28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

T 7 ŞUBAT PAZARTESİ ürkçe Günlükleri FEYZA HEPÇİLİNGİRLER TRKCU WİSE TFF GİK TİSK vb...” “Bunlara, kısaltılmış kavram mı denir, sözcük mü denir, yoksa ad mı? Hızlı bildirişim için mi yazıyorlar; yoksa, az yer kaplasın da ekonomik olsun diye mi? Bilgisayar dili uydurmaktan mı yaratıldı bu kısaltılmış sözcükler?” diye sıraladığı sorulardan sonra, “İşte bu kısaltılmış şeylerle yazılmış birkaç örnek” deyip haber örnekleri de vermiş: “PSAD, KESK, ESP, EDP, EMEP ve TKP ve Mücadele Birliği temsilcilerinin katıldığı gösteriden sonra basın açıklaması yapıldı.” “TEMAPARK, MESA 8 KANTUR AKDAŞ Ortaklığı” “AÇEV Bşk. Yayla, Göksel’e Katar Vakfı Bşk. Sheikha...” Bu konuda da Amerikanlaştığımızı söylersem garip karşılanır mı? Amerikalıların kısaltmalara düşkünlükleri, hemen her şeyi kısaltmaya bayıldıkları bilinen bir gerçek. Bizde de son yıllarda artan bu eğilim, Amerikanlaşma yolunda yeni bir aşama olmasın? Bir yandan da Amerikalıların aptallıklarıyla her fırsatta dalga geçmekten hoşlandığımız hesaba katılırsa ilköğretimdeki yeni öğretme yönteminin aptallaştırıcı etkisinden söz eden öğretmenlerin dediklerini bu yönden düşünmekte yarar var. kak”, “Çekirdek Sokak” diye yazıldığını görünce bildirmişti. Doğruları elbette “Şehit Tayfun Sümen Sokağı”, “Çekirdek Sokağı” olmalı. Derken moda, sokaklardan meydanlara sıçradı. Birkaç üstgeçitte gördüm. “Çağlayan Meydan trafiğe kapalıdır” yazıyor. “Çağlayan Meydanı” yerine “Çağlayan Meydan” deyince daha modern mi oluyoruz? Meydanın yapısı mı değişiyor? Ne oluyor? Biri bana anlatsın. 11 ŞUBAT CUMA İyelik ekleri olmasa kimi sözcüklerimizi kullanamayacağımızın farkında mıyız? Örneğin “karı” sözcüğü… “Karım, karısı” olarak kullanılıyor da tek başınayken hakaret anlamı taşıyor. Öyleyse iyi bakalım iyelik eklerimize. Onlar bize çok gerekli. r. Pelin Ongan Torunoğlu çok önemli bir yaraya parmak basmış meğer. Sevgili Recep Nas’ın yerinde uyarısıyla konuyu genişletince nice yakınma gün yüzüne çıktı. Çocukların parçadan bütüne geçerken zorlandıklarını söyleyen Nermin Kalyoncu: “Harflerle başlayan okuma öğreniminde parçadan bütüne doğru gitmenin gelecekteki etkileri düşünülmeli.” diyor. S. Sedef Tolunay ise, “Biz sınıf öğretmenleri daha çabuk ve kolay öğrettiğimizi zannederken aslında elbirliği ile yeni bir zümre yaratmaktayız; konuştuğu gibi yazanlar!” dedikten sonra çocuğun, sözcüğü, ağzından çıktığı, dilinin döndüğü biçimde yazdığını (“örneğin r sesini çıkaramayan çocuk bu sistemde r’leri kullanmaz, ğ ise hemen hemen hiç yazılmaz, m’ler n, d’ler p, k’ler ise artık g’dir.”) belirtiyor. Bu sistemle okuma hızının hemen hiç gelişmediğini ve öğrencinin okuduğunu anlamadığını söylüyor. “Sayın Torunoğlu ile hemfikirim, bu sistem değişikliği bilinçli yapılmıştır ve altında başka amaçlar vardır.” diyor ve vardığı can alıcı sonucu açıklıyor: “İlk amaç, aptal bir toplum oluşturma çabasıdır. Amerikalıların okuma yazma seviye ölçümü, isimlerini kodlamaktır. Bu eğitim sistemi ile birkaç yıl sonra bizde de bu uygulama başlarsa şaşırmayalım.” D 12 ŞUBAT CUMARTESİ “Mütevelli” sözcüğüne bakarken aklıma gelmişti; sonra unutmuşum. “Mütevazı” ile “mütevazi” sözcüklerini karıştıran; daha doğrusu ilkini kullanmak isterken ikincisini kullanan çok kişi var. Elim değmişken bunların anlamlarını da yazıvereyim. Mütevazı: (Arapça tevazu’dan) 1. Alçakgönüllü, kibirsiz. 2. Gösterişsiz, iddiasız. Mütevazi: (Arapça “paralel olmak” anlamındaki tevazi’den) Birbirine paralel olan. “Mütevazı” dememeyi, onun yerine “alçakgönüllü” de değil, “yüce gönüllü demeyi öneriyorum. Teoman Sipaher’i kızdırmak için de paralel kenarın eski adını yazıyorum: “mütevazi’ladla”. 14 ŞUBAT PAZARTESİ Yarın Beyrut’a gidiyorum. Doğuda İran’ı görmüştüm yalnız; Lübnan, göreceğim ilk Arap ülkesi olacak. Yanıma almak için kitap bakarken Cevat Çapan’ın “ara sıcak”ını (YKY) gördüm. Nasıl oldu da söz etmedim bu kitaptan bunca zamandır ben? Oysa yıllardır kullanmadığım kitap açacağını elime almamla başlayan bir heyecan yaşatmıştı bana. Her dizesiyle, sadece iyi yazılmış şiirlerin yaşatabileceği bir sevinç… “Dün gece kendimi gördüm düşümde / cebimde ipek mendil, / güvey tıraşı oluyorum Berber İdris’te, / kulağımda karanfil. / İçme şu mereti diyor İdris / Tiryaki Tevfik Dayıma, / Dayım hiç oralı değil, / sanki hâlâ Yemen’de. / Bakkal dükkânını batırdı geçen kış, / çardaklı kahveyi açtı bu yaz / Balıkçı İlyas’ın bitişiğinde. / Bir Rumeli havası tutturmuş davul zurna, / kazanda pilav zerde. / Şu düşten hiç uyanmasam da, / sayıklaya sayıklaya / dünya evine girsem bu gece.” [email protected] [email protected] 10 ŞUBAT PERŞEMBE Ümit Hamlacıbaşı, “mütevelli” ve “mütevelli heyet” konusunun sık sık aklına takıldığını söylemiş; “Mütevelli vardır ama heyeti yoktur diye biliyorum. Bu konuda bir açıklama getirebilirseniz çok aydınlatıcı olacak.” demiş. Mütevelli: Bir vakfın yönetimi kendisine verilmiş olan kimse. (TDK, Türkçe Sözlük) Mütevelli heyeti: Bir vakfın ya da bir kuruluşun yönetim işlerinin doğrudan bağlı bulunduğu kurul. Yani, “mütevelli” de var, “mütevelli heyeti” de. Bir ekleme yapmak için fırsat yaratayım. “Mütevelli heyet” değil, “mütevelli heyeti” denmeli. Bu modanın göze en çok çarpan uygulaması sokak adlarında başlamıştı. Tamlamalarımızı da İngilizceye benzetme gayreti içinde olanlar iyelik eklerine düşman kesildi. Çok yazdık, söyledik; birkaç yerde düzeldi. Ali Durmaz, üstelik bir “Üniversiteler İçin Türk Dili ve Kompozisyon Bilgileri” kitabında “Şehit Tayfun Sümen So 8 ŞUBAT SALI Ergün Özkan saptamasını her ne kadar hıza, hızlı yaşama isteğine bağlamışsa da konunun dün dile getirdiğimiz kaygı ile yakın ilişkisi var gibi geldi bana. “İtalyan düşünür Umberto Eco, ‘Günümüzde ne çekiyorsak, hız’dan ve hız’lı yaşamaktan.’ demiş. Gerçekten herkes öyle acele ediyor ki... Trafikte kimileri ya da kimilerinden de çok kişiler, kırmızı ışığın, yerini yeşile bırakmasına bile sabredemiyorlar; sinsi ve yavaşça geçmeye çabalıyorlar. Cep telefonlarıyla en yaşamsal yerlerde bile konuşup hemen hedeflerine ulaşmak istiyorlar. Herkes, her şeye, hemen ulaşmak istiyor.” dedikten sonra, “nedenini tam olarak bilemediği bir yazma biçimi”nin örneklerini sıralamış: MYK HSYK ANSİAD AKSAD ZEYKUSAD EKUSAD YASED ISO GSYH TÜİK TÜDEF SGP EUROSTAT HAKSEN DEÜ AÇEV ABF İMOK BULMACA Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru Metin Sefa’nın Sözboğumu adlı şiir kitabının çıktığı yayınevinin adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse, aynı şiir kitabından bir alıntı ortaya çıkacaktır. Dikkat: “İ/1”, “İ/48” ve “O/66” harfleri ipucu olarak yerine konulmuştur. 1 9 H 10 C 11 Hazırlayan: İLKER MUMCUOĞLU İ 2 E 3 A 4 H 5 A 6 E 7 C 8 E 78 45 35 51 A 12 J 13 F 14 F 15 H 16 I 17 A 18 E 19 I 20 H 21 H 22 H 23 I 24 J 25 I 26 A 27 H 28 F 29 B H. Atlas Okyanusu’nda ve Akdeniz’de yaşayan, eti lezzetli, kemik iskeletli balık. 30 A 31 D 32 C 33 C 34 E 35 G 36 J 37 I 38 I 39 A 40 E 43 46 61 20 22 21 9 15 4 27 49 I. “Yezdan’ın bir elinde meyvei ... ...” (Mehmet Tevfik). 41 I 42 E 43 H 44 I 45 G 46 H 47 E 48 İ 49 H 50 B 51 G 52 I 53 B 54 E 55 J 56 J 57 B 58 E 59 B 60 C 61 H 80 19 44 41 38 52 62 A 3 A 64 B 65 B 66 73 C 74 D 75 I 76 O 67 I 68 I 69 C 70 B 71 D 72 F 75 25 37 23 16 68 67 J 77 E 78 G 79 D 80I Tanımlar ve sözcükleriniz: A. “Seyhan ...” (şair). J. Bir palanganın, makaralarını, tirintilerini, votalarını sökme. 36 55 24 76 12 56 10 73 32 69 60 33 7 D. Kanun. 5 39 17 26 63 62 30 3 11 58 47 40 8 18 42 6 34 77 2 54 1096. sayının çözümü: A. KENTER, B. Afrodizyak etkisi olduğuna inanılan, Yohimbeheden elde edilen alkaloit. F. Yararlı, kazançlı. 65 29 53 64 50 57 70 59 C. Açık mavi, gök rengi. 71 74 31 79 B. AĞIZ İÇİNDE DİL GİBİ, C. DAĞ BAŞI, D. İVGE, E. RAKILARI, F. ANNA KARENİNA G. YARIN YARIN H. DSP, I. EĞE, J. MARPUÇ, K. İS, L. RIH. E. Seyh M. El Nefzavi’nin, Söz Yayınları tarafından çıkarılan aşk öğretisi kitabı. 28 13 14 72 G. Masonların toplantı yeri. 24 Metin: “Gerçeğin şarabını içirir / Karnındaki tapınağa / Sevgilim deyip uzandığın / Bahar. Dikenler Sarayı” CUMHURİYET KİTAP SAYI 1097 ŞUBAT 2011 SAYFA 31
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle