22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Devlet üretim planlaması ile zeytinciyi yönlendirmeli İlhan DEMİRÖZ (Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı) eytin tarımı 6 bin yıldan beri yapılmaktadır, ancak yapılan arkeolojik çalışmalarda, Ege Denizi'ndeki Santorini adasında 39 bin yıllık zeytin ağacı fosillerine rastlanmıştır. Yine yapılan bir arkeolojik çalışma, İzmir'in Urla ilçesi yakınlarında bulunan antik Klazomenai kentinin, zamanının önemli bir zeytin ve zeytinyağı üretim merkezi olduğunu göstermiştir. Akdeniz bitkisi olan zeytinin, Türkiye’de Doğu Akdeniz' den başlayarak Batı Karadeniz'e kadar uzanan geniş sahil şeridi ile deniz ikliminden etkilenen iç bölgelere kadar, oldukça geniş bir bölgeyi kaplayan yetişme alanı vardır. Zeytinin anavatanının Anadolu olduğu buradan Yunanistan, İtalya, Fransa ve İspanya'ya kadar yayıldığı, birçok araştırmacılar tarafından doğrulanmaktadır. Dünya'da en önemli zeytin üreticisi ülkeler arasında İspanya, İtalya, Yunanistan, Portekiz, Tunus, Türkiye, Suriye, Fas ve Cezayir sayılmaktadır. Türkiye dünya sofralık zeytin üretiminde ikinci, yağlık zeytin ile zeytinyağı üretiminde ise 4. büyük üretici konumundadır. Dünyada yaklaşık on milyon hektar arazi üzerinde 900 milyondan fazla zeytin ağacı bulunmakta ve bu ağaçların yüzde 98'i Akdeniz ülkelerinde bulunmaktadır. Zeytin ağacı, iklim ve kültür özelliklerine bağlı alarak bir sene çok, bir sene az ürün verir. Ürünün bol olduğu yıllarda 1,3 milyon tonluk miktar ile dünya zeytin üretiminin yüzde 10'u ülkemizde gerçekleştirilir. Zeytinden elde edilen en önemli ürün olan zeytinyağı, dünyada yılda 1,62,6 milyon ton dolayında üretilmekte ve bunun yüzde 7580 kadarı üretici ülkeler tarafından tüketilmektedir. Geriye kalan yüzde 2025'lik kısım ise, milletlerarası pazarlara sunulmaktadır. Ülkemizdeki zeytinyağı üretimi ise, yıllara göre 40 bin ile 200 bin ton arasında değişmektedir. İnsan sağlığı yönünden önemi Bilimsel araştırmalar, insan vücudu için en sağlıklı yağın zeytinyağı olduğunu ortaya koymaktadır. Özellikle hem kalp ve damar sertliği ve hem de kanser riskini azaltma açısından tüketimi en çok önerilen yağ, zeytinyağıdır. Zeytinyağının yüksek miktarlarda tüketildiği Akdeniz ülkelerinde, kalpdamar hastalıkları ve kanser vakalarının daha düşük oranlarda olması dikkat çekicidir. Zeytinyağının kanser oluşma riskini azaltması ise, bünyesine konan fenollerin güçlü antioksidan tesirine bağlanmaktadır. Bu kadar çok faydası olan ve ülkemizde bol miktarda üretilen zeytinyağı, insanlarımız tarafından ne yazık ki yeterince tüketilmemektedir. Kişi başına yıllık zeytinyağı tüketimi; Yunanistan'da 21, İtalya'da 12, İspanya ve Tunus'ta 10, Suriye'de 6 ve Portekiz'de 5 kilogram iken, ülkemizde sadece 1 kilogram seviyesindedir. Türkiye’de zeytin üretimi Ülkemizde mevcut tarım alanlarının yaklaşık yüzde 3'ünü zeytinlikler oluşturmaktadır. Devlet İstatistik Z Enstitüsü’nün rakamlarına göre, ülkemizde 100 milyona yakın zeytin ağacı bulunmaktadır; bunların yüzde 90 kadarı meyve vermektedir. Üretilen zeytinin yaklaşık yüzde 80'i yağlık, yüzde 20'si sofralık olarak değerlendirilmektedir. Sofralık olarak değerlendirilen zeytinlerin yüzde 85 kadarı siyah, yüzde 15 kadarı ise yeşil zeytin olarak işlenmektedir. Sofralık zeytin üretiminde Marmara Bölgesi başta olmak üzere bunu sırası ile Ege, Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz Bölgesi izlemektedir. Zeytin piyasası denetlenmeli; Türkiye insanı da AB vatandaşları gibi, sağlıklı, temiz zeytin yiyebilmelidir. Avrupa Birliği’nin toplam sofralık zeytin ihtiyacının yaklaşık yarısı Ülkemizden sağlanmaktadır. İri kalitede sofralık zeytin üretimi Güney Marmara’nın Gemlik ve Mudanya Yöresi’nde yoğunlaşmıştır. Bölge, üretimde Ege’den sonra 2. sırayı almaktadır. Ülkemizde yaklaşık 400 bin çiftçi ailesi geçimini tümüyle zeytincilikten sağlamakta ve 1.2 milyon tarım işçisi zeytincilik dolayısıyla iş olanağı bulmaktadır. Zeytin ve zeytinyağı sektörü bütün olarak düşünüldüğünde, 67 milyon yurttaşımız geçimini bu sektörden sağlamaktadır. 2004 yılında zeytin ve zeytinyağı ihracatı bir önceki yıla göre yüzde113.2 artışla 25.2 milyon dolara ulaşmıştır. Sektör bu dönem içerisinde en fazla ihracatı sırasıyla ABD (11.2 milyon dolar), İtalya (9.1 milyon dolar), İspanya (8.7 milyon dolar), Kanada (4.1 milyon dolar) ve Suudi Arabistan’a (1.6 milyon dolar) gerçekleştirmiştir. Zeytin ağacının özelliğinden kaynaklanan periyodisiteden dolayı zeytin üretimi yıllara göre inişli çıkışlı bir grafik izlemekte ve üretime bağlı olarak bir yıl düşük (yok yılı) bir yıl bol (var yılı) ürün alınmaktadır. Bu durum, dışalım ve dışsatımı doğrudan etkilemektedir. ¦ Zeytin bahçelerinin ortalama büyüklüğü 12.5 dekardır. Böylesine küçük bahçelerde çağdaş teknolojileri kullanma imkânı yoktur. Ayrıca zeytin işleyen tesislerin kapasiteleri de çok küçüktür. Örneğin İspanya'da en küçük işletme 10 bin tonluktur. Bizde de 5 bin tondan küçük işletmelere izin verilmemelidir. ¦ Fidan olarak tüm ülkede Gemlik zeytini dikilmektedir. Ama kıvırcık Gemlik zeytinini yurt dışına satma imkânı bulunmamaktadır. ¦ Devlet, üretim planlaması yaparak, ne kadar yağlık, ne kadar sofralık zeytin yetiştirileceğine karar vermeli ve üreticiyi buna göre yönlendirmelidir. ¦ Dış pazarlar az tuzlu zeytin istemekte; Türkiye tüketicisi de artık az tuzlu zeytin talep etmektedir. Bu nedenle az tuzlu zeytin üretmeliyiz. ¦ Zeytin piyasası denetlenmeli; Türkiye insanı da AB vatandaşları gibi, sağlıklı, temiz zeytin yiyebilmelidir. Çünkü köylerdeki zeytin havuzlarının yaklaşık yüzde 90’ında sağlıksız koşullarda üretim yapılmaktadır. ¦ Türkiye yaklaşık 50 bin ton zeytin ihraç edebilmektedir. Satılan zeytinin yüzde 80'i 4 ülkeye gitmektedir. Zeytin satılan ülke sayısı ve ihracat miktarını acil olarak artırılmalıdır. ¦ İtalya, bizden dökme olarak aldığı zeytinyağını kutuladıktan sonra tüm dünyaya satarak para kazanmaktadır. Biz ise dünya zeytinzeytinyağı pazarlarında etkin rol alarak para kazanacağımıza, iç piyasada birbirimizi kandırmayı tercih etmekteyiz. ¦ Zeytinyağının herhangi bir kategorisindeki yasak, dünyada yalnızca Türkiye'de uygulanmaktadır. Bu nedenle, dökme zeytinyağı ihracatının önündeki engeller kaldırılmalıdır. ¦ Dünyanın en önemli zeytinyağı üreticisi Avrupa Birliği’nde, zeytinyağı, ortak tarım politikası kapsamında desteklenmekte ve zeytinyağı üreticisine ton başına 1.3001.400 dolara varan yardımlarda bulunulmaktadır. Türkiye’de zeytin ve zeytinyağı sektörü, tarımdan sanayiye, sanayiden pazarlamaya kadar bir zincir içerisinde, önemli yan ürünleriyle birlikte; sanayide, ticarette, tarımda önemli bir ağırlığa sahiptir ve 810 milyon kişinin geçimine katkıda bulunan bir istihdam alanıdır. Türkiye’de zeytinciliğin geliştirilmesi için, fidan üretiminden pazarlamaya kadar Avrupa Birliği’nde uygulanan destek modelinin yerleştirilmesi, örneğin yeni dikimlerin teşviki, eski zeytinliklerin gençleştirilmesi, Avrupa Birliği’ndekine benzer fiyat ve prim politikalarının uygulanması, hasatta makineleşmeye geçilmesi gerekmektedir. Ülkemizde zeytinliklerin yüzde 7580'inin meyilli alanlarda bulunması nedeniyle ilaçlama ve gübrelemenin yeterince yapılamaması ve dünya pazarlarında artan talepler de göz önüne alınarak organik ürün yetiştiriciliğine geçilmesi gerekmektedir. 10
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle