Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Y eryüzü Kitaplığı CELÂL ÜSTER celaluster@cumhuriyet.com.tr Gürcü ressam Niko Pirosmani’yle Tiflis’te buluşma ve sanatçı üstüne iki kitap iflis’te her yıl düzenlesamın, özellikle Gürcü tiplerini konu alnen Artisterium’a dündığı resimleri, yerel yaşamın dışına çıkyanın dört bir yanından madan çalışan başka naiflerin sanatıyla sanatçılar katılıyor. doğal bir iletişim kurabiliyordu…” Kentin değişik sanat galerileri ve Arsenişvili de, aynı katalogdaki yazımüzelerinde yer alan sergilerde sında, “Pirosmani’nin resimlerinde her çağdaş, kavramsal ya da güncel şey duyusal, elle tutulur ve görsel açısanatçılar işlerini sergiliyorlar. dan ikna edicidir,” diyordu. “Gerçek ve Bu yıl Türkiye, Artisterium’a, fonesneler yeni bir yaşam edinirler; sıra toğraf sanatçısı Sıtkı Kösemen’in Ulusal dışı bir dünya mükemmelliği, sentezi ve Sanat Galerisi’nde sergilenen işleri ve tinsellik düşüncesine bağlıdırlar, bu da yayımlanan katalogda yer verilen yazılaArtbosphorus’un desteğiyle Koridoor evrenin sezgisel algılanmasını içinde barını okumuştum. Özsezgin, “naif” sanaÇağdaş Sanat Programları’nca gerçekrındırır. (…) Pirosmani’nin sanatı, yaşatın kökenlerine ilişkin bilgiler verdikten leştirilen bir sergiyle katıldı. Burcu Ormının ve gerçeğinin ayrılmaz birer parsonra, 19. yüzyılda Fransa’da Gümrükhon, Ceren Selmanpakoğlu, Doğan Akçası olan insanlarla ve izleyicileriyle saçü Rousseau’nun adı çevresinde sanat bulut, Mustafa Okan, Orhan Tekin, Pınat yoluyla kurduğu bir tür ilişkidir…” literatürüne geçen naiflik olgusuna nar Yeşilada, Roş, Semih Zeki ve Yıldız Tiflis’teki Ulusal Sanat Galerisi’nden açıklık getiriyor, Niko Pirosmani ya da Doyran’ın, Denizhan Özer’in küratörlüedindiğim ve kuşkusuz İstanbul’a dönGürcü dilindeki adıyla Niko Pirosmağünde resim, fotoğraf, heykel ve enstadüğümde okuma olanağı bulduğum naşvili’nin zorlu ve acı yüklü yaşamınlasyonlarıyla katıldıkları sergi, Türki“Pirosmani: Ve Ölümle Başlar Yaşam” dan sahneler sunuyordu: ye’nin çağdaş sanatını Tiflis’e taşıyordu. adlı kitapta ise, Mamia Çorgolaşvili, “Tabela ressamlığı yapmış, demiryolBu sergiyi izlemek için çağrı aldığımGürcü ressamı, ayrıntılı bir belgesel larında kılavuz olarak çalışmıştı Niko. da, ne yalan söyleyeyim, Gürcü ressam araştırma temelinde, yaşamöyküsel bir Fakir bir köylü ailesinin çocuğuydu. Niko Pirosmani’nin (18621918) resimroman çerçevesinde anlatıyordu. Evet, Orada burada sabahlıyor, ressam olmalerini anayurdunda görme olanağı bula“Ve Ölümle Başlar Yaşam”… Yaşamı ya karar verdiğinde de resimleriyle geçicağım için büyük sevinç duydum. Gerboyunca yoksulluk çeken, dünyanın mini sağlamaya çalışıyordu. (…) Hiçbir çi, Gürcistan Ulusal Müzesi’ne bağlı gözlerinden uzakta, eski Tiflislilerin, meslek eğitimi olmayan, çevresindeki Ulusal Sanat Galerisi’nde yer alan redoğduğu köyün doğasının, tarihsel kişiyaşamı ve doğayı içtenlikli bir dille yansimlerin çoğunu, 2007’de İstanbul’da, liklerin, türlü çeşitli hayvanların durmasıtmaktan başka amaç taşımayan bu resPera Müzesi’nde açılan “Naif dan resmini yapan, Birinci Sanatta Bir Efsane: PirosmaDünya Savaşı’nın sona erdini” sergisinde izlemiştim. Peği, Ekim Devrimi’nin çalra Müzesi, Kaya Özsezgin ve kantılarının olanca şiddetiyİrina Arsenişvili’nin Pirosmale sürdüğü 1918 yılında pek ni üstüne incelemeleri eşlitanınmadan ve bir başına ğinde sanatçının yapıtlarını göçüp giden Pirosmani, aniçeren kapsamlı bir katalog cak ölümünden sonra keşfeda yayımlamıştı. Ama sanadilmiş, ardında bıraktığı yatıyla yaşamı arasında sık dopıtlarıyla “ikinci yaşam”ını kunmuş bağlar bulunan Piyaşamaya başlamıştı… rosmani’nin yapıtlarını, alışılUlusal Sanat Galerisi’nin mış deyişle yerinde, sanatçıüst katında Pirosmani’nin nın havasını soluduğu ve yapıtlarına ayrılmış yüksek onun yaşamından derin izler tavanlı salona girer girmez, taşıyan kentte görmek, hiç üç duvara sıralanmış resimkuşkusuz, farklı bir anlam talerin önünden ağır ağır geçşıyacaktı benim için. meye koyuldum. İki “Balıkçı” resmi; “Balonlu Kız”; Ulusal Sanat Galerisi’nin birkaç “Geyik” resmi; “Pasana kapısından girdiğimde, kalya Şöleni”; “Alazani Vahemen sağda, sanat kitaplarıdisi”… Ve birden, “Aktris nın, kartpostalların, hediyelik Margarita”nın karşısında sanat objelerinin satıldığı bödurdum. 1909’da, muşamlüm çarptı gözüme. Pirosmabanın üstüne yağlıboya ile ni üstüne bir kitap yapılmış çalışılmış. Omzunda altınolsa gerekti. Biraz bakındıkrengi bir kuş, elinde bir detan sonra, raflardan birinde, met çiçek, bir kadın, Piroskalınca, ciltli bir kitaba uzanmani’nin elinden uçup gidım. Ama yalnızca Gürcü diden, hiç unutamadığı sevgili, linde mi yayımlanmıştı, yoksa vefasız Margarita’sı… İngilizcesi de var mıydı? Raftan çekip baktığımda, Mamia Resmi seyrederken, PirosÇorgolaşvili’nin kaleme aldımani’nin o dillere destan öyğı metnin hem Gürcüce hem küsü düştü aklıma… de İngilizce olarak verildiğini Tiflis’te pırıl pırıl bir yaz görünce içim rahat etti. sabahı. Sololaki sokağına bir Gerçi, Özsezgin ve Arseat arabası girer, ardından bir Ünlü Gürcü ressam Lado Gudiaşvili’nin, iki naif ressam Pirosmani ve Henri nişvili’nin, Pera Müzesi’nce araba daha. Çok geçmeden Rousseau’yu birlikte betimlediği resim. 1976. SAYFA Ve ölümle başlar yaşam... T “Aktris Margarita”, 1909, muşamba üstüne yağlıboya, 117 x 94 cm. on araba sıralanır sokak boyunca. Arabacılar arabalarından kucak kucak aldıkları çiçekleri yerlere serperler. Kapıların önleri, kaldırımlar, bütün bir sokak güller, leylaklar, mimozalar, gelinciklerle örtülür. Ardından, köşedeki evin önüne kırmızı güllerden bir halı sererler. Yoldan geçenler gözlerine inanamazlar. Çok geçmeden köşedeki evin kapısında saçları altın sarısı bir kadın belirir. Geceliğinin üstüne mantosunu geçirmiştir çabucak. Biraz sonra sokağın başında uzun boylu, zayıf bir adam görünür. Niko Pirosmani, elinde tek bir kırmızı gül, çiçeklerin üzerinden kadına doğru yürür. O zaman, kadın, böyle bir çılgınlığı ancak Niko’nun yapmış olabileceğini anlar. Kollarını açıp Niko’yu kucaklar ve onu öpücüklere boğar: “Niko, sevgilim, ne yaptın sen? Bugün benim değil, senin doğumgünün. Benim sana hediye vermem gerekirken, sen…” Gözlerinden yaşlar boşanmaktadır… Niko’nun, 1905’te Tiflis’e gelen Fransız şarkıcı, dansçı ve aktris Margarita’ya olan delice aşkı hüzünlü bir sonla bitecek; Margarita, ardında kısa bir mektup bırakarak kayıplara karışacaktır: “Sevgili Niko, beni canından çok sevdiğini biliyorum. Ama ben sana göre bir kadın değilim. Sana acıdan başka bir şey veremem. Tiflis’te kalırsam, bu senin sonun olur, çünkü ben kimseyi sonsuza kadar sevemem. Özgür yaşamaya alışmışım ben… Elveda. Vefasız Margarita’n…” Ne ki, Margarita, mektupla birlikte bir de resim bırakmıştır ardında. Pirosmani’nin, onun için yaptığı ve ona armağan ettiği boy portresini. Niko, belki de en çok buna üzülür. “Bu resmi ölünceye kadar saklayacağını söylemişti,” diye mırıldanır. “Keşke alıp götürseydi yanında. Belki bir gün beni anımsar da geri dönerdi…” Pirosmani’nin resimlerini nasıl tarif ederim diye düşündüğümde, hep bu öyküyü anımsarım. Tıpkı bu öykü ve bu öyküdeki Pirosmani gibi saf, yalın, yürektendir onun resimleri, coşkuyla havalarda uçarlar, hüzünle içe kapanırlar…? 6 ? 24 KASIM 2011 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1136