27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

bayram öztürk’ten “neden antarktika?” ‘Türkiye de komşuları gibi üs kurmalı’ Çünkü bu kıta insanlığı ortak malı, uğrunda savaşılmayan, silah denemesi yasak olan ve sadece barışa hizmet amacıyla bilimsel araştırma yapılmasına izin verilen bu gezegendeki tek yer ve böyle kalmalı. Hiçbir ulusa, şirkete, zengine ait olmamalı ve kirletilmemeli. Kitabımda bu konulara da yer vererek kıta etrafında koruma alanları oluşturulması fikrini de destekliyorum. Zaten bu konuda Avrupa Birliği adına yürüttüğüm büyük bir de proje var. “ÜSLERİ ÇOK İYİ İNCELEDİM” İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi ve Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) kurucusu ve Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk, uluslararası alanda pek çok projede görev ve ödül alan bir bilim insanı. Öztürk, “Neden Antarktika?” adlı kitabında, okuru kıtanın dünü ve bugününe, biyolojik çeşitliliği ve tarihsel zenginliğine tanık ediyor. GAMZE AKDEMİR ört ayınızı Antarktika’da geçirdiniz. Bu kitabı yazmaya o seferden sonra karar verdiniz. Oradaki deneyimlerinizi aktardığınız bilimsel bir seyir defteri olarak da nitelenebilecek bu kitabınızla nasıl bir farkındalık yaratmayı amaçladınız? Türkçe bir Antarktika kitabı yoktu ve bunun bir eksiklik olduğunu düşündüm. Seksen milyonluk bir ülkede kutuplarla ilgili bir şey okumak için başka lisanlar bilme zorunluluğu beni böyle bir kitap yazmaya yöneltti. Kitabı akademik bir çalışmadan çok geniş kitlelere ulaştırmak için olabildiğince basit ve anlaşılır bir dille yazdım. İkincisi, yaptığım çalışmaları ve sonuçlarını kamuoyuyla paylaşmak istedim. Bilim insanlarının topluma ve çağa karşı sorumlulukları var. Dört ay kıtada kalıp hiçbir şey yazmamak benim için kabul edilebilir bir duygu ve olgu değildi. Bundan sonra ne D amaçla olsun ister tekneyle gezmeye ister araştırma veya turizm amacıyla olsun artık rehber kitap niteliğinde ve tecrübelerden yola çıkmış bir Türkçe kitap var. Antarktika’yı daha iyi anlatabilmek için kitabın adını “Neden Antarktika?” koydum. Antarktika konusunda pek çok girişimde ve ödül getiren çalışmada bulundunuz. Bunu anlatır mısınız? Benim Antarktika’ya ilgim 1990’ların başına kadar gider. O zaman bir grup Türk bilim insanı olarak kıtada çalışmak istedik ama maddi nedenlerle olmadı. 2013, 2014 ve 2015’te, Antarktika taraflar toplantısında heyet başkanlığı yapınca yeni pek çok şey öğrenme şansım oldu. 2014 ve 2015’te kıtadaki dört ayda çok çalıştım, gayretlerimden dolayı da ödül olarak “Japonya Antarktika Madalyası” bu yıl bana verildi. “ERİME ÜLKEMİZİ DE ETKİLEYECEK DÜZEYDE” Kıtanın coğrafi olarak, çoğu bilinmeyen başlıca özellikleri ne? Türkiye’nin on dört katı büyüklüğünde olan bu kıta da buzlar hızla eriyor, özellikle Batı Antarktika ve Ros Denizi’nde. Bu erime beyaz kıtaya on binlerce kilometre uzakta olmamıza rağmen ülkemizi bile etkileyecek düzeyde. Çünkü büyük okyanus akıntı dolaşımının ağırlık noktası Güney Okyanus, atmosferdeki karbondioksit miktarının yarısını tutuyor. Ozon tabakasının inceldiği de ilk kez 1982’de burada fark edildi. Günümüzde midye bile bu kıtada yaşama şansı buluyor. Bu ise iklim değişikliğinin ne kadar hızlı olduğunu gösteriyor. Antarktika’da, toplamda kaç ülke ne gibi çalışmalarda ve hak iddialarında bulundu, bulunmaya devam ediyor? Kaç ülkenin üssü var? Antarktika’ya insanlığın ilgisi Kristof Kolomb döneminden beri artarak devam ediyor. Amundsen ve Scott gibi bir çok kâşif sıfır noktasına inmek için inanılmaz mücadeleler verdi. Kurulan ekiplerden bir kısmı öldü, donan, bacağı kesilen kaybolan birçok ekip var. Hak iddialarına gelince; Fransa, İngiltere, Norveç, Yeni Zelanda, Arjantin, Avustralya ve Şili kıtada hak iddia ediyor ama bunlar sadece iddia, mevcut antlaşma bunların hiçbirini kabul etmiyor. Kıtada zaman zaman değişmekle birlikte 101 üs var. Bu üslerin biricik amacı ise araştırma yapmak. Kıta siyasi anlamda nasıl yönetiliyor? Merkezi Arjantin’de olan bir sekretarya tarafından yönetiliyor. Sözleşmeye üye ülke sayısı 52, bunların içinde Moğolistan ve Kazakistan bile var. Ama kıta esasında istişari olan 29 ülke tarafından yönetiliyor. Bunlar arasında Amerika, Rusya, İngiltere, Çin, Almanya, Japonya ve Fransa gibi ülkeler başı çekiyor. Türkiye gibi Antarktika Antlaşması’nı imzalamış ama bir faaliyeti bulunmayan ülkeler ise masanın etrafında ikinci sırada oturuyor. En büyük hayallerinizden birinin de 1959’daki Antarktika Anlaşması’nı, 1995’te imzalayan ülkemizin kıtada bir üs kurması olduğunu belirtiyorsunuz. Evet, Türkiye’nin kıtada üs kurması çok geç kalmış bir eylem. Komşularımız burada üs kurdu bile; örneğin Bulgaristan, Romanya ve Ukrayna hatta denizi olmayan Çek Cumhuriyeti. Ekvador, Peru, Kolombiya dâhil birçok ülkenin de üssü var. Kitabımda “Üssün bilim programı var mı?, Üste hangi tip araştırmalar yapılacak?, Bilimsel araştırmalar sonucunda istişari ülke olabilecek miyiz?, Üssü nasıl idame ettiririz veya lojistik işini nasıl yaparız? Maliyetleri ne olur?” sorularının cevapları da var. Üsleri çok iyi inceledim. İş olsun veya propaganda yapmak için ya da nam olsun diye üs kurulmaz. Üs kurmak, Türkiye’ye bilimde sıçrama yaptırır, ekonomik ve diplomatik anlamda da ülkemizin profilini yükseltir. n Neden Antarktika?/ Bayram Öztürk/ E Yayınları/ 296 s. 24 14 Ocak 2016 KItap
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle