20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

VİTRİNDEKİLER ? hepsini birleştiren ruhun manifestosu niteliğinde.“Yaklaşan İsyan”; ekonomistlerin, politikacıların, sosyologların, psikologların, önderlerin, akil adamların, kamuoyunun ve hatta alternatif olma iddiasındaki sol geleneklerin ne olup bittiğine dair geveleyip durdukları ezberleri bozarken, hepsinden daha parlak tespitleriyle de çağın hakiki bir resmini sunuyor. Fotoğrafın Kısa Tarihi/ Walter Benjamin/ Çeviren: Osman Akınhay/ Agora Kitaplığı/ 96 s. “Fotoğraf makinesi gün geçtikçe daha da küçülecek, yarattığı şokla izleyicideki çağrışım mekanizmasını tamamen durduracak olan uçucu görüntüleri yakalamaya giderek daha hazır hale gelecektir.” Walter Benjamin’in fotoğraf teorisi konusunda en önemli makalesi olan “Fotoğrafın Kısa Tarihi” ile sanat teorisinde çığır açıcı bir etkisi olan “Teknik Araçlarla YenidenÜretim (Çoğaltma) Çağında Sanat Eseri” adlı makalesi yeni ve özenli bir çeviriyle tekrar meraklıların karşısına çıkıyor. Nehirde Kayan Yıldızlar/ Hakan Karahan/ Altın Kitaplar/ 256 s. Yetmişli yılların sonlarında okumak için Amerikaya giden Cem, kendinden yirmi yaş büyük striptiz dansçısı Maria’yla bir ilişkiye girer. Bu birliktelikten hamile kalan Maria bebeği aldırmaya yanaşmaz ve ona kendi yoluna gidebileceğini, çocuğunu tek başına büyüteceğini söyler. Bu zoraki babalığın omuzlarına yüklediği sorumluluğun altında ezilen Cem, Maria’nın bir süre sonra fikir değiştirip bebeği henüz doğmadan varlıklı bir aileye evlatlık vermesiyle biraz da olsa rahatlar ve tahsilini tamamlayıp Türkiye’ye dönerek her şeyi unutur. Aradan otuz yıl geçmiştir. Artık o, çok satmasa da romanlar yazan, pek gişe yapmasa da filmler çeken bohem bir sanatçıdır. Ruhunu sarmalayan varoluşsal bunalımdan sıyrılabilmenin yolunun ise kendisine karşı dürüst olmaktan geçtiğini keşfederek geçmişiyle yüzleşmeye koyulur. Oysa geçmiş onunla hesaplaşmak için çoktan yola çıkmıştır bile. “Nehirde Kayan Yıldızlar”da Hakan Karahan okuyuculara, insanın kendisiyle barışabilmenin ve yüzleşebilmenin formülünü armağan ediyor. Antikapitalizm ve Kültür/ Jeremy Gilbert/ Çeviren: Tuğba Sağlam/ Ayrıntı Yayınları/ 352 s. Yirmi birinci yüzyıl politikası ve kültürü açısından antikapitalizm gerçekten ne anlama geliyor? Antikapitalizm, küresel geçerliliği olsa da, yerele kök salmış, taban hareketleri ve eylemlerinin gevşek birliği olarak varlığını ve etkisini sürdürmekle birlikte, tutarlı ve bütünlüklü bir felsefe geliştirmekte yetersiz kalıyor. Bu eksikliği, Ernesto Laclau, Stuart Hall, Antonio Negri, Gilles Deleuze ve Judith Butler gibi önde gelen radikal düşünürlerin eserlerini temel alan kültürel teori ile Yeni Sol’un entelektüel mirası birlikte giderebilir. “Antikapitalizm ve Kültür”, işte bu boşluğu doldurmayı amaçlıyor ve kültürel çalışmaların radikal geleneği ile sermayenin küreselleşmesine direnmeye çalışan radikal hareketler arasında güçlü bağların olduğunu savunuyor. Kitap, Deleuze ve Guattari, Laclau ve Mouffe, Negri ve Hardt olmak üzere üç ikilinin fikirleri ekseninde, çağdaş ve radikal demokratik bir Marksist açılımın küresel mücadeleler açısından önemini ortaya koyarak, günümüzün en can alıcı tartışmalarına katkıda bulunuyor. Türkiye’yi Düşünmek/ Feridun Andaç/ Bilgi Yayınevi/ 288 s. Bir edebiyat insanının, çağının çağdaşı olmak düşüncesinden hareketle yaşadığı günlere bakışını, dünyada ve Türkiye’deki değişim/dönüşüm süreçlerini anlama ve yorumlama biçimini yansıtan bir birikimi sunuyor “Türkiye’yi Düşünmek”te. Tarih bilinci, güncele bakış, tarihsel kültürel dokunun insan yaşamındaki yeri ve anlamı, yaşanan değişim/dönüşüm süreçlerinin toplumsal hayattaki izleri yansıları bir bir irdeleniyor kitapta. “Türkiye’yi Düşünmek”, soransorgulayan bir bakışın denemeleri. Türkiye üzerine düşünen bir edebiyat insanının bakışı, gözlemevine yansıyanların dile getirilişi olarak da okunabilir. Gelişim Sürecinde Türk Tiyatrosu/ Sevda Şener/ MitosBoyut Yay./ 246 s. “Günümüz Türk tiyatrosu, on dokuzuncu yüzyılın ortalarından başlayarak, Batı tiyatrosu doğrultusunda gelişmektedir. Bu süreçte tiyatromuz, bir yandan dünya tiyatrosunu yakından izler, yeni oluşumları seyircisine iletmeye çalışırken, bir yandan da kendi gerçeğini yansıtma, kendi kimliğini bulma çabası içine girmiştir.” Genişletilmiş ikinci baskısıyla tekrar meraklı okuyucuların karşısına çıkan Sevda Şener bu kitabında, gelişim sürecinde Türk tiyatrosunun yaşadığı bazı girişimleri, sorunları ve aşamaları inceledikten sonra, bu süreçte oyunları tiyatro edebiyatı ve pratiğinde önemli etki bırakmış yazarların üzerine genel değerlendirmeler yapıyor, oyunlarının tiyatro dünyasına kazandırdıklarını saptıyor. İstanbul 1898 – Kahvehane Hikâyeleri/ Cyrus Adler, Allan Ramsay/ Çev.: Sabri Kaliç/ Maya Kitap/ 156 s. Amerikalı dilbilimci ve teolog Cyrus Adler uzun yıllar İstanbul’da yaşamış arkadaşı Allan Ramsay’den şöhretini duyduğu kahvehane hikâyelerini derlemek üzere İstanbul’a gelir. İki dost aylarca İstanbul kahvehanelerini dolaşıp oralarda anlatılan sohbetlere kulak vererek hikâyeleri derler ve İngilizceye çevirirler. İlk defa 1898’de New York’ta yayımlanan kitap daha sonra Londra’da da yayımlanır ama ardından unutulur gider. “Kahvehane Hikâyeler”, 19. yüzyıl İstanbul yaşamı, kültürü ve düşünme tarzları üzerine sosyolojik bir belge olmasının yanı sıra, birbirinden ilginç ve keyifli yirmi sekiz hikâyeyi okuyuculara sunuyor. Simon Bolivar/ Norbert Rehrmann/ Çeviren: Hulki Demirel/ İletişim Yayınları/ 280 s. Güney Amerika’da üç yüz yıl kadar mutlak egemen olan İspanyol kolonyalizmine karşı giriştiği mücadeleyi zaferle taçlandırmış muzaffer bir general, Güney Amerika’nın yarısının kurtarıcısı ve siyasi mimarı, birkaç ülkenin devlet başkanı Simon Bolivar... Öte yandan diktatörce yöntemleri uygulamaktan ka çınmayan, keyfine düşkün, bitmez tükenmez biçimde şan ve şöhret peşinde koşan, sayısız sevgilinin ve günübirlik ilişkilerin kahramanı olan, nefret edilen bir figür… İspanyollara karşı verdiği yıllarca süren mücadele sonunda dünyayı değiştiren bir eser yaratan Simon Bolivar, Norbert Rehrmann’ın kaleminde bütün yönleriyle ortaya çıkıyor. Bakıldığı yere göre muhafazakâr, liberal, antiemperyalist, sosyalist, dindar, seçkinci, halkın dostu, kölelik karşıtı, demokrat, otoriter… her türlü forma girebilen bir ikonu yaratan tarihsel, kültürel ve sosyolojik olgulara kapsamlı bir bakış sunuyor. Büyük Dedem Karl Marx/ RobertJean Longuet/ Çeviren: Renan Akman/ Yordam Kitap/ 224 s. Bilimsel sosyalizmin kurucusu Karl Marx’ın soyundan gelen, toplumsal, siyasi incelemeleri ve etkinlikleriyle aile geleneğine sadık kalan RobertJean Longuet, bu kitapta büyük dedesinin ve Marx ailesinin yaşamını tanıtıyor. Sade, kolay okunur bir biyografi özelliği taşıyan kitap, yoğun bir araştırmanın ürünü. Yazar, Marx’ın portresini çizmeden önce, büyük bir belge yığınını gözden geçirmiş, yazarın Toplu Yapıtlar’ı ile yazışmalarını ayrıntılı olarak incelemiş. Kitap, aile bireylerinin, ayrıntıları canlandıran anılarına da başvurarak hem Marx’ın araştırmalarına, bilimsel çalışmalarına ve olağanüstü siyasi etkinliğine hem de kişiliğine, özel düşüncelerine ve aile yaşamına dengeli bir şekilde yer veriyor. Atatürk ve Kürtler/ Serap Yeşiltuna/ İleri Yayınları/ 720 s. Kürt sorunu yıllardır Türkiye’nin bir numaralı gündemini oluşturuyor. Atatürk’ün bu konuya bakışı da yine önemli bir tartışma konusu. İşte, Serap Yeşiltuna’nın bu kitabı, Atatürk’ün Kürtlerle ilişkisi, Kürt meselesine bakışı üzerine tümüyle belgesel bir çalışma. Atatürk döneminde Kürt meselesinin nasıl ele alındığına dair devlet raporlarından, meselenin çözümü için çıkarılan kanun ve kararnamelere kadar tüm resmi belgeler ilk kez bu kitapla birlikte bir araya getiriliyor. Yeşiltuna’nın Yüksek Lisans Tezi olarak hazırladığı çalışmanın genişletilmiş hali olan bu belgeler kitabı, Atatürk ve Kürtler üzerine Türkiye’deki en kapsamlı çalışma olma özelliğini de taşıyor. Yanı Başımızdaki Yabancı Doğu Avrupa’dan Bir Antoloji/ Hazırlayan: Richard Swartz/ Çevirenler: Sezer Duru, Naciye Güngörmüş, Rubin Hoxha, Hüseyin Mevsim, Saadet Nebi, Cumhur Orancı, Celal Sadıker, Melahat Pars/ Everest Yayınları/ 324 s. Richard Swartz, hazırladığı bu antolojide çoğu Doğu Avrupa’da doğup büyümüş yazarların tek bir soruya; “Ötekini dost değil de düşman olarak görmemizin sebebi nedir?” sorusuna yanıt olarak kaleme aldıkları hikâyeleri bir araya getiriyor. Bir zamanlar aynı ülkenin bayrağı altında birlikte yaşayan insanlar, birbirlerine nasıl öteki, yabancı hatta düşman oldular? Hırvat, Arnavut, Boşnak, Sırp, Macar, Sloven ve Bulgar asıllı yazarlar; vatan, kimlik ve ötekileştirme kavramlarına farklı açılardan bakmak ve geçmişle hesaplaşmak için bu kitapta buluştular. ? 23 ŞUBAT 2012 ? SAYFA 27 ? Osma etnik ya ba cinde dikler harek kitap gazet hakkı kitab yınlat olağa pekti fotoğ Bress ğu ve Photo renkl geçen cek o zengi böyle basıd siz, n valar. dürül listinl yada Talu’ tığı ‘D günü den t inat t onlar liği sa CUMHURİYET KİTAP SAYI 1149 SAYF
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle