02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

VİTRİNDEKİLER Göğün Bütün Çeyrekleri / Bedia Ceylan Güzelce / Doğan Kitap / 128 s. Hiçbir çocuğun ölmediği bir hastane... Ve bu hastanenin mucize başhekimi, şehrin ve hatta belki de tüm zamanların en yalnız insanı Doktor Timur... Hastaneye sırf onun için, ondan hayati (ve ölümcül) bir şey istemek için gelen Yaşlı Adam... Ve binlerce yıldır, Tufan’ın evvelinden beri, kesişen hayatlar... 1473’ün yazarı Bedia Ceylan Güzelce’den aşk ve ölümsüzlük üzerine “ince” bir roman. Hırçın Kız / William Shakespeare / Çeviren: Zeynep Avcı / Helikopter Yayınları / 136 s. Shakespeare’in, başına buyruk bir kadının yola getirilmesini sahneye taşımak için 14. yüzyılda İspanya’da Kastil diliyle yazılmış olan “pek özgür kişilikli, çok ateşli bir tabiatı olan bir kadınla evlenen genç bir adam” hakkında bir hikâyeden yararlandığı söylenir. Londra’da ilk kez 1593’te sahnelendiği tahmin edilen Taming of the Shrew (Huysuz Kadının Evcilleştirilmesi) Türkçeye ilk kez ancak 1934’de çevrilebilmiş. Yani 400 yaşını aşmış bu yapıtla tanışıklığımız sadece 80 yıllık... Yapıtı dünya çapında üne kavuşturan birçok uyarlama yapıldı. En iyi bilineni müziğini Cole Porter’ın yaptığı Kiss me Kate (1948) müzikaliydi. Yalnızca sahnelerde değil, 1912’den başlayarak beyaz perdede, 1939’dan başlayarak TV ekranlarında da pek çok kez boy gösterdi Hırçın Kız. Ve işte o ünlü hikâye Zeynep Avcçı’nın çevirisiyle bu kitabın içinde... Melih Cevdet AndayŞiir Yaşantısı, Şiir Yazıları / Hazırlayan: Yalçın Armağan / Everest Yayınları / 535 s. Melih Cevdet Anday’ın altmış yıl boyunca şiir üzerine yazdığı, kitaplarında ve dergilerde yayınlanan yazıları ilk kez bir seçkide tematik olarak bir araya getiriliyor. Doğumunun 100. Yılı nedeniyle hazırlanan seçkide, Osmanlı şiiri ve klasik sorunu, modern şiirin ayırıcı niteliği, özbiçim ve anlam tartışması, şiirin dili ve yapısı, imge ve söz sanatları ya da şiir çevirisi gibi pek çok konu hakkında “tipik” yaklaşımları yetkin biçimde analiz ederek yeni ve farklı sorular soran Anday, bizleri hâlâ çözemediğimiz meseleler hakkında düşünmeye ve tartışmaya davet ediyor. Tek Doktor / Brendan Reilly, M.D. / Çeviren: Ebru Sürmeli / Koton Kitap / 560 s. Tek Doktor’da, seçkin bir hekimin kariyerinde karşılaştığı yaşam değiştiren deneyimler anlatılıyor. Dr. Brendan Reilly’nin doktorluk hakkındaki “hakikati” anlama arayışı ve tek doktorun yaratabileceği farka dair dokunaklı bir vasiyet niteliğindeki yapıt, karanlık sırları, esrarengiz hastalıkları, imkânsız düşleri olan insanların hikâyelerini hassas bir dille anlatıyor, bir zamanlar bütün hekimlerin el üstünde tuttuğu mesleki değerleri hatırlatıyor. Makul Bir Saatte Yeniden Uyansam / Joshua Ferris / Çeviren: Begüm Kovulmaz / Siren Yayınları / 336 s. Amerikan edebiyatının genç isimlerinden Joshua Ferris’in yazdığı, bir ucunda Tanrı’nın, bir diğerinde ölümün gölgesinin yer aldığı bir ringde kum torbasına dönen bir kahramanın yaşama tutunma hikâyesi: Makul Bir Saatte Yeniden Uyansam. Kendi adına kayıtlı bir hesaptan epostalar almaya başlayınca Tanrı’yı aramaya koyulan tanrıtanımaz bir adamın absürt mücadelesi ya da ağızla başlayıp yürekle son bulan bir macera. Aynayı bugünün insanlarına tutan Ferris, hayli tanıdık bir mizansen dahilinde çağdaş yaşamın dibine vurmanın ne demek olduğunu esprili bir dille anlatıyor. Uzak Şehir / Levent Cantek / İletişim Yayınları / 124 s. Katran ve para kokulu, ölü ve tedirgin edici olarak nitelenebilecek Uzak Şehir, Ankara üçlemesinin son grafik romanı. 2013’te Dumankara, Hayat Bir Yangındı ile başlayan, Emanet Şehir ile süren üçleme, günümüzde geçen bir kara hikâye ile sonlanıyor. Levent Cantek’in karanlık Ankara’sı, Berat Pekmezci’nin çizgileriyle koyulaşıyor. KItap Yitik Zamanın Yolcuları / Ömrüm Uzun / Akılçelen Kitaplar / 222 s. Altmış iki yaşında, İstanbul’da bir apartmanın üçüncü katında kedisiyle birlikte yaşayan Tevfik, üniversite yıllarından arkadaşı Faruk ve giriş katında oturan Nejad’ın hayatları geçmişteki önemli bir kırılma noktasında kesişmiş, daha sonra hepsi kendi yoluna gitmiştir. Ne var ki, yıllar sonra, ruhlarının karanlık bodrumuna kapattıkları anılar başını kaldıracak, payandalar birer birer yıkılacaktır. SessizTemel İlkeler Risalesi / Turgut Yüksel / Ağaçkakan Yay. / 96 s. Toplumsal yaşamda nükseden her türlü değişim, o ülkede yapılan çizgi romanın içeriğini ve biçimini de değiştirir. Süper kahramanların, macera dolu gizemli hikâyelerin aynı tekrarı oluşturduğu zaman dizgesinde, çizgiyi kendi başka hâller için kullanan çizerler de oldu. Saul Steinberg, J.M. Bosc, Art Spiegelman, Doğan Güneş gibi… Turgut Yüksel’in tekdüzeleşmiş dünyada unutulan temel ilkelerin ne olduğunu ve neye dönüştüğünü anlattığı “Sessiz/Temel İlkeler Risale”si kitabı da buna yeni bir örnek. Yüksel, çizgi romanı farklı bir platforma taşıyıp çizgiyle de makale yazılabileceğini gösteriyor. Bir Bebek Daha / Büşra Doğa Yıldız / Müptela Yayınları / 496 s. Hüma; evlenme fikrine karşı, ancak anne olma isteğiyle yanıp tutuşan genç bir kadındır. Tek çaresi sperm bankasına başvurarak hamile kalmaktır. Ne var ki aniden ortaya çıkan biyolojik baba bütün planlarını altüst eder. Bir Bebek Daha, Büşra Doğa Yıldız’ın kaleminden, “Karnınızdaki bebeği sizden almak isteseler ne yapardınız?” sorusuna gerçekçi bir yanıt, insani bir öykü. Adı DenizDelikanlım İyi Bak Yıldızlara / Esen Rüzgar / Herdem Kitap / 368 s. Dünya’da birçok ülkedekiyle eşzamanlı olarak meydana gelen Türkiye’deki 68 gençlik hareketine damgasını vuran, canlarını darağacında kaybeden, ama isimlerini daha sonra doğacak olan binlerce çocukta yaşatan ve Türkiye Sol Hareketi içerisinde simgeleşen onların; Deniz’in, Hüseyin’in ve Yusuf’un kısa ama onurlu bir mücadele içinde geçen hayatları... Esin Rüzgar’ın çalışması “Adı DenizDelikanlım İyi Bak Yıldızlara” sadece Deniz’in, Yusuf’un, Hüseyin’in hikâyesi değil, hepimizin hikâyesi. “Batı Kültürü Önünde Hiçbir Saplantım Yok”Mektuplar (1957–2008) / Yüksel Arslan, Ferit Edgü / Yapı Kredi Yayınları / 308 s. 1955 yılında, İstanbul’da “İlişki, Davranış, Sıkıntılara Övgü” isimli sergide başlayıp Parisİstanbul ekseninde gelişen altmış yıllık bir çizeryazar dostluğu. Gündelik yaşamın rutinini sanatın, yazının yaratıcı gücüyle kırabilmeyi başarmış iki sanatçı. Yaşamdan sanata, sanattan gene yaşama ya da yaşamın ötesine yazılmış bu mektuplar Yüksel Arslan’la Ferit Edgü’nün duygusal ve entelektüel paylaşımlarının yanı sıra iki muhteşem zihnin aralarında kurduğu aykırı humoru, bu humorun yarattığı bambaşka bir dili de ortaya koyuyor: Her İşte Bir Hayır Vardır / Matthew Quick / Çeviren: Uğur Merter / Feniks Kitap / 319 s. Tüm yaşamını annesine, cumartesi ayinlerine ve kütüphaneye adamış otuz sekiz yaşındaki Bartholomew Neil, hastalanıp ölen annesinin ardından büyük bir boşluğa düşer. Bir gün annesinin çekmecesinde Richard Gere’dan bir “Tibet’e Özgürlük” mektubu bulur. Son günlerinde annesi de ona “Richard” demeye başlamıştır, kozmik bir bağlantı olması işten değildir. İşe koyulan Bartholomew, yeni yaşamına Gere’a mahrem içerikli mektuplar yazarak başlar. Jung’dan Dalai Lama’ya, felsefeden inanca, uzaylılarca kaçırılanlardan telepati kurabilen kedilere, Katolik Kilisesi’nden kadınların gizemine dek her şey vardır bu açıkyürekli mektuplarda. Kardan Adam / Jo Nesbo / Çeviren: Can Yapalak / Doğan Kitap / 504 s. Jonas, gece uyandığında annesini evde bulamaz. Ondan geriye sadece bir iz kalmıştır: Bahçede kendiliğinden belirmiş bir kardan adamın boynuna sarılı duran pembe bir atkı. Dedektif Harry Hole kayıp kadınla kendisine ulaşan imzasız mektubun arasında bir bağlantı olduğundan şüphelenir. İlk araştırmanın sonucunda son on yılda on bir kadının, yılın ilk karı yağdığında kaybolduğu ortaya çıkar. Cesetleri yok eden katilin aklında korkunç bir plan vardır. Ve bu planda Harry Hole’a dehşet verici bir başrol öngörülmüştür. >> 86 5 Kasım 2015 KItap
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle