02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

İnsan soyunun asla ilgisiz kalamayacağı ses, kendi yavrusunun sesidir. Kediler evrimleri içinde işte o sesi taklit ederek insanları esir almış olmalı. >> OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE TÜRKTYE’DE HAYAT Gökhan At¯lgan • E. Attila Aytekin Ebru Deniz Ozan • Cenk SaraçoElu Mustafa œener • AteR Uslu • Melih YeRilbaE STYASAL Her halde bu özdeyişi kanıtlama işi de yine bana düşmüş olmalı. n Kendinize biraz haksızlık etmiyor musunuz? n Kalın kafa dediğim için mi?.. Kediler de onların yavruları da bizler gibi hiç de kalın kafalı filân olmuyorlar. Hep kedi dostlarımla birlikte olduk, bilirim. Onları yakından gördüm, tanıdım. Çok da iyi anlaştık onlarla. Beni hoşgörüyle kabul ettiler, işte bu da böyle biri, “n’apalım” dercesine. Daha birkaç haftalık iken yavrular, okula filan gitmeleri gerekmeden hayatı, dünyayı, kenti, mahalleyi, köpekleri, evleri ve en önemlisi insanları hemen kavrıyor ve onların nasıl kalın kafalı olduklarını sezerek onların nasıl idare edileceğini, onlara nasıl davranılacağını biliyor ve ona göre bir dünya kuruveriyorlar. Plan, program filan yaptıkları yok. Ancak atalarından bu yana meslek hanelerinde avcı yazıldığı için kısa süreli kurnazlık hesabıyla idare edip gidiyorlar. Zaman içinde kentlere ve evlere taşınıp yerleştikleri için, av ihtiyaçları da dumura uğramış. Kendilerine ikram edilen oyuncak farenin peşinden koşuyormuş numarası yaparken her şeyin farkında olduklarını saklamı yorlar. Şakacı olmaları ve şaka kaldırıyor olmaları en sevdiğim ve hayran olduğum yanları. Gerçi fare tutma efsanesi, kedilere yönelik Ortaçağ gaddarlığının intikamı sayılan veba salgınından kalma bir dedikodudur. Ama olsun... Çünkü ortada “insan” gibi bir hizmet unsuru varken ve üstelik onların her türlü miyavlama ricalarına bigâne kalamıyorken avcılığa ne gerek... Zaten insan soyunun asla ilgisiz kalamayacağı ses, kendi yavrusunun sesidir. Kediler evrimleri içinde işte o sesi taklit ederek insanları esir almış olmalı. Düşünsenize kedigillerin en kocamanı açtı mı ağzını kükrer!.. Bebek gibi seslenebilen kedi kısmı, doğada gezinen iri kıyım geçmişleri gibi, çevreyle uyumlu, kendilerini gizleyen kamuflaj renkleriyle dolaşmıştı bir zamanlar... Evlere yerleşince, ev sahibine şirin görünmek için rengârenk kılıklara bürünmüşler ve vahşi yanlarını şirinliğe tahvil etmişlerdir. Yine de bir kedi dostun damarına asla basılmamalı, yani anayasal haklarına el, dil uzatmamalı, nasıl bir tepki vereceği belli olmaz. Derler ki, kapı eşiği kedi için bir ayrım çizgisidir. İçeri yanı uysallık, şefkat, dışarı yanı yabanlık, kamu... Kedi bu eşik >> 10 5 Kasım 2015 KItap
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle