04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

T 23 NİSAN CUMARTESİ ürkçe Günlükleri FEYZA HEPÇ L NG RLER hip, Türkçe gibi temel bir derste nasıl olup da 3 bin öğretmen açığı bildirildiğini soruyor. İlginç! Nasıl oluyor gerçekten? Bakanlık, Türkçe dersini din dersi öğretmenlerine mi verdiriyor? “Sizden ricamız Türkçe öğretmenlerinin kasıtlı olarak atamalarının azaltılmasına göz yuman veya bunun bilincinde olmayan kesimlerin, medya, basın vs. her ne şekilde olursa, sesimizi duymalarına yardımcı olmanız.” diyor Aybüke Öğretmen. Biz söyleriz de duyması gerekenler duyarlar mı acaba? “Lansman” sözcüğünü Senih İnal sormuştu bir süre önce. Prof. Dr. Emrullah Güney, sözcüğün Fransızca olduğunu, “lancement” diye yazıldığını ve “1. Gemiyi suya indirmek, 2. Vurulan av hayvanını bulunduğu yerden çıkarmak” gibi anlamları bulunduğunu yazmıştı. Günlüklerde yer vermeyi ihmal ettim. Yine Senih İnal’ın sorduğu, Cumhuriyet’in Bilim Teknolojiekinde “Vox populi Vox humana” diye verilen sözün doğrusunun, “vox populi vox Dei’ olduğunu, bu Latince sözün, “halkın sesi, Hakkın sesidir” anlamında olduğunu da bildirmişti Emrullah Bey. Sharon Erel, yazdığı İngilizce mektupta daha da ayrıntıya inerek her sözcüğü ayrı ayrı açıkladı. 75 yaşında, Amerikalı bir hanımın bizim Kitap ekini okuduğunu, bulmacasını çözmeye çalıştığını, Semih Poroy’un karikatürlerine bayıldığını öğrenmek çok sevindirmişti beni. Kitap ekini okuyabildiğine göre Türkçe yazışabileceğimiz yolundaki önerime pek sıcak bakmamış olmalı Sharon Hanım, bir daha yazmadı. “Vox populi”nin halkın sesi, “vox Dei”nin Tanrının sesi olduğunu; “vox humana”nın insanlığın sesi anlamında kullanılmış olabileceğini bildirdiği iletisinde, Fransızca “voix”, İtalyanca “voce”, İngilizce “voice” sözcüklerinin kaynağının Latince “vox” sözcüğü olduğunu lisedeki Latince derslerinden bildiğini; ama bana yazmadan önce internetten de doğruladığını, “popüler” (popular) ve halk, toplum anlamındaki “people” sözcüğünün de Latince “populus, populi”den geldiğini eklemişti mektubuna. Çok içten, çok güzel bir mektuptu. ugünkü bayramın adındaki “Ulusal Egemenlik” bölümü görmezden gelinmeye mi başlandı, bana mı öyle geliyor? Bayram, yalnızca “Çocuk Bayramı” olarak kutlanıyor gibi… Günü fırsat bilip ben de çocuklar için yazılan kitapların bir bölümünden söz edeyim bugün. Desen Yayınları Robert Louis Stevenson’un “Define Adası”nı resimli roman olarak basmış; pek güzel, yeniden okunası bir kitap olmuş. Kişisel gelişim kitapları yayımlayan Elma Yayınevi, ne zamandır “Elma Çocuk” adı altında, çocuklar için kişisel gelişim kitapları yayımlıyor. “Küçük Beyaz Uğur Böceği”nden daha önce söz edip etmediğimi anımsamıyorum; ama “Arzavul Tepesi”nden söz ettim, biliyorum. Luisa Antolin Villota’nın yazdığı, Kemal Atakay’ın resimlediği “Virginia Woolf: Görünmeyenin Yazarı” adlı kitap, adından da anlaşıldığı gibi, çok şirin resimler eşliğinde, Virginia Woolf’un çocukluğunu anlatıyor. Aynı yayınevinin “Sakız Ağacı” adlı kitabı Ceren Kurt tarafından yazılmış, Ayşe Akılloğlu da kitabı “kolaj” tekniğiyle resimlemiş, resimlemekle kalmamış, çocuklara bu tekniği nasıl kullanacaklarını da anlatmış. Ayla Çınaroğlu’nun Tembel Fare Tini dizisinin beşinci kitabı olarak yazdığı “Piknik Yapıyoruz”u resimleyen Mustafa Delioğlu; yayınevi: Uçanbalık. Hikmet Özkaya’nın yazdığı Torunuma Masallar dizisinden iki kitap: “Çilli Kız”, “Kibirli Gergedan”, Atila Er’in “Buğra Diye Biri” ve Cemalettin E. Kavaklıgil’den “Gülmece Güldürmece” adlı kitaplar da çocuklara birer armağan. Söze, “Öncelikle belirtmek isterim ki üniversite yıllarında, Türkçe öğretmenliği bölümünde okurken eğitimini aldığım bölüm benim için başlangıçta maddi gelirden pek de fazla bir şey ifade etmiyordu. Ta ki sizin yazılarınızla haşır neşir olmaya başlayana dek” diye başlayan Aybüke Öğretmen, “Biz öğretmenlerin önünde KPSS adında hiç de adil olmayan ve her yıl daha da şaibe kokan bir sınav var bildiğiniz üzere” diyor iletisinde ve MEB’in bildirdiği “resmi öğretmen açıkları” ile ilgili bilgi veriyor. Haftalık ders saati 2 olan din dersi, beden eğitimi gibi derslerde MEB tarafından 10 bin dolayında olan öğretmen açığı bildirilmişken, haftalık 5 ders saatine sa B 25 NİSAN PAZARTESİ den değineyim. Aziz Naci Doğan, “giderek” sözcüğünü yalnızca “hatta” karşılığı olarak kullanmamı önermiş, ben de bu sözcüğün “hatta” anlamına gelmediğini, TDK Türkçe Sözlük’te anlamının, “Yavaş yavaş, derece derece, gittikçe, tedrici olarak, tedricen” diye verildiğini yazmıştım. Bunları yazarken “giderek”in yeni bir sözcük olduğunu düşünüyordum. Değilmiş. İzzet Tanju bildirdi: “‘Giderek’ sözcüğü Katip Çelebi’nin Mîzânu’lHak fî İhtiyâri’lEhakk adlı kitabında da geçer. (Marifet Yayınları s.47). …özgün metinde ‘...münkeşif olup giderek bilinir ki bu makule...’ diye devam eden bir cümle var.” İzzet Tanju bununla yetinmedi, Arif Ak’ın iletisini de bana yönlendirdi. Arif Ak da şöyle diyor: “Hacı Halife Kâtip Çelebi üstadımızın ‘giderek’ kelimesinin kullandığı yerlerden biri: ‘Tuhfet’ül Kibar Fi Esfari’l Bihar’ (Müteferrika Baskısı, s.67), ‘Turgutca Bey’in Zuhuru’ bölümünde: ‘…. Cesurlukla şöhret bulmağın giderek Levend zümresi kapudanlığı kendüye verildi’, ‘…Giderek yigirmi beş pare gemi ile gezmeğe başladı…’ (Nakleden: Orhan Şaik GÖKYAY, Katip Çelebiden Seçmeler. Milli Eğitim Basımevi, İstanbul 1968. Sayfa 93) 27 NİSAN ÇARŞAMBA Tülay Üstündağ’ın bildirdiği, “... numaralı uçak yolcu alımına hazırdır” örneği üzerinde daha önce durmuş, Üstündağ’ın kulağını tırmalayan “alımına” sözcüğünün yanlış kullanıldığını, “almaya” denmesinin daha doğal olacağını söylemiştim. Üstündağ bu kez, “... kurulumunu sağladık”, “... gönderimini yaptık” ifadelerinin kendisini çok rahatsız ettiğini bildirmiş, “Sizce bu söyleyişler doğru mu, niçin?” diye sormuş. “Yapmak” yardımcı eyleminin trafik polislerinin “Bekleme yapma!” uyarılarından duyurulara kadar her yerde, çok gereksiz kullanıldığına daha önce birçok kez değinmiştim. “Gönderimini yaptık” derken, “gönderdik”ten başka bir şey söylenmek istenmiyor ki! O zaman bu zorlama ifadeye ne gerek var? Aynı şey, “…kurulumunu sağladık” için de geçerli. “Kurduk” ya da “kurulmasını sağladık” daha doğal, daha kolay. Değişik anlatım kalıpları kullanma merakı, anlatımı çoğu zaman zora sokuyor böyle. “‘Hoş geldiniz diyorum’, ‘İyi günler diyerek başlamak istiyorum.’, ‘Teşekkür ederim demek istiyorum.’ ifadelerinden yoruldum. Bu kalıplar doğru mu? Niçin?” diye de sormuş Tülay Hanım. Bunu da on beş yıldan beri eleştirip duruyorum. “Hoş geldiniz”, “iyi günler”, “teşekkür ederim” demek yeter. Biz sandığınız kadar kafasız değiliz. Böyle dediğinizde ne demek istediğinizi de ne dediğinizi de anlarız, diyorum; ama kime diyorum? 24 NİSAN PAZAR 26 NİSAN SALI Bu kez eskitmeden, üzerinden çok zaman geçirme [email protected] [email protected] BULMACA 1 L 2 B 3 B 4 E 5 F 6 C 7 B 8 D 9 C 10 N Hazırlayan: İLKER MUMCUOĞLU Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru ünlü bir şairin ve sevgilisinin adlarını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse, aynı şairin ölmeden önce yazdığı mektuptan bir parça ortaya çıkacaktır. J. “... Şarkılar” (Yaşar Minç’in bir şiir kitabı). 11 E 12 D 13 G 14 N 15 K 16 C 17 B 18 D 19 B 20 N 69 42 21 71 21 J 22 M 23 B 24 I 25 L 26 B 27 N 28 C 29 F 30 F K. “... Shu” (18521924 yılları arasında yaşayan, 170’i aşkın yapıtı Batı dillerinden Çinceye kazandıran çevirmen). 31 G 32 N 33 B 34 D 35 E 36 H 37 F 38 K 39 H 40 N 57 15 38 41 F 42 J 43 L 44 L 45 I 46 G 47 D 48 C 49 H L. Arap tarihçi. D 50 A 51 C 52 I 53 D 54 A 55 D 56 B 57 K 58 E 59 Tanımlar ve sözcükleriniz: A. “1949 eylülü’nde birader ... ve ben / sokaklarında mohikanlar gibi ateşler yaktık” Attila İlhan. 25 1 44 43 M. “Balboa”nın ortası. 60 F 61 A 62 B 63 F 64 C 65 D 66 B 67 A 68 M 69 W 70 B 61 67 54 50 B. “Yaz Sonu”nu da yazan ünlü yazarımız. 71 J 72 H 73 B 74 G 75 E 76 E 77 N 78 N 68 22 N. “Bunlardan çekmediğim kalmadı, ben ... ... inlettiler”A. Ş. Hisar. 7 17 33 26 73 66 62 19 2 56 3 70 23 E. “Tas ...” (Üzerine tas kapatılarak kuşbaşı etle pişirilen bir yemek.) 74 46 13 31 H. “İki yaşında bir ... masumluğuyla annemin yanına gidecek ve dizlerine kapanacaktır.” Y. K. Karaosmanoğlu. 27 10 20 40 78 77 14 32 C. “Bazı tanıdığı insanlarla, kadın olsun erkek olsun, epeyce ... ve laubali muameleleri vardı” Y. K. Karaosmanoğlu. 58 76 75 35 11 4 F. “İihtiyarladılar, harap oldular / Hurma bahçelerinde ceylan kadar, / Put kadar güzel ... kızları” Mustafa Seyit Sütüven. 28 51 6 64 16 9 48 D. Metin Eloğlu’nun bir şiir kitabı. 72 49 36 39 I. Tıpta bir uzmanlık dalını simgeleyen harfler. 29 30 5 37 60 41 63 G. “Bu Dünyada Nâzım Geçti” adlı anı, itabı da olan, yazar ve gazeteci. 53 55 47 12 34 59 8 65 18 52 45 24 5 SV, C. MİŞİMA, D. AĞRI ETEKLERİNDENKİ ATEŞ, E. NBC, F. HÖYÜKTEKİ NAR AĞACI, G. AŞİL, H. KUŞDİLİ, I. AYBAY, J. NUZZAR, K. AŞDOD. Metin: “Ey işkenceci zaman! Konuşmak faydasız!.. Herşey bitti!.. Şimdi, ölü dağlar korunak... Dağlar ve BizŞiir Adı” 1106. sayının çözümü: A. ORFİZM, B. CUMHURİYET K TAP SAYI 1107 MAYIS 2011 SAYFA 39
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle