Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
D Ü N Y A D A N Sontag ve Enzensberger '1992 ve sonrast'nı tarttşıyor Quo vadis, Europa? Avrupa'nın gefeceği olgusunu derinlemesine tartışanlar arasında üntü Alman yazar eleştirmen Hans Magnus Enzensberger ile Amerikalı meslektaşı Susan Sontag da var. Enzensberger ve Sontag, geçen ay Stockholm'de yaptlan 'AvrupaMerkez mi Periferi mi?' tartışmasmda yan yana ve biraz da karşı karşıyageldiler. YAVUZ BAYDAR Stockholm asıl bir Avrupa? ABDSSCBJaponya üçlüsüntln karşısında deri deği$tirmiş' hir 'guçler hirligT olarak ytlkselecck ycni bir ekonomik odak. imparatortuk adayı bir Avnıpn Birleşllc Devlctlcri mi? 500 yıl gerilere u/.anan dcnıokrusi gclcncğini, 2(K) yıllık guymişe sahip ınsan hak ve ö/.gürlukkTİ ıııirasını bcnliginde koıuyacak; bağrırıdaıı cıkan hümani/nı dlisüncesinin ışığı alıında tlirti haskı, yoksulluk ve aclık gihi dcv sorjnların alıında tnleyen kiialara ıı/ataeak yeni bir dostkık olu$umu nııı? 1992 neyi gLiirecek, ncyi gütürecek? Bıı büyülü rakaınııı yaratacagı yeııi coğrufya. larihi silip süpürecck mi bir cırpıda? Yarımadaya renkler kaıan kültürleri nasıl bir ya/gı bckliyor?. Sınırlar ölesi yüksek iletijim, ycrel ve flzgıin olanda bir kimlik bunalımı yaratmayacak mı? Ktsacası, Avrupa nereye gidiyor? Bunlar vc ben/eri sorular, kılanın oncmli bir böliınuiııün "ick pa/ar'a dnnlisceegi 1992 yılıtuı udım admı yaklasıhrkcn, kültiiı mcıkcvlcıiııiıı, uydııılaım, düşlinürlcrin. sanaıyıların yündcmindc en üsı sıralara yerleşnıiş bulunuyor. Düşürısel uygarhk açısından yırryü7İin(lıı ağırlık nokıastnı olujıuraıı yarımaclanın krtklü bir yeııiden yapılanmanın eşlifiinde olıııası. kiııtilcrinde co^ku, kimileıiııde ise dcriıı bir Scöıünıserlik yaıaııynr. Basiı bir gcncllcniL yapaıuk Dogıı Avrııpalı aydınların birinci, Balılılanıı ise ikinci katcgoriye girdiğini i\ne sUrnıck müıııkUrı. Avrupa'nın gcleccği otgıısıınu dorinlcmesine ıaru>aıılar arasında ılnlil Alman ya/arele>tirmen lltıns Magnus Fn/cnsbergrr ilı* Aıııcrikalı mfslfkla^ı Sıısan Sunlııtı da var. t%O''arın en Oııde geien radikal aydıııları ulatak dOnenıiıı diııamik ku!,aktan iv'indc saygııılık kazaııaıı, IVTO'tcrdc laıklı vi^giler i/tcnıclcrîne karşın 'başkaldırı ruhu' ik bağlarıru lünıüylc koparmayan ve bugıin dc aşağı yukan bcn/er siyasi egiiimlerdc olan Rıuensbcrger ve Sontag, gt\vıı ay Sıockholm'de yapılan 'Avrupa Mcrke/ mi. Periferi mi?' tariışıtuiMnda yan yana ve biraz da kar$ı ku)>ıya ^cldiler. (.icrck Erı/vnsbcrgcr. gcıoksc Soııtaj;. Avrupa'nın larihinin cn köklü deği^inıleriııdcn biri ile karsı karşıya oldujtı konusıında aynı kanıyı paylasıyorlar Aralarıııdaki t'ark. *t>/ VIMUISIL degişim/dftnıliunı Mircciııin kııa insanına erkisinc bakı>larırıda ortaya vıkmakia. En/ensbcrgcr, aruiarında ya^adığı insanlann başkuldırı gclcncğinc guvi'iıeıı bir iyimserliği; Sonıag isc dı^ardan baklıgı kıta N palılar dünya pa/arında çok başarılıyjılar. Ancak, diğcr yandan, ulusal devlelin siya.si Orgüt yapısı, uzun vadede, Ban Avrupa kapitalizmiııin sovmc özgürlüğiinü tchdit cdiyordu. Urtak I'a/ar, Enzensberg'e gore işıe bu ekonomik sorunıın viyasi yoltardan ortadan kaldırılması çabasını hünyesinde snrnutla>ıtrıyor. fcıızensbcıger, AT dUşüncesini şftyk bctiınliyor: 'bkononıik guç olarak lıayaita kalnıak icin Avrupalılar ö/günlükİcrini ve kcndilcrini dilnyadan ayıran tüm rt/ellikleriııi oriadan kaldırmak rarundalar. Rokahei pikiinıı arnrmak için par«,alatından daha stlratli i^leycn, birle^ik bir süpeı güeegeıeksinimleri var. CîUnUn parolası hoınojen kılmak.' En/ensbeıger'in ılffiıulifi UçUncıı nokla, 'AT kuruiTilarının antidemokraiik yapısı'. Avrupa'nın don bir yanında insanlann BrUkscl'dcki bürokrasiden yakindığını anımsaian ya/ar, 'Bürokratları suçlamakjıcımc;' diyor. 'Bizim turtıtnıi/dc bir lop'urmın onlar olmadan yOne(ebiL>cegini chijilnmck, populisivv bir yanılf.ıdan haşka bir jcy dcgildir. Ciervek. çok daha ciddi bir yerde aranmalı. 20. yıi/yılın soıuında Avrupa, anayasa öncesi yönetim biv'imine donmedurumuyla karşı karşıya bulunuyor. AT, 1830'lar onccsinde gcycrli olaıı hukiımcı politikasınııı ilkelerine göre yöncıiliyor; Halkın «çtigi bir parlamcnıo var, ancak bunıın iflevi sembolik ve dekoratif. Ender duı umlarda ba/ı komılan ele alıp hükUmcılerle larlışıyor. ancak gücit, varla yok arasında bir ycrlerde. Yönetîm organlan, parlamcnıo lurarından ya da seçimlerlc oluimuyor; bir avuc ikiidar adamı larafından scciliyor. Avrupa parlamen[olannın en eski ayrıcalığı olan vergi deneıimi, lağvediliyor. Işte, 30 yıllık Avrupa Birliği v'alı$malanmn üonııcu bu. Bcn Avrupaiıların bu durıımun farkında olduguıuı sanmıyorum. Ancak, Sırasbourg'daki parlanıentomın kamuoyunda *berbat bir >aka' olarak görulmesi, belirli bir bilincin ohı$makta oldıığıınu gösıcrijor." lin/cnsbcrger, dörduııcu nokiavı bir soru ile l'ormülc ediyor. 'Demokratik hlemlerden yoküun AT kurumları bugüne dek ne yapıı ve ne yapacak?' Yazar, ba7\ yararlı şeyleriıı yapıldıginı kabul cdiyor. Bunlar arasında, ortak kural ve olCÜIIT îviıı giri>imler de var. Otumsuz yonleri arasında isc, En/emberger, tarınısekloründeki gclijmcleri ve ckolojik sorunları gösıeriyor. 'Bu felakctler AT'nin yapısından d o g u y o r ' diyor yazar. 'Demokratik bir boşluğun ya$andığı, kes Suaan Sontaç "Yeni Avrupa düşüncssi bir genişlemeyl değil, yant bir sınırlandırmayt beraberinde getiriyor." nııı ekonomik çıkarlarına kölc olacağı düşünccsini tcmcl aian bir kötUmscrlijti savunuyor. Bn/.ensberger, dilsüncelerini sergileme eyleminc. Once Avrupa'nın sınırlarını belirlrmekle başlıyor ıe kıtayı Polonya. Macaristan. Baltık Ulkcleri, Balkan dcı leıleri ve lükandinavya'yı dı^layarak bclirleınenin 'saçma' oiacağını savlayarak, 'daraltılmı$' bir AT dü$üncesinin yeterst/liğini irua ediyor. 'Avrupa' diyor Enzcn.sbcrgcr, 'iv'indc hepimi/in ya^adığı, varolan bir Avrupa olarak tetaffu/ edilmiyor". Vc AT'ye yakın çevrelcriıı nasıl bir Avrupa tasarladıgını söyle ayıklıyor: 'Avrupa'yı bir kurgu, bir ÜIHTİ, bir lil/ııkler, kurallar ve işlcmler yıgını, ayrıca gelecege yönelik bir planproje olarak duşılııiiyoılar.' Enzensberger, 'Brükhcl, Slrasbourg ve Lükseınburg'da gelijiirilcn kıırpusal yapı' lıakkında dört ıcmel düşllnce Cme sürilyor. Hurılardan ilki. 'kıımmlaştırıl mıj Avrııpa" ilc ilgili. 'Bıı carpıcı kavram' diyor En/ensbcrger, 'kııranısal olurak herkest1 avık gö/.iikcn, aııcak giri$ vc üyelik icin oldukça scrl kurallar geliren bir kulilp ivin kullanılıyor. Ancak. bıı kutüp düîünecsi bötünmeye. parv'alanmaya yol ayacakıır. ÇUnkU ya bile bilc ya da ?orunlu olarak, küamı/da iki loplıını sm'fı yaratacakur: ye otanlar ve olmayanlar. yan lar. Bir ulkenin *ıı ya da bu nedenle AT ilycsi olmadıjtım ya da olamadıgmı vurgulayaıı En/.cnsbcrgcr. "Bu ko^tıllanıı dı$ta kalan Ulkcleri dalıa a/ Avrupai kılIIIUKI gerekmcz' diyor. "Unuıulmamalı ki 12 üyeli bir onakpa/arın dı^ında kdlan illkc sayısı 20'yi buluyor. Bu da Brilksel'in dilnyada bizim kuamt/ı lemsil edeceği duşuncesine tcrs F.nzensberger'in vurguladığı ikinci nokta, AT'nin yalnı/ca ekonomik slralejiler ıı/erinc kuruldugu. '2. büyük savaşıan sonra kılamız. iınparaıoriuklan yoksuıı bir etnpcryuli/m yaşadı' >ekliııde konu^un tnzen.vbcrger, $oyle sürdürüyor: 'Avrupa Lmperyali/mi yalnizca sttmîlrgelerini değil, gclcncksel ilgi alanlarını da yitirmiştir. Ipler (savaşian üonra) yeni silper gilv'lerin eline gecti ve super güı; kııanın kendine yakın yarısını ketıdi ckononıik çemberi it/ine aldı. Doğu ve ftaııdaki bu o/erk bolgclcrin tenıctde t'arklı biyimdc kurulmasj da durumu Avrupa'nın sÖmürgele$!irilmesinin gtK'lüğü. Hıufiisbirgcr'e göre bunu îzleyeıı ajamada oriaya vıktı. Ithalaı ve ilı racaia bağimlı olmalarma karşın Avru ÇERÇEVE ŞulMI1969