23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

KİTAPÇI Hazırlayanlar: AYTÜL Akal, ÇİĞDEM Gündeş, MAVİSEL Yener Dedemin Kırmızı Kamyonu / Ali Kırca / Resimleyen: Başak Eralp Gür / Doğan Egmont / 2015 / 186 s. / 8+ Güneş’in annesiyle babası, dedesiyle ilgili bir şeyleri gizli gizli konuşuyor. İster istemez meraklanıyor Güneş. Bir de “Kırmızı Kamyon”dan bahsedip duruyorlar. Dedesinden babasına, ondan da Güneş’e kalan kırmızı kamyonun kurma anahtarı Güneş doğmadan çok önce kaybolmuş. Güneş, annesiyle babasının neden kırmızı kamyondan söz edip durduklarını bir türlü anlayamıyor. Sonra tuhaf olaylar gelişmeye başlıyor. “Ölü” bir kamyon için istenen vergi, babanın ani tayini derken herkesin huzuru kaçıyor. Güneş’in dilinden okuduğumuz kitap, heyecanlı bir maceranın yanı sıra dostluğun, dayanışmanın bayrağı nasıl taşınır, onu da anlatıyor çocuklara. Giz öğretmen, Güneş’in yazma yeteneğini keşfetmeseydi bu kitap yazılmazdı belki de… Yazmanın “Bildiği, öğrendiği şeylerden yola çıkıp bilmediğin bir sonuca doğru yol almak” olduğu sırrını verince Güneş’in ışığı olmuş bu söz. “İnsan büyüdükçe içindeki şiir azalır mı?” Okuyun öğrenin. İyi Uykular Dedektif / Silvia Roncaglia / Resimleyen: Mairanna Fulvi / Çeviren: Demet Elkâtip / Günışığı Kitaplığı / 2015 / 186 s. / 9+ Dedektif Raimundo Splendor, uzun yıllar önce kendi adını verdiği dedektiflik bürosunu yeğeni ve öğrencisi Pippo Merlo’ya devrederek uzak vatanı Arjantin’e gitmiştir. Pippo Merlo, büroda “gerçek” bir müşteri bekleyişi içindedir. Ancak işler son zamanlarda oldukça kesattır. Ta ki bir gün nikel, kuşun, demir, çelik fabrikaları patronu yaşlı bir adam büroya gelip on üç yıl önce kaybolan kızının bulunmasını isteyince dek. O sırada tüm kentte büyük korkuya neden olan “müzikal soygun” çetesiyle ilgilenen Pippo, yaşlı zenginin teklif ettiği parayı öğrenince bu işin üstüne atlar. Aynı anda iki olayı birden çözmeye hevesli daha doğrusu bu yağlı müşteriyi kaçırmak istemeyecek denli heyecanlı ve çaresizdir. Ne yazık ki bu heyecan Pippo’ya her zaman iyi gelmez. Çünkü dedektif Pippo’nun çok ilginç bir hastalığı vardır. Yıllardır narkolepsi hastalığının pençesinde olan dedektif heyecanlandığında, üzüldüğünde, korktuğunda yani ani değişiklik durumlarında istemsiz bir şekilde ve birden bire derin bir uykuya dalar. Bu sürede değişik rüyalar görür ve bir süre sonra yine aniden uyanır. Gerçi bu tatsız durum onu pek çok kez kurşunların hedefi olmaktan kurtarmış da olsa genelde sıkar. Romana dönecek olursak Pippo’nun peşinde olduğu çete, tanıkların ifadesine göre birden ortaya çıkar, aynı anda duyulan bir müzik orada bulunan herkesi adeta dondurur. İnsanlar, kendilerine geldiğinde cep telefonlarından cüzdanlarına dek her şeyin çalınmış olduğunu söyler. Pippo, yakın arkadaşı Sam’in işlettiği barın da aynı çete tarafından soyulmasından sonra bu olayı da çözmek zorunda kalır. Bu arada Pippo’nun baş etmek zorunda olduğu şeyler sadece narkolepsi, soygun çetesi ve kayıp bir genç kız değildir, dedektif hiç beklemediği bir anda kalbini heyecanla sarsacak bir kadınla karşılaşır. Pippo’nun yolu, karanlık işlerle uğraşan daha büyük ve acımasız çetelere kadar gider. Sizce dedektif Pippo elindeki tüm gizemi çözüp kayıp genç kızı bulabilecek mi? Müzikli soyguncu çetesinin lideri kim acaba? Bu arada, nikel, demir, çelik fabrikatörü yaşlı zengin bunca yıl aradan sonra kayıp kızını niye arıyor dersiniz? Hepsi birbirine bağlı ve gizem dolu bu olayları çözerken dedektif Pippo Merlo’ya eşlik etmek ister misiniz? Uyumak yok ama… İyi okumalar! Küçük Prens Filminin Öyküsü / Antoine de Saint Exupéry / Uyarlayan: Valérie LatourBurney / Çeviren: Acar Erdoğan / Mavi Bulut Yayıncılık / 2015 / 20 s. / 8+ Küçük Prens’in sinema filmi gösterime girdi. Senaryosunu Irena Brignull ve Bob Persichetti’nin yazdığı filim yönetmeni Mark Osborne. Yapımcı şirket, filimin hikâyesini anlatan bir de kitap hazırlamış. Sinemaya gidecekleri de düşünerek kısacık anlatalım… Okula başlamak üzere olan bir kız, annesi işe gittiğinde evde yalnız kalır. Annesi çok planlı, programlı ve disiplinli bir ka KItap dındır. İşe giderken kızının yemeğini hazırlar, günlük programını bile yapar. Ama yoğun bir kadın olduğu için onunla vakit geçirmenin ne kadar önemli olduğunu, kızının bunu ne çok istediğini fark etmez bile. Yine böyle evde yalnız kaldığı bir gün duvarı delip evin salonuna giren bir uçak pervanesi sayesinde yaşlı komşuyla tanışır küçük kız. Eski bir pilot olan yaşlı adam kızdan özür diler, hatta kendini affettirmek için biraz para bile verir. Küçük kız ise pilotun evindeki eşyalar karşısında büyülenmiş gibidir. Neler yoktur ki evde; yeşil giysili, sarışın bir adam figürü, bir gezegen ve bir çiçek… Sonra mı? Sonrasını keşfetme keyfini sinemaseverlere ve kitap dostlarına bırakalım. Dilerseniz önce “Küçük Prens”i ve “Küçük Prens Filminin Öyküsü”nü okuyun sonra sinemaya gidin ya da önce filmi izleyin sonra kitapları okuyun. Hangisinin önce olacağı önemli değil, çok güzel vakit geçireceğinizden kuşkumuz yok. İyi okumalar, iyi seyirler! Küçük Kara Balık / Samet Behrengi / Resimleyen: Büşra Çakmak / Çeviren: Turgay Şafak / Fom Kitap / 2015 / 48 s. / 710 Samed Behrengi, 1939’da Tebriz, İran’da doğdu. Onun 1967’de henüz 28 yaşındayken Aras nehri kıyısında ölü bulunması, edebiyat adına büyük bir kayıp oldu. Çünkü o, daha nice çocuk kitapları yazacak, “başka bir dünya”, “cesaret” ve “değişim” için çocuklara umut aşılayacaktı. Ünlü çocuk kitabı “Küçük Kara Balık”, karşısına çıkan zorluklara rağmen yılmadan, vazgeçmeden, korkmadan, azimle amacına doğru yol alan ve onu engellemeye çalışan tüm balıklara yol gösterici olan küçük bir balığın öyküsü. Çocuklar için yazılan bir masal kitabı olmanın ötesinde, adalet, eşitlik, direnebilme kavramlarını vurgulayan bir başyapıt sayılır. Türkiye’de ilk basımı 1975’te yapılmıştır. Fom Kitap, yeni düzenlemesiyle çocukları bu eserle buluşturuyor. Yeryüzünden Gelen Adam / A. Orçun Can / Resimleyen: Buket Topakoğlu / YKY / 2015 / 144 s. / 912 Gökyüzüne Düşen Kız adlı romanda Nil’in, dedesinin bahçesindeki trambolinle zıpladığında gökyüzüne düşüverdiğini ve orada Aksel’le arkadaş olduğunu hatırlarsınız. Prenses Lin’in onları yakalamak için peşlerine düştüğünü de unutmamışsınızdır. O kitabın devamı olan Yeryüzünden Gelen Adam, sizi yine Gökyüzü Krallığına götürecek. Aksel’in babasının kim olduğunu öğrenmek, Prenses Lin’in Nil’e ve Aksel’e neden düşman olduğunu anlamak ve Muhteşem Gökyüzü Sirki’ni bir kez daha görmek istiyorsanız o zaman tek yapacağınız şey tramboline çıkıp zıplamak. Bir zıplayışla biraz yükseğe, ikincide daha yükseğe… ve işte sizi gökyüzüne götürecek üçüncü zıplayış! Evler, ağaçlar birer birer küçülmeye ve bulutlar sizi sarıp sarmaya başladığında, kendinizi Gökyüzü Krallığı’nda bulmanız işten bile değil. Trambolinim yok, üstelik yükseğe atlamaktan korkarım diyorsanız o zaman alın kitabı elinize, okumaya başlayın. Peki ya Nil’in artık gökyüzüne düşemeyen dedesi nasıl gidebilir Gökyüzü Krallığı’na? Bunun çözümünü de Nil üçüncü kitapta fısıldayabilir okurların kulağına. Star Wars AsilerEra’nın Riskli İşi / Ryder Windham / Çeviren: Keren Sanatel / Doğan Egmont / 2015 / 178 s. / 9 + Serinin bu bölümünde, Asilerin Yükselişi adlı kitaptan tanıdığımız on dört yaşındaki Era Bridger çıkıyor karşımıza yine. Era, Lothal gezegeninde hayatını devam ettirebilmek için ilginç işler yapar. Son işi, gezegenlerinde düzenlenen bir karşılaşma için Arena Günü’ne bilet satmak. Bu da onun, herkese korku salan ve gezegenler arası büyük bir üne sahip olan ödül avcısı Bossk ile tanışmasını sağlar. Başta Bossk tarafından şehirde rehberlik etmesi için tutulan Era, istemeden Bossk ve İmparatorluk askerleri arasında kalacak bir kovalamacanın içinde bulur kendisinii Gezegenin yeni kumandanının gizli işler çeviriyor olması ikiliyi oldukça zor durumda bırakacaktır. Bakalım taban tabana zıt iki kafadar bu zor durumdan nasıl kurtulacak? İyi okumalar! 101 Ninni / Süleyman Bulut / Resimleyen: Burcu Yılmaz / Can Çocuk / 2015 / 136 s. / 8+ En çok anneler, çocuklara ninniler söyler. Ülkenin çeşitli yörelerinden toplanmış tam 101 ninni yer alıyor kitapta. Her biri, “İçindekiler” bölümünde, ait olduğu yörenin alfabetik olarak sıralanmasıyla listelenmiş. “Söylenen ninninin nağmesini ve ritmini anne belirler. Bebeğin durumuna göre sesini alçaltır, yükseltir; söyleyişini hızlandırır ya da yavaşlatır” diyor Bulut. Yani bebekleri sakinleştiren ve uykuya dalmasını kolaylaştıran bu ninnileri çocuğunuza okurken nağmesini ve ritmini ayarlamak size düşüyor. “Ülkemizin pek çok il ve ilçesinde, söylenmiş ve söylenmeye devam edilen birbirinden ilginç 396 ninniyi, 101 bölümde bir araya getirirken kaynakçada görüleceği üzere, ağırlıklı olarak yazılı kaynaklardan yararlandım” diye de ekliyor yazar. n 80 5 Kasım 2015 KItap
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle