yasaları ihracatının 8.5 milyar yeniden revidolar olduğunu hatırla Tablo:1 ze edilerek tarak, bu açıdan bakılGENEL TOPLAM çözülmelidir. dığında şekerlemenin Gıda sağlığıİşyeri Sayısı Kurulu Kapasite Üretim na aykırı üregıda sektörünün lokomotifi olduğunu açık(Adet) (Ton/Yıl) (Ton) tim yapan işladı. Türkiye’de kişi ba Bisküvi 33 455907 284467 letmelere veşı çikolata tüketiminin rilen cezalar 37 147434 44124 AB ülkeleri ile karşı Çikolata daha caydırı503 54773 27414 laştırıldığında çok ye Dondurma cı olmalıdır. tersiz olduğunu da vurBu cezalar gulayan Şemsi Kopuz, "Çikolata yıllık kişi Tablo:2 AB normlarına getirilmeli." başı çikolata tüketimimiz 1 kilo 200 gram, İhracat Oranları Kopuz, dondurma, çikolaAvrupa’da ise bu 10 kilo civarında. Bisküvita ve bisküvi sanayinin en büİhracat de de oranlar bu şekilde. Ama büyümeye yük sorunun yeterli ve kalite(Ton) açık alanlar" dedi. li hammadde temini olduğu160.000 Türkiye’nin iç pazarda şeker hammad Bisküvi nu ifade ederek, özellikle desini en pahalı kullanan ülkeler arasında Çikolata 72.000 dondurma ve sütlü çikolatada yer aldığına işaret eden Kopuz, AB ülkeleise hayvan hastalıkları ve bu Dondurma 5.000 rinde 600700 dolarlar civarında olan şeker hastalıkların yaygınlığı ve Şehriban KIRAÇ İ Şemsi Kopuz hastalıkların tanımlanmadığını kaydetti. Sektörde yetersiz sermaye yapısının bulunduğunu ve düşük kapasite ile de çalıştığına dikkat çeken Kopuz, yetersiz denetim ve kayıtdışılığın da neden olduğu haksız rekabetin sektörü zorladığını bildirdi. Kopuz, ayrıca sektörde faaliyet gösteren şirketlerin yetersiz sermaye yapılarına sahip olduğunu ve düşük kapasite ile çalıştığını vurguladı. Türkiye’den yıllık 160 bin ton bisküvi ihracatı yapıldığını dile getiren Kopuz, bunun başta Türk Cumhuriyetleri olmak üzere Rusya, Ukrayna, Ortadoğu ülkelerine yapıldığını ifade etti. Kopuz, çikolata ihracatının ise yıllık 72 bin tonluk ihracatının bulunduğunu kaydederek ihraç pazarları arasında; Türk Cumhuriyetleri, Rusya, Ukrayna, Ortadoğu ülkeleri, AB ülkelerinin bulunduğunu söyledi. Dondurma ihracatının ise yıllık 5 bin tonu bulduğuna işaret eden Kopuz, ihraç ülkelerinin Bağımsız Devletler Topluluğu ve Ortadoğu ülkeleri olduğunu da sözlerine ekledi. Dondurmanın ana kaynağı: Sağlıklı süt Canberk TİFTİKÇİOĞLU Ankara Bölgesi Veteriner Hekimler Odası Yönetim Kurulu Üyesi üneşin sıcağını dünyaya hissettirmeye başladığı yaz aylarında, insanlar serinlemek için birçok yönteme başvurur. Bu serinleme seanslarında kendine en keyifli saatleri ayıran yöntem dondurma yemektir. Günün en sıcak anlarında ya da akşamüstü yürüyüşlerinde rahatlamamızı sağlayan dondurmalar dünyada 3000 yıl, Türkiye’de 100 yıllık, gibi köklü bir geçmişe sahiptir. Kar üstünde meyve sularını karıştırarak başlayan serüven bugün son teknoloji kullanılarak tüketiciyi memnun etmeye çabalayan bir sektör halini almış, hatta yaz ayları hariç dört mevsim tüketilebilen bir besine dönüşmüştür. Dondurmanın bilimsel tanımı ise; çeşitli, özellikle su, yağ, sütün yağsız kuru maddesi, şeker, sabitleştirici ve karışımı kolaylaştıran, bazen de lezzet ve renk veren, maddeleri içeren karışımın değişik düzenlerde işlenmesiyle elde edilen, 15°C’un altında tüketilebi G len bir besindir. Dondurmanın yapılma aşamalarına bakmak gerekirse; çiğ süt alımı, hammadde ilavesi, homojenizasyon (katılan her bir maddenin homojen hale getirilmesi), pastörizasyon, soğutma, olgunlaştırma, aroma ve renk maddelerinin katılması, dondurma, paketleme ve sertleştirmedir. Büyük bir zevkle yediğimiz dondurmalarda gerekli koşullar sağlanmadığı durumlarda yiyen kişiler için sağlık sorunlarına neden olabilir. Dondurma yapım aşamalarında ana materyali süt oluşturmaktadır. Yenilen dondurmanın bir kabus olmaması için hastalık etkenleriyle bulaşık olmayan sütlerin elde edilmesi gerekmektedir. İstenilen kalitede etken bulundurmayan sütlerin elde edilmesi içinse mutlaka veteriner hekim kontrolünde sağlıklı hayvanlar ile hijyenik işletmeler olmalıdır. Ancak bu şekilde halk sağlığı korunabilir. Veteriner hekimlerin çalışmaları yanında hem veteriner hekimler hem de Tarım ve Köy İşleri Bakanlığının halkı süt hijyeni konusunda bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Gelişmiş ülkelerde üretilen sütün yüzde 90’ı modern tesislerde üretilirken, bu oran ülkemizde yüzde 18’ler seviyesinde kalmaktadır. Ülkemizde sokak satıcılarından süt alma alışkanlığı ise hala giderilememiştir. Küçük işletmelerin sokak sütü kullanmaları halk sağlığı açısından büyük bir risk yaratmaktadır. Oysa sütün modern tesislerde işlenmesinin en önemli yönü, hastalıklardan ari ürün elde edilmesinin yanı sıra, sütteki ilaç kalıntılarının da kontrol altında tutulmasıdır. Aile tipi işletmelerde ise toplanan sütlerin, hastalık bulunmayan hayvanlardan, hijyen kurallarına uyularak, sağılmasının ardından sütün sıcaklığı +4°C’ye kadar düşürülmelidir. Sütün elde edilmesi, işlenmesi ve sunulmasında dikkat edilecek tüm bu noktalar itinayla gerekli kişilere bilgi sahibi yetkililerce iletilmelidir. Dondurma yapımında en önemli hammadde olan sütün belirtilen koşullar altında kullanımı ile halkımız sağlıklı ve lezzetli gıda maddesi tüketmiş olacaktır. 4