Katalog

Nail Güreli’yle ‘Bir Kitaplığın Öyküsü’nü konuştuk ‘Gözüm arkada kalmayacak’ Geçen nisan ayında, 60 yıllık kütüphanesini TC Maltepe Üniversitesi kütüphanesine bağışladı duayen gazeteciyazar Nail Güreli. Sekiz bin kitap ve gazete kupürlerinden oluşan kitaplığın özelinde zaman içinde bir edebiyat ve basın tarihi yolculuğu niteliğinde bir serüven bu. Bir ilke imza atarak en geniş basın kitaplığı özelliğine de sahip olan kitaplıkta “Türkiye’de Yerel Basın” başlığı altında yeni ve özgün bir bölüm de bulunuyor. Sayısız kitap değerlendirmelerinin yanı sıra şiirden derlemeye, röportajdan incelemelere, mizah öykülerine kadar onlarca kitabı bulunan usta yazarla Nail Güreli KitaplığıBir Kitaplığın Öyküsü adlı kitabını odağa alarak kitapla o hiç kopmayan bağı hakkında söyleştik. le bir yerel basın bölümü Türkiye’nin hiçbir kurumunda yok. Bu arada yerel gazeteleri sağlamamda bana canı gönülden yardımcı olan yerel basındaki değerli meslektaşlarıma özellikle teşekkür ederim. “Kitaplıklar kuşkusuz hep Soldan sağa: Maltepe Üniversitesi Kurucusu ve Mütevelli Heyeti Başkanı Hüseyin Şimşek, Nail Güreli, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay. olacak; en azından bizler öyle Başkanı Sayın Hüseyin Şimşek, tahminumuyoruz. Kitap kokusu unutulmayalerimiz ve beklentimizin çok üstünde cak... Bu bağlamda kitaplıklara nasıl bir bir ilgi gösterdi. Görüldüğü gibi, üniilgi beklendiğini anlatır mısınız? Azalan versite kütüphanesinin içinde, iki oda mı artan mı bir ilgi söz konusu olacak bir salondan oluşan ayrı bir katı bu kisizce?” taplığa tahsis etti. Evet, evet hep olacak… Kitaplıkların nasıl bir ilgi toplayacağını zaman “KİTAPLIĞIN YEREL BASIN gösterecek. Bence bu ilgi çok daha BÖLÜMÜ TÜRKİYE’DE BİR İLK” önemli bir anlam kazanacak. Ben gele Kuşkusuz hepsi önemli eserler fakat cek kuşaklardan umutluyum. “Diskobirkaç örnek verir misiniz kitaplıkta yer kafe gençliği” yakıştırmalarına katılmıalan ustalardan ve eserlerinden? yorum. Kütüphanede gençleri görüyo Kitaplıkta başlangıçta 8 bin kadar rum. Denilebilir ki, onlar ders çalışmak kitap vardı. Bugün, kitap dostlarının, için geliyor, ders kitabı okuyor. Olsun meslektaşlarımın bağışlarıyla 10 bini kitapla dolu ortamda kitapla haşır neşir geçti. Bunun 1300 kadarı basınla ilgiolmaları önemli. Gençler başka kitaplali…Gazeteler, televizyonlar, radyolar; rı da okuyor, yetkin biçimde araştırma kısaca iletişim dünyasının çeşitli dallayapıyor. Örneğin ben derse girdiğim sırıyla ilgili kitaplar. Üniversitelerde bilim nıflarda ilgi alanlarına giren konularda insanlarının bağışlarıyla kendi adlarına bir münazara yaptığımda karşılaştığım oluşturulan özel kitaplıklar var. Ama manzara geleceğin umudunu pekiştiriüniversitelerimizde bu ölçüde bir gazeyor. Yalnız münazaracı ekipler değil, teci kitaplığı olduğunu sanmıyorum. moderatör ve dinleyici olan öğrenciler Mesela karikatürden örneklersek Oğuz de sıra sıra kitap, notlarını içeren dosyaAral ve Turhan Selçuk’tan şimdi anımlarla gelmişler ve yetkin konuşmalar sayabildiğim kadarıyla Semih Balcıoğyapmışlardı. lu’nun, Bedri Koraman’ın, Ercan AkKitaba saygının gereği olarak, onlara yol’un albüm kitaplarını ekleyebiliriz. güvenli bir yer bulduğum için, gözüm Ayrıca Oğuz Aral’ın dünya mizahında arkada kalmayacak. Gelecek kuşaklara seçkin bir yer alan Gırgır dergisinin özsorumluluğumu kendi çapımda, karınca gün cilt kaplarıyla ilk dört cildi de bu kararınca yerine getirdiğimi düşünüyokitaplıkta duruyor. rum. Elbet teknoloji gelişiyor, dijital Kitaplıkta ayrıca yerel basınla ilgili devrim kitabın geleceğini tartışmaya bir birim de oluşturdunuz. açıyor. Ama ben kitabın her şeye karşın Evet, “Türkiye’de Yerel Basın” başyerini koruyacağına inanıyorum. Yeni lığı altında yeni ve özgün bir bölüm. kuşaklar internetten kitap okuyacaklar. Üniversite bu kadar önemseyip geniş Yeter ki okusunlar. Ama araştırmacılar yer verince, ben de bu durumda yeni için, kitabın tarihi için kütüphanelerin sorumluluklar hissettim. Kitaplığı daha önemi bence daha da artacak. Belki bida geliştirerek, biraz daha iddialı hale zim kitaplık, bir “müze” olacak. Dedigetirmeyi düşündüm. Bu bölümde Türğiniz gibi, kitaplar hep var olacak, en kiye’nin 81 ilinde ve tüm ilçelerinde yaazından biz öyle umuyoruz. yımlanan yerel gazetelerden birer örnek Müze dediniz... Sizin kitaplıkta gerbu kitaplıkta yer alıyor. Her ile bir klaçekten müze niteliğine yakın malzeme sör, bazı büyük kentlere iki klasör ayırde var. dık. Klasörler içinde o ilin ilçelerinde 1950’lerde taksitle aldığım Rus yapıyayımlanan yerel gazetelerin konulduğu mı ilk daktilomu ortaokul çağımda el saydam dosya poşetleri var. Ayrıca, yeyazısıyla dosya kâğıdını (bugün A4 direl basınla ilgili kitaplar, yerel basın koyorlar) ikiye katlayıp çıkardığım “Günusunda araştırma inceleme yazıları, yeneş” adlı “kültür ve sanat dergisi”… Sarel basının önemli gün gazeteleri de bu nat Enstitüsüne giderken çıkardığım el birimin tamamlayıcı öğeleri. Yani yerel yazması duvar gazetesi bunlar arasında. basınla ilgili araştırma yapacaklar için Şimdi binbir marifetli cep telefonlarıönemli bir kaynak. Bu konuda biraz idmın ve flash bellek denilen (ben onlara dialı konuşabilirim. Diyebilirim ki, böyçakmak diyorum) aygıtların yanında 24 gerçekten müzelik kalan kocaman ses kayıt cihazı, teypler, kasetler ve sonrasında CD’ler. Bunlarda Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığı dönemimde yaptığımız etkinlikler ve konuşmalar kayıtlı. Bir dönemin basınla ilgili belgeseli sayılabilir. Ayrıca bu salonda, aldığım belli başlı ödüller, anı plaketlerinin bir bölümü ve Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin etkinliklerine ilişkin fotoğraflar da sergileniyor. “Sizin bir de zengin arşiviniz var. Neler var bu arşivde? 1952’den başlayarak çalıştığım gazetelerde yayımlanmış yazılarımın çıktığı gazeteleri ciltli olarak saklıyorum. 1950’lerde o dönemin gazeteleri hakkında fikir vermesi için gazetelerin tümünü ciltliyordum. Sonra yazılar, röportajlar çoğalınca bunları kupürler halinde klasörlere yerleştirdim. Bütün bunları yaparken, derdim geleceğin araştırmacılarına derli toplu çok yönlü bir kaynak bırakmaktı. “EDEBİYATIMIZDA İTHAFLAR KİTAPLAŞMALI” İlk okuduğunuz, ilk satın aldığınız ve ilk ödünç verdiğiniz kitap? Doğan Kardeş, Yavru Türk dergileriyle başlayan Kemalettin Tuğcu’nun öyküleriyle süren ve adını şimdi anımsayamadığım kitaplar arasında bir isim vermek gerekirse, ortaokuldayken okuduğum Balzac’ın “Otuz Yaşındaki Kadın” romanını belirtebilirim. Ödünç kitabı anımsamıyorum, herhalde o konuda biraz kıskancım. Kitabın son bölümü her biri alanlarında usta olan ve size kitaplarını imzalayarak yollayan isimlerin kişisel notlarından oluşuyor. Bunu paylaşmak yaratıcı bir yaklaşım... Bu bölüm bence edebiyat araştırmacılarına başlı başına bir kitap konusu olacak nitelikte. Adıma imzalanarak gönderilen binlerce kitabın içinden özgün ithafları olan 500600 kitabı seçtik. Hepsini kitaba alma olanağı olmadığından, istemeye istemeye bu sayıyı 100’ün altına çektik. Yazarların el yazılarıyla birlikte kitabın “Gönülden Sesler” bölümüne aldık. Bir edebiyat araştırmacısı “Edebiyatımızda İthaflar” adlı bir kitap yapsa, diyorum, ünlü yazarlara gidip, onlara gönderilmiş kitapların özgün ithaflarını toplasa, güzel bir kitap olmaz mı? Sonuçta, böyle bir kitaplığı kazandıran Maltepe Üniversitesi’ne ve kitapları anne şefkatiyle koruyan Maltepe Üniversitesi Bilgi Belge Dokümantasyon Dairesi Başkanı Nazan Karakaş’a ve ekibine teşekkür ediyorum. Ve size de, Cumhuriyet’e de bu kitaplığın sesini duyurduğunuz için teşekkür ediyorum.? gamzeakdemir@cumhuriyet.com.tr Nail Güreli KitaplığıBir Kitaplığın Öyküsü/ Nail Güreli/ T.C, Maltepe Üniversitesi Yayınları/ 168 s. KASIM 2011 ? SAYFA 15 ? Gamze AKDEMİR yıllık birikiminizi paylaştığınız ve 8 Nisan’da Maltepe Üniversitesi’nde açılan Nail Güreli Kitaplığı yapısıyla Türkiye’de bir ilk. Bunu anlatır mısınız? Kaç bin kitap bulunuyor ayrıca ve kitaplık fikri nasıl oluştu? Evet, dediğiniz gibi sanıyorum. Türkiye’de türünde “ilk” olan bir belgesel. Bildiğim kadarıyla, Ankara’da Devlet Kütüphanesi’nin tarihçesini anlatan bir kitap iki yıl kadar önce yayımlanmış. Onun dışında bir özel kitaplığa ait bir yayın olduğunu bilmiyorum. Kitaplığın oluşması fikri şöyle doğdu. Altmış yıla yaklaşan meslek yaşamımın ilk onon beş yılında edindiğim kitapları ne yazık ki, koruyup bugünlere getiremedim. Ondan sonraki zamana ait kitaplarıma evde koyacak yer kalmamıştı. Bir odayı, dört duvarının dışında, kütüphanelerde olduğu gibi, ortasına iki taraflı raflar koyarak binlerce kitaba ayırmıştık. İkinci odanın üç duvarı da yetmeyince, artanlar koliler içinde zemindeki depoya inmişti. Bu çok hazin bir şey… Kitapların sağa sola dağılıp gitmesine de gönül razı olmuyordu. Arkadaşların ilgisi ve yönlendirmesiyle Maltepe Üniversitesi’ni bulduk. İyi ki bulmuşuz. Marmara Eğitim Köyü ve Maltepe Üniversitesi’nin kurucusu ve Mütevelli Heyeti 60 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1136