26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Radi Dikici’den ‘Büyük Konstantin: Helena ve Fausta’ ‘Amacım geçmişimizi daha iyi tanımak’ Ë A. Şebnem BİRKAN u Bizim Bizans’ ve ‘Theodora’ adlı kitaplarınızdan sonra yine Bizans’la ilgili bir kitapla karşımızdasınız, neden Bizans? Yazarın notunda ‘yarı belgesel roman’ demişsiniz, buradaki anlatılanların ne kadarı kurgu, ne kadarı gerçek? “Şu Bizim Bizans” isimli kitabım 2007 yılında çıktı. Yaklaşık 15 yıla yakın bir araştırmanın ürünü. İstanbul yani Konstantinople’un 11 Mayıs 330 Pazartesi günü Roma İmparatorluğu’nun başkenti olmasından başlayarak 1123 yıllık tarihi kapsamaktadır.. Diğer bir ifade ile bir Alman tarihçi olan Hieronymus Wolf’un koyduğu isimle Bizans İmparatorluğu’nun tarihini. Kitabın isminden de anlaşılacağı gibi aynı zamanda bu bizim de geçmişimiz. Bu topraklarda yaşamışlar, aynı havayı solumuşlar aynı sudan içmişler ve bize o kadar çok şey bırakmışlar ki. İster buna eserler deyin, ister karakter, ister fiziki görünüş, ister âdetler veya davranış biçimi. Şu Bizim Bizans’ın önsözünde söylediğim gibi yaşadığımız topraklarda bizden önce yaşayanları merak ettim ve bu konu hakkında kitap yazmaya karar verdim.Amacım, çok da ilgilenmediğimiz, adeta görmezlikten geldiğimiz ve bu topraklarda muhteşem bir medeniyet kuran geçmişimizi biraz daha iyi tanımak ve tanıtmak. Daha sonra, ilk olarak 330565 yılları arasında hüküm süren, tarihe damgasını vuran ve hatta aldıkları kararlarla günümüzde hem ülkemizi, hem de bütün dünyayı etkileyen üç hükümdarı ayrı ayrı yazmayı düşündüm. Bunlar sırasıyla Büyük Konstantin (306378), Büyük Theodosius (37995), Jüstinyen ve Theodora (500565) ‘dır. Bu triloji’nin ilk kitabı, “Theodora” ismi ile 2009 yılında, ikinci kitap olan “Büyük Konstantin, Helena ve Fausta” ise yeni yayımlandı. Her iki kitabın en önemli özelliği tarihi bir roman olmasına rağmen, bütün yazılanların tarihi gerçekleri bire bir yansıtmasıdır. Bu kitapların diğer önemli bir özelliği ise tarihte ilk kez yazılmış olmalarıdır. KONSTANTİN’İN ÖNEMİ Büyük Konstantin döneminde yaşananlar, insanlığı önemli ölçüde etkilemektedir. Biraz Büyük Konstantin’in öneminden bahseder misiniz? Konstantin 306 yılında babasının ölümü üzerine imparator olmuştur. O zaman imparatorluk dört ayrı parça olarak yönetiliyordu. İktidar mücadeleleri sonunda yani 324 yılında Konstantin ülkeyi yöneten tek imparator olmuştur. Kitabın sayfaları içinde tek imparator olana kadar olan siyasal mücadele2011 ‘Ş Radi Dikici, yeni kitabı Büyük Konstantin’de İstanbul’un geçmişine ve Roma İmparatorluğu ile ilgili az bilinen gerçeklere uzanıyor. Ortodoks ve Katolik ayrımına neden olan durumu Radi Dikici şöyle açıklamış; “Metni kayda geçirecek olan görevli papaz ise papalık defterine Akide’yi kaydederken, kopyalama sırasında unutulduğunu tahmin ederek metindeki cümleye iki kelime ekledi: ‘Biz aynı zamanda Tanrı’dan neşet eden (çıkan) tek Kutsal Ruh’a inanırız…’ yerine ‘Biz aynı zamanda Tanrı’dan ve Oğul’dan neşet eden (çıkan) tek Kutsal ruha inanırız’ (…) Bu nedenle 1054 yılında iki kilise birbirinden tamamıyla ayrıldı ve bu ayrılık bugüne kadar devam etti.” Bu çok önemli bilgiye ek olarak Bizans’ın Yeni Roma adını aldıktan sonra nasıl Konstantinopolis olduğunu, Hıristiyanlığın kabulünün nasıl gerçekleştiğini ve Roma İmparatorluğu’nun nasıl resmi dini haline geldiğini, Kudüs’te Hıristiyanlar için çok önemli olan Kutsal Haç’ın bulunma öyküsünü, Ayasofya’nın inşasının nedenlerini, gladyatör dövüşlerinin nasıl ve neden kalktığını ve bunlar gibi tarihi önemi olan birçok gerçeği kaynağından öğrenip bizlere aktarmış. Kendisiyle son kitabı hakkında konuştuk. SAYFA 4 28 TEMMUZ ler okuyucu tarafından merakla izlenecektir. Bir şeyi unutmamak lazım, bu dönemi yaşayan; ister imparator, ister imparatoriçe olsun nihayet onlar da insandı ve insanca zaafları da vardı. Onların da aşkları, sevgileri, nefretleri ve intikam duyguları vardı. Belki bu bölümleri okurken okuyucularımız çok şaşıracaklardır. Kitapta Hıristiyanlığın esaslarının bu dönemde tespit edildiği İznik Konsilü, insanlığın geleceğini etkilemesi bakımından önemli bir yer tutmaktadır. Bu konuya biraz değinelim. Konstantin biraz da annesi Helena’nın da etkisiyle Hıristiyanlığa meyilli idi. Ancak imparatorlukta gittikçe yayılan Hıristiyanlık mezheplere bölünmüş ve mezhepler arasında kanlı kavgalar olmaya başlamıştı. 325 yılında Hıristiyanlıkta görüş ayrılıklarını gidermek için 325 yılında I. İznik Konsili’ni toplamıştır. Dünyanın her tarafından yaklaşık 300 din adamı toplantıya katılmış ve bir ay süreyle yapılan toplantılar sonunda Haziran 325’te alınan kararlarla Hıristiyan inancın temel prensipleri tespit edilmiş, “İznik Akidesi” olarak kabul edilmiştir. 326 yılında bir emirname ile Hıristiyanlık Roma İmparatorluğu’nun resmi dini haline getirilmiştir. Düşününüz ki, o günden bugüne orada alınan kararlar hâlâ dünyanın çok önemli bir bölümünde etkisini sürdürmektedir. Konsil sırasında perde arkasında olanlar ve ayrıca Hıristiyanlıkta Ortodoksluk ile Katolik inanç arasında ne fark olduğu ve bunun nedeni kitabın sayfaları arasında yer almıştır. 326 yılında ise Hıristiyanlık açısından tarihi kayıtlarda yer alan önemli bir olay daha vardır. O da Konstantin’in annesi Helena tarafından, İsa’nın çarmıha gerildiği ‘Haç’ın (Crux Vera), Kudüs’te eski bir tapınağın altında bulunmasıdır. Bu buluş Hıristiyanlık âlemi açısından çok önemli olmuş ve tapınağın olduğu yere bir kilise inşa ettiren Helena, Kutsal Haç’ı oraya koydurmuştur. Yine tarihi bir gerçek olan bu olay kitabın sayfaları arasında yer almaktadır. YENİ BİR ŞEHİR... Kitapta Konstantin’in İzmit’i terk ederek o zamanki adıyla Byzantium’u Roma İmparatorluğu’nun başkenti yapması da anlatılıyor. Bundan biraz bahseder misiniz? Konstantin 324 yılında tek başına imparator olduğunda Roma İmparatorluğu’nun başkenti yaklaşık 40 yıldır İzmit idi. Ama o orada rahat değildi. Bu kadar büyük imparatorluğu İzmit’ten yönetmek zordu. O da birkaç kez geçtiği Byzantium’un başkent olması için uygun bir konumda olduğunu fark etmişti. Ama şehir o zamanki Severus Surları’nın içinde dar bir alana sıkışmış beş bin nüfuslu bir yerdi. Önce Severus surlarını yıktırdı. Sonra kendi adını taşıyan yeni surlar inşa ettirdi. Ülkenin en iyi mimar, mühendis ve ustalarını Byzantium’a topladı. Planlar hazırlattı ve 324 yılından başlayarak 330 yılına kadar 6 altı yıl boyunca 24 saat çalışılarak yeni bir şehir yaratıldı. İmparator ve imparatoriçelerin gömülmesi için Kutsal Havariler Kilisesi (yerinde bugün Fatih Camii vardır), Aya İrini, Ayasofya (onun zamanında tamamlanamadı), 33 bin kişilik Hipodrom, Senato Sarayı, İmparatorluk Sarayı (Büyük Saray), Su Kemeri, Mese adıyla Ayasofya’nın önünden geçen surlara kadar uzanan büyük bir cadde (Bugün onu hâlâ Divanyolu Caddesi olarak kullanıyoruz), Konstantin Forumu (Forumun ortasında olan Çemberlitaş bugün aynı yerde duruyor). Yani kısaca büyük bir şehir yaratıldı ve 11 Nisan 330 Pazartesi günü yapılan bir törenle Byzantium ismi Yeni Roma olarak değiştirilerek Roma İmparatorluğu’nun başkenti ilan edildi. Ancak isim ¥ tutmadı. Onun yerini Konstan Konstan le’dan V Konstantin Forumu (Çemberlitaş). Konstantin, annesi Helena ve İsa’nın Haçı. ¥ tin lam Konsta aldı. Ay sayfalar lan büt rın ente yeleri d tadır. “Bü Roma’y zünün nıza gö anlamı Ann düs’te İ bir taş tin de b ya’nın k bina ot len ayn üzerind on” diy dikkati Ama Çünkü temsil e mesafel baren h ise, örn cuya ha tün Yo Roma, bul için GEN Sizi tantin n Kita landığın şacağı İ yılında sa’ya hü geye hü bir aile oğlu ay kardeşi ailesine ta ise ik duları y sabırlı v gelen b keyi an denle ö şı kayb ratorluk ğu’yu k te, Batı o yönet kardeşl nemde CUMHURİYET KİTAP SAYI 1119 CUMH
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle