Katalog

verim ve kalite sağlayacak Şüphesiz bu, tarım sektöründeki sorunların çözülmesinde ve bu sektörde çalışan insanlarımızın sosyoekonomik düzeylerinin yükseltilmesinde, son derece önemli adımlardır. Ayrıca, Avrupa Birliği müzakerelerinde, başımızı en çok ağrıtacak konunun da, yine tarım sektörü olacağı bilindiğine göre, bu adımları hiç vakit kaybetmeden atmamız gerekiyor. Çünkü Türkiye’nin geleceği, büyük ölçüde Türk tarımının geleceğine bağlıdır. Tarımda yaşanacak canlanma, öncelikle hammadde sağladığı sanayi sektörü olmak üzere, tüm sektörlere tesir edecektir. Size son bir soru daha sormak istiyoruz. Deri denilince çevre faktörü de hemen gündeme gelmektedir. Bu konu önemli bir sorun olarak hemen hemen her ülkenin karşısında yer almaktadır. Türkiye bu konuda neler yapmaktadır? Avrupa'da yayılan çevre baskısı nedeniyle Fransa, İtalya ve İspanya gibi ülkeler tabakhanelerden kaçarken, Türkiye bir yandan bu boşluğu doldurmuş, bir yandan da yoğun bir çevre baskısı ile karşılaşmıştır. Türk deri sektörü çevreye duyarlı üretim tekniklerinin adapte edilmesi konusunda 1990'lı yılların başından itibaren çalışmalarını yoğunlaştırmıştır. Bu çerçevede, çevresel konuların önemli olduğundan hareket eden deri sanayi, Çevre Bakanlığı ile 1994 yılında bir "Çevre Protokolü" imzalamıştır. Söz konusu protokol ile sektörde faaliyette bulunan işletmelerin en geç 1998 yılı sonuna kadar ya arıtma sistemine sahip herhangi bir organize sanayii bölgesinde yer almaları ya da kendi arıtma sistemlerini kurmalarını benimsenmiştir. Sektörün çevreye uyum çabaları sonucunda bugün üretilen malların yüzde 70'i çevreye duyarlı yöntemlerle üretilmektedir. Lisanslı depoculukla ilgili çalışmalar; Sanayi ve Ticaret Bakanlığı öncülüğünde ve TOBB’un katkıları ile yürütülen “Ürün Borsalarının Geliştirilmesi Projesi” kapsamında ele alındı. “ Lisanslı depoculuk ülkemizde de, tarım ürünlerinde standart dışı depolama alışkanlıklarından vazgeçilmesi, malların kolayca ve masrafsız devredilmesini sağlayan, makbuz senedi kullanımının yaygınlaştırılması için, gündeme gelmiştir. TOBB’dan uluslararası bir başarı daha... ANKARA (A.A) Türkiye Temsilciliği görevini Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) yürüttüğü Uluslararası GS1 Organizasyonu'nun Seul'de gerçekleştirilen Genel Kurul'unda, TOBBGS1 Türkiye Komite Üyesi ve Migros Türk T.A.Ş'nin Genel Müdürü Aziz Bulgu, Yönetim Kurulu Üyeliğine seçildi. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, konu ile ilgili yaptığı yazılı açıklamada, birlik olarak, Türkiye'nin tanıtımı ve küresel ekonomilerle bütünleşmesi için uluslararası organizasyonlara aktif katılıma büyük önem verdiklerini kaydetti. Bu kapsamda, Uluslararası GS1 Organizasyonu nezdinde yürüttükleri çalışmaların olumlu yönde sonuçlandığını belirten Hisarcıklıoğlu, Aziz Bulgu'nun, içinde Unilever, P&G, Samsung, Tesco, WalMart, Carrefour, Metro gibi küresel firmaların üst düzey temsilcilerinin bulunduğu Yönetim Kurulu'nda yer almasının Türkiye ve Türk özel sektörü adına önemli bir gelişme olarak değerlendirdiğini bildirdi. TOBB GSI Türkiye Komite Üyesi Aziz Bulgu, uluslararası CSI organizasyonunun yönetim kurulu üyeliğine seçildi Hisarcıklıoğlu, Bulgu'nun bu görevi süresince Türkiye'yi ve TOBB'u üstün bir başarıyla temsil edeceğine de inandıklarını söyledi. Uluslararası GS1 Organizasyonu, ortaya koyduğu standart ve çözümlerle, tedarik zinciri yöne timinde bilgi teknolojilerinin etkin biçimde kullanımını sağlayan ve bir anlamda, eticaretin küresel dilini oluşturan önemli bir platform. GS1 Organizasyonunun kamuoyunca yaygın biçimde bilinen bilgi standartlarından biri ürünlerin üzerinde bulunan barkod numaraları. Bilişim teknolojilerinin gelişmesine paralel olarak geliştirdiği standartlarla küresel boyutta eticaretin altyapısını oluşturan GS1 Sistemleri 145 ülkede kullanılmakta. TOBBGS1 Türkiye merkezi, uluslararası organizasyonuna üye olduğu 1988 yılından itibaren Türkiye'deki firmaları GS1 Sistemine üye yaparak, firmaların ürünlerini tüm dünyada geçerli biçimde tanımlanmasına imkân sağlıyor. TOBBGS1 Türkiye, halen kayıtlı 17 bin üye sayısıyla, dünya GS1 organizasyonları arasında 16., Avrupa'daki organizasyonlar sıralamasında da 7. sırada yer alıyor. GS1 Sistemi üyeliğindeki bu sıralama, Türkiye'deki firmaların uluslararası standartlara ulaşma düzeyi konusunda önemli bir veri niteliğinde. ” 17