Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
'Kim daha uzun yaşayacak?’ Kentucky Üniversitesi’nde lisans ve yüksek lisans yapmış; şair, eleştirmen, çevreci, çiftçi ve verimli bir yazar olan Wendell Berry, Ağustos 1934’te doğdu. Çok sayıda roman, kısa öykü ve deneme yazdı. Amerikan Güney Yazarlar Birliği’nin üyesi, Ulusal Beşeri Bilimler Madalyası sahibi ve Jefferson Üniversitesi’nde öğretim üyesidir. 2013’te Amerikan Sanat ve Bilimler Akademisi’ne seçildi ve Richard C. Holbrooke Seçkin Başarı Ödülü’nü aldı. 2015’te Kentucky Yazarlar Salonu’na davet edilen ilk yaşayan yazardır. WENDELL BERRY/ ŞİİRLER ÇEVİREN: NİCE DAMAR Bekler adamı, inanarak onun gelişlerine ve eve; adam hayatı geri getirir ona, her gün kendi kendine ne kurtarabilirse dışarı kapatılmış havadan. Konuşmazlar. Kadın anca gözler onun eve dönüşünü, canlı gibi görünerek sandalyesinde dantele yapışmış yorgun bir güvenin kabuğu gibi. YEŞİL İLE BEYAZ Rüzgâr kavrıyor onu, bük yeşil bir çayır gibi ve beyaz martılar yontuyorlar yeşil bükü ve beyaz çiçekler gibiler kırda çünkü onlar beyazlar ve gelirler oraya ve hâlâ aylaklık ederler ve bırakmazlar ve bırakmıyorlar bir kez bile orada olduklarının izini. Yeşil anmalık değildir beyaza. Tehlike var onda. Onlar uçarlar usun ötesinden dönene dek. VAHŞİ Boş bir yer bir alan doğal değil, ama vahşi arasında insan yoksunluğunun, bataklık ve ayak sürümesi kent mevsimlerinin, birkaç yaşlı akasya çiçek açar. Birkaç orman kuşu uçar ve şarkı söyler taze ağaç yapraklarında bülbüller ve ispinozlar, kuşlar yapraklar kadar vahşi; hemen hemen hiç rastlanmayan, gözlere yeni gelen. İnsan bir yapı oluşturamaz bu renklerden, böyle bir uçuş ve şarkıdan. Ama onlar yapılarıdır bu ziyan edilmiş yerin. Onlara göre bilgedir toprak. Onlar anmalığıdır olanın. SERÇE Serçe hazırlıklıdır açlığa. Karnı tok, uçar o nereye gittiğini bilmeden. Ve ölür aynı şekilde, dopdolu kendisiyle, kaybolur ortadan göz açıp kapayıncaya kadar refleksiyle gövdesinin, bırakarak kusursuz yokluğunu bir amaç olmaksızın. ARKADAŞLAR Sabah sokağa çıktığında adam ve geri döndüğünde geceleyin ev sahibesi orada izliyor onu, kaykılıyor sandalyesinde öne doğru, bir eli geri çekiyor perdeyi, yalnızca meraklı, yalnızca yaşlı, saklıyor biblolarını üç anmalıkta, biriktirmiş bir kışın nefesini, yasaklamış soğuğun içeri girmesini. Düşlüyor uykuda ölmeyi ve uyanıyor korkarak, içine çekmek için tükenmiş soluğunu yeniden. Kim daha uzun yaşayacak? PLAN Eski dostum, sahibi yeni bir teknenin, durur karşımda balık avlamaya gitmemizi istemek için, ve geleceğim derim ikimiz de biliriz asla bunu yapamayacağımızı, yapabilirdik yıllar önce ikimiz de yine boştayken. Ama plan yaparız her şeye rağmen dostluk şerefine ve güzel bahar havası ve yeni tekne ve ani düşüncelerimiz su hakkında, ışıldıyor altında sabah sisinin. n 36 14 Ocak 2016 KItap